Kategori
🛠️
Yaşam tarzıDöküm
00:00Merhaba sevgili izleyiciler, Yaşam Rotası programına hepiniz hoş geldiniz.
00:05Her çarşamba sabahı yaşamın sağlıklı ve dengeli bir şekilde yönlendirmesi için önemli ipuçlarını sizlerle paylaşıyoruz.
00:12Bugün alanında uzman konuklarımıza keyifli bir sohbet gerçekleştireceğiz.
00:16Hep birlikte sağlıklı bir yaşam yolculuğuna çıkmaya hazır mısınız?
00:22Yaşam Rotası'nın bu haftaki ilk konuğu uzman diyetisyen Esra Şahin. Nasılsınız Esra Hanım? Hoş geldiniz öncelikle.
00:28Teşekkür ederim. Hoş bulduk. İyiyim teşekkür ederim. Siz nasılsınız?
00:31İyiyim ben de. Çok teşekkür ediyorum.
00:33Aslında bugün konuşacağımız konular hepimizin böyle gün içinde, hayatın içinde yaşadığımız ve kendimize neden diye sorduğumuz şeylerle alakalı konuşacağız.
00:42Hatta ilk soruma geçiyorum direkt. Trafikte neden öfkeleniyoruz? Bunun sebebi nedir? Nasıl kendimizi sakinleştirebiliriz?
00:51Trafikte histamin yükünden dolayı bizler öfkeleniyoruz çünkü çok fazla noradrenalin salgılıyoruz.
00:58Histamin yükü demek metilasyon döngüsünün çalışmaması demek. Yani kişilerin çok fazla, örnek veriyorum turşu tüketmesi demek, beyaz işlenmiş peyniri çok fazla tüketmesi demek, beklemiş peyniri, füme etleri, şarabı ve alkolü çok fazla tüketmesi demek.
01:13Ve bu kişilerin fazla birinin, yani genetik anlamda konuşuyorum, kırmızı meyveleri hayatına almamasında burada müthiş bir etkisi var demek.
01:22Yani bu kişi yumurta tüketmiyor demek, bu kişi arı yumurtası tüketmiyor demek, bu kişi ciğer tüketmiyor demek.
01:28Bu yüzden de bu kişi öfkeleniyor ve öfke patlamaları yaşıyor. Çünkü B12'si, B3'ü, B6'ı vitaminlerinin hepsi düşük demek.
01:36Ve bizim kadınlarımızın şu anda neredeyse %99'unda zaten B12 ve demir eksikliği var, erkeklerimizin çoğunda da B12 eksikliği var, B3 ve B6 vitamini eksikliği var.
01:46O yüzden şu anda trafiğe çıkan herkes bir öfke patlaması yaşıyor. Bunun nedeni aslında histamin patlaması, histamin yükü, metilasyonun çalışmaması, yani diğer bir adıyla da nöradrenalin patlamasıdır diyebilirim.
01:59Aslında hayatımızda yaşadığımız stressel şeylere bağlamadan da beslendiğimiz şeyler de aslında bizi çok fazla sinirlendirebiliyor.
02:06Tabii, burada mikrobiyatanın da çok faktörü var. Çünkü biliyorsunuz ki serotonin, melatonin, dopamin hepsi mikrobiyata da salgılanır, hepsi orada üretilir.
02:14Bizim mikrobiyatamız çok zayıf çünkü artık posa tüketmiyoruz, yeşil yapraklı sebzeleri tüketmiyor erkeklerimizin.
02:20Büyük öfkelenmesi nedeni de bu, mikrobiyata sağlam değil, iyi bakteri az.
02:23Yeni bir bahanede bulacaklar artık, iyi beslenmiyorum o yüzden sinirliyim diyebilirler.
02:28O yüzden salata türevlerini çok fazla tüketebilirler veya zeytinyağları da fazla tüketebilirler.
02:33Mikrobiyata ve doğrudan yediğimiz içtiğimiz metilasyon, yani nöradrenalin salgılanmasını da öfkede büyük bir faktördür.
02:41Yani sadece et tüketmek o yüzden doğrudan öfkeyi artırır.
02:45Evet, dikkat etmemiz gerekiyor bunlara.
02:47Aynen öyle.
02:48Ama aslında şu anda mesela sebzeleri tüketirken de bizler artık hani sosyal medyada da internette de çok fazla görüyoruz.
02:54Şu anda böyle pestisit, doğru mu söylüyorum bilmiyorum ama şu an oranlarda çok fazla olduğu için
03:01hani sağlıklı gıdaya ürüne de ulaşmak da aslında şu an bir tık tüketici açısından da zorlaştı.
03:07Doğru.
03:08O yüzden bunların da iyilerini seçmemiz gerekiyor.
03:10Peki, gün içinde siz de öylesiniz deriz, çalışan kadınlar hepimiz aslında.
03:15Öğünleri geçiştirmek için, başka şeyler için çok fazla kahve tüketiyoruz.
03:19Doğru.
03:20Sabah kahvaltıya vaktimiz olmuyor, hemen bir kahve içeyim.
03:23Uyanamıyorum, kahve içeyim.
03:25Uykum geldi, kahve içeyim var.
03:27Kahve içmek zararlı mıdır?
03:29Kahvenin fazla tüketimi zararlıdır.
03:31Hatta ben genetik çalışan biriyim.
03:33Yani benim master'ım da genetik, uzmanlığım, doktoram da şu an devam eden doktoram da genetik.
03:38Doktor SIP1 şey, kafein, kahve, SIP1A1 dediğimiz, SIP1A2 dediğimiz iki gen var.
03:45Bunları bozan bir yapıya sahip.
03:47Yani bazı insanların, kronotipi buna uygun değil mesela.
03:50Ama kontrolsüz bir şekilde kahve tüketiyor.
03:52Bu kişi hem psikolojik sıkıntılar yaşar ilerleyen süreçlerde, hem de kalp damar problemleri yaşar.
03:58Yani kahve dediğimizde insanlar çok basit algılıyor bu durumu.
04:01Yani bildiğiniz bu şurupsuz, normal bir kahveden bahsediyorum.
04:04İçerisine şuruba, kimyasallar katkı, maddeleri koruyucular.
04:07Bunların eklenmemiş, korunmamış versiyonlarında bile biz kafeinin doğrudan gen yapısını bozması nedeniyle,
04:17DNA'da kırılmaları oluşturması nedeniyle çok fazla problem yaşıyoruz.
04:21Yani bu kadar insanlar uyuyamıyorsa bunun tek nedeni melatonin salgılayamıyor olmaları değil.
04:26Ki bu biraz da bağırsak problemidir.
04:28Asıl neden, aslında baktığınızda aşırı vücuda aldıkları kafeindir.
04:32Kafein her şeyden önce kalp damar hastalık riskini çok fazla artırır.
04:36Yani bir kahvede şöyle bir sloganla ülkeye yayıldı biliyorsunuz.
04:39Damarları gevşetir, kalp için iyidir, değil aslında.
04:44Aynı zamanda kahve ile ilgili ilerleyen süreçlerde ne duyacaksınız biliyor musunuz?
04:47Kahve kanser yapar diye yayınlar çıkacak ileride.
04:50Çünkü kafein vücuttan su atar, vücutta suyun olmaması demek enflamasyon demek.
04:55Yani enflamasyon demek DNA hasarı demek, hücre hasarı demek.
04:58Eşittir o da hastalık demek.
05:00Yani biz bu kadar kontrolsüz kahve tüketimi yapacak bir toplum değildik aslında.
05:05Ve her yerde baksanız adım başı kahvecilere rastlarsınız.
05:08Bu da yine ülke için oynanmış yeni bir oyundan nasıl biz tarımda bu kadar sıkıntı yaşıyorsak.
05:13Bu da yine ülkeye doğrudan zarar veren bir durum diyebilirim yani.
05:16Doğrudan oynanan bir oyun bu da yani.
05:18Zamanında yumurta için aynısı oynandı.
05:20Yumurta zararlı yenilmeli mi, yenilmemeli mi?
05:22Kimisi yensin dedi, kimisi yenmesin dedi.
05:25O zamanlar biz çocukluk işte.
05:27Biz olmasaydık bunu önlerdik emin olun.
05:29Çok fazla artık hani internetten de sosyal medyanın da çok aktif olmasından dolayı herkes farklı bir şey.
05:36Uzmanı olan da olmayan da çok farklı şeyler söyleyebiliyor.
05:40Burada sağlık bakanlığını şey yapalım, gönderme yapalım.
05:43Herkesin konuşmaması gerektiğini düşünenler de biz boşuna okumuyoruz.
05:46Biz boşuna bu kadar dirsek çürütmüyoruz.
05:48Herkesin de çıkıp da ben bir sağlık profesyoneliyim deyip de konuşması bana göre toplum sağlığı için yapılmış çok büyük bir kötülüktür aynı zamanda.
05:55Peki o zaman şimdi ister istemez kahve tüketiyoruz.
05:58Tüketeceğiz de.
05:59Günde ne kadar kahve tüketmemiz lazım?
06:02En ideali, en sağlıklı olanı nedir bizim için?
06:05Aslında kahve sabah içilecek bir şey değildir bu arada.
06:08Orada yine noradrenalini artırır, psikolojik sorunları da artırır bu arada.
06:11Psikolojik tabanı bozar bu arada kahve.
06:13Uzun vadede tüketilirse anksiyete ve diğer sağlık problemlerine de yine yol açar.
06:18Kahveyi tüketeceklerse bile mesela şöyle çayda kahvede aslında beş çayı öğleden sonra tüketilen,
06:25aslında insanların dinlendiği, dinlenirken de sohbet etmeye zaman ayırdıkları bir içecekti.
06:30Yani gün içerisinde bir bardak kadarın yeterliydi.
06:33Ama bizim toplumumuzda ne yaptılar?
06:35Şöyle iki litrelik şişeleri eline alıp insanlar gezmeye başladı.
06:38Bütün gün litrelerce kahve içmeye başladı.
06:40Bunu da tabii ki doğrudan çok büyük etkisi var.
06:43Bir kupadan daha fazlasına çıkmamak lazım bir fitre kahve içiyorsa.
06:46Ama seyretilmiş bir şekilde tabii.
06:48Türk kahvesi candır gerçekten.
06:50Sahip çıkalım değerlerimize.
06:51Sade bir Türk kahvesi.
06:53Onu yapacaksanız bile bir kahvaltıdan sonra içilebilir veya öğleden sonra bir bardak içilebilir.
06:57Bir de şu da çok var kahveyle alakalı.
06:59Tuvalete çıkamıyorum, bağırsaklarım çalışmıyor.
07:03Kahve içince çok rahat çıkabiliyorum falan.
07:06Bu tarz bir şey de var.
07:07Bunun sebebi ne peki?
07:08Vangus sinirlerini çalıştırıyor.
07:09Çünkü bakın oradan düşünün.
07:11Yani vücut negatif, parasympatik sinirler dediğimiz sinirleri çalıştırıyor.
07:14O yüzden diyorum zaten psikolojik tabanı bozar dememin nedeni o.
07:18Yani siz kabızlığı önlemek istiyorsanız ilk başta su için.
07:21Yani kabızlık zaten bir suzluk problemidir zaten.
07:24Yani hani kime sorsanız 3 litre suyun altında su içiyor.
07:27Ben su içiyorum.
07:28Hem su içiyor hem çay içiyor ve hem de kahve içiyor.
07:31E çayla kahve zaten vücuttan suyu atıyor.
07:33Günlük biz yaşamımızı organlarımızın yaşamını idame ettirecek kadar bile su içmiyoruz.
07:38Yani bu kişiler tabii ki de kabız olacaklar.
07:40Onu kahvede aramasınlar, sigarada arayanlar bile var bunu.
07:43Vangus sinirleri çalıştırır, parasympatik sinirleri çalıştırır.
07:46Siz güne negatif başlarsınız.
07:48Yani adrenalin yüklemiş bir şekilde, noradrenalin kötü enerji yüklemiş bir şekilde kalkarsınız.
07:55Öyle başlarsınız yani.
07:56Sonra neden depresyondayız?
07:58Niye toplumda bu kadar çok insanlar depresyonda?
08:01Tabii ki de depresyonda olur.
08:03Güne böyle başlamak ne kadar doğru.
08:04Aslında buraya diğer gen hekimlerimizde de konuştuklarımız şeylerden söylüyorum.
08:08Nasıl besleniyorsan osun.
08:10Gerçekten öyle.
08:11Kendine nasıl bakıyorsan, ne yapıyorsan psikoloji içinde her şeyde geçerli bu.
08:16Aynen öyle.
08:17Biz kadınlar hep bir kilo problemleriyle maalesef ki doğumlar oluyor, farklı şeyler oluyor.
08:24Kilolarla baş etmekte biraz zorlanıyoruz.
08:26Peki şu da var ya işte nefes alsam kilo alıyorum, su içsem bana yarıyor diyen insanlar da var.
08:33Yani o kişinin büyük ihtimalle tabanda şu vardır, insülin direnci vardır.
08:37İnsülin salgılanması ile ilgili problem vardır, geçişi ile ilgili problem vardır.
08:41Mutlaka hipotireidi olabilir, haşmatosu olabilir.
08:45O kişinin alt tabanında otomün bir hastalık muhakkak vardır ki o kişi kilo vermekte zorluk çekiyordur.
08:52Bir de kilo vermek demek, sağlıklı beslemeyi öğrenmek demek.
08:55Yani kilo vermek şu değil, şununla şunu karıştır.
08:58Bunu hiç her gün 5 kilo vereceksin demek değil.
09:00Bunlar bizim alanın en sığ ve ağam bilgileri.
09:04Yani biz bu bir halka zarar vermektir bu tarz bir bilgide.
09:09Bir ayda 30 kilo verdiren diyet gibi saçmalıklarla halkın bilincinin de değişmesinden dolayı kişiler tabii ki de kilo veremiyor.
09:19Çünkü neden biliyor musunuz?
09:20Bunlara inanıyorlar, gidiyorlar o saçma sapan tarifleri yapıyorlar, kendilerine zarar veriyorlar.
09:25Vücudundaki suyu kaybediyor, kası kaybediyor, diyet yorgunu haline geliyor.
09:29O da otomatik olarak bunları deneye deneye biraz da kolaycıyız biz bakmayın.
09:34Şimdi bu insanlar tür ediyse, saçma sapan bilgiler tür ediyse bunun nedeni de bunlara tamah eden bir kitlenin olması.
09:41Bunu yapan insanların da olması.
09:43O kişi eminim ki bu diyetlerden geçmiştir, bunları denemiştir.
09:47Ne yiyesem kilo alıyorum, su içsem kilo alıyorum.
09:49Siz vücudu uzun süre aç bırakıp da vay şu bir tane kür kullandım, onunla kilo vermeye çalışırsanız
09:54hem vücuda zarar verirsiniz, daha büyük bir zarar verirsiniz hem de kilo veremezsiniz.
09:58O kişi gelecek diyecek ki ben sağlıklı beslemeyi öğrenmek istiyorum diyecek.
10:02Ve sağlıklı beslemeyi öğrenecek, bildiğiniz anam babam usulü tencere yemeklerini de yiyecek.
10:06Geçecek, meyvesini sebzesini de tüketecek.
10:08Tatlı haricinde olabildiğince her şeyi yiyecek.
10:11Tatlı da böyle işte bir aşuresi örnek veriyorum sütlacı bunlarda hiçbir sıkıntı yok.
10:14Ama gidip de fruktoz glikoz şurubu ile yapılmış şerbetli tatlıları bahsetmiyorum tabii ki.
10:19Bu noktada balınız ve meyveleriniz tatlınız olsun tabii ki.
10:22Bunlar ne kadar güzel değil mi? Bunları tüketmeleri gayet yeterli olacaktır.
10:26En fazla şu an sosyal medya bu konuda çok faydalı aslında.
10:29Çok doğru bilgiler de öğreniyoruz ama çok yanlış olanları daha fazla.
10:34Hatta ben geçenlerde sosyal medyada şey gördüm.
10:37Sadece et yiyerek yapılan bir diyet.
10:39Hayvan sal gıdalarla yapılıyor bu diyet.
10:41Bütün gün et yiyorsunuz.
10:43Böbrek çöküyor, karaciğer çöküyor.
10:45Yani vücut lif de lazım.
10:46Siz çok daha iyi biliyorsunuz ama şu an bu o kadar popüler ki ne zaman açıp gezsem.
10:51Bu diyetin üçüncü günü, beşinci günü.
10:54Popüler diyetlerle kilo vermek mümkün mü?
10:57Halka beslenme olacak.
10:58Bildiğiniz, sabah kalkacaksınız, yumurta yiyeceksiniz.
11:01Yumurtanızın yanında bir okanız, tereniz olacak, zeytininiz olacak.
11:04Örnek veriyorum iyi bir siyez ekmeğiniz olabilir, kara buğday ekmeğiniz olabilir.
11:08Bunu yiyeceksiniz.
11:09Güzel, güney yani temiz kalkacaksınız mesela.
11:12Öğlen güzel bir çorba içebilirsiniz.
11:14Hafif bir salatanın üzerine bir balık tüketebilirsiniz ızgara.
11:17Örnek veriyorum akşam gelmişsinizdir.
11:19Bir yeşil mercimek yemeği vardır.
11:20Bir kase et suyu çorba veya tavuk suyu çorba vardır.
11:23Yanında azıcık zeytinyağlı kereviz vardır.
11:25Bitti.
11:26Bütün öğün budur mesela.
11:27Öğlen eklemek isterse erkekler yanına azıcık karbonhidrat kaynar bir basmati pirinci ekleyebilirler.
11:32Örnek veriyorum işte gider frik bulguru ekleyebilirler.
11:35Akşam mesela tercih edebilecekleri bir frik bulguru olur.
11:38Kadınlar için kino olur.
11:40Bu kadar basit değil yani.
11:41Bu kadar oralarda böyle gezinmek bence daha zor olanı bu tarz diyetleri uygulamak zor olanı.
11:46Bu çok basit bir şey.
11:47Anam babam usulü bir sistem aslında.
11:49Evet aslında bir tık çok fazla imkan var ama biraz bazen üşeniliyor da bunları yapmaya hazırlanmaya.
11:55Ama aslında zaten hayat biçimi haline getirdiği zaman bir alışkanlığa döndüğünde zaten bu fast foodlara yönelince kendiniz ister istemez suçlu hissediyorsunuz.
12:05Mesela sporda da öyle.
12:06Ara veriyorsun bir süre gitmiyorsun.
12:09Sonra insan bir suçluluk hissediyor.
12:11Çünkü vücut ona da alışıyor o zamanlar.
12:12Aynen öyle.
12:13Çünkü onda hamburgerlerin içerisinde bir monosodium glutamat denilen bir şey var.
12:16Bağımlılık yapıyor.
12:17O hem suçluluk hissettirir hem de bağımlılık yapar.
12:19Onda etkisi vardır.
12:20Evet.
12:21Peki diyet listeleri neden kişiye özel olmalıdır?
12:25Çünkü hepimiz bir diğerlerinden yüzde 0.1 farklı farklıyız.
12:30Ve bu çok yüksek bir oran.
12:32Yani örnek veriyorum sizin detoksifikasyon paneliniz çalışmıyordur.
12:36Örnek veriyorum faz biriniz çalışmıyordur.
12:38Faz biriniz çalışmıyor ama faz ikiniz çok yüksek derecede çalışıyordur.
12:42Faz üçe yükünüz çok fazla olur.
12:43Ben sizin faz birinizi yükseltecek kırmızı meyveler diyetinize koyarım.
12:47Örnek veriyorum faz biriniz korkunç derecede çalışıyor genetik anlamda söylüyorum.
12:52Ama faz ikiniz hiçbir şekilde çalışmıyor.
12:54Ben size kırmızı meyve bile yazmam.
12:55Bakın normal şartlarda aronya değil mi?
12:57Dünyanın en yararlı meyvesi.
12:58Ben derim ki size bakın bu sizi hasta edecek.
13:01Çünkü ben genetik kalitenizde bunu görüyorum.
13:03Aronya size zarar verir.
13:05Bunu benim sizin diyetinizden çıkartmam gerekiyor.
13:07Baktık sülfür kükürt içeren besinler mesela.
13:10Brokoli vermediğim adam var.
13:12Karnabaharı vermediğim insan var benim.
13:14Dünyanın en yararlı gıdası.
13:16Herkese her şey yaramaz.
13:17Derler ya Anadolu'da belki duymuşsunuzdur.
13:19Ya çocuğun biri sokakta bir lastikle geziyor.
13:22Elinde bir yavan ekmek.
13:23Bu çocuk hiç hasta olmuyor.
13:25Çünkü o çocuğun doğru besinidir.
13:26O yavan ekmeğin içerisindeki buğday o çocuğa daha fazla yarar.
13:30Siz kuş sütüyle beslersiniz akşama kadar çocuğu sürekli hasta olur.
13:34O çocuğun yanlış besinidir.
13:35O ona yaramaz gibi.
13:37Evet evet çok doğru.
13:39Peki hocam kilo genetik midir?
13:42Kilo değil ama vücut tipi genetiktir.
13:44Örnek veriyorum elma tipi vücut işte armut tipi vücut örnek veriyorum dikdörtgen vücut tipleri var.
13:50Mesela vücudunun alt kısmı üst kısmından daha iri olan insanlarımız var.
13:54Bu genetiktir mesela.
13:55Bu genetik bir aktarımdır.
13:56Ama kilonun genetik aktarımı denilen bir şey söz konusu değil.
14:00Bizim hastalıklarla riski aktardığımız durum söz konusu evet.
14:03Ama bundan daha öncelikli olarak epigenetik faktörler ve nütrogenetik yani beslenme bazlı faktörler daha yüksek orandır.
14:11Aslında bir nesil bir sonraki nesil evet işte psikolojisini de aktarır.
14:15Doğrudur bu arada.
14:16İşte örnek veriyorum psikosomatik tabanını da aktarır.
14:19İşte genler yoluyla hastalık varyasyonlarını da aktarır.
14:22Ama o kişi eğer kendi önlemlerini alır kendi genetiğine uygun bir şekilde beslenirse tabii ki de kilo onun için bir kader değildir.
14:30Hastalık onun için bir kader değildir.
14:32Orada değiştirilebilir.
14:33İşte o DNA kırılmalarını önleyebilir.
14:35DNA hasarını önleyebilir.
14:37Hücre bazlı yani mitokondriyel bazlı sorunları giderebilir bu kişi.
14:41Ama diyelim ki vücut tipi yatkınlığı örnek veriyorum vücudun alt kısmı daha geniş daha büyük insanlar var.
14:47Bunlar biraz evet genetik olarak daha şanssızlardır.
14:50Ama kilo vermeleri tabii ki de bu kilo verme döngüsünü etkilemez.
14:53Sadece şekillenme açısından standart bir vücut yapısı düşünülür ya.
14:57O standart yapıyı sağlamaları çok zordur.
15:00Ama kilo vermelerine hiçbir sıkıntı yoktur mesela.
15:02Biz Türk kadının genetiği zaten üst beden ince altlarda daha dolgun oluyoruz.
15:07Evet masalliyiz.
15:08Maalesef eğritmesi biraz zor oluyor.
15:10Evet.
15:11E bunda kilo genetiğimiz de var falan deyip değiştiriyoruz.
15:14Değil aslında çocukları mesela bizim genetikte baktığımız bir şey var çocukları eğer erken yaşta spora yönlendirebilseler o vücut yapısı iskelet sistemini de aslında değiştirebilirler.
15:24Örnek veriyorum voleybol yapan birinin omuz çeperi genişleyebilir.
15:29Örnek veriyorum.
15:30Mesela diyelim ki ailede kısa bireyler var.
15:32Onların çocukları basketbola yönelirse boyları uzayabilir mesela.
15:36Evet.
15:37Yani burada spor faktörü de çok önemli.
15:38Kimi basketbola yönelebilir kimi voleybola yönelebilir.
15:41İşte örnek veriyorum kimi futbola yönelebilir.
15:43Buradan genetik testlerle şu kişi futbolu daha iyi oynar.
15:46İşte şu voleybolu daha iyi oynar diyebileceğiniz bir tablo bile görebiliyorsunuz.
15:50Ve Ronaldo'nun genetik yapısını görmüş biri olarak söylüyorum.
15:53O adam futbol için yaratılmış bir adam yani.
15:56Öyle söyleyeyim size.
15:57Evet aslında çok doğmadan bile aslında hemen dünyaya gelir gelmez bu genetik testlerle buna benzer şeylerle çocukları doğru düzgün yönlendirildiğinde aslında hayatlarında çok başarılı olabilecekleri şeyleri öneriyorlar.
16:08Evet.
16:09O spor aynı zamanda bir ahlaktır bence bir disiplindir bu arada.
16:12Evet çok doğru söylüyorsun.
16:13Biraz da arı ürünlerinden bahsetmek istiyorum.
16:15Bunu da bir soru hazırladım size.
16:17Arı ürünlerinin insan yaşamına katkıları nelerdir?
16:20Faydaları nedir?
16:21Örnek veriyorum.
16:24Bizler aslında kolejen kadınlar çok fazla kullanıyoruz biliyorsunuz.
16:27Kolejen yerine arı sütü kullanmak DNA hasarını yok eder.
16:31Ve uzun ömürlülük için bir takviyedir aslında arı sütü.
16:35Örnek veriyorum bir arı ekmeği arının aslında fermante bir üründür.
16:39Probiyotik kullanmak yerine arı ekmeği tüketmek hem bağırsakları daha fazla onarır.
16:43Hem de o kişinin iyi bakterilerinin artmasına ve onun bağışkınlığını doğal yollarla korumasına neden olur.
16:49Yani arı ürünleri aslında baktığınızda bal arının en az kıymetli ürünüdür.
16:53Besin gruplarına diğerlerine baktığımızda.
16:56Yani bir arı sütü kolejenken bir arı ekmeği bir probiyotikken.
16:59Bal aslında bizim ülkemizde daha çok bal bilinir.
17:02Bu ürünleri kullanmak da doğal bir takviye almaktır doğadan.
17:05Çünkü arı biliyorsunuz ki binlerce çiçeği gezip de bu ürünleri elde ediyor.
17:09Yani biz bir tane ilacı kullanırken örnek veriyorum bir tane bitkiden elde ediliyor o ilaç.
17:14Ama bir tane arı ekmeği veya polen binlerce çiçeklerden gezmiş arının kovana getirdiğiyle elde ediyor.
17:21Siz düşünün yani hani bir tane takviye kullanıp bir ton para vermek mi?
17:25Yoksa doğanın size getirdiği arıların getirdiği besinleri tüketip kendi bağışkınızı doğal yollarla korumak mı?
17:31Yani takviye olarak aldıkları şeyler de ilaçtır bitkisel olarak düşünüyorlar ama değildir.
17:36Sağlık Bakanlığı onaylı olan her şey ilaçtır bu arada.
17:40Takviyeleri insanlar ilaç sınıfına koymayabiliyor öyle bir yanılgıları var.
17:43Bu noktada arı ürünleri zaten Kur'an'da da geçer.
17:46Toplumun aslında çok bilmesi gereken bir şeyken bilinmemesi gereken bilmedikleri bir şey.
17:51O noktada arı ürünlerini bir okuyup bir bakmak bir araştırıp bir kullanmak gerekli onları tavsiye ederiz.
17:58Evet aslında benim de daha önceden duymadığım bir bilgiydi ama arının her şeyi aslında çok kıymetli.
18:02Bu bilgiyi de bize aktardığınız için çok teşekkür ediyorum.
18:05İyi ki geldiniz buraya. İnşallah bir sonraki sezonda tekrardan görüşürüz.
18:09Görüşmek üzere.
18:10Cilt gençleştirme ve dövme sildirme gibi uygulamalarda dikkat edilmesi gerekenleri
18:15medikal estetik hekimi Dr. Hüseyin Tırman'la yaptığımız özel röportajda konuştuk.
18:20Şimdi onu izleyelim.
18:23Hocam nasılsınız?
18:24Çok teşekkür ederim. Siz nasılsınız? Hoş geldiniz.
18:26Hoş buldum. Çok teşekkür ediyorum size de bizi burada ağırladığınız için, değerli vaktinizi ayırdığınız için.
18:32Bugün aslında çok popüler olan uygulamalardan ve kişilerin de çok merak ettiği uygulamalardan bazılarını konuşacağız sizinle.
18:38Siz de bu konunun yani bu işin çok iyi bir bilirkişisi olduğunuz için size gelmek istedim ben de.
18:45Tekrardan çok teşekkür ediyorum.
18:47Rica ederim. Benim için müthiş.
18:48Hocam ilk olarak endolift işlemiyle başlamak istiyorum.
18:51Aslında şu an çok popüler olan ve sizin de çok rövanşta olan işlemlerinizden bir tanesi.
18:56Endolift nedir hocam?
18:58Endolift aslında bizim ameliyatsız yüz gelme diye son yaklaşık 17 yıldır konuştuğumuz bir alan var artık.
19:05Yani insanların ciltlerini ameliyat etmeden küçültebiliyor muyuz?
19:09Sarkan kısmını toparlayabiliyor muyuz?
19:11Evet bunu yaparken önümüze gelen yeni teknolojilerden biri.
19:15Yeni derken yaklaşık biz bu mantığı 2008'den beri kullanıyoruz.
19:21Ama endolift bunların içinde son 7 senedir falan kullandığımız bir cihaz.
19:26Ama yeni yeni Avrupa'da da Türkiye'de de daha çok gündeme gelmeye başladı.
19:30Uzun süredir kullandığımız çok güvenilir bilinen ve onaylı bir cihaz.
19:34Endolift şunu yapıyor bize biz cildin altında kasla cildin birleştiği alana
19:39özel başlıklarla özel lazer başlıklarıyla girip oradaki alana yüksek enerji vermeyi planlıyoruz.
19:47Eğer doğru enerjiyi verebilirsek üzerinizdeki gömleği 70 derecede çamaşır makinesinde yıkadığınızda
19:53nasıl lifleri daralıyor küçülüyor.
19:55Ciltte benzer bir reaksiyon veriyor.
19:57Kasının üstündeki o özel zar tabakasıyla beraber yaptığında da kalıcı ve güzel bir küçülme işlemi.
20:03Evet aslında bu ameliyatlı işlemlerdense ilk önce tercih etmemiz gereken işlemlerden bazıları diye düşünüyorum ben.
20:10Çünkü artık insanlar da korkuyor her işlem için.
20:14Böyle bıçak altına yatmak, iyileşme süreçleri bunlar biraz yorucu olabiliyor kişiler için.
20:19Bu tarz ameliyatsız yapılabilen işlemler bence çok pratik ve artık çok da güzel rövanşta olan işlemlerden biri.
20:26Peki endolift işlemi hangi alanlarda uygulanabilir?
20:29Birincisi sizin dediğiniz gibi ameliyat çok fazla tercih edilecek bir şey değil.
20:35Yani kesme kredimiz çok fazla yok.
20:37Dolayısıyla ameliyata gidene kadar başlangıç orta seviye işlemlerde, sarkmalarda yüzeyi iyi yanıt veriyor.
20:44İkincisi endolifte şöyle güzel bir avantajı var.
20:47Siz mesela kaşlarınızın düşüklüğünden şikayetçiyseniz buradan bir tane ameliyat oluyorsunuz.
20:52Aynı şey göz çevrenizde de çünkü sarkmalar oluyor.
20:55Buradaki fazlalıklar için buradan ikinci bir ameliyat.
20:58Gözaltı dediğinizde üçüncü bir ameliyat.
21:00Yüz dediğinizde alt yüz dediğinizde yine buradan dördüncü bir ameliyat.
21:04Gıdı tek başına buradan başka bir ameliyat.
21:07Boyun da girdiğinde orada zaten çok kesilebilecek bir alan yok.
21:11Zaten orada da yapılan işlemler çok limitliydi.
21:14Bir işlemde aslında 5-6 tane ameliyatla yapılabilecek bir işlemi tek günde ve herhangi bir yara iyileşme dönemi gerektirmeden yapabiliyoruz.
21:23Tabii ki ameliyatlara karşı değiliz.
21:25Ya da ameliyatlar kadar iddialı değiliz.
21:27Ama bu tür işlemler hem dediğim gibi ameliyata gerek kalmadan birçok alanı tek günde yapabiliyor.
21:33Hem de ameliyat olmak istemeyen ya da bir sakıncası olan insanlar da ameliyat kadar olmasa da oldukça etkili sonuçlar veriyor.
21:40Evet aslında bence çok çok daha güzel.
21:42Tabii gerektiği zaman illa ki ameliyat işlemlerine de başvuruyoruz.
21:45Ama bu sürece gitmeden çok kurtarıcı ve güzel işlemler olarak diye düşünüyorum ben.
21:50Peki bu işlemi uygulamak için belli bir yaş sınırı var mı?
21:53Her yaşa uygulanabilen bir işlem mi bu?
21:56Ameliyatlar aslında riskli olan yerler.
21:59Ameliyat olması sakıncalı olan hastalar da bu.
22:03İleri yaşlarda bile yapabildiğimiz bir işlem.
22:05Onun yanında özellikle son dönemlerde kilo biliyorsunuz dünyada çok ciddi bir problem.
22:11Özellikle yüksek kilo alıp sonra veren 20'li yaşlarda ya da 18 yaşında birine bile endolift yapılabilir.
22:17Çünkü o yaşlarda cerrahi tercih etmek yerine onun yerine ameliyatsız çözümler çok daha etkili.
22:23Üstüne dediğim gibi yara izi vesaire olmadığı gibi ya da işte ameliyat sonrası birkaç ay gereken iyileşme dönemleri,
22:29işte ödenmi dönemler ya da yara iyileşmesiyle ilgili sorunlar yaşanmadığı için günlük hayatta, gün içinde yapılıp ertesi gün hayata devam edilebilen bir uygulama.
22:38Evet çok güzel. Peki bu işlemin sonuçlarını ne zaman görmeye başlarız?
22:43Ya da kaç seans uygulanması gerekiyor? Ya da kişiye göre özel protokolleri var mı bunun?
22:49İşte her kişide değişiyor mu seans sayısı bunun işlemin?
22:52Endolift tek seans yapılan bir işlem.
22:54Çünkü cildi yeterince ısıttığınızda o sonuç geliyor ve oradaki iyileşme dönemi ve orada tamamen bizim istediğimiz sonuçların oturması altı ayı buluyor.
23:03Siz ertesi gün normal hayatınıza yaşamaya devam ederken normal hayatınız, bu işlemin sonuçlarını günbegün özellikle üçüncü ayının itibariyle çok ciddi olarak görmeye başlıyorsunuz.
23:13Ama şu demek değil, dediğim gibi ameliyat kadar iddialı bir işlem değil.
23:17Eğer çok ileri yaşlarda da çok fazla kilo verip çok büyük bir sarkmanız gevşemeniz varsa,
23:21üçüncü ayda ya da altıncı ayda tekrar edilip daha iyi bir sonuca ulaşmak için bir ek seans yapılabilir.
23:28Bazen de bu ek seanslar üst üste iki tane de gerekebilir.
23:32Çünkü bizim 102 kilo veren bir hastamız endolifle tedavi olmak istedi.
23:37Öyle iddialı durumlarda da biz seans sayısını sınırlamıyoruz.
23:41Aldığımız sonuca göre tekrar yapılıp yapılmamasına karar veriyoruz.
23:45Demek ki kontrolü bir şekilde tedaviye devam ediliyor.
23:48Zaten çok kilo verip obez tedavisi, obeste tedavisi görüp zayıfladıktan sonra çok fazla deri sorunu yaşayan kişiler de oluyor.
23:57O tarz sarkmalarda bu işlem çok da tercih edilmez diye düşünüyorum ben.
24:03Yok aslında onlarda da tercih ediyoruz.
24:05Çünkü dediğim gibi bu kesmeye karşı alternatif olarak bizim cildi küçültmekte kullandığımız bir enerji.
24:11Hatta biz endolifte kendimizin 3D Tech Care diye adlandırdığımız bir sistemin içinde
24:17sadece cildin bu kasla birleştiği yerde değil,
24:20orta ve üst tabakalarını da başka cihazlarla, yöntemlerle birleştirerek
24:24çok fazla ihtiyacı olan, fazla sarkması olan hastalarda kombine tedavilerle de daha iyi sonuçlar üretebiliyoruz.
24:31Aslında kadınlarda, erkeklerde hepimiz artık genç kalmak için o kadar çok arayışlara girdik ki
24:37ama teknoloji şu anda çok geliştiği için, doktorlarımız da bu konuda çok profesyonel oldukları için
24:42artık her şey böyle ameliyatlara başvurmadan aslında çözülebiliyor erken teşhisle, erken başlanıldığı zaman.
24:49Peki hocam benim sormak istediğim başka sorular da var.
24:52Botoks işlemi.
24:53Botoks işlemlerine ne zaman başlamalıyız?
24:56Botoksa başlamak için uygun dönem nedir?
24:59İyice vücudumuz, cildimiz karıştıktan sonra buna başlamalıyız?
25:03Yoksa erken başlayıp bunun önüne daha çok geçebilir miyiz?
25:07Son yaptığın yorumla birlikte değerlendireyim istersen.
25:11Yani amaç şu zaten, biz genç kalmaya çalışıyoruz evet.
25:14Ama hepimiz farklı yaşlanıyoruz ve hepimiz farklı şekilde başka sorunlarla yüzleşiyoruz.
25:20Dolayısıyla işte botoksta olduğu gibi bunun bir yaşı yok.
25:23Gerçekten ihtiyacı olana yapmak, ihtiyacı olan durumda biz bir şey yaptığımızda sonuç alıyoruz.
25:28Yani gelen her hastaya bütün makinelerden geçmesi, bütün işlemleri yapılması doğru bir uygulama değil.
25:34Veya işte ameliyat da, biz ameliyata ne karşıyız ne ameliyat taraftarıyız.
25:39Ameliyat da gereğinde kullanılmalı. Yani bu bir bütün iş.
25:42Yani yüzünüzde, neresinde ne problem varsa gerek ameliyatlı gerek ameliyatsız.
25:47Bunlarla ilgili doğru zamanlarda buna kendimiz karar vermemiz çok doğru olmaz.
25:5118 yaşında çok mimikli biri, o mimik çizgileri yerleşmesin diye botoksa ihtiyaç duyarken
25:56bazen 45-50 yaşında bir hanım hiç mimiklerini kullanmadığı için, botoksa gerek olmadığı için gönderiyoruz.
26:02Yani burada tamamen kişinin sorunlarına özel ve kişinin kendi problemlerine özel tedaviler üretmek lazım.
26:08Buna özel çizelgeler yapmak lazım.
26:11Benim buradaki önerim herkese kendilerine bir aile hekimi gibi bu işleri takip edecek güvendikleri bir doktor edinmeleri.
26:20Çünkü bu işin kendi başınıza karar verdiğinizde ya da moda olan uygulamaları yaptığınızda
26:25gerçekten size ihtiyacınız olup olmadığını bilmediğiniz bir şeyin sonucunun da iyi olmasını beklemiyoruz.
26:30Eskiden bu işlerde bir referans ve bir danışman şeklinde doktorunuzun olması çok önemli.
26:36Doktor gerekmeyen bir şeyi yapmaz.
26:38Gerekenlerde ne varsa belki hiç kimsenin gerekmediği bir şey size gerekiyordur.
26:42Ya da çok küçük bir şeyle sorun çözülürken birçok sistem, birçok tedavi, birçok yöntemin içinden geçip
26:48hiçbir cevap almadığınız durumlarda karşımıza geliyor.
26:51Evet, aslında şu anda sosyal medyayı çok aktif kullanıyoruz hepimiz.
26:55Sosyal medyanın da dayattığı bazı güzellik algıları var şu anda.
26:59Dolgular, bir ara çok meşhur olan jevlaylar, çene dolguları.
27:03Bir tık da aslında bilinçsiz olduğumuz için de her gördüğümüzü bana da güzel olur deyip yaptırmak istiyoruz.
27:10Bu konuda da aslında doğru doktor seçimi çok önemli diye düşünüyorum.
27:15Çünkü bazen herkese dediğiniz gibi gitmiyor yüzüne.
27:19Bana yakışan, sana yakışmayabiliyor, karşı tarafta olmayabiliyor.
27:23O yüzden bu konuda bence doktor seçimi çok çok önemli.
27:26Doğru yönlendirmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum ben de.
27:29Peki hocam, biraz da dövme silme işlemlerinden konuşalım.
27:33Genç şey oluyor, bir anda yaptırıyoruz.
27:36Çok hızlı bir şekilde yapılıyor ama sonra sildirmesi ve ondan kurtulmak çok meşakkatli hale geliyor.
27:42Bu dövme silme işlemi, dövmelerimizden yüzde yüz kurtulabilir miyiz?
27:47Kaç seans gerekir bunlardan kurtulmak için?
27:50Dövme silmeyle ilgili, biz zaten dövme silmek aslında cilinin altındaki bir boya.
27:55Yani bizim cildin üstünden uzaklaşmayacak alana yerleştirdiğimiz boya.
28:00Ki bunları biz daha çok, bu teknolojiyi biz kendimize getirirken asıl cildin derinliğinde olan lekeler için getirmiştik.
28:08Yani dövme silmekten çok amaç cildin altında daha önceki sistemlerle ulaşılamayan belli lekeleri silmek için kullandığımız bir lazer oldu.
28:16Bu lazerin mantığı şu, aslında böyle daha önce bilinen dövme silme sistemlerinden başka bir yere getirdi bu.
28:26Daha önce ne yapabiliyordu? Eski teknoloji lazerlerle cildin üstü yakılarak yakıla yakıla cildin altındaki boyaya ulaşılmaya çalışılıyordu.
28:35Ama cildin iyileşmesiyle ilgili ciddi sorunlar oluşuyordu.
28:38Ve bu sorunlar oluştuğu için de birçok insan dövmesinden kurtulurken ya da çok derine inip kurtulamadığı zamanlarda bile
28:45kendi ciltlerinin üstünde yanık ve yara izleri kalıyordu.
28:49Bu mantık değişince ışık çok hızlandırılarak yani saniyenin 12 tedilyonda biri yani 12 tane sıfır var.
28:57O kadar hızlı ışığı geri gönderip geri çeken bir makinayla biz cilde hiç üstünü yakmadan direkt boyayı yakalayabiliyoruz ve boyayı parçalayabiliyoruz.
29:07Bunun seans sayısını önceden biliyor olmak mümkün değil.
29:11Neden değil? Çünkü biz bu boyanın içeride ne kadar olduğunu bilmiyoruz.
29:16Çok renkli boya skalaları var yani işte her renk başka bir şekilde alıyor.
29:20Her renginde boyayı tutma şekli miktarı farklı olduğu için seans seans sonuç alana kadar devam ediyoruz.
29:27Kimileri çok erken seanslarda biterken 3'te 4'te kimileri onun üstünde uygulamalar gerektirebiliyor.
29:33Peki daha önce yapılan işlemlerin silinmesi mi daha rahat oluyor?
29:38Yoksa yeni yapılan dövme işlemleri mi çok daha çabuk sonuç veriyor?
29:42Yani dövmenin yıllanmış olması işlemdeki sonucu değiştirir mi?
29:46Değiştirir. Eski dövmeler daha zor silinir.
29:49Peki bu işlemi biz yazın uygulayabilir miyiz? Yazın bunu yaptırmamızda bir sakınca var mıdır?
29:55Yok. Neden yok? Çünkü cildin üstüne bir zarar vermiyoruz.
29:58Eski mantıkla tamamen cildin üstü yakıldığı için bir şekilde orada işte güneşle ilgili lekeler oluşmasıyla ilgili kaygılar vardı.
30:05Şimdi biz sadece boyanın üzerine atıp cildi de rahatsız etmediğimiz için yaz-kış yapılabiliyor.
30:10En çok da zaten kaşlarını siliyor sanımları.
30:12Evet. Bizim de çok mağdur olduğumuz konulardan bir tanesi zamanında yapılan yanlış işlemler sonucu.
30:19Eskiden biliyorsunuz şu an çok böyle doğal yöntemler var ama eskiden tamamıyla dövme gibi simsiyah kaşlar çok fazla vardı.
30:27Şu anda çok karşılaşıyoruz.
30:29Maalesef bu tarz böyle düşünmeden yaptırılan, çok araştırmadan yaptırılan işlemlerin sonuçlarıyla çok daha fazla uğraşabiliyoruz.
30:37Peki hocam bu Picosil cihazıyla dövme sinme haricinde başka hangi işlemlerde kullanabiliriz?
30:44Lekelerde özellikle biz kadınlarda doğum sonrası çok fazla leke problemi oluşabiliyor.
30:50Güneşten dolayı olabiliyor. Bu cihaz bunlarda da yardımcı mı peki?
30:55Zaten onun için edindiğimiz bir cihaz. Bu teknoloji hayatımızı gittikçe kolaylaştırıyor.
31:01Bu yeni teknolojiyle biz cildin üstündeki değil, derindeki lekeleri de zaten Picosil yöntemiyle aşağıya kadar ulaşıp temizleyebiliyoruz.
31:10İkincisi doğum sonrası dediğimiz o lekelerin çoğu melazma ya da güneşte oluşan lekeler.
31:15Hastalar bunu şuradan şey yapabilir, izleyenler.
31:18Eğer bir leke yazın koyulaşıp kışın açılıyorsa, ben pantolonuma ketçap döküldüğünde bunun rengi değişmez.
31:25Bu bizim içeride damarlarla ilgili başka bir sorun olduğunu gösterir.
31:29Özellikle dünyada hala çok uğurlaşılan tedavilerden, sorunlardan biridir melazma.
31:34Picosil bunun tedavisinde çok etkili ve onaylı bir cihazdır.
31:37Onun için getirmiştik zaten biz bu sistemi Türkiye'ye.
31:40Melazma lekelerinde yani güneş ve doğum lekelerinde derinde olup rengi değişenlerde neredeyse tek seçenek şu anda.
31:47Başka cihaz yok çünkü onaylı.
31:49Haricinde biz Picosil bu kadar hızlı olmasıyla eskiden bu karbondioksit lazerlerle yapılan,
31:56cildin üstünü kabuklandıracak kadar soyup cildin altından taze bir cilt gelmesini beklenen işlemleri
32:02şu anda cilde hiç zarar vermeden daha derine inerek, daha derin katmanlardan cilt yenilemekte de çok iyi kullandığımız bir cihaz.
32:09Bu cilt yenileme işlemini yaparken de aynı anda da lekelerinizden de kurtulmuş oluyorsunuz.
32:14Gözenek sorunlarınız da gitmiş oluyor.
32:16Evet hocam verdiğiniz bu değerli bilgiler için size çok teşekkür ediyorum.
32:20Sizin de vaktinizi ayırdınız. Biz de burada olmaktan çok mutluyuz. Çok sağ olun.
32:24Siz de sağ olun. Çok teşekkür ederim.
32:28Evet sıradaki konuğum psikolog doktor Hale Kahyaoğlu-Çakmakçı.
32:32Hoş geldiniz Hale Hanım. Nasılsınız?
32:34Hoş buldum. Merhabalar. İyiyim. Siz nasılsınız?
32:36İyiyim ben de. Çarşamba sabahında böyle çok güzel konuklarla programımıza devam ediyoruz.
32:41Peki benim de sormak istediğim bazı sorular var.
32:43Aslında hepimizin korktuğu, başımıza gelir mi diye düşündüğü sorunlardan bir tanesi panik atak.
32:49Neden panik atak artık eskisinden daha sık duyulur hale geldi?
32:53Evet aslında yapılan çalışmalar panik atığın ortalama %1 ila %3 arasında görüldüğünü gösteriyor.
33:00Ancak panik atakların bize başvuru oranına baktığımız zaman neredeyse %35'lere çıktı.
33:06Yani bu şunu gösteriyor. Aslında insanlar artık çok fazla bilinçlenmeye başladılar.
33:11Özellikle panik atak hastaları yoğun şiddetli bir semptomla ve korkuyla, endişeyle hastanelere başvuruyor.
33:20Ve başvurduktan sonra fizyolojik bir sıkıntı olmadığı anlaşıldığı zaman ise psikolojik olduğu anlaşılıyor.
33:26Böyle olunca hemen psikologlara ve psikiyatrlara gelmeye başlıyorlar.
33:30Aslında çok fazla bilinçlendik. Artık acil hekimler diyor ki aslında sizin bir sıkıntınız yok.
33:36Buraya panik atak için gelmişsiniz muhtemelen. O yüzden lütfen en yakın psikoloğa ya da psikiyatriste başvurun diyor.
33:43Dolayısıyla aslında biz toplum olarak çok iyi bir seviyeye doğru ilerliyoruz psikolojik farkındalık anlamında.
33:49Evet bu devirde artık bu dünyada psikoloğa herkesin gitmesi gerekiyor bence.
33:54Gerçekten öyle.
33:55Artık herkesin bunun bir ehliyetini alması gerektiğini düşünüyorum kesinlikle yani.
33:59Peki panik atak nedir? Ve panik olma halinden farkı nedir?
34:03Ben evdeyim mesela bir sıkışma yaşadım, daraldım.
34:07İşte genelde böyle kalbinde bir şey oluyor sanıyor insanlar çoğunlukla bu tarz durumlarda.
34:13Bunu nasıl anlarım? Bunun panik atak olduğunu nasıl fark edebilirim kendimde?
34:17Aslında her insan panik olur. Örneğin ben arkadaşımla buluşmaya geç gittiğimde ya da işe geç gittiğimde bir panik haliyle bu işe giriş halim var.
34:26Bugün ben yaşadım.
34:29Ama bu panik ataktan çok farklıdır. Panik atakta bir dizi yoğun ve şiddetli semptomlar var.
34:35Çok duymuşsunuzdur. Özellikle baş dönmesi, ellerde titreme, terleme, mide bulantısı.
34:42Kramplar.
34:43Evet kramplar, nefesin kesilmesi, nefes alamama gibi böyle sanki adeta kalp krizi geçiriyor.
34:50Bayılacak ya da felç geçirecek gibi böyle çok ciddi bir sonuçla karşılaşacak ve ölecek gibi hisseder aslında danışanlarımız.
34:59Yani aslında bunların her şeyin vücutta nasıl beslenme çok önemliyse aslında psikolojide insanın hayattaki her şeyi etkiliyor.
35:08Biz hani mesela üşüttük o yüzden böyleyim ya da bazen aç yemek yemeyiz.
35:13Asıl stresten hepsi bunların çoğu buna bağlanıyor.
35:16Evet çok güzel söylediniz aslında. Panik atanın sebeplerine de baktığımız zaman stres, kaygılı, evhamlı bir kişilik yapısı, son dönemde ciddi birini kaybetmiş olmak ya da yaşadığımız doğal afetler bunların hepsi aslında panik atanın bir tetikleyicisi.
35:33Evet Allah tekrar yaşatmasın ama o depremlerden sonra ister istemez hepimiz çok üzüldük, gözümüzü kapatamadık.
35:41Yani bu şeylerde uzun bir sürede bunun etkisinde kaldık ve şu an en ufak evde bile bir tıkırtı ya da bir şahısı aman acaba işte deprem mi oluyor bu tarz şeylerden çok fazla korkuyoruz.
35:53Bir konuda psikolojik olarak çok aşırı yapılan insanlar da var hani görüyoruz da tamamıyla bir korku oluştu aslında.
36:00Evet peki panik atakta beden bize ne söylemek ister? Neden böyle bir tepki verir?
36:06Aslında her psikolojik ve psikiyatrik semptomun bedende varoluş biçimi çok farklı.
36:12Örneğin panik atak daha çok nerede gözlemleriz göğüs kafesimizde gözlemleriz ve beden bize bir şey demeye çalışıyor artık nefes alamıyorsun mu demeye çalışıyor.
36:21Artık lütfen biraz yavaşla mı demek istiyor stresten uzaklaş mı demek istiyor ya da eşine sorunlarını lütfen artık ifade etmeye başla susmayı bırak mı demek istiyor.
36:32Çünkü siz sustukça bedeniniz konuşmaya başlar ve bedeni konuşmasına izin verirseniz semptomlar bedeninize iyice yerleşir bunlardan bir tanesi de zaten panik atak.
36:41Evet aslında bunu çok fark ediyoruz o an sorunları böyle konuşarak çözmek yerine susuyoruz susuyoruz susuyoruz ve bu ister istemez beden bir noktadan sonra bize bu konuda tepki veriyor.
36:53O zaman aklımıza geliyor evet artık bir uzmana başvurmam gerekiyor bu konuda diye.
36:58Peki evli bir çiftten birinde panik atak başladıysa bu ilişkiyle ilgili bir sorun olduğunu gösterir mi?
37:04Mesela benim bir panik atağım başladı acaba ilişkide de bir sorun var bu bende mi neden oluyor diye bir insan sorar.
37:10Hani iki sonuçta aynı evi paylaşıyorsunuz aynı şeyleri yaşıyorsunuz ortalama hangimizde sorun var?
37:18Evet aslında bu sorunun evlilik öncesi var olup olmadığına bakmak lazım yani panik atak evlilikten önce var mıydı yoksa siz evlendiniz ve panik atak sonrasında.
37:28Bence evlilik başlı başına bir panik atak da şimdi.
37:31Şimdi evlenirken panik atak geçiriyorum hocam diyen var evlenirken daha önce bireysel takip ediyorsan panik atak vakalarını evlenirken hocam panik atanı da lütfen yanımda olun yani evlenirken lütfen panik atak geçirmeyin siz yanımızda olun diyenler var.
37:47Ve evet ilişki sorunlarıyla da çok ilgili örneğin eşimle kavga ettim ve bunu ben ifade edemiyorum içimde bir sürü şey kaldı duygularım kaldı hayal kırıklıklarım kaldı söyleyemediğim o kadar çok şey kaldı ki bunları söyleyemediğim için vücut konuşmaya başlıyor.
38:04Diyor ki biz artık bittik lütfen ya eşin bizi dinlesin ya biz bir çift terapisine gidelim ve bizim anlamamızın bir yolunu bulalım diye aslında beden bunu bize belli etmeye çalışıyor yine her zaman olduğu gibi.
38:17Evet sonraki konumuz avukat herhalde bugün artık avukata geçmemiz gerekiyor gibi düşünüyorum.
38:24Peki semptom taklit etme nedir ailelerde nasıl görülür?
38:29Şimdi ben evlendim mutlu bir hayat sürüyorum bir anda babam kalp krizinden vefat etti ve ben babamı çok seviyorum ve onun özlemi içerisinde yanıp tutuşuyorum ve onu göremeyeceğim bir daha biliyorum.
38:41Ama ona yakın olmanın bir yolunu bulmaya çalışıyorum ve o da aslında panik atığı taklit etmek yani şöyle bir şey.
38:49Acıyı canlandırmak gibi mi aslında?
38:51Evet evet yani kalp krizini taklit ederek ben aslında panik atak geçiriyorum ve ben panik atak geçirdiğimde biliyorum ki babama daha çok yaklaşmış oluyorum.
39:00O yüzden aslında her sıkıntının altında yatan semptomun aile öyküsünde ilişkili olabilecek bir şeyin varlığıyla alakasını araştırmak lazım.
39:10Yani ben panik atak hastalarını hep şunu araştırıyorum.
39:13Evet kalp krizi geçirmekten ya da felç geçirmekten korkuyorsunuz.
39:17O zaman hadi bakalım ailenizde böyle öyküsü olan birileri var mı? Felç geçiren daha önce kalp krizi geçiren birileri var mı? Mutlaka çıkıyor biliyor musunuz?
39:25Evet o yüzden psikologlar boşuna demiyor bir çocukluğuna inelim önce senin diye.
39:30Evet klasik bütün dizilerde ve filmlerde gördüğümüz replik.
39:34Peki nasıl kişiler panik atak olmaya daha yatkındır? Kimlerin buna daha fazla yatkınlığı vardır?
39:41Buradan hemen çocukluğa geçelim isterseniz. Çok güzel bir bağlantı kurduğumuz çünkü.
39:45Çocukluğunda örneğin 5-6 yaşında babasını ya da annesini ya da yakın aile bireylerinden bir tanesini kaybetti.
39:53Ve bu acıyı orada yaşadı. Gelecekte bir şey gördü, bir habere denk geldi ya da yanındaki bir arkadaşı yine böyle hayatı tehlikedebilecek derecede,
40:03tehdit edebilecek derecede bir şey yaşadı ve yine panik atak gibi bir şeyle karşılaşıyor.
40:09Yaşadığımız travmalar, sıkıntılar, sorunlar bazen panik atağı tetikleyip aktif hale getirebiliyor.
40:16O yüzden kayıp, yaz, ölüm durumları, felç durumları aslında panik atağın bir habercisi olabiliyor.
40:23Peki panik atak neden yıllarca geçmez ve çok uzun sürer? Bir de panik atağı özellikle mesela geçtiğini düşünüyoruz ya,
40:31bu hep aynı şeyden dolayı mı tetiklenir? Hep aynı olaylar mı panik atağı tetikler bizim vücudumuzda?
40:38Ya da her stres altında olduğumuzda mı bu panik atak gelişir vücutta?
40:44Evet, panik atak bazen dediğiniz gibi çok yoğun stresli olduğumuz durumlarda gerçekleşiyor.
40:51Ama aynı zamanda panik atağı tetikleyen bazı beslenme koşulları da var.
40:55Az önce diyetisyenimiz de aslında konuktu. Sigara kullanımı, kafein tüketimi yine panik atağı aslında tetikleyici sıkıntılardan bir tanesi.
41:05Bir de ilk sorunuz vardı, orayı kaçırdım.
41:07E panik atak neden yıllarca geçmez vücutta?
41:10Evet, şöyle ki kişi eğer sorunlarıyla ve travmalarıyla yüzleşmek istemiyorsa o zaman panik atağı sürekli öteler ve yardım almaktan aslında vazgeçer.
41:21Yani örneğin 3 sene yardım almaz ve panik atak o zaman ne haline gelir? Bir yaşam biçimi haline gelir.
41:28Ama bizim istediğimiz şey ataklar başladığı an yani birden fazla olmaya başladığı an yardım alması.
41:34O zaman kaçınma davranışları başlar. Örneğin eşi olmadan dışarı çıkamaz hale gelir ya da güvenli bir ortam oluşmadan kimseyle buluşamaz hale gelir.
41:43Çünkü öleceğinden korkar ya da bayılacağından korkar ve kimsenin ona yardım etmeyeceğini, onu orada terk edeceğini düşünür.
41:51Çok yoğun ve çok kötü bir semptom düşünsenize yani. Bayılıyorsunuz ve kimsenin size yardım etmeyeceğini düşünüyorsunuz.
41:58Evet aslında kafamızda kuruyoruz ve bunları olmayacak şeyleri bunu kurarak gerçekleştiriyoruz.
42:03Çok güzel konular konuşuyoruz. Çok kısa bir reklam arası vereceğiz.
42:07Yaşam rotası kısa bir reklamın ardından devam edecek. Hiçbir yere ayrılmayın.
42:11Yaşam rotası kısa bir aranın ardından kaldığı yerden devam ediyor.
42:15Hiç bekletmeden sorma devam ediyorum. Panik atak ailemle ilişkimi, arkadaşlarımla, ailemle, ilişkilerimle nasıl etkiler bunu?
42:25Evet az önce de bahsettiğimiz gibi kişi eşine yapışmaya başlar.
42:29Çünkü dünya artık güvensiz bir hal almıştır ve her yere eşiyle gitmek ister.
42:34Markete gitmek için eşini bekler. Agorofobili panik atakta da daha yoğun bir şekilde bu vardır.
42:40Köprünün altından geçme, arabaya binememe, dışarı tek başına çıkamama gibi daha ileri bir boyuta geçmeye başlar.
42:47Ve bu sefer eşe yapışmaya başladıkça eş boğulmaya başlar.
42:51Ya bu eşiniz olur ya da aile üyelerinden bir tanesi olur.
42:54Birine bağımlı hale geliyoruz.
42:56Aynen de öyle. Belki de hatta bağımlılık bugün ortaya çıkmış olsa da örneğin evli bir kadın olduğunu düşünelim.
43:04Eşine çok bağımlı bir hale geldi.
43:06Halbuki aslında kendi kök ailesinde de anne babaya çok bağımlı bir çocuktu.
43:11Burada da bu sefer eşe doğru transfer oldu.
43:14Evet aslında kişilere yönelik bağımlılıkları konuşuyoruz ama peki bu tarz şeylerde sigaraya,
43:19alkolü ya da farklı maddelere itilen insanlar da var mı bu durumlarda peki?
43:23Evet kesinlikle. Hatta şöyle panik atanın üstesinden gelemediği ve yardım almak istemediği için
43:28bunu geçirebilmek amacıyla rahatlamak için alkolü ya da maddeyi kullanıp sonra bağımlı olup
43:35sonra bağımlılık mı, panik atak mı diye böyle bir karmaşanın içerisine giren vakalar var.
43:41O yüzden en iyisi ben şey diyorum hani bunun ne olduğunu anlamak için önce bu maddeleri,
43:45alkolü bırakıp tablonun genelini görmekte fayda var diyorum.
43:49Çözülmesi gereken iki konu birden oluyor daha da zorlaşıyor değil mi?
43:52Aynen.
43:53Peki panik atak olanlara önerileriniz nelerdir?
43:56Tabii ki bu her yerde yazılı olan nefes egzersizleri var.
44:01Biliyorsunuz ki hani böyle olduğunuzda işte derin nefes alıp verme gibi egzersizler var
44:07ama bu zaten her yerde yazıyor. Biz psikologlar daha çok altında yatan sebepleri aramaya başlarız.
44:13Yani şöyle söyleyeyim sizin bedeniniz şu an konuşacak olsa ve kendini ifade etmek isteyecek olsa
44:19neyin özlemini, neyin acısını, neyin yasını tutardı acaba?
44:24Yani bunları anlamak lazım bence. Yani bedeniniz konuşsa size ne derdi?
44:30Yeter artık.
44:32Dur artık.
44:34İşte bence tüm panik atak hastaları kendine bu soruyu sorsunlar.
44:38En önemli önerilerimden bir tanesi bu.
44:41Semptomu ortadan kaldırmak olayın ortadan kalktığı anlamına gelmiyor.
44:46Bunu yorumlamadığımız ve anlamlandırmadığımız sürece bugün panik atak yarın depresyon yarın sosyal fobi.
44:53Evet aslında bu tarz psikolojik durumlara girdiğimizde sadece bağımlılıklar değil beslenmemiz de çok bozuluyor.
44:59Duygusal açıktan dolayı ya çok fazla yemek yiyoruz ya hiç yemiyoruz.
45:04Böyle anoreksi ya da biliyorsunuz bu tarz bir şeyden çıkıyor yani.
45:09O yüzden çok fazla her şey etkiliyor bu hayatta.
45:12O yüzden hiçbir şeyi dert etmemek gerekiyor.
45:14Hayatta kısa zaten.
45:16Bu tarz durumların içine girdiğimizde de bilir kişilerden, hekimlerimizden yardım almamız gerekiyor.
45:21Çok güzel bilgiler verdiniz bugün.
45:23Çok teşekkür ediyorum öncelikle buraya geldiğiniz için.
45:25İnşallah tekrardan görüşürüz.
45:27Görüşmek üzere.
45:28Bugün Yaşam Rotası programımızda çok değerli konuklarımızla sağlıklı yaşam, panik atak, beslenme ve estetik üzerine keyifli bir yolculuğa çıktık.
45:37Programımıza iş yoğunluğumuzdan dolayı kısa bir sezon arası veriyoruz.
45:41Yeni projelerde tekrardan buluşuncaya dek hoşçakalın, sağlıkla kalın.