Oynatıcıya atlaAna içeriğe atlaAltbilgiye atla
  • bugün
Kıpır kıpır enerjisi ve güler yüzü ile Özlem Tunca’nın sunduğu Dünyayı Geziyorum, ülke ülke, şehir şehir gezerek birbirinden farklı kültürleri, doğal güzellikleri ve eşsiz lezzetleri Kanal 7 ekranlarına taşıyor. Türkiye ve dünyadan birçok şehri gezen Dünyayı Geziyorum aynı zamanda o şehirlerin hikayesini, yaşam tarzlarını ve geleneklerini detaylarıyla anlatıyor.

Hayatın koşturmacasından sıyrılıp biraz olsun nefes almak, farklı ülkeler, şehirler ve güzellikler görmek isteyenlerin heyecanla takip ettiği Dünyayı Geziyorum, her hafta başka bir ülkede gözlerini açıyor. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir köşesinden tarihi yapılar ve eserler, doğal güzellikler, farklı kültürler, örf ve adetler, geleneksel ritüeller, yöresel yemekler ve sokak lezzetleri… Ayağının değdiği her yeri, gördüğü her manzarayı ekranlara yansıtan ve detaylarıyla anlatan sevilen sunucu Özlem Tunca, Dünyayı Geziyorum ile uzak yakın demeden dünyanın her köşesinden eşsiz manzaraları izleyicisiyle buluşturuyor.
Döküm
00:00Sen de dünyayı gezmek istersen yüzlerce tür.
00:02Pronto, prontatür.
00:08Dünyayı geziyorum da dünyanın en güzel, en farklı, en ilginç köşelerini sizlere göstermeye devam ediyoruz.
00:14Ve şu anda da Avustralya'da, Sidney'e yaklaşık 2 saatlik mesafede bulunan mavi dağlardayız.
00:24Aborjinleri göreceğiz, ormanların derinliklerine gideceğiz.
00:30Yakup sen ne kadar güzel çizdin. Bayrağımızı buraya armağan ettin.
00:35Dünyanın dört bir yanından gelen turistlerle dünyanın en dik trenine bindik.
00:39İnanılmaz bir köye gidiyoruz.
00:43Bu ne?
00:46Bu ne böyle Yakup?
00:52Evet şimdi Skywalk olarak isimlendirilen gökyüzü taşıtına bindik.
00:57Hayran kalacağınız manzaralar sizi bekliyor.
01:01Avustralya bölümümüzü bu haftada sakın kaçırmayın.
01:04Dünyanın diğer ucu Avustralya'da, Sidney'de çıktığımız macerada bu sefer Sidney'in çevresini keşfe koyuluyoruz.
01:13Ve rotamıza yerellerin yaşam sürdüğü, aborjin kültürünün yaşatıldığı muhteşem doğa manzaralarını görebileceğimiz mavi dağlara çeviriyoruz.
01:25Mavi dağlara Sidney'den yaklaşık 2 saatte ulaşılabiliyor.
01:29Dünyayı geziyorum da dünyanın en güzel, en farklı, en ilginç köşelerini sizlere göstermeye devam ediyoruz.
01:36Ve şu anda da Avustralya'da, Sidney'e yaklaşık 2 saatlik mesafede bulunan mavi dağlardayız.
01:44Mavi dağlar mükemmel bir tabiata sahip.
01:48İşte şu anda görmüş olduğunuz bu Den Dağ silsilesi Yeni Güney Galler bölgesinde yer alıyor.
01:53Ve hemen arkamda mavi dağların simgesi olan 3 tane bakın pelibacası var.
01:59Rüzgarların, fırtınaların aşındırmasıyla oluşmuş.
02:02Aynı bizdeki Kapadokya'daki o 3 güzelleri andıran bir doğal oluşum.
02:083 kız kardeşler olarak isimlendiriliyor.
02:10Ve herkes de, bakın görüyorsunuz bu doğal oluşumu fotoğraflamak için şu anda buradalar.
02:16Harika bir seyir terası, hello, harika bir seyir terası yapılmış.
02:19İşte bu seyir terasından mavi dağların o engin doğası, ormanları, dağları, tepeleri kendini en güzeliyle gösteriyor.
02:28Aşağısı olduğu gibi yağmur ormanlarından meydana geliyor.
02:31Ve şunu söyleyeyim, 470 milyon yıllık bir dağ burası.
02:37Görmüş olduğunuz arkamdaki bu engin, bu uçsuz bucaksız dağlar, tepeler, ormanlar.
02:42470 milyonluk dağ silsilesinin üzerine kurulmuş olan bir doğal oluşum.
02:48E neden mavi deneyim? Ondan da bahsedeyim yani.
02:50Görüyorsunuz aslında yemyeşili burası, yemyeşili ormanlar, yemyeşili dağlar ama
02:54burada çok uzaklara bakıldığı zaman gökyüzüyle birleştiğinden dolayı bakın dağlar
03:00mavi rengi aldığına inanmışlar.
03:04Ve o yüzden de buraya mavi dağlar demişler.
03:07Evet bakın görüyorsunuz herkes ellerinde fotoğraf makinesi.
03:10Burada fotoğraf çekmeye çalışıyor.
03:12İnanılmaz doğal bir stüdyo resmen burası.
03:15Hemen soralım.
03:16O zaman nasıl beğendiniz mi? Daha önce gelmiş miydiniz buraya?
03:21Yıllar önce ilk geldiğim, Sidney'e ilk geldiğimde gelmiştim.
03:25O zaman da muhteşemdi, şimdi de muhteşem.
03:28Harika bir doğa parçası.
03:30Dünya üzerindeki en güzel yerlerden birisi.
03:34Evet Ergün abi bu arada bize eşlik ediyor burada, bize rehberlik ediyor.
03:38O da tabii bizimle keşfederken buraları daha önce görmediği yerleri de görüyor.
03:42Ya da çok uzun zaman önce gelmiş olduğu yerleri tekrar keşfediyor.
03:45Bu muhteşem dağlar aslında yemyeşil.
03:48Ama tarihte burada yaşayan aborjinler,
03:52ufukla birleştiğinde doğan o mavi muhteşem manzaradan dolayı,
03:57buraya mavi dağlar ismini vermişler.
04:00Bu arada tabii mavi dağlarda dikkat çeken unsurlardan biri de tropikal canlılık.
04:05Şu kuşun güzelliğine bakar mısınız?
04:07Ne kadar güzel.
04:08İnsanlardan da kaçmıyor.
04:09Gel buraya, gel.
04:12Ne kadar güzel kameramıza detay şov yapıyor.
04:15Bulunmuş olduğumuz bu güzel mavi dağlar,
04:17tropikal yaşamıyla da ön planda.
04:20Dünyanın en çeşitli bitki örtüsü,
04:22dünyanın en endemik canlıları,
04:24işte burada karşımıza çıkıyor.
04:27Alt kısmının göbek kısmı tamamen sarı tüylerden oluşmuş.
04:31Yanaklarında kırmızı bakın görüyorsunuz.
04:33Ne kadar güzel kırmızı et parçaları var.
04:35Yani bu çok değişik bir kuş ve karga gibi ama karga değil.
04:41İnsanlar adeta ben buradayım, gelin benim fotoğrafımı çekin diyor.
04:44Mavi dağlar koruma altında olan, bozulmamış doğanın dünya üzerindeki en güzel örneklerinden biri.
04:52Yeşilin her tonunu,
04:54tropikal bitki örtüsünün en zenginini ve vahşi yaşamın da en bakirini burada görebiliyoruz.
05:00Heybetli dev kayalar, kayaların üzerinden akan gürül gürül şelaleler muhteşem bir manzara oluşturuyor.
05:10Bu tabiatın görünür güzellikleri ama derinliklerinde kim bilir neler gizli.
05:16Birazdan çok merak ettiğim, hayatım boyunca hep görmek istediğim kabilelerden aborjinleri göreceğiz.
05:22Ormanların derinliklerine gideceğiz.
05:23İşte şu anda bu ormanların derinliklerinde bize rehberlik edecek David Bey ile birlikteyiz.
05:29Kendisi Gandangara, yani bu toprakların ana vatanında yaşayan kabilelerden birinin üyesi, annesi aborjin.
05:37Ve bize birazdan aborjinleri göreceğiz ama gitmeden önce size aborjinlerin kullanmış olduğu malzemeleri göstermem lazım.
05:45Çünkü bunları tanımanız gerekiyor dedi.
05:47Geri geldiğimiz için Dimbigen merhaba diyoruz.
05:49Evet, şimdi bu buranın meşhur yapraklarından biri buruştur ve kokla dedi bana David Bey.
06:01Çok farklı bir kokusu var, sanki limon gibi böyle.
06:04Biber mi?
06:06Evet.
06:08Peperida bitkisi.
06:11Pepermengam olarak isimlendiriyor.
06:12Türkçesi nedir bilmiyorum ama inanılmaz güzel bir kokusu var.
06:16Böyle buruşturduğumuz zaman burnuma böyle limon gibi bir koku geldi.
06:19Welcome to country.
06:24Bizi de teremoni yaptı, hoş geldiniz değil mi?
06:26Kim gelirse gelsin.
06:28Bu iki görmüş olduğunuz ahşap parçası özel tabii.
06:32Birbirine vurarak hoş geldiniz teremonist yaparız dedi.
06:34Avustralya'da 300-400 tane farklı aborjin kabilesi var.
06:39Belki farklı bitkiler ve farklı çalma şekillerini kullanırlar.
06:42Kullanırlar ama bu ritüel size hoş geldiniz demek ve güvenli bir şekilde size merhaba diyor.
06:49So I walk with emu, I don't eat emu.
06:54Ebu denilen bir deve kuşu var burada.
06:56Evet bir hayvan var, kendisini deve kuşu olarak, deve kuşuyla ilişkilendiriyor.
07:02Ve emu yemeyeceğini söylüyor.
07:05Ama bizler de kendi hayvanımızı yemeyecekmişiz.
07:09Biz hangi hayvansak?
07:10How can we decide who animals we are?
07:12Büyük annesi söylemiş buna emu olduğunu.
07:21Hepsi işte annesi ve diğerleri farklı klanlardan.
07:25Peki burada her insan bir hayvan mı o zaman?
07:27Evet.
07:28And I think all around the world.
07:31Avustralya kültürüne göre herkes burada bir hayvan.
07:34Evet bu Avustralya kültürüne göre önemli diyor.
07:36Evet diyor herkes bir hayvandır diyor.
07:38Çok enteresan yani.
07:39Herkesin bir hayvan karşılığı var diyor yani.
07:41Fil ya da ayı olamıyorsunuz o farklı bir ülkenin kültürü diyor.
07:44David Bey ilginç hikayeler ve detaylar anlatıyor bize.
07:49Kültürel detaylar çok fazla.
07:51Şimdi David amca bize burada Avustralya kültürüne göre herkesin bir hayvanı olduğunu söyledi.
07:58Şimdi ormanda diyelim ki yürüyoruz.
07:59Burada çeşitli hayvanlar var.
08:01Hayvanlar geldi benim yanıma oturdu.
08:03Örnek vereyim emu hayvanı.
08:05Babaannesi demiş ki emu senin hayvanın senin yanında oturuyor.
08:08Akraban kesinlikle onu yiyemezsin.
08:10Diyelim ki ama emu benim yanıma oturmadı.
08:12Ben onu yiyebiliyorum.
08:13Çünkü o benim akrabam değil.
08:15Yani hayvanlar burada bir şekilde yanlarına gittiği zaman insanların onun hayvanı oluyor ve onu yemek yasak.
08:21Evlilik sistemi de bu hayvanlara göre belirleniyor.
08:24Öyle mi?
08:25Evlilik sisteminin hayvanlarla ilgili bir şey oluyor.
08:27That's what happens.
08:28Hayır ya.
08:29Evet.
08:29Evlilik sisteminin...
08:31I can't marry emu.
08:32Emu kabilesindeki biriyle evlenemiyor.
08:35You can not marry anyone with emu.
08:37Emu.
08:37Emu.
08:38Emu.
08:38Emu.
08:38Emu.
08:38Emu.
08:38Emu.
08:39Emu.
08:39Emu.
08:39Aynı kan oluyor diye evlenemiyorlar.
08:42Farklı bir kandan olması gerekiyor.
08:44Çok enteresan.
08:45Akraba evliliği kesinlikle kabul olmuyor.
08:49Çok enteresan.
08:50İşte David Emu olarak tanımlandıktan sonra...
08:53İnançları bu şekilde.
08:54Emu kabilesinden birisiyle evlenemiyor.
08:56Onu anlatıyor.
08:57Aborjinler doğanın gücüne inanıyorlar.
09:00Aborjinlerin farklı kabilelerinde bile farklı inançlar ve gelenekler var.
09:06Şaşırıyoruz.
09:07Aborjinler özellikle telepati yöntemine çok inanıyorlar.
09:11Ayrıca rüyaların gerçek hayat olduğuna da inanmışlar.
09:15Bazal taşı ahşapla birleştirmişler.
09:18Volkanik bazal taşımız diyor.
09:21Dört hafta uzaklıktan gidip getiriliyoruz diyor.
09:23İnanılmaz.
09:27Bir günlük yol uzaklığında.
09:28Bu ağaç diyor.
09:29Timber dediği ağaç.
09:30Yapıştırıcıyı diyor.
09:33Yarım gün uzaklıktan gidiyor.
09:38Her şey yani doğadan.
09:40Yapıştırıcı dört saatlik uzaklıktan.
09:43Rüyalar.
09:44Ateş yakıyorlar taşın üstüne ve bu görmüş olduğunuz avcılık aletini, silahı oluşturuyorlar.
09:50Aborjinler avcı bir topluluk.
09:53Bugüne kadar avlanarak gelmişler.
09:55Avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan aborjinler, kanguru, sürüngenler, böcekler, yılan, tırtıl gibi hayvanlar avlıyorlar.
10:05Yemeğini avlamak için bu nala nala dedikleri avcılık aletini kullanıyorlar.
10:11Bir günlük yürüme mesafesinde bu ağaç.
10:13Bu ne?
10:13Gendangara boomerang.
10:15Bu köyün ismi Dangangara.
10:21Onların dini inanışında hayal zaman denilen bir dönem var ve bu dönemde ruhlar toprağın üzerinde dolaşırmış.
10:30Rüya çok önemli bir ritüel bu insanlar için.
10:33Bu işte bu da geri dönen bumerang.
10:35Bunu da avcılıkla yine kullanıyorlar.
10:37Bumerang da çok önemli bir detay onların avlarında.
10:40Bunu amcası yapmış ve bunu avcılıkla yine kullanıyorlar.
10:43Ayrıca yine birçok eşya tanıtıyor bize David Bey.
10:46Doğal boyaları, vücutlarını boyuyorlar bakın.
10:53Şimdi kabilenin içine gireceğiz tabii.
10:54Kabilenin içine gireceğimiz için hemen şunların ismini okuyorum.
10:59Gendangara kabilesi ben olduğumu belli etmek amacıyla.
11:04Bu yüzde on your face.
11:05Yani very small, okey.
11:08Evet, artık kabile.
11:11Şimdi ben de membrof you.
11:12Artık ben kabileden oldum.
11:20Aborjin ve Gangandara kabilesinin yeni üyesiyim.
11:23David Bey, aborjin olduğu için tüm onların hayatında önemli olan aksesuarları,
11:29hikayeleri, araç ve gereçleri bizimle paylaşıp bize anlatıyor.
11:34Aborjinler için rüyanın ayrı bir değeri var.
11:37Çok önemli bir iş rüya görmek.
11:40Hatta rüya görmek için özel terapiler bile düzenliyorlar.
11:44David amca gerçekten çok ilginç şeyler anlatıyor.
11:47Mesela şu bitki.
11:48Bunun ne olduğunu ben bilmiyorum.
11:49Neymiş bu?
11:50Buraya özgü bir bitki ama ben de ismini tam bilemedim.
11:53Nohut gibi ağacın dallarından böyle nohutlar çıkmış gibi.
11:56Bunu dibekte böyle dövüyorlar dövüyorlar.
11:58Suyun içerisine atıyorlarmış.
11:59Ekmek gibi yiyorlarmış.
12:01Çok enteresan gerçekten.
12:02Burada sabun yok.
12:06Adamlar ellerini nasıl dezenfekte edecekler?
12:08İşte bakın bu yapraklardan.
12:11Ve bildiğiniz köpürdü yani.
12:13Wow, fantastik.
12:14İnanmıyorum bu kokuyu alan balıklar geliyorlarmış ve bu şekilde balıkları avlıyorlarmış.
12:29Bu bitkinin kokusuna geliyormuş balıklar.
12:31Çok güzel tabi bu aynı zamanda oksijen de veriyormuş.
12:36Balıklar da bu işte koku ve oksijene gelip yakalanıyorlar sonra.
12:39Bu yemyeşil ormanlar uçsuz bucaksız ve aborjinlerin derinliklerinde yaşadığı muhteşem engin bir doğa.
12:48Lillipili.
12:49Wow, very nice name.
12:50Lillipili.
12:50It makes a beautiful jam.
12:53Aa, reçeli yapılıyor.
12:54So at the moment...
12:55Gördüğünüz bitkiden pankek yapılıyor, ekmek yapılıyor.
12:58Ve özellikle bunun reçeliyle birlikte de muhteşem gidiyor.
13:01Kabilelerimiz bunu çok sever dedi.
13:03Ve şimdi artık ormanlara gidiyoruz.
13:05Bu kabilenin bir parçası olacağız.
13:11Avustralya'nın sıra dağları, mavi dağlar, yeni güney galler bölgesinde yer alıyor.
13:17Bu temiz ve sayısız doğaya hayran kalıyoruz.
13:21Dağların uzantısı Sidney'e kadar gidiyor.
13:24Dağların etekleri Sidney'e yaklaşık 50 kilometre kadar uzaklıkta.
13:29Mavi dağlarda inanılmaz yaşamlar, inanılmaz kültürler öğreniyoruz.
13:34Ve şimdi David Bey'le beraber kendisi tam lokal, tam yerel.
13:39Annesi aborjin, kendisi mavi dağlarda doğmuş, büyümüş.
13:43Şimdi bizi dağların derinliklerine götürüyor.
13:46Şimdi artık ormanlara iniyoruz.
13:49Treni bekliyoruz büyük bir heyecanla.
13:58Nasıl ineceğiz, meraktayız.
14:00Dünyanın en dik treni şimdi bizi bekliyor.
14:04Aynı roller coaster gibi yağmur ormanlarının derinliklerine gideceğiz.
14:08Aborjinleri görmek o kadar kolay değil, o kadar kolay ulaşılmıyor.
14:12Dünyanın en dik trenini bileceğiz ve yağmur ormanlarının içinden birazdan heyecan dolu dakikalar yaşayarak bu muhteşem vadiye ulaşacağız.
14:22Tabi inanılmaz kalabalık görüyorsunuz.
14:23Dünyanın her yerinden turistler muhakkak Sidney'e geldiklerinde mavi dağlar olarak isimlendirilen bu bölgeye geliyorlar.
14:31Ve burada tabi ki bu yöresel yaşamları keşfediyorlar.
14:35Tabi burası doğal bir yaşam alanı ve çok büyük bir bölgeyi kaplıyor mavi dağlar.
14:40Lokal yaşamlar var, yine hayvanlar burada yaşam sürüyor, insanlar yaşam sürüyor.
14:45İnşallah görebiliriz.
14:48Şimdi tabi yavaş yavaş bu muhteşem trene doğru ilerliyoruz.
14:53İnanılmaz büyük bir tren.
14:54Oturma yerlerini görüyorsunuz geniş geniş.
14:57Ve dünyanın en dik, en büyük, en ilginç treni olma özelliğine sahip.
15:02Burada bakın görüyorsunuz güzel bir kara tahta var.
15:05Kara tahtaya gelenler kendi ülkelerinin bayraklarını da çizebiliyorlar.
15:10Bakın draw your flag, bayrağını çiz tahtası.
15:14Yakup'tan da şu anda bizim Türk bayrağımızı çizecek.
15:16Evet Resul Bey neler hissediyorsunuz?
15:18Dünyanın bir ucundasınız.
15:20İlginç yöresel yaşamlar.
15:21Evet son bir kıtamız kaldı demiştik.
15:24Bu da çok ilginç altıncı kıta.
15:26Avustralya'da çok ilginç şeyler görmeye devam ediyoruz.
15:30Ama heyecan doğrultu.
15:31Doruk'ta.
15:36Çok heyecan dolu dakikalar yaşayacağız.
15:38Şimdi aborjinlerin ve yerel kabilelerin yaşamış olduğu alanlara gitmeye çalışacağız.
15:44Islak, yağmurlu ve çamurluysa artık yapacak bir şey yok.
15:47Kayıp düşebilirsiniz dedi.
15:49Heyecanlıyız.
15:50Bakalım neler göreceğiz.
15:51Dünyayı geziyorum.
15:53Aborjinlerin köyüne gidiyor.
15:54Yakup sen ne kadar güzel çizdin.
16:01Ne kadar güzel çizdin.
16:03Bayrağımızı buraya armağan ettin.
16:04Teşekkür ederim.
16:06Buraya kimler gelmiş?
16:08Hong Kong, İtalya, Japonya, Tayvan, Hindistan, Pakistan, Endonezya, Nepal, İngiltere, Hong Kong ve Türkiye geldi.
16:16Türkiye.
16:17Senin sayende bayrağımız tam da tahtanın ortasında.
16:22Teşekkürler Yakup Can.
16:23Tüm Türk millet olarak bayrağımızı binlerce kilometre uzakta dalgalandırdığın için teşekkürler.
16:29Bu tahtaya dünyanın dört bir yanından gelen turistler tren beklerken bayraklarını çizmişler.
16:36Ve tren geldi.
16:37Evet trenimiz geldi.
16:39En öne geçip oturacağız.
16:40Biz ekibimiz olarak.
16:43Mr. David you sit our behind.
16:46Ve işte dünyanın dört bir yanından gelen turistlerle dünyanın en dik trenine bindik.
16:51Ve dünyanın en dik manzarasında şimdi inanılmaz bir köye gidiyoruz.
16:58Kapılar kapandı.
17:00Çok gerçekten heyecanlıyım.
17:01Bakalım neler yaşayacağız, neler olacak.
17:04İnanılmaz sıkıca tutunun dedi rehberimiz bize.
17:06Gerçekten çok heyecanlı.
17:12Bu ne?
17:14Bu ne böyle Yakup?
17:19Evet şu anda.
17:23Şu anda kayaların arasından geçiyoruz.
17:28İnanılmaz bir manzara.
17:29Aborjinler işte böyle dağları, kayaların arasından kendileri yürüyerek, tırmanarak geçiyorlar.
17:40Aborjinlerin yaşamlarını şu anda sonuna kadar hissediyoruz.
17:45Aman Allah'ım ormanlara bakın.
17:46Böyle bir yağmur ormanı daha önce görmedim.
17:50Yalnız o kadar dik ki tren, hayatımda bu kadar dik trene hiçbir yerde binmedim.
17:56Roller coasterlardan bile daha dik fakat bunun özelliği yavaş gidiyor olması.
18:02Dimdik direk ormanların dibine iniyoruz.
18:05Kulaklarım tıkandı yani.
18:09O kadar yüksekten indik ki inanılmaz.
18:13Şu anda Avustralya, Sydney'de.
18:17Aborjinlerin doğal yaşam ortamındayız.
18:20Mavi dağlardayız.
18:21Mavi dağlar burada aborjinlerin hala yaşam sürmüş olduğu yerlerin başında geliyor.
18:29İnanılmaz tecrübe ettik şu anda.
18:32Nasıl yerlerde bu aborjinler yaşamlarını sürüyorlar.
18:37Şaşırmamak elde değil.
18:38Gerçekten şaşırmamak elde değil.
18:40O kadar dikti ki normalde yürüyerek çamurları, dağları, ormanları, toprakları aşarak bu insanlar bu ormanlıkların derinliklerinde yaşıyorlar.
18:51Çok büyük bir alan burası.
18:53Biz tabii trenle indik.
18:54Konforlu bir şekilde indik ama tabii aborjinlere baktığımız zaman onlar doğayla bütünleşmiş insanlar.
19:00Buraları yürüyerek aşıyorlar.
19:02İniyoruz.
19:04İnanılmaz bir tecrübe ediyat.
19:05Yabucan neler hissettin?
19:06Çok güzeldir ama beklediğimden kısaydı.
19:09Evet beklediğimizden kısaydı ama çok güzeldi gerçekten.
19:14Şimdi iniyoruz ve muhteşem bir manzaraya geldik.
19:17Muhteşem bir manzara.
19:19İşte ormanların sınırsız olduğu olağanüstü bir güzellik.
19:25Şuraya bakar mısınız?
19:27Bu nasıl bir tabiat böyle?
19:29Ne kadar güzel ağaçlar.
19:31Aman yarabbim.
19:33Biz aborjinlerin yaşam sürmüş olduğu bu ormanları yukarıdan özel sihir teraslarından görüyoruz.
19:39Özel platformlar yapılmış.
19:41Çünkü David Bey dedi ki biz normalde bu çamurların dibinde yaşıyoruz.
19:46Daha derinlerinde yaşıyoruz.
19:47Ama sizin inmeniz, yürümeniz mümkün değil.
19:50O yüzden buralara birazcık da olsa onların yaşamlarını hissetmemiz için özel platformlar yapılmış.
19:57Böyle bir tren yok, bu kadar dik, böyle vahşi ormanların içinden geçen bir tren dünyada başka yerde görmedik.
20:06Bu arada şimdi rüyalardan da bahsetmek istiyorum.
20:10Aborjin kültüründe rüya çok önemli değerli izleyicilerim ve takipçilerim.
20:15Onlar aslında onların kültüründe rüya görmek gerçek hayatı temsil ediyor.
20:21Evet aslında gerçek hayatı aborjiner rüyalar olarak kabul ediyor.
20:26Şu anki yaşamış oldukları hayatta düşlerinin bir parçası.
20:31Ama gerçek hayatı rüyaları olarak kabul ediyorlar.
20:34Düşün bir parçası da doğum ve ölüm olarak inanıyorlar.
20:38Bu şekilde çok ilginç bir kültürleri var.
20:41Çok ilginç bir inanışları var.
20:43O yüzden telepati yetenekleri çok güçlü.
20:46Onu da söylemek istiyorum.
20:48Telepati yoluyla hayatlarına yön veriyorlar.
20:52Özellikle tabii ki binlerce yıl önce.
20:54Şimdi aborjinlerin tarihine baktığımız zaman aslında aborjin tarihi binlerce yıl öncesine gidiyor.
20:59Binlerce yıl önce Avustralya'nın yerel insanları, yerel yaşayanları aborjinler.
21:06Ve işte binlerce yıl önce bu coğrafyada, bu ormanların içerisinde nüfusları çok fazlaydı.
21:13400 bin, 500 bin nüfusu olan aborjinler 1900'lü yıllara gelindiğinde neredeyse 50 bin, 45 bine kadar nüfusları düşüyor.
21:21Ama bugün baktığımız zaman bugün hala özellikle Sinney'in orta bölgelerinde, bu bölgede aborjinler yine ilkel yaşamlarla hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar.
21:33Bugün tabii birçoğu şehirlere gelmiş, şehirlerde modern hayata ayak uydurmaya çalışmış aborjinler var.
21:41Ama eskisi gibi ilkel yaşamlarda yine bu ormanların içerisinde nüfuslarının var olduğunu biliyoruz.
21:49Aborjinler aslında çok iyi insanlar.
21:51Normalde aborjin dendiği zaman aklımıza belki vahşi bir insan gelebilir, vahşi bir kabile gelebilir.
21:57Ama öyle değil, aborjinler inanılmaz iyi niyetli, inanılmaz insancıl, inanılmaz duygusal insanlar.
22:04David Bey de kendisi, annesi, aborjin, kendisi bu coğrafyada Gangandara denilen bu yerel kabilenin bir parçası.
22:13Bu bölgede doğup büyümüş.
22:15Bu yüzden de bu kültürü çok iyi biliyor.
22:17Kendisi ve akrabaları.
22:20Bir de yalan söylemeyi hiç bilmiyorlar.
22:22Çok dürüst oldukları için telepati yoluyla anlaşabiliyorlar.
22:26Telepati yetenekleri çok gelişmiş aborjinlerin.
22:29Hatta düşünüyorlar bir soruyu sormadan sözlü bir şekilde.
22:33Hepsi aynı cevabı verebiliyor bir anda.
22:36Neyin sorulduğunu anlayabiliyorlar.
22:38Telepati güçleri inançlarına göre çok gelişmiş.
22:42Bu şekilde inanıyorlar.
22:43Bu şekilde beyinlerini geliştirmişler.
22:45Teknoloji yok, internet yok.
22:47Bu adamlar ne yapsın yani?
22:49Bu şekilde kendilerini geliştirip hayatlarına yüzyıllar boyunca yön vermeye çalışmışlar.
23:04Aborjin denen bu eski kabile bu ormanlarda yaşıyorlar.
23:08Hikayeler tabii bitmiyor.
23:09David Bey muhteşem şeyler anlatıyor.
23:11Kendisi zaten emu kuşu.
23:13Eğer emu kuşu burada bir şeyi yiyorsa bu da onu yiyebilir.
23:19Yani oradaki sembolleri takip ediyor.
23:22Mesela oradaki seven sister dediği yıldız.
23:25O yıldız gökte belirdiği zaman o yıldızı takip edip gidebilir.
23:29Onun için bir işaret ona verilen bir sinyaldir.
23:32Ve onu takip etmesinde bir sakınca yoktur.
23:34Ama onun olmayan bir şeyi takip ettiği zaman başına kötü şeyler gelebilir.
23:38İnançları o yönde.
23:40Zaten buradaki bahsettiği law dediği, yasa dediği şey de bu.
23:46Eğer yasaya karşı çıkarsan başına kötü şeyler gelebilir.
23:49Burada yaşayan yerel kabileler, teknoloji yok, navigasyon yok.
23:53Nasıl takip edecekler yollarını, izlerini?
23:55İşte bu iç güdüleriyle.
23:57Çünkü iz takip etme iç güdüleri o kadar güçlü ki ve o şekilde kendilerini yetiştirmişler, yönlendirmişler, öyle eğitimi almışlar.
24:04Bu yollarda, ormanlarda yollarını hem doğadan istifade ederek hem de iç güdüleriyle takip ediyorlar.
24:11Evet, aslında hem iz takip etme hem de aslında bir yaşama şekli.
24:17Yani yaşama şekli, bu şekilde yaşıyorlar.
24:21Bu sinyalleri gördükleri zaman kendilerine ait olanı takip edip kendilerine ait olan şeyleri yaşayarak devam ediyorlar.
24:29Kendi hayvanı öttüğünde, kendi hayvanına ait sesler duyduğunda o insanlar kendi hayvanlarının sesini duyduğu için şarkı söyleyip hayvanlarının sesini de çıkarabiliyorlar.
24:50Şimdi yavaş yavaş yukarı doğru çıkıyoruz.
24:52Yukarı doğru çıktıkça da tabii manzara daha da güzelleşiyor.
24:55İnanılmaz bir yoğunluk ve inanılmaz bir kalabalık var.
24:59Şu anda buraya geldiğim için, onların yaşama alanlarını gördüğüm için çok mutluyum, çok heyecanlıyım.
25:05Çünkü ben hep görmek istiyordum Avustralya'ya gelmek, onların yaşadıkları yerleri görmek benim en büyük hayalimdi.
25:12Ve işte bunu bir nevi de olsa gerçekleştirdim.
25:16Şimdi tabii o kabileleri de arıyoruz bir yandan.
25:19Yani onlara da bakıyoruz ama burası tabii biz belli bir noktasını gezebiliyoruz.
25:24Yani belli bir yere kadar gezebildiğimiz için umarım görebiliriz onları ama işte doğal yaşam alanları, aborjinlerin bu ormanlar.
25:35Turizm burada 1878'de başlamış.
25:39Bakın hemen size göstermek istiyorum.
25:40Guinness Rekorlar kitabına girmiş bu arada bu tren.
25:43Onu da söyleyelim.
25:44O kadar dik ki Guinness'e girmeyi başarmış olan bir tren.
25:48Ve ilk tren buymuş inanılmaz.
25:50Yakupcan'ın mindiği treni de ilk tren.
25:531878 yılında inşa edilen tren bu.
25:55Yakupcan nasıl?
25:57Daha engelley oldu.
25:58Ama daha tehlikeli sanki Yakupcan.
26:00Koruması yok bunun.
26:01Çok güzel tabii burada da ufak bir müze var.
26:03Bakın görüyorsunuz.
26:04İlk ne zaman yapıldı?
26:06İlk nasılmış buralar?
26:07Onu da görebiliyoruz.
26:09Tabii 1800'lerden önce burası tamamen doğal bir yaşam alanıydı.
26:13Turistler tabii ki buralara giremiyorlardı.
26:15Çünkü burada yürümek, ormanın dibine inmek inanılmaz zor.
26:19Ama bu insanlar burada kayaları aşarak yaşamlarını sürmüşler.
26:23Hep böyle çamurlu alanlarda, vahşi doğada yaşamışlar.
26:26Ve avcılık yaparak ömürlerini geçirmişler.
26:30Kanguru olsun, işte diğer bitki, börtü, böcek avlayarak hep karınlarını doyurmaya çalışmışlar.
26:37Muhteşem bir tabiatta yaşamışlar.
26:38Yani bakar mısınız?
26:40İki tane çok tatlı kızı varmış bu arada David Bey'in.
26:42Buradaki resimleri kızı çizmiş.
26:44Üç kız kardeş hikayesi, yasası.
26:47Yedi kız kardeş yıldızları.
26:50Yani rüya hikayesi.
26:52Garangaç yılanı.
26:54Mirigan hayvanı.
26:59Hayallerdeki vadi.
27:00Kızı da çizmiş bunu, bu aborjinlerin ve bu bölgedeki yaşayan yerellerin o hikayesinin nasıl olduğunu anlatmak amacıyla bakın böyle masalsı bir şekilde buradaki taberaları çizmiş.
27:16Kızı da burada bu sanatı icra ediyor.
27:18Bakın şimdi ağaçlara asılmış olan avizeler görüyoruz.
27:25Bu avizeler de akşamları burada özel etkinlikler oluyormuş.
27:29Bu etkinlikler içinde bakın böyle güzel ufak tefek ağaçlara avizeler takılmış, lambalar takılmış.
27:37Farklı bir ortam oluyor akşamda burada yani.
27:39Onu da gerçekten merak ediyorum.
27:41Akşam kim bilir nasıl gizemli, nasıl mistik bir havaya bürünüyordur diye düşünüyorum.
27:45Bu muhteşem ormanların arasında madenler de gizli.
27:59Kara elmas özellikle.
28:01Yani kömür bu bölgede oldukça fazla.
28:04Ve İngilizlerin getirdiği mahkumlar ve köleler burada çalışıp kömür çıkarmışlar.
28:10Yağmur ormanlarında gezerken vagonlar dikkat çekiyor ve burada bir kömür ocağı dikkat çekiyor.
28:17Bakın kapkara kömür var burada.
28:20Şimdi bu bölge aynı zamanda kömür madeniyle de meşhur.
28:23İngilizler bu bölgeye geldiğinde burada kömür olduğunu keşfediyorlar.
28:271878 yılında ve buradan kömür çıkartıp Sydney'e götürüyorlar ve dünyanın başka noktalarına götürüyorlar.
28:34Bakın burada bir ponyatı dikkat çekiyor.
28:36Tabi İngilizler buraya geldiğinde küçük, minik, midilli atları da diyebiliriz.
28:41Vagonları bağlamışlar bu atlara.
28:43Ve 100 kilometreden daha uzun olan bu tünellerde, bu kayaların içinde kömür madenlerini çıkarmışlar.
28:50Ve şurada bir insan bakın heykeli var.
28:53Bu insan heykeli de normal bir insanın boyutunda.
28:55Yani küçük insanları tercih etmişler.
28:57Çok daha fazla insan tünelin işine girsin ve daha fazla kömür madeni çıkarsınlar diye.
29:02Bu şekilde insanlar burada uzun yıllar boyunca küçük küçük insanlar bu vagonlara kömürleri yüklemişler.
29:09Atlara, küçük atlara, midilli atlarına bağlamışlar.
29:11Ve biraz önce gördüğümüz o trenlerle yukarı zirveye çıkartıp oradan da Sydney'i şehir merkezine götürmüşler.
29:18Tabi rehberimiz David Bey dedik.
29:20Yani evet burada dedi kömür madenleri var ama farkındaysanız hiç doğaya zarar verilmemiş.
29:26Sadece ve sadece kayalar oyularak, ocaklar açılarak buradan madenler, kömürler çıkartılmış.
29:33Doğa olduğu gibi binlerce yıl önce nasılsa korunarak yine bu şekilde insanlara zarar vermeden ocaklardan kömürleri çıkarmışlar.
29:42Detaydan çıkarken senlerce keşfediyorum Özlem.
29:45Bak o zamanlardan bir resim.
29:49O zaman da burası özel bir insan.
29:50Konya Atı'nın resmi.
29:52Aynen.
29:52Hikayelerde özgür.
29:5318 yüzyılarda aynen.
29:54Yani işler İngilizler.
29:56Aynı zamanda burayı turizme kazandırıyorlar.
29:58Evet.
29:58Bakın turistler için özel trenler.
30:00Combat incline rail.
30:01Madenler için özel tren yolları.
30:03Evet.
30:03Yani çok yönlü kullanmışlar.
30:05Orada da yine madenler kullanılan ekipmanlar var.
30:07Yani o zamanlarda tabii teknoloji sınırlı insanlar nasıl bu aletleri buraya getirmişler, nasıl buradaki kömürleri çıkarmışlar şaşırmamak elde değil.
30:16Görüyorsunuz işte kömür madeninde kullanılan aletler de burada.
30:21Testereler, deliciler, çekiçler, tırmıklar hepsi burada kullanılmış ve bir müze gibi de bugün sergileniyor burada.
30:29Kölelerin kömür çıkarırken kullandıkları alet, edevat ve birçok detay da burada orijinal olarak sergileniyor.
30:40Şeker varmış bunun içinde.
30:41Evet şeker diyor.
30:42Evet ama diyor çok fazla yerseniz diyor hemen diyor tuvalete gitmenizi önderirim diyor.
30:48Bayağı etkili bir şeymiş.
30:50Zumbumak.
30:51The Mountain Devil Plant.
30:52Bu da şeytan.
30:53The Mountain Devil Plant.
30:54Şey işte dağ şeytanı bitkisi diyor.
30:57Evet.
30:58Şekline bakacak olursanız buradaki şekli benziyor.
31:01Buradaki maskota benziyor.
31:03Bu arada şekeri şimdi David Bey yiyecek.
31:06Çiçek.
31:09Aaa suyunu çekti.
31:11Aaa suyunu çekti.
31:13Sugar.
31:13Sugar şeker aldı.
31:15Very nice.
31:16Yes.
31:17Good bush taka.
31:18Fazla içmiyor bu çiçeğin suyunu çekti.
31:21Şeker gibi tatlı ama en fazla iki tane.
31:24Çünkü üçüncüsünü önermiyorum.
31:26Mide ve bağırsak rahatsızlığı oluşturabilir dedi.
31:29Yerel kabileden olduğu için kendisi burada bu tarz bitkileri otları da rahat rahat yiyor.
31:34Bize gösteriyor.
31:36Dağlarda doğada aborjinler neler yer.
31:39Onları da görüyoruz.
31:41Çiçek, ot, bitki yiyorlar.
31:43Dünyanın en enteresan, en kendini bozmamış kabilelerinden biri aborjinler.
31:49Onları görmek, onları tanımak gerçekten büyük bir şans benim için.
31:53Ve David Bey de zaten bu bölgede yaşayan aborjin kabilesinin hani lideri diyebiliriz, muhtarı diyebiliriz.
32:00Bize çok güzel bilgiler veriyor.
32:03Aborjinler ruhlarını, bedenlerini çok iyi kullanıyorlar.
32:06Kendini çok iyi muhafaza etmişler.
32:08Gerçekten bugüne kadar bozulmadan gelebilen ender kabilelerden biri.
32:15Aborjinler koyu tenli, kahverengi veya siyah saçlı, iri ve güçlü yapılılar.
32:22Doğal ve farklı yaşam koşullarına sahipler.
32:25İlginç de kültürleri var.
32:27Şimdi David Bey bize buradaki tabelada hem kendi kullandıkları akşam yemeklerinde yedikleri hayvanları ve hayvanları yedikten sonra da derilerinin ne yaptıklarını anlattı.
32:37Kediye benzeyen bir canlı var şu arkada.
32:39Posum olarak isimlendiriliyor.
32:41Bunu hani kedi gibi bir hayvan.
32:43Bunu yiyorlar.
32:43Derilerini de yüzüyorlar.
32:44Böyle kendilerine bakın görüyorsunuz muhteşem.
32:47Süs eşyası ya da böyle üstlerine taşıdıkları bir aksesuar haline getirmişler.
32:50Bize nasıl şal kullanılıyorsa burada da böyle bu kültürde bu hayvanların kürtleri, derileri kullanılıyor.
32:58İçinde inanılmaz bir el işçiliği.
33:00Bakın hemen şöyle göstermek istiyorum.
33:02El sanatları bu arada çok gelişmiş bu coğrafyadaki kabilelerde.
33:06El sanatlarıyla donatılmış.
33:08Gerçekten inanılmaz.
33:13Böyle bakın şöyle göstermek istiyorum.
33:16Kendilerini korumak için.
33:17Bu tüylü kısım.
33:17Evet içeride kalıyor.
33:20Sıcak tutuyor çünkü.
33:21Yağmur ormanları şu anda serin bir havaya sahip.
33:24Bu nedenle kendilerini bu soğuklardan korumak için bu şekilde öldürmüş oldukları, yedikleri hayvanların derilerinden istifade ediyorlar.
33:31Bizdeki kuzu, bizdeki dana, inek gibi düşünebiliriz aslında.
33:35Bu şekilde hem etinden hem derisinden istifade ediyorlar burada yaşayan kabileler.
33:42Şöyle göstereyim.
33:43İşte posum denilen hayvanın derisi.
33:45Aslında diyor senin hikayen diyor, burada çizilen resimlerde diyor, aslında senin hikayen var diyor.
33:51O işlemişler, herkes kendi hikayesini.
33:54Buradaki resimlerde de buraya ait figürleri görebilirsiniz.
33:58Çünkü o hikayenin bir parçası da burada diyor.
34:01Öldükleri zaman da diyor bu sana ait olduğu için senin yanına bunu gömerler.
34:04Çünkü bu sana ait bir şey diyor.
34:06Allah Allah Allah.
34:07That's your story.
34:08Evet, çok enteresan.
34:09Beautiful life.
34:10Her detayda ayrı bir anlam var aslında.
34:12O boyunlarına taktıkları kürtle bile hayat hikayeleri yazılı diyebiliriz.
34:17Bu insanlar dışarıda yaşıyorlar.
34:19Kapalı alanda uyuma kültürleri yok.
34:21Kendileri böyle ağaç kabuklarında, ağaçtan yapılmış böyle çardaklarda genelde yaşamlarını sürüyorlar.
34:28Doğayla çok barışıklar, doğayla iç içe yaşam sürüyorlar.
34:32Doğa onlar için çok önemli.
34:34Zaten inançlarının da bir parçası doğa, aborjin kabilelerinin.
34:38Tarih boyunca kendi sınırları, kendi çizgileri içinde yaşamışlar.
34:42Kültürlerine hiç kimseye karıştırmadıkları gibi kimsenin de kültürüne, kimsenin de yaşam çizgisine dahil olmamışlar.
34:50Aborjinler için düş görmek, rüya görmek onların en önemli iletişim araçlarından biri.
34:55Rüya görerek, düş görerek, telepati kurarak birbirleriyle iletişim kurduklarına inanıyorlar.
35:01Bu arada sebillerden bahsetmek istiyorum.
35:03Bu su sebilleri, nereye gidersek gidelim.
35:05AVM'lerde, yol ortalarında, otoparklarda her yerde var.
35:10Ormanın içerisine bile bedava su koymuşlar.
35:13Şimdi neden böyle bir sebil kültürü var burada?
35:17Çünkü Avustralya hükümetine, devletine göre su içmek herkesin hakkıymış.
35:22Özgür, bedava hakkı, herkesin anayasal hakkı.
35:25Bu nedenle bedava su içmek herkesin hakkı olduğu için doğal hakkı.
35:30Her köşede bu şekilde derin metrelerce dibinden gelen doğal kaynak suyunu bulmak mümkün.
35:35Evlerde sadece sıcak suyun ücreti alınıyor.
35:39Normal soğuk su, herkesin hakkı olduğu için evlerde akan soğuk su ücreti bedava.
35:45Biraz fazla akıyor.
35:46Fazla akıyor. Ben de içeyim Yavku Çan dur.
35:49Ben de içeyim şu suyu.
35:50Ve suyun tadı da çok güzel bu arada.
35:54Çeşme suyu da içilebiliyor, onu da söyleyelim.
35:56Çeşme suyu içiliyor.
35:57Her yerde bedava su var.
35:58Şöyle basıyoruz düğmeye.
36:00Bu ücretsiz ikram edilen sular muhteşem bir hizmet.
36:04Bu su sebilleri ülkenin her köşesinde var.
36:08Herkes ücretsiz olarak bu sulardan içip su şişelerini doldurabiliyorlar.
36:13Bu engin doğa, bu güzelliği, bu zenginliği işte su kaynaklarına borçlu.
36:19Burası belli dönemlerde çok güzel yağış aldığı için ormanlar inanılmaz engin.
36:26Ve gelen turistler bu muhteşem doğayı gökyüzünden de görebiliyorlar.
36:31Şimdi sıra geldi artık teleferiye binmeye.
36:34Bu muhteşem ormanların arasında teleferikle metrelerce yükseğe çıkacağız.
36:39Görüyorsunuz inanılmaz büyük bir teleferik sistemi kurulmuş.
36:43Kabin zaten oldukça büyük.
36:45Ve şimdi bu teleferikle artık yukarı çıkacağız.
36:53Özel bir teleferik sistemiyle ormanların üstünde geziliyor.
36:57Evet şimdi teleferiğimize bindik ve muhteşem manzaralar eşliğinde metrelerce yükseğe çıkacağız.
37:06Gerçekten çok heyecanlıyım.
37:08İnanılmaz bir sistem geliştirilmiş.
37:10İsteyenler trendle, isteyenler teleferikle görmüş olduğunuz bu muhteşem ormanları keşfedebiliyor.
37:17Teleferiğimiz şu anda hareketlendi.
37:19Yavaş yavaş muhteşem dağların, muhteşem ormanların arasından yukarı doğru çıkıyoruz.
37:25Tabi teleferik inanılmaz hızlı gidiyor bu arada.
37:27Onu da söylemek istiyorum.
37:30Off o kadar engin ki ormanlar.
37:32Toprağın dibini görmek imkansız.
37:33Toprağa yöremiyoruz.
37:36Çok keyifli, çok büyük, inanılmaz gerçekten.
37:41Yavaş yavaş yukarı doğru ilerliyoruz.
37:43Bu arada üç kız kardeşler olarak similendirilen kısımdan geçiyoruz.
37:48Kayalar muhteşem bir şekilde kendini gösteriyor bize.
37:55O kadar engin bir orman var ki gerçekten inanılmaz.
38:02Heybetine hayran kaldım.
38:04Ormanların enginliğine hayran kaldım.
38:07Yağmur ormanları bu ormanlar.
38:09İçinde bin bir çeşit bitkinin, bin bir çeşit canlının yaşadığı.
38:13Kabilelerin hala bugün yaşam sürdüğü bir halandı.
38:21Gerçekten bayılır.
38:25Sınırlı sayıda turist alan bu teleferikle 15-20 dakika kadar keyif yapılıyor ormanın üstünde.
38:37Masal tadındaki bu orman manzaralarında unutulmaz dakikalar yaşıyoruz.
38:42Yeşil denizindeyiz adeta.
38:45Ağaçlar, ormanlar, dev kayaların üzerinden adeta fışkırmış.
38:49Burası dünyanın en engin yağmur ormanlarından biri.
38:55Bu muhteşem dağlar UNESCO'nun dünya mirası listesinde ve şu anda rakımımızda yaklaşık 1000 metre.
39:02Evet şimdi Skywalk olarak isimlendirilen gökyüzü taşıtına bindik.
39:06Bu Skywalk'un en büyük özelliği.
39:09Birazdan altında görmüş olduğunuz bu camlar şeffaf bir hale gelecek.
39:15Ve altımız tamamen cam olacak.
39:18İnanılmaz.
39:19Gerçekten çok heyecanlıyım.
39:21Burada yapacak bir tür aktivite var.
39:23Trene bindik, teleferiye bindik, Skywalk'a bindik.
39:27Ve şu anda, şimdi dakikalar sonra.
39:33İnanılmaz.
39:34Tam ortası muhteşem.
39:36İşte şu anda cam oldu aşağı taraf.
39:39Ve yerden metrelerce yüksekti.
39:43Gerçekten inanılmaz.
39:45Yükseklik korkumuzu yeniyoruz.
39:46İşte bu makinenin en büyük özelliği bu.
39:51Bu nedenle de buraya gökyüzü Skywalk deniyor.
39:55Skywalk.
39:58Muhteşem bir manzara.
39:59İnanılmaz bir gerçekten teknoloji.
40:05Bakar mısınız?
40:06Bir yanımızda engin ormanlar ve dağlar.
40:09Bir yanımızda harika seyir terasları.
40:11Ve altımızda da inanılmaz bir orman.
40:16Uçurumdayız resmen.
40:18Uçurumda.
40:20Altımız olduğu gibi şu anda cam.
40:24Vav.
40:25Gerçekten şaka gibi.
40:26Çok güzel düşünülmüş.
40:28Aktivitelerde sınır yok.
40:30Gelen turistler burada gün boyunca bu aborjin kültürünü, aborjin hayatlarını, bu ormanları, dağları sonuna kadar keşfedebiliyorlar.
40:38Mavi Dağlar, Yeni Güney Galler eyaletinin en büyük dağ silsilesi.
40:45En yüksek noktası yaklaşık 1500 metre.
40:48En yüksek zirvesi yaklaşık 1500 metre.
40:52Ama tabi burası özellikle ormanları ve yağmur ormanları.
40:57Yağmur ormanlarıyla ünlü.
40:59Yağmur ormanları gerçekten inanılmaz etkileyici.
41:02Doğanın içerisinde ilerlerken muhteşem şelaleler çıkıyor karşımıza.
41:16Suda sınır yok burada, onu söylemek istiyorum.
41:19Su o kadar güzel ki her yerden gürül gürül şelaleler akıyor.
41:23İnanılmaz.
41:25Bakar mısınız?
41:26Dağların, taşların içinden sular sınırsız bir şekilde gürül gürül akıyor.
41:34Şelaleler, göller, göletler, su kaynakları bakımından da bu arada Avustralya'sı ne?
41:38Gerçekten çok zengin.
41:41Doğa ve tabiat bakımından çok zengin.
41:43O yüzden burada şu anda bu Skywalk olarak isimlendirilen araçla tabiatın en güzel halini görüyoruz.
41:51Aborjinler suyu çok az bulabildiklerinden dolayı su kaynaklarını çok ölçülü bir şekilde harcıyorlar.
41:57Tarih boyunca su onlar için çok büyük bir sorun olmuş.
42:00Yaşadıkları alanlarda, çöllerde, ormanlarda her zaman su bulamamışlar.
42:04Ama buldukları zaman belli bir miktanı kendileri için, belli bir miktanı da hayvanları için ayırmışlar.
42:13Ve işte bakın şu anda da şelalelerin yanında muhteşem seyir terasları görüyoruz.
42:21Kimisi uçurumların yanında, kimisi ormanların yanı başında, kimisi ormanların içinde.
42:27Ama özellikle de şu anda karşıda baktığımız uçurumun içindeki, uçurumun daha doğrusu köşesindeki seyir terası gerçekten muazzam.
42:35Yaklaşık bir gün ayırmak gerekiyor buraya.
42:36Çünkü o kadar fazla yapılacak, gezilecek, görülecek nokta var ki insanlar neredeyse bir günlerini buraya ayırıyorlar.
42:44Ve bütün farklı farklı açılardan, seyir teraslarından bu muhteşem ormanları görüntülüyorlar.
42:50Dibine inemiyoruz.
42:50Dibine insek aborjinleri de göreceğiz ama rehberimiz dedik ki çok tehlikeli David amca.
42:56Normalde herkes yürüyemez.
42:57Bataklık, çamur, cıvık bir toprak var.
43:00O yüzden indirmiyoruz.
43:01Ama benim kabilem, benim ailem bu ormanların derinliklerinde yaşıyor dedi.
43:05O da gerçekten ayrı bir yaşam tarzı.
43:09Ben aborjinleri çok merak ediyordum.
43:11Onları da burada görme şansını yakaladım.
43:13David amca aborjinlerin temsilcisi olarak turistlerin arasına karışıyor.
43:17Skywalk olarak isimlendirilen bu güzel aktiviteyi de tamamladık.
43:24Bakalım şimdi nereye gidiyoruz.
43:25Bu arada burada öğle yemeğe yiyecek çok güzel tesisler var.
43:29Alışveriş yapılacak çok güzel tesisler var.
43:32Hani bütün gün boyunca ne ihtiyaç varsa burada karşılanabiliyor.
43:36Dünyanın en bol oksijenine sahip olan dağlarından biri mavi dağlarda peribacalarını andıran doğal oluşumlarda yer alıyor.
43:45Bu üçlü oluşum üç kız kardeş diye de anılıyor.
43:48Rüzgarlar, yağmurlar bu dev kayaları aşındırarak ilginç ve doğal oluşumlar ortaya çıkarmış.
43:56Ve bu teleferiklerle de bu doğaya çok yakın olunuyor.
44:00İnsan bu muhteşem doğadan, oksijenden hiç ayrılmak istemiyor ama veda vakti geldi bu dağlara.
44:07Artık yemek yemeğe doğru ilerliyoruz.
44:10Bakalım neler yiyeceğiz.
44:12Aborjinlerin köyünde Blue Mountain dağlarında, mavi dağlarda çekim yaparken bizim burada olduğumuzu öğrenen Yeşim Hanım çok teşekkür ediyoruz kendisine.
44:23Bizi davet etti restoranına ve şimdi bize harika lezzetler ikram etti.
44:29Ülkemizden binlerce kilometre uzakta kuru fasulye yiyeceğiz efendim.
44:33Kuru fasulye.
44:34Çok teşekkür ederiz.
44:35Ben teşekkür ediyorum.
44:36Geldiğiniz için ayağınıza sağlık.
44:38Çok memnun olduk geldiğiniz için.
44:39Öncelikle umarım beğenirsiniz.
44:42Biz de Türkiye'mizi bir dağlara kadar getirdik.
44:47Herkes gelen çok seviyor.
44:49Herkes denemek istiyor.
44:50Türk kültürümüzü tanıtmak çok önemli bizim için de.
44:54Ayrıcalık bir gurur vereci bir şey.
44:58Evet geldiğiniz için çok sağ olun yine.
45:00Biz çok teşekkür ediyoruz davet ettiğiniz için.
45:02Kuru fasulyemiz, pilavımız, pidemiz, humusumuz ve baba ganuş.
45:07Ve her şey bu anda, her şey burada yapılıyor yani.
45:10Bizim mutfağımızda taze, sıfırdan eklemize kadar mutfağımızda şeflerimiz hep süper çalışıyorlar.
45:17Güzel lezzetler çıkartmaya çalışıyorlar herkese.
45:19Ellerinize sağlık diyoruz.
45:21O zaman bizde yeşil zeytin bile var.
45:23Şimdi yemeğimizi yiyelim, enerjimizi alalım.
45:26Ardından keşfetmeye devam edeceğiz.
45:28Gezip göreceğimiz çok yer var Sydney'de.
45:30Çok teşekkür ederiz.
45:31Ben teşekkür ediyorum.
45:32Ayağınıza sağlık.
45:33Bir dünyayı geziyoruma daha ayrılan sürenin sonuna geldik.
45:38Biz kaldığımız yerden önümüzdeki hafta Avustralya'yı keşfetmeye devam edeceğiz.
46:03Pronto Pronto Tur
46:05Sen de dünyayı gezmek istersen yüzlerce tur.
46:09Pronto Pronto Tur

Önerilen