Kategori
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:00İNTRO
00:30Efendim merhabalar sizi bana beni size kavuşturan Rabbe'ye hamdolsun.
00:53Yine bir hafta geçti ve yine beyaz TV ekranlarında geçmişe yürüyen adam programında tekrar karşınızda olmak bana ve bu programın ekip arkadaşlarımdaki bütün farklere büyük bir şereftir.
01:10Var olun. Hep siz orada kameranın arkasında evlerinizde ofislerinizde yana misafirliklerde neredeyseniz hep orada olun.
01:21Biz de hep burada olalım ve bir ömür tarih anlatalım.
01:27Tarih konuşalım. Tarih güzeldir.
01:29Tarih bugün yaşanılan problemlerden, bugün yaşanılan ötekileştirmelerden sığınma limanıdır.
01:39Tarih herkesin ortak noktasıdır.
01:41Bu yüzden sizlerle geçmişte, sizlerle tarihte buluşmak, tarihte konuşmak çok mutluluk verici bir hadise.
01:50Bugün de Beyazıt bölgesinde kaldığımız yerden 3 numaralı tepede yani Theodosius meydanından ya da Bobis meydanından Philadelphia meydanına yani Laleliğe doğru adım adım yavaş yavaş yürüyeceğiz.
02:09Yürürken neyi kullanacağız?
02:11Her hafta olduğu gibi fotoğrafları yan yana koyup onların üzerinde basacağız.
02:17Bir ayağımız 1894'te olurken bir ayağımız 1964'te olacak ve bir anda 70 yıllık bir zaman dilimi belki de 5 saniyede değişecek.
02:32Zaman makinası zaman üzerinde hareket etmek eylemi bir makineye bağlı olmasa sanırım bu, bu olsa gerek.
02:42Bizler şu an zaman üzerinde yürüme makinasını bulmuş bir programız.
02:48Birazdan şu caddeye bakalım mı, şu meydana nasıl ama böyle bir meydan işte.
02:57Bomboş bir meydan içinde hiçbir binanın hiçbir yapının olmadığı meydan mı zannediyorsunuz?
03:06Burada bir sokak vardı yani şu siyah çizgiyle bu siyah çizgi bir sokaktı, siyah çizginin diğer tarafında evler vardı, konutlar vardı ve boylamasına gidiyordu.
03:22İnanılması zor fotoğraflar sizi bekliyor.
03:26Burada bir caddenin, dükkanların bulunması gerçekten çok hoş bir görüntü.
03:32Birinci fotoğraf buradan başlıyor.
03:35Efendim, Beyaz TV, geçmişe yürüyen adam, Beyazıt Lüleciler sokakla, Bismillah diyor ve bu hafta program başlıyor.
03:46Takvimler 1921'i göstermekte Sakarya Meydanı Muharebesi adı verilen çok önemli bir savaş var bu milletin kaderinde.
04:06Ve bu milletin hafızasında 1921 Ağustos Eylül aylarında bu millet Viyana Muhas arasından 1683 Viyana bozgunundan itibaren hep toprak kaybede, kaybede, kaybede, kaybede, kaybede.
04:25Kendi topraklarında, kendi ülkesinde toprak kaybede, kaybede.
04:31Sakarya Nehri'nin doğusuna kadar çekilmiştir.
04:35Bu gidişat nereye, nereye gidiyorsunuz?
04:40Bu sorunun cevabını 22 gün süren Sakarya Meydanı Muharebesi'nde bu asil millet cevap verdi.
04:48Gitmiyoruz, biz buradayız dedi.
04:51İşte o tarihlerde Yahya Kemal Bey adlı Tanin Mecmuası'nda bir yazı yazdı.
04:59Tanin Mecmuası 26 Ağustos 1922 sağ üst köşe ve şiir şöyle gidiyor.
05:07Şu kopanlı fırtına Türk ordusudur ya Rabbi.
05:12Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi.
05:17Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın galibet.
05:23Galibet çünkü bu son ordusudur İslam'ın.
05:26Bu şiir son ordusu olan İslam'ın, bu ordusunun şiiridir.
05:33Ve bu şiirin yazılmasından tam bir yıl sonra,
05:36Ağustos ve Eylül 26 Ağustos 9 Eylül 1922 yıllarında,
05:43Başkomutanlık Meydan Muharebesi adı verilen bir savaş,
05:48bu milletin, bu topraklardaki varlığının devamını ya da tamamını karar verecektir.
05:54Devam mı tamam mı?
05:55Rabbe hamdolsun devam dedik.
05:58Tam o günlerde, şu ileride, başka programlarda gösterdiğimiz,
06:05anlattığımız, içine girdiğimiz, oradaki kabirleri, mezarları size anlattığımız bir yer var.
06:11İkinci Mahmud Türbesi ya da diğer adıyla,
06:15Sultan 2. Abdülhamid Han Türbesi.
06:18İşte o türbenin orada bir ocak var.
06:21Hamdullah Subbi Tanrı Överler'in Balkan muhasarasının,
06:25Balkan bozgunundan sonra açtıkları bir ocak, Türk ocağı.
06:31O ocakta yapılan bir toplantı var.
06:33Ve o toplantıdan insanlar tazlikli bir biçimde,
06:37hararetli bir biçimde,
06:38işgal yıllarını kınayan,
06:41işgali protesto eden bir yürüyüş ve bir toplantı.
06:45Takvimler 1922.
06:47Yani günümüzden tam 103 sene önce.
06:51Yani bu millet için kapkara yıllar,
06:55bu millet için acı olan yıllar.
06:58Toplantı bitmiş.
06:59Türk ocağındaki o insanlar toplantıdan çıkmışlar.
07:04Ve buraya doğru geliyorlar.
07:06Görüyor musunuz?
07:071922'deki fotoğraftan bahsediyorum.
07:12Hararetli bir biçimde vatanın kurtuluşunu,
07:16planlarını yapan bu insanların Allah ruhuna rahmet eylesin.
07:20Oradan buraya,
07:22tramvayın akışı gibi akan insanları görüyor musunuz?
07:25103 yıl arayla 1922-2025.
07:31Aradan geçen 102 yıl aynı açığı,
07:34iki farklı fotoğrafçı,
07:37iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
07:39takvimler 1960'ı gösteriyor.
07:56Yani günümüzden 65 sene önce,
07:59Henry Weber adı verilen bir fotoğrafçı var.
08:01Avrupa'nın entelektüel,
08:03yetişmiş insanlarından biri bu bölgeye gelmiş ve bu bölgede her yeri karış karış fotoğraflandırmış.
08:11Elimizde belki de Henry Weber'e ait 5000 tane fotoğraf var.
08:16Bu rakam biraz mübalağlı olabilir.
08:19Ne kadar çok çektiğini anlatabilmek için bu rakamı verdim.
08:24Tam olarak kameraman kardeşim Fikret'in olduğu yerde durmuş.
08:28Tabi o aralar burası cadde.
08:31Şurada bir otobüs var.
08:33Yani bu insanların yürüdüğü.
08:34Bu arada güzel bir şey.
08:36Burası yayalaştırıldı.
08:37Ve insanlar buradan Aksaray'a kadar herhangi bir araç trafiğine maruz kalmadan yürüyebiliyorlar.
08:44Bu şehirleşme anlamında güzel bir faaliyettir.
08:49Burada bir otobüs var.
08:50Tam olarak şurada.
08:52Ve bu otobüsün yarım hali bizim tarafımızdan şu an 65 yıl önce çekilen fotoğrafta görülmektedir.
09:01Arkada Beyazıt Camii.
09:021500-1505 yılları arasında İsa bin Ali isimli bir mimar tarafından Fatih Sultan Mehmet Han'ın oğlu 2. Beyazıt adına yaptırılan bir cami.
09:15İkinci Beyazıt Türbesi, Mimar Kemalettin Türbesi hepsi ve daha fazlası 1960 tarihindeki 65 yıl önce çekilen fotoğrafta görülüyor.
09:29Bugün görülmüyor iki sebepten dolayı.
09:3245 saniyede bir geçen tramvaylardan dolayı bir de önündeki ağaçlardan dolayı.
09:3965 sene önce burada ağaç falan yok.
09:43Bugün her yer ağaç dolu.
09:46Bu şehirleşme anlamında 65 yıl önceye göre güzel bir yerde olduğunu gösteriyor İstanbul'un değil.
09:54Yalnızca bu bölgenin şu manzaranın.
09:58Zira bir tepe, malumunuz burası bir tepe, Çemberli Taş.
10:05Bir hafta önce burada biz yine buraları anlattık.
10:10İki numaralı tepeden yola çıktık.
10:12Konstantin Tepesi dedik.
10:14Buraya geldik.
10:16Buranın da adı Theodosius Tepesi.
10:18Ve bu tepede bizler sizlere Fatih Sultan Mehmet Han'ın oğlu ikinci Beyazıt'ın yaptırmış olduğu camiyi ve külliyeyi gösteriyoruz.
10:30Henry Weber aramızdaki elçi güzel bir fotoğraf çekmiş.
10:34Efendim 1960'lar kel bir tepe ve bir külliye.
10:392025'ler ilk bahardayız.
10:43Yeni yeni yeşillenmek üzere olan ağaçlar.
10:46O ağaçların arkasındaki ikinci Beyazıt külliyesi.
10:51İki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
11:07Haydi gelin 95 yıl evveline gidelim.
11:11Ben şu an 95 yıl öncesine zaten gittim.
11:15Sizi de yanıma aldırmak istiyorum.
11:1895 sene önce takvimler 1930'u gösterdiğinde burada Okçularbaşı Caddesi adı verilen bir cadde bulunmakta.
11:29Okçular Caddesi, Okçubaşı Caddesi, Okçularbaşı Caddesi.
11:35Bir dakika.
11:36Şimdi Ahmet ne bu?
11:40Okçularbaşı Caddesi diye bir cadde gösterdin.
11:43Ve bu caddede basbayağı bildiğin evler var.
11:47Ama sen bize meydan gösteriyorsun demeyin lütfen.
11:51Ben şu an tam sizin gördüğünüz caddeyi gösteriyorum.
11:56Bana göre sağda ama size göre solda sıra sıra evler var ya.
12:02Heh.
12:03İşte ben şu an o evlerden birinin içine girdim.
12:07Belki de o evin penceresinden bakıyorum.
12:10Şu an bir boşluğa oturmadım.
12:15Bir evin basamaklarına, merdivenine oturdum.
12:19Burası böyle sırayla evler bulunmakta.
12:24Bu evlerin pencereleri, saçakları buraya doğru bakıyor.
12:27Fotoğrafın bana göre sol, size göre sağında ise şurada binaların saçakları var.
12:36O saçaklar görünüyor.
12:38Bu tarafta saçaklar, bu tarafta binalar.
12:43Ve burası bir cadde.
12:45Buradan insanlar yürüyorlar.
12:48Adı da Okçularbaşı Caddesi.
12:51Okçubaşı Beyaz'ın Okçubaşı Caddesi.
12:541930 tarihinde, 95 sene önce görmüş olduğunuz evleri, konakları, insanları, güzel bir ortam aslında bulunan caddenin şu an 2025'teki halini görüyorsunuz.
13:122025 yılında ben caddede saçakları görülen, fotoğrafın sağında saçakları, dam saçakları görülen evlerden birinden çıktım.
13:27Tam karşıdaki eve giriş yapıyorum.
13:31Burada bir kapı var ve ben kapıdan çıktım, girdim.
13:35Ben şu an bir evin içindeyim.
13:37İnanılması ne kadar zor değil mi?
13:40Ben şu an bir evin içindeyim.
13:43Ve ben şu an o evden çıktım.
13:45Okçular Caddesi'nde evden çıkmak, eve girmek 2025 yılında bu kadar kolay.
13:53Acaba kaç kişi biliyor bu caddede, bu meydanda yürüyen, İstanbul'da yaşayan kaç kişi burada bir sokağın bulunduğunu, karşılıklı olarak evlerin bulunduğunu, burada bir medeniyetin yaşadığını kaç kişi biliyor?
14:12İstanbul'da iki tip insan yaşar derler.
14:16Bu insanlardan bir kısmı İstanbul'da yaşayanlardır.
14:21Bunların evleri vardır, arabaları vardır, iş yerleri vardır.
14:25Sabah evlerinden kalkarlar, arabalarına binerler, iş yerlerine giderler.
14:29Akşam olur, iş yerlerinden arabalara binerler, evlerine gelirler.
14:33Bunlar mutattır ve İstanbul'da yaşarlar.
14:36Bir de İstanbul'u yaşayanlar vardır.
14:42Onlar İstanbul'un genetik kodlamasına kadar hakim olmak isterler.
14:47Onlar İstanbul'u görmek, öğrenmek, nefes gibi ciğerlerine çekmek isterler.
14:56Allah hepinizi, Allah hepimizi İstanbul'da yaşayanlardan değil, İstanbul'u yaşayanlardan eylesin.
15:07Zira İstanbul'u yaşayanlar şuraya baktığında bomboş bir meydan, yani bina anlamında bomboş, insanlar kalabalık, bina anlamında bomboş bir meydanı görmezler.
15:21Bu İstanbul'da yaşayanların harcadır.
15:23İstanbul'u yaşayanlar ise şuralarda evlerin, konakların olduğunu, oralarda ise fotoğrafa bakacak olursak binaların saçaklarının olduğunu görürler.
15:39Burası, tam olarak şurası Okçularbaşı Caddesi.
15:44Ben şu an bir evden bir eve, bir evden bir eve girerek, duvarları kırarak, yani mantıksız bir şey, duvarları kıra kıra evlerin arasından geçiyorum.
15:59Durun, 1930'da olsaydı ben şu an böyle yürüyemezdim ama şu an 2025'e geçtim.
16:08Durun, burası 1930, burası 2025.
16:1530'dan 25'e, 95 yıllık bir zaman dilimini bir anda geçtim.
16:22Efendim, aynı açı, vallahi aynı açı.
16:27İnanılması çok kolay olmasa da, aynı açı, iki farklı fotoğraf üzerinden geçen 95 yıl şu an karşınızda.
16:381960'lı yıllardan 2025'e, önce tarihe gidelim, sonra geri gelelim mi?
16:59Takvimler 1960, yine bir Henry Weber fotoğrafı ve onun bakış açısından Beyazıt Külliyesi, Beyazıt Türbesi, Mimar Kemalettin'e giden yol.
17:12Tam olarak böyle görmüş ve tam olarak böyle fotoğraf çekmiş.
17:15Şimdi, biz aynı açıyı bulamayız onunla.
17:18Neden?
17:19Çünkü o, biraz tramvay caddesine doğru giriş yapmış.
17:23Bizim, hemen arkamızda bir çit var, set var, onun arkasında tramvay rayları var.
17:33Dolayısıyla bizim tramvay raylarına geçmemiz gerekiyor.
17:36Aynı açıyı bulmamız için onu bulamayız.
17:40Bulabileceğimiz açı bu.
17:41Yani, açı olarak kaybolan bir açının önündeyiz.
17:47Bak, tramvay geçiyor hemen dibimizden.
17:51Ses duyuluyor sanırım.
17:53O tramvayın olduğu yerden fotoğrafçı Henry Weber çekmiş ve bu görüntüyü almış.
18:01Ne var burada?
18:02Küçük bir detay olarak, benim solumda, sizin sağınızda, 2. Beyazıt Han'ın haziresi bulunmakta.
18:11Türbe biraz daha dışarıda.
18:15Keçecizade Fuat Paşa'nın akrabalarının orada bir haziresi daha var.
18:20Orası bir hazire.
18:21Bu tarafa baktığımızda, benim sağımda, sizin solunuzda, minarelerine kadar, 2. Beyazıt Külliyesi var.
18:32Hep konuşuyoruz ya, burayı hep konuşuyoruz.
18:35Peki bu fotoğrafta diğerlerinden farklı ne var, onu konuşalım.
18:40Hemen şuralarda, şimdi bakın lütfen.
18:42İnsanlar geçiyorlar.
18:44Bu insanların, ses duyuluyor değil mi?
18:50Bu sesin olduğu yerde olmamız gerekiyor.
18:53Aynı açıyı yakalamak için, olamayacağımız için birazcık ileriye doğru geldik.
18:59Ve bu açıyı yakalamak durumunda kaldık.
19:02Bakın insanlar yürüyorlar.
19:04Bu insanların yürüdüğü yerlerde, o zamanlar pazarlar vardı.
19:10Ben 90'lı yıllarda, burada, bu meydanda, nerede göstereyim?
19:17Bakın burada.
19:18Buralar cadde, buralarda insanlar tezgahlarını açmışlar, işportacılar tezgahlarını açmışlar, buralarda oturmuşlar ve mallarını satıyorlar.
19:34Biz şu an bir pazar içindeyiz.
19:36Hayır, burası bat pazarı, bit pazarı değil.
19:40Burası bambaşka bir pazar.
19:43Burası hırdavaçılar var.
19:45Burada elbiseciler var.
19:48Burada kitapçılar var.
19:50Burada her şey var.
19:52Ve burası, sahaflar çarşısının hemen dışarısı olarak durmaktadır.
19:58Ben, Allah'a hamdolsun, bunu rahat rahat söyleyebilirim.
20:037000 civarı kitap var benim evimde.
20:07Benim evimde kitaplık yok.
20:09Benim evimde kitap odası var.
20:137000 civarı kitabın yaklaşık olarak 1000 tanesini ben bu gördüğünüz meydandaki kitapçılardaki kitaplardan elde ettim.
20:24Yani sizin şu an gördüğünüz Henry Weber'in de 1960 yılı da çekmiş olduğu bu fotoğrafta görülen pazardan ben çok fazla alışveriş yaptım.
20:3760'da varmış, 90'da vardı.
20:41Yani daha öncesini bilmiyorum.
20:43Ama 30 küsur yıllık bir hikayesi var buradaki pazarın.
20:48Efendim, Henry Weber bir fotoğraf çekmiş.
20:52Beni,
20:5270'imdeki kitaplara götürdü.
20:55Aynı açı olmasa da aynı açıdan 2 metre daha camiye yakınlıkta ama aynı perspektifte 65 yıl arayla çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
21:221950'li yılların sonlarına doğru yavaş yavaş gidelim.
21:29Yani 70 yıl ortalama.
21:32Çünkü 1957'li yıllar.
21:35Ortalama olarak 70 yıl diyelim.
21:3770 yıl öncesine gidelim.
21:39Hatırlar mısınız?
21:422 hafta önce sizlerle birlikte yapmış olduğumuz bu programda, bu arada bu programı ben yapmıyorum.
21:50Bu programı montajdaki Mustafa abi de yapmıyor.
21:55Bu programı kamera arkasındaki Fikret de yapmıyor.
21:58Bu programı siz yapıyorsunuz.
22:00Bu programı sizlerle birlikte bizler yapıyoruz.
22:04Sizler yapıyorsunuz, bizler size eşlik ediyoruz.
22:07Sizin 2 hafta önce yaptığınız bir program vardı.
22:13Laleli Philadelphia Meydanı programı.
22:16O programda kütüphaneyi göstermiştim.
22:20Patrona Halil Hamamını göstermiştim.
22:24O programda demiştim ki bu kütüphanenin yanında sokak var, evler var, konutlar var, konaklar var, apartmanlar var.
22:34Bu mahalle yıkıldı, yerine İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi yapıldı demiştim hatırlayın.
22:46Heh şimdiki fotoğrafta 1957 yani 68, 70 yıl önceki fotoğrafta şöyle bakacak olursak bugün değil, bugün bakmayacağız.
22:59O günkü fotoğrafa bakacak olursak o fotoğrafta ise bu kütüphanenin şöyle yaparsam görülür.
23:06Bu kütüphanenin temelinin atıldığı, inşaatının yapıldığı günlere doğru gidiyoruz.
23:14Zaten bu fotoğrafta kütüphanenin inşaatı süreci diye not alınmış, bize öyle ulaştı.
23:23Kütüphane 1957 yılında temeli atıldı.
23:28Fakat şu an gördüğünüz modern kütüphane, o sizin gördüğünüz, şu an gördüğünüz kütüphane değil.
23:35O kütüphane yıkıldı.
23:37Ne zaman?
23:39Tam takvim vereyim.
23:402015'ler, 2010'lar yıkıldı.
23:44Yerine şu modern görünümlü, 3 aşamalı, 3 katmanlı bu kütüphane araştırma merkeziyle beraber yapıldı.
23:56Bu kütüphanenin yerinde şu an temelinin atıldığını gördüğünüz kütüphane var.
24:04Ama ondan önce 1930'lara baktığımız zaman burada bir mahalle vardı, sokaklar vardı, apartmanlar vardı.
24:14Hepsi yıkıldı.
24:15Ne çok şey değişiyor değil mi?
24:17Her 10 yılda, 15-20 yılda bir ne kadar çok şey değişiyor ve sürekli yenilenen bir İstanbul.
24:25Efendim 1957 patrona Halil ayaklanmasının planlandığı yer olduğundan dolayı patrona Halil Hamamı olarak bilinen
24:36ama aslında Ayşe Gülbahar Hatun, Yavuz Sultan Selim Han'ın annesi, 2. Bayezid Han'ın eşi, Ayşe Gülbahar Hatun tarafından yaptırılan hamam,
24:49arkasında Zeynep Sultan'ın eseri, binası olan 1933 tarihinde Atatürk'e hediye edilip Darülfünün Mektebi haline getirilen üniversite,
25:02onun önünde önce sokakmış ardından kütüphane olmuş bu kütüphanenin modern hali.
25:08Ben söylerken yoruldum, 1930'dan bugüne 90 yılda bu şehrin başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiş.
25:19Efendim sizi yaklaşık olarak 70 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
25:38Direkt fotoğrafın içine girerek size anlatmak istiyorum.
25:47Tam 85 sene önce takvimler 1940'ı gösteriyor.
25:52Benim babam bile 1948 doğumlu.
25:561940'ı gösteren bir fotoğrafı size anlatmak gerçekten çok keyifli.
26:02Ne diyelim, 1940 yılında bugün olmayan bir mahalle varmış nerede?
26:11Şurada.
26:13Şu insanların oturmuş olduğu bantların hizasında
26:16ya da bakın geride görmüş olduğunuz taşların hizasında
26:22o taşlar yerin altındaydı.
26:25O taşlar kazı yapılırken yukarıya çıktı.
26:28O taşları gömün aşağıya ve buralar mahalle.
26:32Şuralar sokak ve orada binalar bulunmakta.
26:38Bu tarafta ise şu, bugün Allah rahmet eylesin
26:44Türk Edebiyatı'nın en önemli ustalarından biridir.
26:48Ben çok severim kalemini, dilini.
26:51Orhan Kemal'den bahsediyorum.
26:54Orhan Kemal'in adına verilen bir Orhan Kemal Halk Kütüphanesi bulunmaktadır.
27:00Bu kütüphane Osmanlı zamanında simkeşhane-i amireydi.
27:05Simkeş, altın telkari gümüş telleriyle iş yapmak demektir.
27:12Simkeş, altın telleriyle telkari ilgilerin gümüşle yaptığını altınla yapmak demektir.
27:19Aynı zamanda Roma İmparatorluğu zamanında darphaneye burada bulunmaktaydı.
27:25Bu darphanenin bulunduğu yerde Osmanlı darphane devam ettirdi.
27:31Yani bozmadı ve devam ettirdi.
27:34Ne zamana kadar?
27:35Ta ki 3. Ahmet devrinden sonraki patronu Halil ayaklanmasına kadar.
27:40Patronu Halil ayaklanmasından sonra yani 1730'lardan sonra 3. Ahmet döneminden sonraki 1. Mahmut döneminde buradaki darphane alındı ve Topkapı Sarayı'nın içine konuldu.
27:573. Selim de bugünkü binayı yaptı.
28:00Yani bugünkü Topkapı Sarayı'nın içinde bulunan darphane 3. Selim dönemine ait bir darphanedir.
28:07Burası Simkeşhane, burası telkaricilerin bulunduğu, altıncıların bulunduğu, Osmanlı ekonomisinin, Osmanlı paralarının basıldığı çok önemli bir yer.
28:21Ardından üzerinden Cengiz Han'ın ordusu geçti dersek doğrudur.
28:29Miş gibi yaptı.
28:30Tam tabii ki Cengiz Han burada yoktu.
28:32Ne kadar üzerinden tahribat geçtiğini anlatabilmek için ben size bu örneği verdim.
28:39Orada bir yıkım gerçekleşti.
28:41Es Seyyid Sadr-ı Espak, eski sadrazamlardan Hasan Paşa'nın yapmış olduğu Han'la birleştirildi.
28:51İleriki programlarda oraların fotoğraflarını göstereceğim inanılmaz bir değişim, inanılmaz bir dejenerasyon yaşadı.
29:02Ve orası berbat oldu.
29:04İşte darphanenin hikayesi başka bir tarihte.
29:08Bugün orası anlatılmayacak.
29:10Bugün şu bölgenin güzelliği.
29:13Bak şimdi bir tramvay geçiyor.
29:15Bu tramvay diğer sokakta geçiyor.
29:18Sizler şu an hamamı da görüyorsunuz.
29:21Hamam ne alaka?
29:25Hamam neden görünüyor?
29:27Hamam görünmüyor ki.
29:29Hamamın önünde apartmanlar var.
29:32O apartmanlar bizim hamamı görmemizi aslında engelliyor.
29:371942-1958 16 yıl süren İsmet İnönü'nün başlattığı Adnan Menderes döneminde biten şehir modernleştirme tırnak içinde ya da tarihi eserlerden kurtulma çalışması kapsamında
29:56burada bulunan pek çok eser yıkıldı.
30:00Hanlar yıkıldı.
30:01Hamamlar yıkıldı.
30:02Kervansaraylar yıkıldı.
30:04Kütüphaneler, medreseler, sıbyan mektepleri, tabhaneler, darüş şifalar, imarathaneler yıkıldı.
30:12Ve uzunlamasına tramvayların geçtiği, insanların yürüdüğü bir yol yapıldı.
30:20Halbuki Osmanlı'da yol demek iki tane sırtında yük olan eşek yan yana geçiyorsa mevzu bitmiştir.
30:30Bu kadar uzun, bu kadar geniş yollar yapmak için yüzlerce tarihi esere ve binlerce tarihi birikime veda etmek demektir.
30:41Hadi gelin şimdi 1940-2025 üzerinden geçen tam 85 yıl, 85 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
30:53Elimizde bir fotoğraf var.
31:10Net olarak tarih belli değil.
31:111941 yazıyor.
31:14Fotoğrafın kataloglandırmasında 1941 yazıyor.
31:1741 ise 40'lı yıllar diyelim ve biz buna 80 yıl diyelim.
31:23Yani 80 yıl önce az evvel bir önceki fotoğrafta önünden gösterdiğimiz Hasan Paşa Han ya da tam adıyla Es-Seyyit Sadr-ı Espak.
31:36Sadr-ı Espak eski sadrazam demektir.
31:39Es-Seyyit de Peygamber Efendimizin torunu demektir.
31:43Es-Seyyit Sadr-ı Espak Hasan Paşa 1745 yani 1. Mahmut dönemi yani lale devri bitmiş.
31:53Lale devri devrinde paşalık yapan bir adam.
31:56Lale devrinin padişahı 3. Ahmet'in patronu Halil tarafından devrilmesinden sonra tahta geçen 1. Mahmut döneminin sadrazamlarından ve paşalarından
32:08Hasan Paşa'nın simkeşhane-i amire demiştim ya gümüşle yapılan telkari altınla yapılan simkeşhane, simkeş.
32:19Simkeşhane-i amirenin hemen yanına Hasan Paşa Han'ı yapıldı.
32:25İşte o Hasan Paşa Han'ının arka tarafında bulunmaktayız.
32:29Güzel değil mi? Yani buradan çok güzel görünüyor yani sizin bir pazar gününüzü ayırmak için yani sizin ailecek bir İstanbul gezisi yaptığınızda önünüze çıkacak olan muhteşem bir eser Hasan Paşa Han'ı hem içi hem dışı gelin ve lütfen buraları görün.
32:521940 ya da fotoğrafın altında yazdığı tarihi baz alırsak 1941.
33:02Şuralarda bugün merdiven var.
33:05Fotoğrafa baktığımızda o gün yokuş varmış.
33:08Yani merdiven yokmuş, yokuş varmış.
33:11Merdivenin başında zarif görünümlü, 1940'lı yılların modasını takip eden bir şapkalı hanımefendi bulunmakta.
33:20Onun yanında başkaları bulunmakta.
33:24Bina, klima hariç ve orada bulunan restoranın tanıtım metinleri, tanıtım kağıtları hariç aslında çok da bir şey değiştirmemiş, çok da bir şey kaybetmemiş.
33:37Geldiğinizde 1940'lı yıllarda bu fotoğraf çekildiğinde fotoğrafı çeken kişi ne görmüşse sizler de onu göreceksiniz.
33:48Efendim burası sizi bekliyor.
33:51Gelin, lütfen gelin size biz programlar boyunca, fotoğraflar boyunca İstanbul'un güzelliklerini anlatıyoruz.
34:01Yalnızca İstanbul mu?
34:03E peki Anadolu olmayacak mı?
34:05Tabii ki olacak.
34:07Urfa olacak, Mardin olacak, Antep olacak.
34:11Depremlerle birlikte harap olduktan sonra tekrar düzelen, ayağa kalkmayı başaran Hatay olacak.
34:22Pek çok yer olacak.
34:23Yeter ki siz bizden ayrılmayın.
34:25Yeter ki sizden almış olduğumuz cesaret bir ömür devam etsin.
34:30Sizi 80 yıl arayla aynı açıdan ya da ne bileyim o açıya yakın.
34:38Çünkü burada binalar var, yeni yapılmış.
34:40Bu binaların olduğu yerlerde, o günlerde ne olduğunu tam olarak bilemiyoruz.
34:47Bu binaların olduğu yerlerden aynı açıdan çekilen iki farklı fotoğraf,
34:52bizi zaman olarak birbirine bağlayan iki farklı fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
34:59Efendim 2025 ve Efendim 1940.
35:04Buyursunlar lütfen.
35:05Tuhaf.
35:26Yani görünce insan şaşırıyor.
35:29Yukarıda delikler var.
35:31Bu delikler acaba nereye gidiyor?
35:32Bir de bunları acaba niye derdiler, yukarıda ne vardı, ne oldu, şu demir acaba hangi döneme ait bilinmiyor.
35:41Herhangi bir kaydı olmayan bilgiler bunlar.
36:02Şimdi sevgili dostlar bu bölümün sonuna gelmişken İstanbul'un yer altında bulunan, İstanbul'un yerinin altında bulunan Sultanahmet Meydanı'nın altında bulunan su sarnıcının aslında sarnıç olarak yapılmayan
36:28şurada gördüğümüz gibi aslında odacıklar ve geçiş yolları olarak yapılan burada 1204 tarihindeki Latin saldırısından sonra İstanbul'un köhneleştiğini ve İstanbul'da kullanılmadığını biliyoruz buraların.
36:47Muhtemelen su baskını yaşandı ve su kaldı ardından Roma sarnıç olarak kullandı.
36:52Osmanlı terk etti bir dönem, sarnıç kullanmıyor Osmanlı.
36:55Ardından sarnıçlardaki suyu İstanbul'un bostan ve tarlalarında kullanıldı.
37:01Muhtemelen buradaki suyu da bölgede bulunan Küçük Ayasofya Camii'ne doğru bulunan bostanlarda buranın suyunu kullandı.
37:10Biz şu an 1800 sene önce Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'u Bizantiyum'u alan ilk kralı Septimus Severus'un oğlu Anatolia Karakalla tarafından
37:23Sirkus Maximus'a benzetilerek yapılan Hipodrom'un altında bulunmaktayız.
37:29Ve Hipodrom'un altını anlatan iki bölümlük belgeselin birinci bölümü Kadırga'ya doğru, Sarayburnu'na doğru giden sarnıçta bitti.
37:41İkinci bölüm, Allah fırsat ve ruhsat verirse yayınlanacak olan ikinci bölüm çok daha enteresan.
37:48Ayasofya'ya doğru gideceğiz.
37:51Çemberli taşın, dikili taşın, Alman Çeşmesi'nin, Sultanahmet Camisi'nin, Pargalı Sarayı'nın, Ayasofya'ya giden yolda bulunan ne varsa hepsinin altına inip altından size sesleneceğiz.
38:07Efendim bu haftada bize ayrılan sürenin sonuna gelmiş bulunmaktayız.
38:12Allah fırsat verirse haftaya sizinle birlikte Ayasofya'ya doğru yerin 35 metre altında, insanların ve turistlerin ayağını bastığı zeminin 35 metre altından saatlerce yürüyerek bir yere doğru gideceğiz.
38:30Lütfen bizi yalnız bırakmayın, lütfen Beyaz TV ekranlarında kalın.
38:35Sizlerle birlikte geçmişe yürümek çok keyifli.
38:38Geçmişe yürüyen adam bu hafta bitti.