• 5 ay önce
Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı’nın kurucusu Ayşe Kaşıkırık, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2006’dan beri her yıl yayınlanan Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’nun önemini ve nasıl okunması gerektiğini; ekonomi, eğitim sağlık ve siyaset alanlarında Türkiye’nin cinsiyet eşitliği karnesini ve toplumsal cinsiyet uçurumunun nasıl kapanabileceğini anlattı.

Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu 2024: https://www.weforum.org/publications/global-gender-gap-report-2024/
Döküm
00:00İzlediğiniz için teşekkür ederim.
00:31T24'ün Ayrık Otu programından herkese merhabalar.
00:34Ben Azal Sipahi, rejide her zamanki gibi bize Faruk Ekici eşlik ediyor.
00:38Ayrık Otu'nun bu bölümünde konuğum ilk defa Ayrık Otu'nun ikinci kez konuğu olan Ayşe Kaşıkarı.
00:45Kendisi de siyaset bilimleri uzmanı.
00:47Hoş geldiniz Ayşe Hocam. Nasılsınız?
00:49Hoş buldum. Teşekkür ediyorum. Keyifle geldim ben de.
00:52İyi yayınlar diliyorum.
00:54Bugün neyi konuşacağız?
00:56Bugün Dünya Ekonomik Forumu'nun 2006'dan beri de her sene çıkardığı Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Uçurumu raporu diyebiliriz sanırım.
01:05Küresel Cinsiyet Uçurumu raporunun konuşacağız.
01:08Çünkü 2024 raporu da çıktı.
01:10Her yıl cinsiyet eşitliğini işte dünya ekonomileri yani ekonomiler derken de aslında ülkelerden bahsediyoruz.
01:17Bu ülkeler üzerinden dört ana başlıkta değerlendiriyor, ölçüyor Dünya Ekonomik Forumu.
01:23Başlıklarda ekonomi, eğitim, sağlık ve siyaset.
01:26Başlıkların daha detaylandırılmış hali var.
01:29Onun da konuşurken üstünden geçeriz.
01:31Ama önce şey sormak istiyorum Ayşe Hocam size.
01:33Yani bu 2006'dan beri çıkan bu rapor, Dünya Ekonomik Forumu'nun bu raporu neden bu kadar önemli, bu kadar referans veriliyor, bu kadar dikkate alınıyor?
01:43Öncelikle rapor küresel ölçekte cinsiyet uçurumunu ya da eşitsizliğini bütün boyutlarıyla ölçen.
01:52Bütün boyutları dediğimiz ekonomi, sağlık, eğitim ve siyaset olmak üzere.
01:57Bu dört alanda derinlemesini ölçen ve tabii ki de Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanması,
02:03arkasındaki teknik ekibin konuya vakıf olması gibi faktörlerle beraber onun değerini ve önemini arttırıyor.
02:12Tabii ki birçok kurum kuruluş var.
02:14Örneğin Birleşmiş Milletler, Kadın Birimi, UN Women ya da işte Uluslararası Parlamentolar Birliği.
02:19Mesela onlar siyasetteki kadın temsilini ölçüyor.
02:21Ama bu dört eğitim, sağlık, istihdam ve siyaseti bu boyutta alt ölçeklerle beraber hem akademik hem de veri bazlı ölçen çok kıymetli bir rapor olduğu için
02:33bizim için de hem akademik çalışanlar hem de saha çalışmaları için çok kıymetli bir referans teşkil ediyor.
02:40Evet, geçtiğimiz 8 Mark'ta da şey olmuştu belki hatırlarsınız.
02:45Bazı markalar erkeklere 8 Mark videosu çektirmişlerdi.
02:49Bu rapora referans verilmişti.
02:52Ama o rapordakiler de eski raporun bilgileriydi falan böyle bir ortalık.
02:58Her anlamıyla karışmıştı.
03:00Peki bu raporu nasıl okumak gerekiyor Ayşe Hocam?
03:02Şu sıradayız, bu sıradayız, bunun altındayız, bunun üstündeyiz diye konuşuyoruz.
03:06Yani gerçekten sıralama ne söylüyor?
03:08Bir de raporun sıfırdan bire kadar her başlıkta ve genel başlıkta bir skoru veriyor.
03:14Bayağı detaylı anlamış, sıfır bir devamı oluyor.
03:18Nerelerde sıralamaya bakmalı, ne konularda skora bakmalıyız, bunlar bize ne söyler?
03:23Tabii, şimdi incelemek isteyenler Dünya Ekonomik Forum'un web sayfasından bakabilir internet sitesinden.
03:29Ama oldukça hacimli bir rapor gerçekten.
03:31385 sayfa.
03:32385 sayfa çok hacimli olunca da açıkçası ben özetin özeti burada hap bilgiler sunmak için geldim.
03:39Şöyle ki bu raporu nasıl okumamız gerekiyor?
03:42Dört başlık altında dünya ülkeleri hangi kategorilerde, hangi sınıflarda ve hangi başlıklarda daha ileri ya da daha geri başarılı olan ülkeler neden başarılı?
03:54Başarısız olan tabiri caizse eşitsizlik sınıfında kalan ülkeler, karnesi zayıf olan, skoru düşük olan ülkeler neden başarısız?
04:01Aslında böyle yorumlamak gerekiyor. Neyi başarabildik, neyi başaramadık?
04:05İşte böyle yorumladığımız zaman aslında şu ortaya çıkıyor.
04:09Rapor çok hacimli ama temel mantığı şu.
04:13Toplumsal cinsiyet eşitliğini, tüm kadınların ve kız çocuklarının hayatın her alanında gündelik hayatın, sosyal hayatın tamamında nasıl eşitliğe ulaşabileceğini tabii ki verilerle destekleyerek.
04:27Çünkü veri olmadan iyileştiremeyiz, veri olmadan ölçemeyiz.
04:30Dolayısıyla veri olacak ki biz belli bir skor verelim.
04:34Ama bu skorları verirken de altına baktığınız zaman ekonomi diyoruz ama eşit işe eşit ücretten tut da işte kadınların iş gücüne katılmaya kadar ya da kayıt dışı istihdamla uğraşmaya kadar birçok başlık giriyor.
04:47Yani sadece ekonomiyle kalmıyor.
04:49O ekonomi alt indeksinin de altında birçok indeksler yer alıyor.
04:55Dolayısıyla aslında hesaplanması sırasında da dikkate alınan veriler ülkelerin resmi kaynaklarından örneğin bizde TÜİK'te, Türkiye İstatistik Kurumu'ndan çekiliyor.
05:05Diğer ülkelerin de resmi kanallarından, kurum kuruluşlarından bu veriler çekilerek harmanlanıyor ve böyle bir skor hazırlanıyor.
05:13Ancak baktığımız zaman raporun özü bize şunu söylüyor.
05:17Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan eşitlikçi, kapsayıcı, adil olan ülkeler neleri başarabildi?
05:25Hangi anlamda neleri başarabildi?
05:27Yani işte ataerkil zihniyete, patriyarkaya, erkek egemen yapıya ve eril zihniyete karşı neleri dönüştürebildi?
05:36Unutmayalım ki toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmak, toplumsal cinsiyet kalıplarını, önyargılarını kırmak atomu parçalamaktan daha zordur.
05:45Evet tabii kanıtlanmış.
05:47Evet kanıtlanmış. Dolayısıyla biz burada atomu kimlerin daha iyi parçalayabildiğini, kimlerin ise daha henüz o girişimde bile bulunamadığını görüyoruz.
05:55Gerçekten böyle bir şey.
05:56Çünkü toplumsal cinsiyet çalışmak demek toplumun kılcal damarlarına dokunmak demek.
06:02Toplumun bam teliyle uğraşıyorsunuz siz.
06:04Çünkü erkeklerin o konfor alanlarından çıkması, kadınların sosyal hayata karışabilmesi.
06:11Bunların hepsi yüzyıllardır var olan o cinsiyetçi kalıpların, tutumların, davranışların değişmesi demek.
06:19Bunları değiştirmek için biz yüzyıllardır çalıştık bu noktaya geldik.
06:23Dolayısıyla bu konu ve bu rapor bize onu söylüyor.
06:26Halen daha alacağımız yol, gideceğimiz tabiri caizse bir arpa boyu yol gelebildik.
06:32Kötü değiliz. Şöyle kötü değiliz.
06:34Geçmiş belki bir 40-50 yıl önce yapılsaydı kim bilir ne durumda olurdu. Bilemiyoruz.
06:40Ama tabii ki ilerleme var. Ben çok karamsar, umutsuz bakmıyorum.
06:44Tabii ki var.
06:4540 sene önceyi düşünmeyelim.
06:4740 seneyi düşünmüyorum. Değil.
06:49Böyle diyenler diyor ki bana çok mu olumsuzuz.
06:53Ama benim her zamanki şeyim şudur. Bir önceki seneye göre, birkaç seneye göre ne durumdayız.
06:58İyi olduğumuz noktalar, iyileşme yolunda olduğumuz noktalar da var.
07:02Bu rapora göre dünya genelinde.
07:04Kötüye gittiğimiz yerler de var.
07:06Dolayısıyla umutlu ve her daim dirençli olmak zorundayız.
07:10Çünkü biz kadınlar zaten dişimizle, tırnağımızla, etimizle, kemiğimizle bugünlere gelmişiz.
07:16Bu noktadan sonra pes eder miyiz? Asla.
07:18Şöyle dediniz, işte yüzyıllarca buraya gelmişiz dediniz.
07:21Peki, küresel cinsiyet uçurumu eğer bu hızla giderse ne zaman kapanıyormuş?
07:275 nesil sonra. Çok kısa.
07:29134 yıl deniyor. Çünkü geçen seneye göre genel skor %0.1 olarak değişmiş sadece.
07:37O hesaba da baktığımızda…
07:38Aynı, aynı hizadayız neredeyse.
07:40Ama tabii ki aynı hizada olmamızın sebepleri de şu.
07:43Artık savaşlar ve krizler çağındayız.
07:46Belli yıllar arasında, mesela 2006-2010-2012'ye kadar iğmelenme hızı.
07:50Yani toplumsal cinsiyet artışında bir görüyoruz iğmelenme var.
07:55Ama savaşlar, Ukrayna savaşı.
07:57Zaten Suriye savaşı darmadağın etti.
08:01Orta Doğu'ya Ukrayna savaşı girdi.
08:04Şimdi Gazze bitmeyen, Gazze'de savaş var. Pandemi atlattık.
08:08Yani onun dışında ekonomik kriz, dünya enflasyonist bir dönemde.
08:14Bakıyorum şimdi ekonomik krizi yaşamayan
08:17ya da herhangi bir savaş riskiyle karşı karşıya olmayan ülke neredeyse yok.
08:22Böyle bir dönemde aslında fiili olarak olmasa da
08:25arka planda 3. Dünya Savaşı'nın yaşandığı neredeyse bir koşulda biz bu noktadayız.
08:31Demiyorum ki bir nokta önemli, diğer noktayı geride bırakalım.
08:35Ama şu an insanlar, ben şey diyorum taş devri koşullarındayız.
08:39Barınma, güvenlik.
08:41Ondan sonra sosyal...
08:43Daha ilk sıradayız.
08:45Daha ilk sıraya geri döndük.
08:46O yüzden 40 sene önceki koşulların bazısında daha gerideyiz.
08:49Çünkü güvenliğimiz tehdit altında, barınmamız tehdit altında.
08:52Dolayısıyla sosyal politikaya sıra gelmiyor bir türlü.
08:56Peki genel anlamıyla 2024 yılının raporu neler söylüyor?
09:01Yani anahtar bulguları neler?
09:04Şimdi 2024 raporu bize şunu söylüyor.
09:07En başta yani belki birazdan değineceğiz.
09:11İzlanda üst üste zaten.
09:13Bildiğim kadarıyla evet 2009 yılından itibaren Ardar'da sanırım 12. yılımı oluyor.
09:20Üst üste birinci oluyor İzlanda.
09:23Bir defa diyor ki sistematik ve sistemli bir şekilde bir ülke ısrarlı devam ediyor.
09:29Hiç gittiniz mi İzlanda'ya hocam?
09:31Henüz gidemedim ama sırf bunun için gitmek istiyorum.
09:34Çünkü ben mesela Avusturya'ya gittiğimde Viyana toplumsal cinsiyet eşitliğinin başkenti olarak biliniyor.
09:40Sırf bunun için Viyana'ya gitmiştim.
09:42Aynı şekilde İzlanda'ya da bunun için gideceğim.
09:45Gerçekten yerinde görmek istiyorum.
09:47Yapılan sosyal politikayı, o bakım emeği yükü nasıl azaltılmış, kreş desteği, sosyal devlet destekleri nasıl olmuş gerçekten yerinde görmek lazım.
09:55Ama demek ki sistematik bir başarı var.
09:58Bir de şunu söylüyor bize bu rapor.
10:01Yani hiçbir başarı tesadüf değil.
10:03İlk ona bakıyorum genelde Avrupa ülkeleri.
10:05Demek ki bir politika mesela demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü bunlar toplumsal cinsiyet eşitliğinden bağımsız değil ki zaten.
10:14Hepsi birbiriyle iç içe.
10:16Sosyal politikalar aktif olarak uygulanıyor.
10:19Sosyal refah devleti yaklaşımı etkin yani.
10:22Gerçekten hiçbir başarı tesadüf değil.
10:252006'dan itibaren tablo 2024'e kadar diyor ki Avrupa ülkeleri sistematik bir şekilde ilk 10'da yer alıyor diyor.
10:31Evet 2. sırada Finlandiya var.
10:333. sırada Norveç.
10:345. sırada İsveç.
10:357. sırada Almanya.
10:379. sırada İrlanda.
10:38Ve 10. sırada İspanya var.
10:407 ülke.
10:41Diğer kalan 3 ülkede.
10:43Yeni Zelanda 4. sırada.
10:45Nicaragua 6. sırada.
10:48Ve Namibya 8. sırada.
10:52Bir de raporun söylediği bir şey var bu verinin üstüne.
10:56Dünya genelinde aslında toplumsal cinsiyet uçurumunun en az olduğu ülkeler zaten hani coğrafi dağılımına bakmak istedim şimdi.
11:05Öncelikle Avrupa ülkeleri.
11:08Yani Avrupa ülkelerinde genel olarak toplumsal cinsiyet eşitliği en yüksek oranda sağlanıyor.
11:13%75 gibi bir oran.
11:15Hiçbir bölge hiçbir ülke %100 eşitliği sağlayamadı.
11:19İzlanda da sağlayamadı.
11:2090'ı İzlanda geçti sadece %90'ın geçmesi için.
11:23Dolayısıyla diğerlerine de baktığımız zaman şimdi coğrafi dağılıma bakıyorum.
11:28Avrupa %75 başarı göstermiş.
11:30Ardından Latin Amerika ve Kuzey Amerika ülkeleri geliyor.
11:35Yani Avrupa'dan sonra Amerika.
11:38En düşük ülkeler tahmin edeceğimiz gibi neresi olabiliyor?
11:41Asya ülkeleri.
11:42Çünkü Asya ülkeleri ciddi bir zayıf var.
11:44Merkez Asya ülkeleri olsun güneydeki Asya ülkeleri cinsiyet eşitsizliğinin en fazla yaşandığı ülkeler.
11:51Bir de şunu söylemek istiyorum.
11:53Bu raporu yine genel özetinde vurgulamamız gereken.
11:56En fazla başarı eğitim ve sağlık alanında sağlanıyor.
12:00Şimdi bu çok önemli bir bulgu.
12:02Yıllara göre baktığımız zaman sağlık yani bu anne çocuk ölümlerinden tutun da ondan sonra sağlıklı bir yaşam sürme,
12:10sağlık hizmetlerine erişmeye işte ölü doğum oranının düşmesine kadar birçok faktörü içeriyor.
12:17Alt indeksi içeriyor ve sağlık endeksinde başarı %96.
12:21En yüksek sağlıktayız.
12:23Ardından eğitime erişim, eğitimde fırsat eşitliği diyebiliriz buna %94.9 yani %95 neredeyse.
12:31İkisi zaten her yıl düzenli bir şekilde devam ediyor artışı.
12:35Bu genel tüm ülkelerin ortalaması anlamında konuşuyoruz.
12:38Aynen öyle.
12:39Şimdi en düşük olduğumuz puan, skor alan dünya genelinde tahmin edeceği siyaset.
12:46Ekonomiyi söylemedik.
12:48%60.
12:50Ekonomi ve siyaset en düşük olan yerler.
12:53En düşüğümüz siyaset.
12:55Siyasetin %22 bandında bir ilerleme var.
12:59Ekonomik katılım ve fırsat eşitliğinde ise %60.
13:03Bu şunu söylüyor yani en altımız siyaset, en üstümüz eğitim ve sağlık, aradaki nokta ekonomik gelişim.
13:11Aslında hepsi birbiriyle eğitim ve sağlığı bir tık daha dışarıda tutuyorum.
13:15Ekonomi ve siyaset o kadar iç içe ki ikisi de birbirini aşağıya çekiyor topik.
13:20Aslında hepsi birbiriyle gerçekten çok bağlantılı.
13:23Şöyle düşünün, eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadan, zaten iyi bir eğitim, kaliteli nitelikli bir eğitim olmadan
13:31insanın onuruna yakışır, gerçekten kariyer basamaklarına çıkabileceği bir fırsat zaten kadınlara sunulmuyor.
13:40Yani ne oluyor o zaman? Kayıt dışı istihdamda çalışıyor.
13:43Ne oluyor? Gündelikçi çalışıyor.
13:45Tabii ki her iş çok kıymetli ama yaptığı işin karşılığını, verdiği emeğin karşılığını alamıyor o zaman.
13:51Dolayısıyla ekonomik olarak mesela kaç tanemizin, ben katıldığım eğitimlerde, verdiğim seminerlerde hep şunu sorarım.
13:59Kaç tanemizin babaannesinin, anneannesinin emekli aileliği vardır? Birkaç tane de el kalkar.
14:04Kaç tanemizin annesinin üzerinde mülk vardır? Çünkü kadınlar mülksüzleri oluşturuyor çoğunluğu.
14:11Yani ya ücretsiz aile işçisi oluyor, tarım işçisi oluyor, ev işçisi, ev emekçisi oluyor.
14:16Günün sonunda ekonomik katılım düşük olduğu zaman zaten kadınların hayatında da birkaç adım onu geriye itiyor.
14:24Ne yapıyor? Eve hapsediyor, evde kalmasına sebep oluyor.
14:27Dolayısıyla iyi bir eğitim, iyi bir iş. İyi bir iş siyasette ve hayatın birçok alanında kapıları açan fırsatlar sunuyor.
14:38Eğitim ve sağlık alanında dediğim gibi, özet olarak ülkeler belli bir ivmeyi ve gelişmeyi gösterdi.
14:44Ama şu da bir gerçek, iyi bir eğitim demek ki kadınlara iyi bir iş istihdamı, iş kapısı açamıyor henüz.
14:51Burada da bir şey var, neden %95'lerdeki eğitim başarısı ekonomik katılımda, istihdama erişimde %60'lara bir anda düşüyor?
15:01Neden diplomalı ev hanımları çoğaldı? Neden kadınlar evlerde daha çok vakit geçiriyor?
15:07Üniversite mezunu kadınlar görüyorum seminerlerde, çalışıyor musunuz?
15:12Çalışmıyorum. Neden? Ya ailesi izin vermemiş çalışmasına.
15:15Ve ev genci diye bahsettiğimiz bir grup var.
15:17Ne eğitimde ne istihdamda olan gençler.
15:19Şimdi ya ailesi, eşi izin vermiyor ya da en önemli sebep kadınlar için iş hayatı evlenene kadar.
15:28Evlenene kadar, evlenince evlenene kadar ailesi izin verirse çalışabilir.
15:32Evlendikten sonra eşi izin verirse.
15:35Eşi izin verdi diyelim, çalıştı bu sefer çocuk oldu.
15:39Çocuk olunca bunun bakım yükü geliyor, çocuğa kim bakacak?
15:43Hadi bir süre izin aldı, altı ay izinini kullandı, ondan sonra iki yıla kadar ücretsiz iznini devam ettirdi.
15:52Ama sonrasında birine bırakması gerekiyor.
15:55Ya bakıcı olacak ya kreş olacak.
15:57Yeterli sayıda kreş var mı? Yeterli sayıda bakıcı var mı?
16:00Bakım vermiyor çünkü sadece onun üstünde hareket ediyoruz değil mi?
16:03Erkek baba olduğu zaman hayatında hiçbir şey değişmiyor.
16:06Masterchef'i izliyorum.
16:08Mesela işte elemeler vardı, ilk tur vardı.
16:12İlk turda ikinci tura çağıracaklar ya da çağırmayacaklar, evetler hayırlar falan.
16:16Kadın adaylara, yarışmacı adaylarına sordukları soru şu küçük çocukları varsa.
16:21E çocuğuna kim bakacak?
16:23Erkek yarışmacılığı diye soruluyor.
16:25Yeni çocuğu olmuş hiçbir erkek yarışmacı çocuğuna kim bakacak diye sorulmadı mesela yani.
16:29Şimdi bu gibi hayatın her alanında.
16:32Ben iş hayatına başladığım zaman katıldığım bir mülakatta bana şunu söylemişlerdi.
16:37Ya çok erken evlenmişsiniz, 23 yaşında evlenmişsiniz.
16:43Ben bu görüşmeyi 24 yaşımda yapıyorum iş görüşmesine.
16:47Çocuğunuz olursa, bir defa diyor ki çok erken evlenmişsin.
16:51Bunun yorumunu yaptı.
16:53İkinci olarak çocuk sahibi olursanız eğer, işler güçler ne olacak, izinler nasıl olacak?
16:59Ben dedim ki benim medeni durumum ve üreme planlamam sizi bu kadar ilgilendiriyor mu?
17:06Çok şaşırmıştım.
17:07Ben bunu yaşadığımda 10 sene önceydi.
17:09Emin olun şimdi de bir kısmı devam ediyor.
17:11Tabii.
17:12Medeni durumunuz, ondan sonra ne zaman hamile olup olmayacağınıza kadar.
17:17Yani halen daha birçok kadın hamileliğin süresince çalıştığı yer izin vermez,
17:22işinden işini keser, maaşını keser diye hamileliğini saklıyor.
17:27Ben bunu duydum.
17:29Yani birebir geçenlerde bir kadınla eğitimde karşılaştığımda hep bol giyerdim.
17:34Kiloluydum zaten dedi.
17:35Bol kıyafetler tercih ederdim.
17:38Patronum eğer benim hamile olduğumu öğrenseydi maaşımı kesecekti, işten beni atacaktı.
17:44Dolayısıyla ben 9 ay sakladım dedi.
17:47Yani son anda patlatıyor.
17:49Evet son anda patlatıyor.
17:50Halen anlatırken çok etkileniyorum ve doğuma gideceğim diyor izin almam gerekiyor.
17:56O zaman anladı diyor benim hamile olduğumu ve bir şey diyemedi diyor.
18:00Düşünün bunlar birkaç ay önce olan şeyler.
18:03Tabii canım devam ediyordur.
18:05Yani bu 134 yıl var dedik ya kapanmasına.
18:09Parça parça baktığımızda da ve bu kalitelere ve kapanma hızına baktığımızda aslında bu dört başlığın.
18:16Eğitimde mesela 20 yıl sonra eşitliğin sağlanabileceği,
18:20siyasi güçlerinde 169 yıl sonra,
18:24ekonomik katılım ve istihdamda 152 yıl,
18:28sağlık ve hayatta kalma bilinmiyor.
18:30Hesaplanamıyor.
18:31Hesaplanamıyor.
18:33Şimdi şöyle bu raporun aslında en güzel söylediği şey şu.
18:37Kadınlar eğer ekonomide güçlenmezse, ekonomik özgürlüğünü sağlayamazlarsa,
18:43yani evlerindeki eşler olur, erkekler diyorum baba, abi, eş kim olursa,
18:50eğer sistemsiz olarak onlara bağlı olurlarsa zaten biz gelişmeyi unutmamız gerekiyor diyor.
18:55Bu kadar net söylüyor.
18:57Ekonomik olarak özgürsen, kendi ayakları üzerine durabiliyorsan,
19:01o zaman diyor hayatta da var oluyorsun.
19:03Bu kadar net.
19:05Çünkü ekonomik özgürlüğünü sağlayamadığı zaman,
19:08sigorta olarak eşinden ya da babasına bağlı oluyor.
19:12Yarın öbür gün diyelim ki aileden birini kaybettiği zaman,
19:16geçimini nasıl sağlayacağını düşünüyor.
19:18Üzerine kayıtlı bir ev, araba, mülk olmadığı için,
19:22sürekli ve sürekli bir yoksulluk ve yoksulluk içerisinde kalıyor.
19:26Ben doktora tezimde kadın yoksulluğu çalışıyorum.
19:29Yoksulluğun binbir haliyle karşılaşıyor.
19:32Ekonomik şiddet bu da aynı zamanda.
19:34Şimdi bunları sağlayamayınca siyasette var olabilmesi nasıl mümkün olacak?
19:39Şimdi biz diyoruz ki kadınların yeri kararların alındığı her yerdir.
19:43Bu her yerde olabilmesi için iyi bir eğitim ve iyi bir iş,
19:48iyi bir istihdam yani iyi bir kariyer diyelim bunu.
19:51İyi bir kariyer illa CEO olmak, üst düzey görevlerde müdür vs. olmak değil.
19:56Yaptığı işte bunun karşılığında kayıtlı istihdamda yer alıyor olması,
20:01düzenli ve sürdürülebilir bir işinin maaşının olması.
20:05Bu yani yani yarın öbür gün emekli olduğu zaman emekli maaşı olacak,
20:10geçim kaygısı olmayacak bu.
20:12Şimdi bunu sağlayabilen kadın zaten sivil topluma giriyor,
20:16işte siyasete giriyor, başka alanlara giriyor.
20:21Yani kendini var edebileceği, kendini gerçekleştirebileceği
20:24alanlar, kapılar açıyor.
20:26Diğer türlü cebinde parası yoksa, dolmuş parasını düşünüyorsa,
20:31nasıl var olacak siyasette?
20:34Bir de şeyi soracağım.
20:36Mesela 2023 yılındaki aslında veriyi çekiyor ve 2024 raporunu yazıyor değil mi?
20:42Dünya Ekonomi raporu.
20:43Aynen öyle.
20:44Bir şey de çok yani sene yeni raporunu da bekliyorum.
20:47Çünkü 2024 pek çok ülke için tam bir seçim yılı olacak.
20:51Özellikle siyasal güçlenme alanında bir sonraki yılın raporu bize çok fazla şey söyleyecek.
20:59Çünkü neredeyse 2 milyar insan sandık başına gelecek bu yıl.
21:02Gitti gidiyor.
21:04Biz zaten biliyorsunuz çok idmanlıyız seçim konusunda.
21:07Nasıl 4 yıl geçecek bekliyoruz.
21:09Belki de geçmeyecek işte konuşmalarına bakılırsa.
21:12Peki Türkiye bu yılki endeksin kaçıncı sırasında?
21:17Türkiye bu yılki endeksin baktığım zaman Türkiye'de de 2006'dan itibaren gelişim hızına.
21:24Biz hep 120, 125 o bandayız.
21:29Bu sene de 146 ülke arasında 127. sıradayız.
21:33Sonlarda olmayı çok seviyoruz bu raporda ne yazık ki.
21:37Ben de isterdim ki ilk 10'da, 15'de, 20'de hatta ilk 50'de bile yer alabileceğimiz günler umut ediyorum.
21:43Çok uzun değildir.
21:45Ama bu rapor yayınlandığından itibaren baktım, inceledim.
21:492006'dan itibaren işte 115 ülke arasında 100'lerdeyiz.
21:54İşte 2010'da 134 ülke arasında yine aynı bölgedeyiz.
21:59Şimdi değişen bir şey yok.
22:01Hani 3 aşağı 5 yukarı.
22:03Ülke sayısı artması, azalması ile beraber sıralamamız değişiyor.
22:06Ama yine olarak 120 ile 130 arasında değişiyoruz.
22:09Bir de aslında şeye bakmak lazım.
22:11Skora bakmak lazım.
22:12İlk sene 0,638 iken bu sene 0,645 olmuş.
22:18Yani aslında çok çok düşük bir karınca.
22:21Kaplumbağa hızıyla.
22:23İleride zaten bu raporu ben geçenlerde bir kitap bölümü yazmıştım.
22:27Kadın meclis üyeleri üzerine.
22:29Orada kadınların siyasal gelişimini incelerken bu rapora da referans verdim.
22:34Şimdi o kadar az bir ilerleme hızı var ki.
22:37100 binde 7.
22:39Hesapladım.
22:40100 binde 7.
22:41Diyorum ki buna gelişme mi diyoruz?
22:43Tabii ki.
22:44Eksiğe düşmemişiz.
22:45Pozitif olarak bakalım.
22:47Eksiğe düşmedik diyoruz.
22:48Ama günün sonunda gerçekten o kadar düşük bir ilme hızı var ki.
22:52Kaplumbağa hızında ilerliyoruz.
22:54Çünkü biz zaten Türkiye olarak Avrupa ülkelerinin en alt sınırındayız.
22:59Eşik değeri biz belirliyoruz ülke olarak.
23:01Tamamen Türkiye'den.
23:03Türkiye'ye ait.
23:04Biz diyorum ki Türkiye olarak en iyilerin ve en kötülerin ülkesi.
23:08Sıra dışı olmayı her daim başaran bir ülkeyiz.
23:11Bu raporda da Avrupa'nın en sonuncusuyuz.
23:15Tesadüf değil ki en sonuncusu olmamız.
23:18Türkiye'de halen daha bir ayda en az 40 kadın katlediliyorsa,
23:22onun dışında sebebi bilemediğimiz birçok kadın şüpheli ölümleri kayıtlara geçiyorsa,
23:30işte erken yaşta zorla evlilikler, istismar, şiddetin binbir türü,
23:35ekonomik, fiziksel, psikolojik bu kadar yaygınsa,
23:38halen daha işe girerken sen kadınsın yapamazsın,
23:42sen bir yere aday olunca git evinde otur,
23:45elinin hamuruyla erkek işine karışma diyen bir zihniyete karşı mücadele ediyorsak,
23:49bu tablo hiç de şaşırtıcı değil aslında.
23:52Aynen öyle.
23:53O yüzden buradan bir ekonomik katılım ve fırsatlar başlayalım konuşalım isteyeceğim.
23:57Geçtiğimiz yılki raporda 133. sıradaymışız, bu yıl yine 133. sıradayız,
24:02ekonomik katılım ve fırsatlar başlığında.
24:05Skordan 0,5'ten 0,507 yani o da yine yüz binde 7'lik bir artışla ilerleme kaydetmiş.
24:17Kadınların iş gücüne katılım oranı %35'lerde,
24:21erkeklerde bu oran %70'lerde yani iki katı neredeyse.
24:26İşte eşit işe, eşit ücretse baktığımızda 96. sıradayız o sıralamada
24:32ve tahmini kazanılan gelir eşitliğinde de 121. sıradaymışız bu başlığın alt başlıklarına.
24:40Tabii şimdi bu rapor bize şunu söylüyor,
24:42ekonomide derin bir fırsat eşitsizliği yaşanıyor.
24:45Şimdi daha işe giriş sürecinde kendi örneğimden bahsettim.
24:49Yani medeni durumunuz, ne zaman evleneceğiniz
24:52ve ne zaman çocuk sahibi olmayı düşündüğünüz en önemli soru.
24:55Sorun adına olarak karşımıza çıkıyor.
24:58İş hayatına girdiniz.
25:00Bu sefer esnek çalışma saatleri dediğimiz o kadar esnek bir kavram var ki
25:05yani akşam toplantılar olur, mesailer olur,
25:08sen evlisin ya da sen kadınsın katılamazsın diyerek
25:11kadınları üst düzey pozisyonlara atamama konusunda bir genel irade var, genel kabul var.
25:18Kadın çocuğu olacak, evde eşi bekler, gece bizim mesai uzun sürer,
25:23yani toplantılara katılamazsın, o yüzden üst düzey pozisyonlara terfi ettirmeyelim gibi bir genel kabul var.
25:30Bu mesela genel kabul de aslında sadece o kişiye, işe alınacak kişiye yönelik değil.
25:37Aslında sen sadece erkeklerin gece kalabileceğini ve rahat hareket edebileceğini düşünüyorsan,
25:44eğer bir partneri varsa bu kişinin evle alakalı sorumluluklarını da ona yıkman da demek aslında.
25:49Aynen öyle.
25:50Yani o şimdi alınamaz kadın sorumluluğu üstüne dediğin yerde de tercih ettiğin erkek cinsiyetinden birindedir.
25:58Sen zaten yine o zaman sorumluluğu başkasına salıyor olma ihtimalin de çok yüksek yani.
26:03Aynen.
26:04Şimdi bu bize şunu söylüyor, halen daha kadınlar olarak iki büyük mücadele alanımız var, bizim savaşımız onlarla.
26:11Birincisi ataerkil, zihniyet, patriarka. İkincisi ise kapitalizm.
26:16İşte buna çok sevdiğim bir makale, çok atıfta bulunurum.
26:22Marksizmle feminizmin mutsuz evliliği der.
26:27Yani bu ne demek Henry Hartman'ın bir makalesiydi?
26:30Diyor ki, yani birisi kapital olarak ortaya çıkıyor.
26:34Yani şimdi Marksizm'de birçok hani teoriye çok girmeyeceğim ama şunu demek istiyorum.
26:39Kadınlar olarak biz yüzyıllardır işçi sınıfı, sınıf hareketi içerisinde de öyle.
26:44Sermaye sahiplerine yani parayı elinde bulunduran, gücü elinde bulunduran, patron diyelim sermaye sahipleri, güçlü kişilere.
26:51Bir yandan da kadınlar evlerine geldiği zaman ataerkil zihniyetle, eşleriyle, babalarıyla, anneleriyle, o zihniyeti taşıyan kimse onlarla mücadele ediyor.
27:01Dolayısıyla hem evde hem iş yerinde iki tane onu bekleyen mücadele alanı var.
27:07Dolayısıyla buna işte mutsuz evliliği diye böyle anlatıyor.
27:10Şimdi eşit işe eşit ücret konusu.
27:13Biz sadece cinsiyetimizden kaynaklı olarak bir kadın ve bir erkek aynı eğitim düzeyinden gelse, aynı yetkinliklere sahip olsa
27:22ama günün sonunda erkeğin aldığı maaş 100 TL iken aynı işi yapıyor.
27:26Misal kadının aldığı maaş 84-85 TL.
27:30Diğer bir boyutuna gelelim.
27:32Yine saydığın göstergelerden.
27:35Mesela doğum izni diye bir şey var.
27:37Özellikle dijital ve teknoloji sektöründe.
27:40Şimdi günümüz yapay zekayı konuşuyoruz, artık teknolojinin çok ileri boyutlarına.
27:44Ama bu gibi sektörlerde bir kadının iş yerine, işine 6 ay ara vermesi ne demek?
27:50Geri döndüğü zaman pozisyonunu, koltuğunu kaybetmesi demek.
27:53Birçok sektörde bu böyle.
27:55Çünkü diyor ki biz sen doğum yapıp gelene kadar mutlaka birini alacağız.
27:59Mesela şey de duymuştum.
28:01Japonya'da bu iznin verildiğini ve kadınların özellikle bunu kullanmadığı,
28:06uzun süre kullanmadığı doğum izinlerini.
28:08Yoksa o koltuğu bulamayacak.
28:10Yani işlerimizi elimizden alacaklar korkusuyla.
28:12O izni alabildiğince kısa tuttuğunu Irmak Saraç söylemişti jinekolog.
28:18Bu çok önemli bir kriter.
28:20Çünkü sonuçta bu bir ebeveynlik izni aslında.
28:24Kadına verilen izinle genelde ilk 4 ay şu anda biz ücretli izin.
28:30Ondan sonra onun 6 aya çıkartılması konusunda bazı kurumlar 6 ay yapıyor.
28:352 yıla kadar da ücretsiz izin hakkımız var.
28:38Şimdi buna rağmen birçok kadın günü gününe kullanıp ücretsiz izin almıyorlar.
28:44Çünkü çok çabuk işten çıkarma sebebi oluyor.
28:47Ama baktığımız zaman erkeklerin hayatında baba olduktan sonra ne değişiyor biliyor musunuz?
28:52Çoğu yer 1 gün izin ya da 2 gün izin.
28:54En fazla veren 1 haftalık izin veriyor.
28:56Halbuki ebeveynliğe baktığımız zaman emzirmek dışında her şey beraber yapılabilir.
29:02Birlikte yapılabilir.
29:03Bakın emzirmek dışında o da biyolojik bir şey.
29:06Geri kalan bakımı, altına değiştirilmesi, uyutulması, ondan sonra ilgilenilmesi hepsi beraber yapılabilir.
29:14Bir çocuk günde kaç saat ortalamasızca emziriliyordur?
29:18Yani maksimum 1 saattir.
29:20Daha fazlası bile yoktur.
29:22Böyle bir süreçte siz ne kadar...
29:26Tamam ilk 6 ayda daha çok emer ama gitgide zaten ek gıdaya başlamasıyla beraber o süreçte düzele giriyor.
29:33Yani bu kadar işte çocuğa kadın bakar.
29:36Hani ben ona ne diyorum biliyor musun?
29:38Kutsal annelik sendromu.
29:39Birçok anne de bunu yaşıyor.
29:41Ben buradan aslında kadınlara da seslenmek istiyorum.
29:44Yani kutsal annelik sendromu diye bir şeye giriyoruz hemen çocuk olur olmaz.
29:49Ben bakacağım, ben büyüteceğim.
29:51Tabii ki herkesin kendi tercihi ama emin olun ki hiçbirimiz mükemmel değiliz.
29:55Mükemmel annelik, mükemmel babalık değil.
29:58İyi ve kaliteli zaman geçirdiğimiz, beraber vakit geçirirken mutlu olduğumuz bir hayat sürmek istiyorsak.
30:05Çünkü bunun geri dönüşü kadınlarda şöyle oluyor.
30:08İşte çocuğuma baktığım için iş hayatından koptum.
30:12Ömür boyu bunun pişmanlığını yaşıyorlar.
30:14Çok kadınla tanıştım ben bu süreçte.
30:17Yani işte işi bıraktığı için hem kendine pişman yeri geliyor çocuğunu suçlayanlara bile denk gelebiliyorum.
30:23Çünkü şey olarak suçlamıyor, duygusal bir yük olarak kendine bunu dert edinmiş.
30:29Şimdi bu gibi pişmanlıklar yaşamamak için gerçekten çocuk olduktan sonra eğer koşullarımız, maddi koşullar da çok önemli.
30:37İşte burada da sosyal devlet ilkesi devreye giriyor.
30:40Bakıcının bulunması, onun maaşının.
30:44Çünkü birçok kadın diyor ki ben çalıştığım paranın neredeyse büyük bir bölümünü bakıcıya veriyorum.
30:50Dolayısıyla kendim bakarım hem de daha emniyetli olurum, güvende olurum falan.
30:54Şimdi bunlara rağmen bu da yeterli bir şey değil.
30:57Çünkü ömür boyu bakıcı da olmayacak, kreşi olacak, anaokulu olacak.
31:01Hepsi inanılmaz maliyetler, rakamlar çok yüksek.
31:05Dolayısıyla bir çocuğu dünyaya getirip onun bakımında sadece kadına yüklemek ne kadar adil olur.
31:12Ne kadar adaletli bir yaklaşım olur.
31:14O yüzden kadınların da bu yükü tek başına kaldırmamasını, omuzlamamasını her yerde söylüyorum.
31:21Hem psikolojik olarak bize çok büyük bir yük hem de ekonomik olarak da yük.
31:25Peki eğitim kazanımlarında ne durumdayız?
31:28Biz 99. sıradan 90. sıraya ilerlemişiz.
31:31Ama skora da baktığımızda 0,98'den 0,987 olmuş yine.
31:38Yine miniversik artışlar.
31:40Miniversik bir karşılık olmuş aslında.
31:42Şimdi eğitimde bölgesel eşitsizlikten bahsetmek istiyorum.
31:45Evet, Batı'da, ondan sonra Ege bölgesinde, Marmara'da gerçekten eğitime yerleşim konusunda ciddi bir ilerleme var.
31:52Ama güneydoğu doğuda çok çalışan, köy köy dolaşan bir insan olarak şunu söyleyebilirim.
31:57Çok büyük bir eksiklik var.
31:59Kız çocukları da gönderilmiyor, erkek çocukları da.
32:02Geçenlerde yine Urfa'yı almadan ben bir yayın tamamlayabilir miyim?
32:05Mümkün değil.
32:06Mesela Urfa'da...
32:07Urfa'dan çıktı mı?
32:09Çıktı, çıktı.
32:10Evet, doğru konuşmuştuk bunu.
32:12Şimdi Urfa'da şöyle bir gerçek.
32:14Yani fark etmez, doğu ve güneydoğunun genelini söyleyebilirim.
32:18Birçok ilde kız çocukları, şimdi çok çocuklu aileler var, çok doğum var.
32:24Evde 8-10 tane çocuk var.
32:26Dolayısıyla kız çocukları evdeki kendilerinden küçük kardeşlerinin bakımıyla ya da ev işleriyle ilgileniyor.
32:32Erkek çocukları ise ya sanayiye ya tarlaya çalışmaya gidiyor.
32:36Şimdi böyle bir, ya da işte hayvancılık, tarım neyse.
32:40Günün sonunda kız çocukları için de erkek çocukları için.
32:43Ama daha çok kız çocukları için bir de şöyle bir risk var.
32:46Çocuk yaşta ve erken evlendirebilme riski var halen daha.
32:49Yani geçenlerde bir rapor yayınlandı.
32:52Sevgili Meltem Suat, o da gazeteci bir arkadaşımız.
32:57Şöyle Şanlıurfa'da her 100 doğumdan diyor.
33:0115 yaş altı, o civardaki çocuk yaşta erken evlendirilen kızlar tarafından doğumlar yapıldı.
33:11Korkunç bir rakam.
33:12%15'i gerçekten çok erken yaşta anne oluyorlar.
33:17Şimdi diğer bir riskimiz de var.
33:19Tabii şiddet var, istismar var.
33:21Yani bölgesi olarak Urfa'sı, yani İstanbul'un da yok mu var?
33:25Van'ında da var, Edirne'sinde de var.
33:27Ama bölgesel anlamda çok ciddi bir şekilde halen zihniyet.
33:31Kadının yeri evidir, kız çocuğu evde otursun, annesine, evdekilere yardım etsin.
33:36Anlayışlı bölgesi olarak birçok yerde var.
33:39Ama tabii ki ben bu gözler neler gördü, bu kulaklar neler duydu misali.
33:44Bodrum'da da duydum aynısını, Kütahya'da da duydum.
33:47Yani işte başka illerde de duydum.
33:50Yani birebir böyle ha burası batıydı ya ya da burası iç Anadolu'ydu dediğim yerler de çok oldu.
33:57O yüzden bu bir zihniyet, bu bir dönüşüm aslında burada başlıyor.
34:01Evet ve okuryazarlık oranında mesela 99. sıradayız.
34:05İlk öğretimme kayıtta hiç fena değiliz.
34:091. sıradayız.
34:10O da zorunlu ceza kesiyorlar ya.
34:12Daha sonra orta öğretime geçtiğimizde 102. sıraya düşüyoruz.
34:16Yüksek öğretime kayıtta yine 1. sıradayız.
34:19Ben bunda birazcık artık üniversitelerin içinin boşaltılmış olmasına.
34:24Her ile bir üniversite açarsa, işte E5 üniversiteleri dediğimiz bir kavram hayatımıza girerse.
34:29Alt let üniversiteler gibi.
34:30Alt let üniversiteler.
34:31Tuba Tekerek, Taşra Üniversiteleri araştırmasında.
34:33Evet ben de E5 üniversiteleri mesela.
34:35Yol boyu bir metrobüsün ilk durağından binsek zincirli kuyudan ya da işte Söğütlü Çeşme'den Avcılar Belikdüzü'ne kadar 15-20 tane E5 üniversitesine denk gelebiliyoruz.
34:46Türkiye genelinde de aynı şekilde.
34:48Her ile üniversite açılması demek aslında kalitenin düşmesi demek.
34:52Çünkü o kadar nitelikli akademisyen yok.
34:54O üniversiteleri dolduracak öğrenci de yok.
34:56Dolayısıyla evet öğrenci var ama olan öğrencilerin de sayısı ve yani bu aslında çok iç içe olan bir kavram.
35:05Akademisyenler ne kadar kuvvetli olursa öğrencilerini de o kadar kuvvetli yetiştiriyor.
35:10Tuba Tekerek'in içinde böyle şey vardı mesela yani çok acayip akademisyenler çok acayip derslere giriyor.
35:16Bir de mesela işte bir ilçede yüksekokul açılsın.
35:20Evet.
35:21Kimler istiyor? Dolmuşçular.
35:22Evet.
35:23Çünkü hani şey yapacaklar öğrenci taşıyacaklar.
35:26Evet birçok ilçede öyle.
35:27Gibi gibi yani hani dolmuşçular kooperatifinin işte baskısıyla oluyor.
35:32Üniversitenin işte yüksekokulu ilçeye bina açıyor falan gibi.
35:36Aynı zamanda Ardahan'da denemiştim.
35:38Ardahan şehir merkezi ve üniversite arasında dolmuş mesafesinde.
35:42Aslında apayrı bir üniversite açılmalı mıydı diyorlar.
35:46Çünkü öğrenciler birçok ilde de öyle Şanlıurfa'da da öyle.
35:49Yani üniversite ve şehir merkezi arasında o kadar kopukluk var ki öğrenci nerede sosyalleşecek?
35:54Aynen öyle.
35:55Öğrenci istiyor işte yerel halk, ilçesi kalkınsın diye.
36:02Ama daha sonra da bunlar kızla erkekle konuşuyorlar, güdüşüyorlar, el tutuyorlar bir şeyler oluyor falan diye rahatsız oluyorlar.
36:08Aklımızı bozuyorlar.
36:09Şeyler olaydan sonra tabii ki de insanlar.
36:11Yani buradan yüksek öğretime kayıttaki diğer bir husus da şu.
36:14Bugün öğrendim ki ikinci öğretimler kaldırılmış tamamen.
36:17Daha çok yeni bir şey.
36:19İkinci öğretim, açık öğretim, uzaktan öğretim.
36:22Yüksek öğretimde tabii bunların da çok fazla artısı var.
36:25Diğer bir Türkiye...
36:27Ne kaldırılmış hocam?
36:28İkinci öğretim.
36:29Akşam eğitimleri vardı ya onlar tamamen kaldırıldı diye bugün haber geldi.
36:33Ama tabii altını ve içeriğine detaylı bakmak gerekiyor.
36:37Şimdi bizim şöyle bir sıkıntımız var.
36:40İstasyon olarak yorumluyorum ben üniversiteleri.
36:44İşsizliği bekletmek için, ertelemek için, ötelemek için geçici bir istasyon.
36:49Tabii bir de artık o istasyonu ikinci bir istasyon olarak yüksek lisans da ekledi.
36:53Doktora da ekleniyor giderek.
36:54Bir şey de yetmiyor çünkü.
36:56Diploması yetmiyor yüksek lisans da olsun.
36:59Tamamen bir oyalama şey gibi yani.
37:01İşsizliği öteleme merkezi.
37:04Dolayısıyla siz ne kadar eğitimli olursanız olun gençlere eğer o alanı açmıyorsanız,
37:09yeni nesil o alan açılmıyorsa yurt dışına gidiyor ilk fırsatta.
37:13Evet ve hala da bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında kadın oranı bayağı düşük.
37:21Evet çünkü işte bu sitem dediğimiz alanlarda.
37:24Şimdi lisansı mühendislik olan bir insan olarak İçişletme Mühendisliği mezunuyum.
37:29Çok az insan bilir.
37:30Bana diyorlar ki ben böyle bir okuldan mezun olsam alnıma yazar gezerim diyor bazı arkadaşlarım.
37:36Buradan da onları anmış olayım.
37:38Şimdi öyle bir şey değil tabii ki.
37:40Ben de mühendislik halen daha aslında o disiplinden besleniyorum.
37:44Birçoğumuz mühendislik alanında kalmıyoruz okuduktan sonra.
37:48Bunun da sebebi şu, çalıştığımız alanlar, mekanlar da cinsiyetlendirilmiş.
37:53Hiçbir yer cinsiyetten muaf değil bu hayatta, bu yeryüzünde.
37:57Gerçekten öyle.
37:58Yani örneğin bir tersaneyse ne bileyim işte bir inşaat alanı şantiyeyse,
38:04bir gece mesaisi olan bir yerse biz hemen kopabiliyoruz.
38:08Bunun da sebebi şu, güvenlik.
38:11Ondan sonra kendi güvenliğimizi sağlamak, o alanda var edebilmek.
38:16Düşünün ki bir ortamdasınız ben mühendis olarak çalıştığım dönemde,
38:21çoğunlukla bulunduğum ortamda bir ya da iki kadından birisiydim.
38:25Birçok evlilikte de bu sorun yaratabilir, aile hayatında da sorun yaratabilir.
38:30Çünkü ya da kadın kendisini orada rahat hissetmeyebilir.
38:33Bizim öncelikle sayısı olarak artmamız lazım.
38:36O koşullarında fabrikalarda, bakın fabrikalarında gerek güvenlik olarak,
38:41gerekse çalışma koşulları bakımından kadınların da girebileceği yerler olması gerekiyor.
38:45Otomatif, ayakkabıcılık, ondan sonra ne bileyim işte bazı ağır sanayi sektörleri,
38:51tamamen erkeklerin tek elinde olan sektörler.
38:54Evet.
38:55Ve mesela şu tarım, ormancılık, balıkçılık, veterinerlik alanlarında da yine kadınlar çok düşük.
39:00Çok düşük.
39:01Bu arada tarım aslında çok iyi bir noktaya değindin.
39:04Tarımın şöyle bir hususu var, tarımda kadın emeği bir süre çok yoğun çalışmıştım.
39:09Aslında ücretsiz aile işçisi kadınlar, mülksüzler.
39:12Mülksüzlerin tam kitabının yazılsa tarımdaki kadın işçileri olur.
39:16Çünkü sen ailenin devamı olan bir tarlada çalışıyorsun diyorlar.
39:20Bu eğitim alanında yani tarım konusundaki eğitim bölümlerinde.
39:24Sonrasında da böyle konuyu tarıma getirince ben oradan devam etmek istedim.
39:29Kadınların zaten bakın hayatın her alanında cinsiyetlendirilmiş dedim ya,
39:33eğitim okumak istediğimiz zaman sen de öğretmen ol.
39:37Sen hemşire ol dan başlayan bir süreçten bahsediyoruz.
39:40Sen mühendis, mimar işte ne bileyim pilot olmak, imalat, inşaat.
39:46Yani teknik bilimlere girdiğin zaman ne bileyim küçükken pilot de diyelim mesela.
39:52Pilot olmak istiyorum, gemi inşaat mühendisi olmak istiyorum dediğin zaman kontrol mühendisi.
39:56Millet şöyle bir bakıyordu yani halen daha öyle.
39:59Yani daha okulu seçerken gerek ailenin yönlendirmesi, gerek çevrenin yönlendirmesiyle
40:04erkekler daha çok teknik bilimlere, kadınlar ise daha çok sosyal bilimlere yönleniyor.
40:10Buradan başlayan bir cinsiyetlendirilmiş eğitim ve iş hayatı var aslında.
40:16Benim okuduğum dönemde işletme mühendisliği %50 neredeyse kadın erkekte.
40:21Hatta bazen biz daha sayıca üstün oluyorduk.
40:24Ama inşaat fakültesine gittiğimde, maden fakültesine, elektrik elektronik fakültesine, makine fakültesine gittiğimde
40:30nadir, hatta böyle onun da esprileri oluyordu.
40:34İşte beş erkeğe bir erkek, on erkeğe bir erkek düşüyor sınıfta falan diye.
40:39Çünkü gerçekten herkes erkek yani.
40:41Böyle hiç kadın öğrenci yok sınıfta.
40:44Çünkü olanlar da bir yerden sonra bölüm değişikliği yapıyordu.
40:47İşte bizim tutmamız gerekiyor.
40:49O sistemde, o bölümlerde tutmamız ama sonrasında da iş hayatında var edebilmek için
40:55çalışma koşullarının da elverişli olması önemli.
40:58Aynen öyle. Sağlık ve hayatta kalma alanına bakalım isteyeceğim biraz da.
41:02Burada bir sıralama anlamında gerileme var.
41:05Skor anlamında ise 0,966 imiş.
41:09Yine aynı şekilde kalmış.
41:11Yani herhangi bir ilerleme olmamış aslında geçtiğimiz yıldan bugüne.
41:14Yani bu anlamda da aslında skorda yüksek Türkiye ve bir sürü ülke de çok yüksek demek oluyor bu noktada.
41:22Ama bence birazcık sağlık alanında gerçekten kadın sağlığını çok çalışmadıkları için
41:28tüm dünya çok iyi ölçemiyor olabilir diye fark ediyorum.
41:32Ben sağlıkta bu kadar ileride olmamızı hani eğitimi anlayabiliyorum.
41:35Çünkü birçok ülkede cezai işlem uygulanıyor.
41:37Ama sağlık konusu öyle değil.
41:39Halen kürtaj, en büyük kadınların savunduğu, hak mücadelesi gösterdiği bir alan.
41:45Sağlıklı doğum, erken yaşta zorla yapılan evliliklerin sonucu olan doğumlar.
41:51Ondan sonra yani bir kadın tecavüz çocuğunu dünyaya getirmek zorunda mı?
41:56Mesela halen bunları biz tartışıyoruz.
41:59Ne kadar ilerlemişiz sağlıkta?
42:01Yani hamilelik, merakoz vesaire bunlarda neler oluyor, ne bitiyor?
42:05Yani ben açıkçası sağlık konusunda yani sahada gözlemlediğim şey şu.
42:10Yani evet gidip bir doktorda muayene olmak başımız ağrıyınca, midemiz ağrıyınca bu ayrı konu.
42:16Ama diğer konularda dediğim gibi halen evinde doğum yapmak zorunda olan,
42:21işte çok küçük yaşta anne olan ya da halen doğum yöntem,
42:28yani üreme planlamasını nitelikli ve sağlıklı bir şekilde düşünemeyen birçok kadın,
42:34bu haklara erişemeyen kadınlar var.
42:36Yani on çocuğun altı olursa dedi bana bir kadın Urfa'da görüştüğümde,
42:42benim üstüme kuma gelir dedi.
42:45On çocuk ne demek?
42:46Bir kadın hayatında on çocuk doğuracak ve onu büyütecek.
42:50Yani ya da işte çocuk doğurma baskısının olması mesela.
42:54Bu da farklı bir psikolojik şiddet yükü kadınların üzerinde.
42:58Şimdi bunların hepsini düşündüğümüz zaman gidip bir yerde ilaç yazdırmak,
43:02doktora muayene olmaksa, işte hamilelikte en az dört kere kontrole gitmek,
43:08menopoz sürecini sağlıklı geçirmekse olabilir.
43:11Ama geri kalanına baktığımız zaman halen daha,
43:14yani biz ikna odalarında kürtaj konusunu vs. konuşulduğunu biliyoruz.
43:19Birçok ülkede, Amerikasından Türkiye'sine kadar.
43:22Kesinlikle ve hala işte özel tüketim vergileri falan verdiğimiz menstrual ürünler var.
43:27Bir de menstrual ürünler, regil ürünleri, yani şu anda birçok ben,
43:32geçenlerde duyduğum bir olay çok etkilemişti.
43:35Birçok kız çocuğu, yani regil ürünlerine erişemedi.
43:39Çok pahalı, gerçekten inanılmaz bir vergi yükü var.
43:42O günlerde, regil olduğu günlerde okula gitmiyor.
43:47Utanıyor.
43:48Evet, evet. Bunu ben de duymuştum.
43:50Peki hocam, siyasal güçlenme kategorisinde neler olmuş?
43:54Neler olmadı ki?
43:57Bu kategori de özellikle önemli. Sizinle de özellikle konuşmak istediğim bir başlık bu.
44:03Çünkü yani 2024 seçim senesi olması da bir sonraki raporlarınızı yansıyacak.
44:08Onu da çok merak ediyorum.
44:10Aslında sıralamada ilerlemiş Türkiye.
44:12118'den 114'ü sıraya ilerlemiş.
44:15Şeyde de, Skorda'da bir gelişme yine göstermiş.
44:20Ama yine o da koklatan türden.
44:23Çok büyük bir gelişme.
44:25Ne öldürür, ne şey yapar misali.
44:27Yani burada Skorda 0,106'dan %0,118'e çıkmış.
44:34Yani aslında bunun en düşüğü 0, en yükseği 1 olarak düşündüğümüzde 0'a çok yakınız.
44:41Ben diyorum ki başlangıç noktası 101'deyiz yani.
44:46Bizim lisansta giriş derslerinde 101 deniyor. 101'deyiz yani.
44:50Başlangıç noktası.
44:52Şimdi şöyle, uzun yıllardır siyasette kadınları çalışan, kadınları var etmek için elinden böyle geleni yapmaya çalışan bir aktivist olarak da bu soruya cevap vermek istiyorum.
45:04Siyasetin kapıları kadınlara neden bu kadar kapalı ülkemizde?
45:08Gerçekten bunun cevabını siyasi partilere, sokaktaki vatandaşlara, herkese sorduğumda olay şunda tıkanıyor.
45:16Siyaset genel olarak gerçekten çok kirli bir alan.
45:20Herkes için çok kirli.
45:22Çok fazla çıkar ilişkilerinin, ikili ilişkilerinin, ayak oyunlarının ve en önemlisi 3Ç kuralını işlediği bir yer.
45:303Ç'yi biliyoruz.
45:31Evet.
45:32Neydi?
45:33Alışkınlık, çalma, çaldırma, çalana göz yumma.
45:36Ha bir de şey vardı, rant ihale.
45:38O da diğer üçgenimizde.
45:40O üçgendi pardon.
45:41O yerel siyaset üçgeni, rant ihale.
45:43Evet.
45:44Bu üçgen, ben üçgeni böyle görselleri çok severim.
45:47Belki yapabilir yine arkadaşlar.
45:49Bu Ç'yi ise 3Ç kuralı.
45:51Ya çalacaksın, ya çaldıracaksın, ya çalana göz yumacaksın.
45:56Var olabilmek istiyorsan.
45:58Şimdi birçok parti için böyle.
46:00Bu kadar yoğun bir rantın döndüğü siyasette, dünyada da Türkiye'de de ama Türkiye için söyleyeyim.
46:08Siyaset bir yükselme alanı.
46:10Siyaset bir kariyer basamı.
46:12Siyaset aslında nitelikli insanların yaptığı bir şey değil Türkiye'de.
46:16Genellikle yani.
46:17%70'ini kastediyorum tabii ki.
46:19Ve iyi olanları da almıyorlar içeriye.
46:22Kadınları da almıyorlar, erkekleri de.
46:24Kadınları hele hiç almıyor.
46:25Neden?
46:26Kadın sorgular, kadın araştırır.
46:28Her şeye imza atmaz, her şeye he he yaparız, ederiz, hallederiz demez.
46:32Derinlemesini en ince noktalarına kadar, en uç, sine uçlarına kadar araştırıyor, soruşturuyor.
46:40Vicdanen ahlarken de emin olmadan o imzayı kolay kolay atmıyor.
46:45Bu gibi faktörleri düşündüğümüzde siyasetin kapıları kadınlara kapalı.
46:51Açık değil.
46:52Bizler şu an açık.
46:53Yani zili bastık.
46:55Açmaya çalışıyoruz.
46:57Açma sırasında da iki şeyle karşılaşıyoruz.
47:00Ya eril siyaset yapma biçimine maruz kalıp biz de erilleşiyoruz.
47:05O zaman biyolojik cinsiyetimiz çok verilen örnektir.
47:08Meral Akşener siyaseti.
47:10Türkiye'de eril siyaset denilince ilk akla gelen Meral Hanım oldu.
47:14Neden böyle oldu?
47:15İşte kürsüden kurşun fırlatmasıyla, işte Vatan Millet Sakarya gibi söylemleriyle, yani
47:23Toksik erkek.
47:24Toksik erkek.
47:25Aynen çok güzel.
47:26Onunla ilgili aslında.
47:27Toksik bir erkeklik sendromunu yaşadı kendisi de.
47:31Siyasete giren birçok kadın girip var olabilmek istiyorsa bu yöntemi kullanıyor.
47:36Kadın olarak var olabilmek, kadın kimliğiyle yer alabilmek isteyenler içinse hayat siyasette
47:42çok zor.
47:43Hiç kolay değil.
47:44Diğer bir yöntem siyasetin finansmanı işi.
47:47Evet.
47:48En önemli kısım.
47:49Burada da yine ekonomiye dönüp dolaşıp işimiz ekonomiye dönüyor.
47:52Ekonomi.
47:53Yani şimdi seçim çalışmalarında yaklaşık 40 ile gittim.
47:57Bu yerel seçimde.
47:59Neler duymadım ki seçim kampanyası yürütmek için.
48:03Takılarını bozduran, kredi çekip seçim kampanyası yürüten, az da olsa ya da eski
48:10de olsa diyor bir arabam olan ya da bir mülkü olan neyse yani hepsini sattılar.
48:16Hepsi borca girdi çoğu.
48:18Ve şöyle bir baskıyla karşılaşıyor.
48:21Ya sen bizim elimizdeki, avucumuzdakileri yedin, harcadın.
48:25Bir de kazanamazsan ben ne yaparım?
48:27Bir de böyle bir psikolojik yükle karşılaşıyorlar.
48:30Ama erkekler ekonomik olarak özgürlüğünü 100 yıllar önce bizden çok önce sağladığı
48:36için onlar bir yere aday olup siyaset yapmaya başladıkları zaman tabii ki onların
48:41da bir siyaset finansmanı var.
48:43Ama onlar için bu başlarını ağrıtacak bir soruna dönüşmüyor bu kadar.
48:49Ama bizde bu bir hayat meselesi.
48:52Nasıl ben bunu sağlarım?
48:53İşte evimi mi geçindireceğim?
48:55Bir de düşünsenize tek yaşayan kadınsınız yani.
48:58İlla yanımızda birisi olmak zorunda değil.
49:01Tek başımıza yaşıyoruz.
49:03Ben geçimimi sağlayacağım bir de siyasette var olacağım.
49:06Bir de genç kadınsanız bunu düşünün.
49:08Nasıl var olacaksınız siyasette?
49:10O yüzden siyasette var olan kadınlar da 65 yaş üstü kadınlar oluyor.
49:14Evet.
49:1560-65 yani ileri yaşlarda.
49:17Biz sizinle kadın muhtarlar videosu vesilesiyle tanışmıştık.
49:20Şeyi soracağım.
49:21Kadın muhtar sayısı kaça çıktı?
49:23Bir de oranı ne oldu muhtarlar arasında?
49:26Şimdi kadın muhtar sayımız 1130'lardan.
49:30Şu anda 1628'lere yükseldi.
49:33Bu resmi verileri çok daha yeni aldım.
49:36Çünkü 2 Haziran'da çeşitli sebeplerle ölüm, istifa ya da işte...
49:40Yine mi bir ara seçim oldu?
49:41Tabii ara seçim oldu 2 Haziran'da.
49:43Onun sonuçlarına göre 1620'lerde.
49:45Ve bize şunu söylüyor.
49:47Yani bu sefer de Bayburt'ta kadın muhtar yok.
49:5081'i değil 81'in de aynı anda kadın muhtar çıkaramayacağız ya.
49:54Çok üzüldüm gerçekten.
49:55Çünkü Bayburt 2019'da çıkarmıştı.
49:58Muş, Bayburt ve Siirt 2019'da çıkarmıştı.
50:02Bir Urfa'mız kalmıştı.
50:04Urfa'da bu dönem çıkardı.
50:05Bu kez Bayburt gitti.
50:07Tabii artış var.
50:09Mesela İzmir, İstanbul, Ankara büyük şehirler başta olmak üzere ciddi bir artış var.
50:13Ama bu ciddi artış dediğim şey oranı %4'lere çıkartıyor.
50:17Yani olsun bizim hayalimiz %5 civarıydı.
50:20Adım adım yani ben Türkiye'de şu anda her yerde eşit temsil olsun desem gerçekçi değil.
50:26Çünkü gerekli zemin hem zihniyet olarak hem koşullar olarak sağlanmadı.
50:30Adım adım biz artışı sağlayacağız.
50:33%2'lerden %4 civarına geldi.
50:36Dolayısıyla bu hızla ilerlersek 130 küsur yıl sonra,
50:40134 yıl sonra dünya olarak eşitliği sağlayacağız.
50:43Türkiye'de daha da 200 yılı falan buluruz diye düşünüyorum.
50:47Aynen öyle.
50:48Yani parlamentoda kadın temsilinde 98. sıradayız.
50:51Ama en kötü olduğumuzda bakanlık pozisyonunda kadınlar.
50:55Burada da 134. sıradayız.
50:57146 ülke arasında.
51:00Kadınların bu pozisyonda yer almanın yüzdesi %5'de kalıyor yani bakanlık pozisyonda.
51:06Şimdi siyasette kadınlar ilk giriş kapısı ben her zaman muhtarlık derim.
51:11Sonuçta bağımsız, partiler üstü.
51:13Aday oluyorsunuz, broşürünüzü bastırıyorsunuz, afişinizi bastırıyorsunuz, oy pusularınızı bastırıyorsunuz ve seçime giriyorsunuz.
51:23Bu nispeten daha kolay.
51:25Ama meclis yeğeni, belediye başkanlığı, vekillik gibi pozisyonlarda ise konuşulan rakamlar bu işin işte orada siyasetin finansmanı devreye giriyor.
51:34Sadece o gözüken adaylık başvuru ücretleriyle sınırlı değil.
51:38Partiye yapılan bağışlar ayrı, vatandaşlarda görüşmeler, seçim çalışmaları sırasında yapılan harcamalar ayrı.
51:46Bunların hepsi maliyet.
51:48Bir de bu işin tabii atamayla çünkü siyasetin hem seçim hem atamayla olan bölümü var.
51:53Bakanlığa baktığımız zaman Türkiye'de klasiktir aile ve sosyal hizmetler, sosyal politikalar bakanlıkları hep kadın olur.
52:01Dünyada da böyle.
52:03Bir makale görüş yazısı yazdığımda şunu söylemiştim.
52:05Her yerin cinsiyetinin olduğu gibi bakanlıkların da bir cinsiyeti var.
52:09Bakıyorsunuz kadınlar toplumsal cinsiyet eşitliği, sosyal politika, sosyal hizmet kadınlarla ilgili bir de çevreye giriyorlar.
52:17Ama içişleri, dışişleri, savunma, güvenlik, istihbarat bu gibi yerlerde neredeyse hiç yoklar.
52:24Yani buralarda da bir cinsiyetlendirilmiş, nüfuz edilmiş bir bölüm var.
52:30Bir de şöyle bir şey var Türkiye'de hani evet hep yani aile bakanlığı için konuşayım özellikle.
52:39Biz aile bakanlığı değil kadınlar için ayrı bir bakanlık olmasını istiyoruz.
52:44Bu da ayrı bir konu.
52:45Çünkü Türkiye'de mevcut siyasi anlayışta kadını birey olarak, özne olarak görmüyor.
52:50Kadın nesne.
52:51Toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili meseleye de aile bakanlığı bakıyor.
52:58Zaten orada zaten yani kadına yine ilgi yedirmiş oluyorsun aslında.
53:02Aynen bizim sorunumuz burada, burada başlıyor.
53:05Türkiye'nin bu raporda bu kadar yerlilerde olmasının en büyük sebebi kadını birey olarak değil, bir kişi özne olarak değil, nesne olarak görmesi.
53:14Ay biz kadınlara bu kadar destek yapıyoruz. Bu değil olay.
53:18Kadınlarımız.
53:19Kadınlarımız.
53:20Bayanlarımız.
53:21Bayanlarımız.
53:22Bayanlarımız da var bir de o versiyonda korkunç.
53:25Şimdi böyle bir durumda bizler nasıl yani aile var, kadın var.
53:33Aile kadın iç içe, aile çocuk iç içe. Aile ve erkek nerede? Yok.
53:37Zaten o yani kadını aile potası içinde eritiyoruz.
53:41Evet.
53:42Tam olarak bu.
53:43Dolayısıyla bu raporda.
53:44Aileden azade düşünmüyoruz yani.
53:45Yok kadın aileyle beraber nereye giderse erkek, kadın ailenin içinde bir yerde.
53:52Şimdi böyle olursa biz toplumsal cinsiyet eşitliği raporunda bütün aşamalarda nasıl ilerleyeceğiz?
53:57Şimdi Türkiye'deki bu yaklaşımı bizim öncelikle değiştirmemiz gerekiyor.
54:02Biz kadınları yardıma muhtaç, kırılgan, darılgan, duygusal olarak konumlandırırsak halbuki kadınlar çok dirençli, çok güçlü.
54:11Çünkü binbir zorlukla o evde var olmaya, kendini inşa etmeye çalışıyor bu kadar binbir zorluğa rağmen.
54:18Şimdi böyle bir düşünceli düşünebiliyor musunuz? Size diyorlar ki kadın ve çocuk.
54:23Yani belediyelerde müdürlükler, norm kadro gereği kadın ve çocukluk, çocuk üzerine.
54:28Yani kadın müdürlüğü ayrı açılamıyor.
54:30İsminin yanında çocuk olacak.
54:32Bakanlık da öyle.
54:33Doğru.
54:34Şimdi hayatın her alanında kadın eşittir, çocuk değildir.
54:38Kadın olarak, birey olarak vardır, çocuk da birey olarak vardır.
54:41Çiçek de babandır.
54:42Aynı böyle.
54:43Erkekler çiçekler diyoruz.
54:46Çok çok teşekkürler Ayşe Hocam.
54:48Konuştuk aslında bu uçurumun neden olduğunu konuşurken, nasıl çözülebileceğini.
54:56Eklemek istedikleriniz var mıdır diye soracağım bölümü kapatmadan önce.
54:59Eklemek istediklerim, biz eğer değişimi ve dönüşümü istiyorsak öncelikle yerelden çalışmamız gerekiyor.
55:05Türkiye'de de böyle.
55:0681 ilin hatta mahalle bazlı, ilçe mahalle bazlı çalışmamız gerekiyor.
55:11Köy köy toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili seminerler, eğitimler, dersler vermek gerekiyor.
55:16Gerçekten atomu parçalamak çok zor.
55:19Ben Doğu Beyazıt'ta bir eğitime gittiğim zaman, birçok ile gidiyorum da oradaki muhtarımız çok tatlıydı.
55:27Şey demişti bana, sizin gibi hocalar, insanlar bizim karıların gözlerini açıyor demişti.
55:35Bizim karılar elden gidiyor.
55:38Yani ben bunları duyuyorum.
55:41Diyor ki, alıyor neydi kredi kartı bir elinde, cep telefonu bir elinde diyor.
55:48Bizim karılar nereye gidiyor sabahın köründe diyor.
55:51Şimdi ben bunları duyuyorum, halen daha duyuyorum.
55:54Bu gibi zihniyetin değişmesi için bizim mahallelerden, köylerden başlayarak en çok ihtiyaç olan yerler.
56:01Ben o yüzden güneydoğu ve doğuyu daha çok çalışan bir insanım.
56:04Bazı her bölge, her yer değil yani tabii ki.
56:07Ama bazı köyler ve mahallelerde gerçekten korkunç vakalar duyuyorum.
56:12Ama memleketin batısı da güllük gülistanlık değil tabii ki.
56:15Kütahyasından Burduru'na, Manisa'sından Çorum'una kadar birçok yerde de bin bir dizi sorun var.
56:23Biz bu zihniyetle topyekun mücadele edeceğiz.
56:26Ya hepimiz ya hiçbirimiz diyorum.
56:28Bunun için de kadın dayanışması, örgütlü mücadele.
56:31Başka türlü kurtuluş yok.
56:33Kadınlar birliği ve dayanışması kuracağız bir sindika gibi.
56:36Bunları bu gibi zihniyetsel süreçlerde başka türlü kurtuluşumuz yok.
56:42O yüzden kadın kadının yurdudur diyoruz.
56:44Kadın kadının umududur diyoruz.
56:46Yani bu bir savaş değil.
56:49Biz toplumsal cinsiyet eşitliği derken kadınlar ve erkekler ya da farklı kimlikleri olan tüm vatandaşlar, yurttaşlar olarak biz bu dünyayı beraber yaşıyoruz.
56:59Dolayısıyla bizim cinsiyet ayrımını aşmamız gerekiyor artık.
57:0321. yüzyıldayız.
57:04Atomu parçalıyoruz.
57:05Uzaya bilmem füzeler fırlatıyoruz.
57:07Çetçilik, PT'leri konuştuğumuz dönemde bizim artık cinsel yöneliminden dolayı, cinsiyetinden dolayı insanlara ayrımcılık yapma lüksümüz kalmadı.
57:17Buna tahammülümüz de yok.
57:19Dolayısıyla istediğimiz şey şu.
57:20Bireye bire olarak değer verilsin.
57:22Ve cinsiyetinden kaynaklı, tercihinden kaynaklı olarak fırsat kapıları önünde kapalı olmasın.
57:28Bunun yolu da yine eğitim, yine seminer.
57:31Zor olan yerlerde çalışacağız.
57:33Yani birçok yerde evet bazı şeyleri başardık ama halen daha direnen yerler var.
57:39O kaleleri kazanacağız.
57:41Çok çok teşekkür ederim Ayşe Hocam.
57:43Ağzınıza sağlık.
57:44Çok teşekkür edeceğim.
57:45Göründüğüm için çok keyifliydi.
57:47O zaman bir sonraki bölümümüzde buluşmak üzere.

Önerilen