Ülke TV’nin yeni programı Ailem İçin, yuvalarını korumak için ellerinden geleni yapan insanların öyküsünü ekrana taşımaya geliyor. Bu bölümde Hatipoğlu Ailesinin hayatına konuk olduk.
Modern dünyanın yozlaşmışlıklarına, sevgisiz kalmış kalplerin soğukluğuna, aile hayatını yıkmaya çalışan kötülüklere tüm gücüyle karşı duranların mücadelesi Ailem İçin ile ekrandaki yerini alacak. Her hafta farklı bir ailenin yaşamından örneklerin yer bulacağı programda izleyicilerin kalplerine dokunulacak. Türk halkının geçmişten bugüne taşıdığı aile kavramını gelecek nesillere doğru aktarmak için örnek ailelerin yaşamları ‘Ailem İçin’de ekrana gelecek. Mutlu aile olabilmenin sırları, fedakarlıklar ve toplumun yapı taşı ailenin önemi ‘Ailem İçin’le Ülke TV’de.
Ailesini bir arada tutmak ve mutlu olmalarını sağlamak için yapılan fedakârlıklarla dolu gerçek hayat hikâyelerinin anlatıldığı Ailem İçin her Cumartesi Ülke TV’de.
Modern dünyanın yozlaşmışlıklarına, sevgisiz kalmış kalplerin soğukluğuna, aile hayatını yıkmaya çalışan kötülüklere tüm gücüyle karşı duranların mücadelesi Ailem İçin ile ekrandaki yerini alacak. Her hafta farklı bir ailenin yaşamından örneklerin yer bulacağı programda izleyicilerin kalplerine dokunulacak. Türk halkının geçmişten bugüne taşıdığı aile kavramını gelecek nesillere doğru aktarmak için örnek ailelerin yaşamları ‘Ailem İçin’de ekrana gelecek. Mutlu aile olabilmenin sırları, fedakarlıklar ve toplumun yapı taşı ailenin önemi ‘Ailem İçin’le Ülke TV’de.
Ailesini bir arada tutmak ve mutlu olmalarını sağlamak için yapılan fedakârlıklarla dolu gerçek hayat hikâyelerinin anlatıldığı Ailem İçin her Cumartesi Ülke TV’de.
Category
📺
TV ve DiziDöküm
00:00:00Kötülüğün seyirci üstünlüğü vardır derler.
00:00:19Oysa iyilik ve güzellik bir yeraltı nehri gibi dipten ve derinden sessizce akar.
00:00:26Modern dünya ya da ahir zaman kötülükleri, çirkinlikleri, çarpıklıkları konuşmaya, izlemeye değer buluyor.
00:00:35Biz de diyoruz ki, hayır, kötülüğün seyirci üstünlüğü iyiliğin gücüne galebe çalamaz.
00:00:43Sevgi, merhameti, dayanışmayı cazip, anlatılmaya değer bulmayan bütün anlayışları reddediyoruz.
00:00:52Diyoruz ki, bu cihanda bizim de bir hünerimiz varsa, millet olarak ilk sıraya aile olabilmeyi yazalım.
00:01:09Şer görünen de hayır vardır derler ya, işte benim hayatım bu.
00:01:14Rahmetli babam sevimli bir adamdı gerçekten, Allah rahmet eylesin.
00:01:18Arkadaşları olan, herkese yardım etmeye gayret eden bir adamdı.
00:01:22Babam küşünce alırdı, tabii parası olurdu, bir şeyler alırdı bize, biz de sevinirdik.
00:01:29Hayır olduğu zaman tabii ki hayırın şükrünü yapmak lazım.
00:01:32Şükrü yapılan nimet artar, hadis-i şerifte öyle buyuruyor Peygamberimiz.
00:01:37Şükrü yapılan nimet elden alınır ve ahirette hesabı sorulur.
00:01:41Üç çocuğum olana kadar çamaşır makinem olmadı.
00:01:45Üçüncü çocuk da işte eşim çamaşır makinesi aldı, sanki dünyalar benim oldu.
00:01:49Anne baba hayır diyebilmeli.
00:01:52Mesela ben arkadaşlarıma da çok nasihat etmişim bu, aile ilişkilerinde derim bunu ben.
00:01:58Karı koca anlaştıktan sonra dağlar aşarlar ama anlaşmadıktan sonra hiçbir şey yapamaz.
00:02:14Hayat başlar ve biter.
00:02:33Nasıl başlayıp, nerede sona erdiği değil, ikisi arasına neler sığdırabildiğin önemlidir.
00:02:43Amin mağluf.
00:02:58İçinde nice zorluklar olsa da bizi biz yapan, hayata sığdırabildiklerimizdir.
00:03:06Kimi zaman sorunlar yumağı, kimi zaman gül bahçesi gibi olan hayatın binbir cilvesi karşısındaki sorumlu duruşumuzdur.
00:03:16İki nefes arasındaki halipürmelalimizdir yani.
00:03:20Hem bu fani dünyada hem de ahiretimiz için önemli olan bu değil midir?
00:03:35Ne demiş şair ve mütefekkir Nuri Pakdil?
00:03:49Bildiğim her şeyden sorumlu olmazsam nasıl hak edebilirim yaşamayı?
00:03:56Nuri Pakdil, Klas Duruş kitabından
00:04:05Nuri Pakdil, Klas Duruş kitabından
00:04:13Nuri Pakdil, Klas Duruş kitabından
00:04:21Hızır Hatipoğlu.
00:04:231948'in 11. ayında, 10 Kasım hatırlıyorum, öyle demişti annem, Rize Kalkandere Soğuksu Mahallesi'nde doğdum.
00:04:35Babam Elmalı Barajı, İstanbul Beykoz, Anadolu Sarı'da oranın ustabaşıydı.
00:04:40Çubuklu'da oturuyordu babam rahmetli.
00:04:44Annem de 6 ay Rize'de kalırdı, 6 ay babamın yanına gelirdi.
00:04:48Ben 1953'te Çubuklu'ya geldim.
00:04:52Rize Kalkandere, soğuk su ve genel yapıyı söyleyelim o zamanlarda Rize çok göç veren bir yerdi.
00:04:59Hemen hemen erkeklerin %99'u, belki de abla değil mi, gurbete çıkardı.
00:05:06Babam da rahmetli, gurbetteyim.
00:05:08Geçinceki durum yok, daha çayda başlamamış o zaman değil mi? 1953'lerde çay başlamamıştı.
00:05:141957'lerden sonra filan başladı küçük küçük.
00:05:171960'dan sonra gelişti yani Rize çayı.
00:05:20Yaşadığımız şey şu diyelim, mısır ekeriz, karalana yeriz.
00:05:24Yani biz yemek olarak karalana yiyebiliriz.
00:05:27Mesela karalananın dışında patates bilmeyiz, efendime söyleyeyim yok karnabahardı, yok patlıcandı filan biz bunları bilmeyiz.
00:05:37Buğday yok bizde, koyun yok, keçi yok.
00:05:40Bir inekler olurdu değil mi? İnekleri olanlar olurdu.
00:05:44Ya ben hayatımda mesela memlekette koyun görmedim, keçi görmedim.
00:05:5746 doğumluyum, Emine Kayacı.
00:06:00Babamı biz görmezdik, gurbete giderdik.
00:06:03Babam kışın gelirdi, tabii parası olurdu, gelirdi, bir şeyler alırdı bize, biz de sevinirdik.
00:06:10Ayakkabı alırdı mesela, o zaman ayakkabı pek yoktu da lastik vardı.
00:06:15Sizlavet.
00:06:16Sizlavet, sizme, böyle bir şeyler yani böyle ayakkabı filan görmezdik o zaman.
00:06:21Sevinmekten uçardık.
00:06:23Korduklar yastığımızın altında ki geceleri 5-1 alırlar diye yine oradan.
00:06:29Günlük olarak kendimize göre oyunlar vardı işte.
00:06:33Çelik çomak oynar, ara çesme diye bir oyunumuz vardır onu oynarız.
00:06:39Tek ayak üzerine bir şey çevrilir onu oynarız.
00:06:44Okul olarak şöyle düşünelim yani köyden ziyade biz erkekler daha çok okulda geçer hayatımız.
00:06:51Yani bizim Kalkandere'deki merkez okulu 10 köyün okuluydu, köylerde okul yok.
00:06:571-2'yi Kalkandere'de okudum, 3. sınıfı Beykoz, Anadoluhisar'da, Göksu'da okudum.
00:07:04Ben bir sene dedim ki İstanbul'da okutmak istediler beni.
00:07:08Biraz da büyüyorum galiba diye.
00:07:103. sınıfı burada okudum ama okul almadılar beni.
00:07:14Niye?
00:07:15Sen 7,5 yaşında 3'e nasıl gidiyorsun?
00:07:177 yaşında gidiyor ya 1 sınıfa, olmaz dediler.
00:07:21Ya işte ben şöyle zekiydim, böyle başarılıydım, çok özel biriydim bilmem ne dediysek almadılar.
00:07:27Bir hafta okula gitmedim.
00:07:29Rize'den kağıtlarım geldi, karnelerim geldi öyle inandılar mecbur aldılar beni.
00:07:333. sınıfta enteresan bir öğretmenim vardı.
00:07:37Matematikte yeni bir şey öğretti bize.
00:07:3910 ile çarpıldığı zaman 0 koyacaksınız önüne, 100 ile çarpıldığı zaman 2-0 koyacaksınız.
00:07:45Güzel bir şey çabucaklık yani.
00:07:48Mesela 10 çarpı 10, 1-0 koyuyorsun 100.
00:07:5110 çarpı 100, 2-0 koyuyorsun 1000.
00:07:54Bir soru sordu bize, gökte yıldız var işte 10 dakikada bir saat, 1 dakikada 48 yıldız gören,
00:08:00hiç unutmuyorum bak, 10 dakikada kaç yıldız görülür?
00:08:03Ben bunu yaptım şey olarak, eski usul ama beni ikmale bıraktı.
00:08:07Dedi ki ben sana öğrettiğim usulü yapmadın, ikmale bırakıyorum seni.
00:08:11Ben normal çarptım, işlem yaptım hakkında.
00:08:14Olmaz ben bunu kabul etmem dedi, ben öğrettiğimi yapacaksın dedi.
00:08:18Neyse memlekete gittim, 4. sınıfa.
00:08:21Dedi ki ikmale kaldık biz, geldik ikmal imtihanına.
00:08:24Yani çocukluğumda gerçekten o okulun meşhur talebesiymişim ki,
00:08:29dediler ne ikmali ya, sen ikmale falan kalmazsın, tamam geçtin.
00:08:33İmtihana bile girmeden 4'e gittim.
00:08:364'ü 5'i ilkokulu orada okudum, Kalkandere'de.
00:08:4059'da oradan ayrıldım.
00:08:44Geleceğim İstanbul'a şimdi ama orada dedemle ilgili bir hatıramı anlatayım.
00:08:48Bu memleket nereden nereye geldiği bilelim diye.
00:08:51Rahmetli dedemin 4 torunu vardı, birisi de bendim.
00:08:55Dedem kasaptı Kalkandere'de.
00:08:58Gittik, gerçi Karadere'ydi, 59'da Kalkandere oldu, onu da bir bilgi olarak arz edeyim.
00:09:05Bize 5'er kuruş verdi.
00:09:08Yani 4 torun 20 kuruş aldık, o zaman da beyaz ekmek 20 kuruş.
00:09:14Gittik bir beyaz ekmek aldık fırından.
00:09:17Evden de bize mısır ekmeği vermişler.
00:09:204 torun o beyaz ekmeği paylaştık.
00:09:23Şimdi bir mısır ısırıyoruz mısır ekmeğine, bir beyaz ekmeği ısırıyoruz katık.
00:09:29Yani helva, şeker niyetine.
00:09:31Bunu hiç unutmuyorum bak.
00:09:38Bu kez hayata bakış açısı ve mücadeleci yapısıyla
00:09:44iki nefes arasına sığdırmak istedikleriyle Hızır Hatipoğlu'nu ve ailesini tanımak için çıktık yola.
00:09:52Bir ömreye 30 kez ev taşımayı sığdıracak kadar kadere teslim olan,
00:09:58tebessümünü yüzünden hiç eksik etmeyen, enerji dolu, hayal kurmanın kıymetini bilen
00:10:05Hızır Hatipoğlu'nun sımsıcak hikayesi için.
00:10:14İstanbul'dan 59'da geldik.
00:10:2159'da geldik İstanbul'a.
00:10:23Tamamen ondan sonra ben İstanbul'dayım.
00:10:25Beykozluyum ben aslında.
00:10:27Yani 77 senenin, diyelim ki 70 senesi Beykoz'da geçti.
00:10:33Bir senedir, bir buçuk senedir burada çekme köyü taşındım Beykoz'da.
00:10:38Beykoz'da Küçüks'te oturduk, Hisar'da oturduk.
00:10:41Göksu Mahallesi'nde de kendi evimiz var.
00:10:43Haleda şu anda kardeşlerim oturuyor.
00:10:45Ben onlara devrettim.
00:10:47Avrupalara gittiğim için imkanım oldu, ev aldım.
00:10:49Onlara devrettim bütün şeyleri.
00:10:51Mallardan filan hepsinden çıktım.
00:10:53Hanım da kastamanol olunca,
00:10:55efendime söyleyeyim,
00:10:57dedim ki biz gidemeyiz memleketlere.
00:10:59Çok seviyoruz zaten.
00:11:01Gitmek istiyoruz ama olmuyor.
00:11:0359'da hafızlığa başladım.
00:11:05İşte 64'de kadar orada hafızlık yaptım.
00:11:10Sonra Arapça okudum medreselerde.
00:11:12Ondan sonra askerliğimiz geldi,
00:11:1469'da askere gittik.
00:11:1671'de evlendim hanımla.
00:11:281971'de,
00:11:30şimdi annem otobüste kadınlara rast gelmiş.
00:11:32Onlar babamın
00:11:341946'da Demokrat Parti'ye
00:11:36çalışma arkadaşları çıkmışlar.
00:11:39Tanışmışlar bizim Rizeliler.
00:11:41Hemşerilerimiz
00:11:43iki aile karar vermiş.
00:11:45Tamam, herkes memnun.
00:11:47Kessin, evleniyoruz.
00:11:51Merkez Camii'de Mahmut Efendi
00:11:53vaaz ederdi pazar günleri.
00:11:55O kız da anne baba dede
00:11:57Mahmut Efendi'ye bağlı.
00:11:59Biz de orada gideceğiz.
00:12:01Mahmut Efendi sözümüzü kesecek,
00:12:03hayırlı olsun diyecek bize.
00:12:05O arada hatıra şu,
00:12:08kardeşim, ağabeyimin oğlu
00:12:10kazada öldü, Allah rahmet etsin.
00:12:12Bizim hanımı görmüş yolda
00:12:14annemle giderken.
00:12:16Benim o kızın evine bakmaya
00:12:18gidiyorlar. Çocuk
00:12:20illa demiş ki,
00:12:22ne olur babaanne,
00:12:24babaanne, gitmeyelim.
00:12:26Ne olur, ha bu
00:12:28Corduk ablay var ya, bu ne alalım?
00:12:30Emizeme bu ne alalım?
00:12:32Ama ısrar ediyor
00:12:34bayağı, yalvarıyor yani.
00:12:37Demiş oğlum sözleştik, gittik,
00:12:39geldiler, gittiler, neyse
00:12:41gidildi, bekledik o gün
00:12:43pazar günü Mahmut Efendi
00:12:45vaaza, gelmediler.
00:12:47Ana!
00:12:49Telefon da yok,
00:12:51iki gün sonra dede geldi.
00:12:53Bak nasibi de inanmak lazım
00:12:55gerçekten, bu evlilik işi özel
00:12:57bir nasiptir yani.
00:12:59Ne oldu?
00:13:01Yahu çok özür diliyoruz,
00:13:03kusura bakmayın, bizim istiklal
00:13:05savaşında dedelerimiz, babalarımız
00:13:07ölmüş, bizim bir nenemiz var, o büyütmüş.
00:13:09Bu işler
00:13:11konuşulurken, aile toplantıları yapılırken
00:13:13bu nene burada yokmuş,
00:13:15Rize'deymiş.
00:13:17Gelmiş, demişler nene müjde
00:13:19bir hafız çocuk bulduk, kızı veriyoruz
00:13:21filan. Nerelidir? Kalkandere.
00:13:23Ne? Kalkandere mi?
00:13:25Olmaz!
00:13:27Yahu anne, bak
00:13:29akraba çıktık, arkadaş çıktık,
00:13:31çok samimiyiz, beğendik
00:13:33birbirlerini, iki aile... Olmaz!
00:13:35Beni atarsınız dışarı
00:13:37bu evden, ondan sonra
00:13:39olur. Yoksa ben bu işe kesinlikle
00:13:41razı olmam. Hatırını kıramadık
00:13:43diyor, bizim aileyi o büyütmüş.
00:13:45Aradan 19 sene geçti.
00:13:47Beykoz Merkez Camii imamı
00:13:49oldum. O Elmalı köyünden
00:13:51bir esnaf var orada.
00:13:53Onunla konuşuyoruz.
00:13:55Dedim, ya neredesin? Elmalı'da.
00:13:57Ya oraya dedim bir nene var,
00:13:59yaşlı bir nene.
00:14:01O yaşıyor mu? Yaşıyor dedi, benim halamdı
00:14:03dedi. Ah dedim,
00:14:05tamam, şimdi intikam görüldü artık.
00:14:07O halaya dedim, selam söyle.
00:14:09De ki, bak, pasiyi vermedin
00:14:11uşağa, hafız uşağa.
00:14:13Beykoz Merkez Camii imamı oldu.
00:14:15Söylemiş. Öbür gün
00:14:17beni aradı. Yahu hocam
00:14:19diyor, ne kadar üzüldü ama diyor,
00:14:21ne kadar üzüldü diyor, bildiğin gibi değil
00:14:23diyor. Böyle bir hatıram var.
00:14:25Sonradan nasip
00:14:27olacak gittik işte. Babam
00:14:29dedi ki, karışmayın daha.
00:14:31Ben arkadaşımın kızını isteyeceğim. O
00:14:33yeğenimin, resulün dediği hanım
00:14:35budur işte.
00:14:4954 doğumluyum.
00:14:51Şu anda 71 yaşındayım.
00:14:53Kastamonu'da doğdum ama 40 günlükken
00:14:55İstanbul'a gelmiş annem babam.
00:14:57İstanbul'a yerleşmişler.
00:14:59İstanbul'da büyüdüm.
00:15:01İstanbul'da okudum.
00:15:03İşte çok
00:15:05bir çocukluk yaşamadık yani. 17 yaşında
00:15:07zaten evlendik. Bizim
00:15:09babalarımız aynı fabrikada çalışırdı.
00:15:11Benim babam ahçıydı. Bunun
00:15:13babası ustaydı.
00:15:15Ben babamla bir yere alışverişe
00:15:17gitmişim. Benim kayınpederim beni orada
00:15:19görmüş. Çok beğenmiş.
00:15:21Kayınvalidem böyle kız aramaya
00:15:23giderken dermiş ki, kız arama. Benim
00:15:25gelinim hazır dermiş.
00:15:27Boşuna arama diyor. Ondan sonra
00:15:29biraz yaşım küçük olduğu için de söylemezmiş.
00:15:31Kayınvalidem çok
00:15:33hiperaktif bir kadındı.
00:15:35Bu rahat durmaz gider.
00:15:37Başlarına debelleş olur diye.
00:15:39Sonra işte bunlar kız ararken falan
00:15:41beni görmüşler falan. Öyle oldu
00:15:43yani. Bir hocam vardı beni okutan.
00:15:45O hocayı aracı yapmışlar
00:15:47işte. Kayınpederim zaten
00:15:49beni beğenmiş, istemiş.
00:15:51İlla oğluma bu olsun demiş.
00:15:53Öylelikle işte
00:15:55kısmetmiş, nasipmiş, yazıymış oldu.
00:15:57Ben gitmedim.
00:15:59İlk önce işte Mehmet
00:16:01hocam, babam, annem onlar
00:16:03gittiler. Zaten
00:16:05tanışıyorlar birbirine. Halası da
00:16:07bizi tanıyor. Halasının kocası
00:16:09eniştesi de bizi tanıyor.
00:16:11Onlar da tavsiye
00:16:13etmişler vesaire.
00:16:15O zamanlar çok değişikti tabii. Şimdiki gibi
00:16:17değildi. Şartlar çok zordu o zaman.
00:16:19Yani bir de
00:16:21çok küçük evlendiğimiz için
00:16:23biraz zorlandım tabii.
00:16:25Ama işte mücadele
00:16:27kendisi de biraz yardımcı olurdu bana
00:16:29tabii çok.
00:16:471971-12 Mart
00:16:49muhtırasında kadro verilmeyecek
00:16:51dendi. O arada biz bir
00:16:53trikotacılık yaptık iki sene.
00:16:55Evlendiğimizden.
00:16:57Evlendiğimiz zaman işim yoktu.
00:16:59İki sene sonra zaten o şey
00:17:01kaldırıldı. 1971'in
00:17:03son ayında evlendik.
00:17:0573'ün son
00:17:07ayında ben Orta Çeşme, Beykoz
00:17:09müezzin olarak başladım göreve.
00:17:11Kız kardeşlerim var. Onları
00:17:13büyütüyor. Annem Rize'ye çaya
00:17:15gidiyor. Babam işe gidiyor.
00:17:17Tamamen genç bir 17 yaşındaki
00:17:19kızın başına kalmış.
00:17:21Ufak tefek sıkı ama şimdi
00:17:23helallaşıyorlar birbirine. O zaman onlar da
00:17:25çocuk zaten kendi dünyalarında.
00:17:27Yani çektiğimiz sıkıntı
00:17:29tam olarak diyelim. İki
00:17:31sene. Oradan sonra başka
00:17:33sıkıntılar tabii. Göreve gittik.
00:17:35Bir buçuk sene sonra sürüldük orada.
00:17:37Yani ben zaten Beykoz'un çocuğuyum.
00:17:39Beykoz'un hafızıyım.
00:17:41Benim müftüler zaten
00:17:43mesela Ömerli'ye 20 gün gelip
00:17:45vekilimamlık yapmışım.
00:17:47Bilinen birisi Beykoz'da yani.
00:17:49Tayin olduk oraya.
00:17:51Dedi ki işte hocam al bak sarı, cübbe
00:17:53her şey senin.
00:17:55İmam sen,
00:17:57müftü sen, vaiz sen.
00:17:59Efendime söyleyeyim. Cuma, bayram,
00:18:01teravi her şey sende.
00:18:03Bütün görev sende.
00:18:05Birinci sene görevi yapıyorum ben.
00:18:07Yani bütün cumaları
00:18:09kıldırıyorum. Teravileri kıldırıyorum.
00:18:11Bayramı kıldırıyorum.
00:18:13Vaz ediyorum 30 gün.
00:18:15Yani orada bize bir iki
00:18:17ihtarla bizi Arkboyu'na
00:18:19gönderdiler. Ama şimdi
00:18:21dua ediyorum onlara. Eğer
00:18:23orada kalsaydım okuman mümkün değildi.
00:18:25Şimdi şer görünen
00:18:27de hayır vardır derler ya.
00:18:29İşte benim hayatım bu.
00:18:35Hayal kurmanın gücünü
00:18:37kim inkar edebilir?
00:18:39Hakikati yaşamayı
00:18:41amaç edinmek, hayallerden
00:18:43uzak kalmak anlamına gelmiyor.
00:18:45Hayal kurmak,
00:18:47umudu ve iyileşmeyi
00:18:49beslediğinden,
00:18:51dinin ne yaptığını bilen
00:18:53hedefleri olan bir insan için
00:18:55yardımcı,
00:18:57kıymetli bir eylemdir.
00:18:59Gece ortaokuluna gittim iki sene.
00:19:01Dört senelik okulu bitirdim.
00:19:03Üç sene İmam Hatip'i dışarıdan bitirdim.
00:19:05İlayat kazandım, ilayata başladım.
00:19:07Vesaire. Orada kalsaydım
00:19:09müezzin olarak kalmıştım.
00:19:11Ne Avrupa'ya gidebilirdim, ne Belçika'ya
00:19:13gidebilirdim, ne Fransa'ya gidebilirdim,
00:19:15ne bu işleri yapabilirdim.
00:19:17Yani öyle görevler yaptım ki
00:19:19normalde
00:19:21bu işleri yapabilirdim.
00:19:23Bu işleri yapabilirdim.
00:19:25Bu işleri yapabilirdim.
00:19:27Böyle görevler yaptım ki
00:19:29normal imamların
00:19:31çıkamayacağı yerlere çıktım.
00:19:33Edirne Selemiye'de vaaz etmişim.
00:19:35Uşak Ulu Camii'de vaaz etmişim.
00:19:37Adana Sabancı Camii'nde vaaz etmişim.
00:19:39Ve
00:19:41bütün görevlerime
00:19:43yani üç devlet, beş vilayet,
00:19:45on camide görev yaptım diyorum.
00:19:47Her yere matluben gittim ondan sonra.
00:19:49İstenildim yani.
00:19:57Hayır olduğu zaman tabii ki
00:19:59hayırın şükrünü yapmak lazım.
00:20:01Şükrü yapılan nimet artar.
00:20:03Hadis-i Şerif'te öyle buyuruyor
00:20:05Peygamberimiz. Şükrü yapılan nimet
00:20:07elden alınır. Ve ahirette hesabı
00:20:09sorulur. Mutlaka sorulacak zaten.
00:20:11Şerde ise
00:20:13yani şerde bir hayır vardır
00:20:15anlayışı çok güzel bir anlayış.
00:20:17Siz bilmezsiniz.
00:20:19Siz bilmezsiniz.
00:20:21Siz bilmezsiniz.
00:20:23Siz bilmezsiniz.
00:20:25Siz bilmezsiniz.
00:20:27Allah bilir.
00:20:29Sizin için hayır. İşte en
00:20:31güzelini ben söylüyorum. Ben istedim ki
00:20:33ben oradan sürülmeyeyim orada kalayım.
00:20:35Kalsaydım ama şu anda
00:20:37hala daha müezzindim. İlkokul
00:20:39müezzini müezzindim. Ne o camilere
00:20:41gidebilirdim. Ne Avrupalara gidebilirdim.
00:20:43Ne birinci dereceden
00:20:45efendim şey olabilirdim.
00:20:47Ne yüksek maaş alabilirdim.
00:20:49Tamamen benim için hayır olmuş.
00:20:51Demek ki burada
00:20:53şer gelen kişi
00:20:55sabredecek. Mümin için
00:20:57şer yoktur zaten.
00:20:59Mümin için şer yoktur.
00:21:01Ya günahına kefarettir.
00:21:03Ya imtihandır.
00:21:05İmtihanı kazanır. Yine yüksek derecelere
00:21:07kavuşur. Veya terfi
00:21:09derecedir. Allah-u Teala
00:21:11ahirette derecesini yüksek kılar.
00:21:13Akıl sahibi bir
00:21:15mümine düşen başına bir şer,
00:21:17hastalık, kaza, bela geldiği zaman
00:21:19hikmetini bilemiyorum ya Rabbi.
00:21:21Sabırlar istiyorum diye
00:21:23sabretmesin.
00:21:25Netice itibariyle yani ben
00:21:27bütün genç kardeşlerime,
00:21:29meslektaşlarıma ısrarla sizin
00:21:31vasıtanızla, Ülke TV vasıtasıyla
00:21:33tavsiyede bulunuyorum.
00:21:35Sakın ha başınıza gelen sıkıntıyı
00:21:37şer zannetmeyin.
00:21:39Her sıkıntının sonunda
00:21:41mutlaka ferahlık
00:21:43vardır. İnsanoğlu
00:21:45gördüğüne sahip
00:21:47olmak isteyen bir varlık. Nefis sahip
00:21:49olduğu için. Şimdi biraz
00:21:51evvel ablam anlattı, hanım anlattı,
00:21:53ben anlattım. O zamanın
00:21:55insanı ne istersin ki ya?
00:21:57Küçük bir dünyam var
00:21:59zaten. Mesela bir buzdolabı
00:22:01istesen, buzdolabı yok.
00:22:03Ay bir buzdolabım olsa.
00:22:05Efendim çamaşır
00:22:07makineniz yok. Ay bir çamaşır makinesi
00:22:09olsa. Şu anda
00:22:11benim gördüğüm gençlerimizde
00:22:13gerek sahip
00:22:15olma noktasında doyumsuzluk
00:22:17var. İki
00:22:19her şeyi görebilme imkanım
00:22:21var. Bu televizyon
00:22:23ve akıllı telefon.
00:22:25Milletin aklını başından aldı.
00:22:27Mükemmel bir şey bu.
00:22:29Yani ben teknolojiye
00:22:31karşı çıkmıyorum. Cep telefonu
00:22:33harika bir şey. Televizyon
00:22:35harika bir şey. İnsanlığın
00:22:37hayrına kullanılabilse.
00:22:39Ama maalesef daha çok
00:22:41şerre, nefsani işlere, yanlış
00:22:43işlere karşı kullanılıyor ve
00:22:45insanlar da görüyor.
00:22:47Gördüğü için bir yerde
00:22:49sahip olmak istiyor, sahip olamıyor.
00:22:51Aceleci davranıyor.
00:22:53İşte kumara yöneliyor.
00:22:55Şans oyunlarına yöneliyor.
00:22:57Din darlığının dışında bu işin
00:22:59çaresi yok.
00:23:15Şairin anlattığı gibi
00:23:17belli bir amaca ulaşmak
00:23:19için hayaller kuran,
00:23:21yaşama tüm enerjisiyle
00:23:23bağlı bir ömrün hikayesidir.
00:23:25Size anlattığımız.
00:23:27Öyle ki, hem hayal
00:23:29kuran, hem de çocukları
00:23:31daha küçükken, korkmadan,
00:23:33sıkılmadan hayallerini
00:23:35anlat bana, diyen
00:23:37bir baba, Hızır Hatipoğlu.
00:23:45Belçika'da görev yaptım.
00:23:471990-1996.
00:23:49Onlar 1961'de gelenlerdi.
00:23:51Fransa'da görev yaptım.
00:23:534 sene. 2004-2008.
00:23:55Yani demek ki
00:23:578 sene sonra.
00:23:59Umumi dersek, 10-12 sene sonra.
00:24:01Fransalılar
00:24:031991-2008.
00:24:05Yani
00:24:076-8 sene sonra.
00:24:09Umumi dersek,
00:24:1110-12 sene sonra.
00:24:13Fransalılar
00:24:151970'lerden,
00:24:171975'lerden, 1980'den sonra gelenler.
00:24:19Onlara vaazda
00:24:21söyledim. Şimdi beni arıyorlar.
00:24:23Hocam diyorlar, sen bizi uyarmıştın.
00:24:25Biz ne dediğini
00:24:27anlamıyorduk ama şu anda çok iyi anladık.
00:24:29Onlara da dedim.
00:24:31Arkadaşlar, bakın, ben bu
00:24:33filmin sonunu biliyorum.
00:24:35Canlı yaşadım ben bunu Belçika'da.
00:24:37Siz pek farkında
00:24:39değilsiniz. Siz çünkü Avrupa'ya
00:24:41geç geldiniz.
00:24:431961'de gelenlerin dediğin gibi
00:24:451. nesil sağlam.
00:24:472. nesil şöyle böyle.
00:24:493. nesil sallantıda.
00:24:514. nesil %99 kayıp.
00:24:53Yabancılarla
00:24:55evleniyorlar.
00:24:57Yabancılarla evlenme arttı.
00:24:59Kızlar evleniyorlar. Erkekler evleniyorlar.
00:25:01Vesaire.
00:25:03Yani maneviyatın dışında
00:25:05bu işin çaresi yok.
00:25:11Bizim zamanımızda düğün yoktu ki.
00:25:13Düğün işte gelin almaya geldiler.
00:25:15Gelin alma oluyor işte. Gelin almada
00:25:17arabalarla geliyorlar. Seni alıyorlar.
00:25:19Getiriyorlar eve.
00:25:21Oturuyorsun. Akşam oluyor. İşte tamam.
00:25:23O kadar.
00:25:25O zaman öyleydi.
00:25:27Düğün yoktu o zaman.
00:25:29Rahmetli babam sevimli bir adamdı.
00:25:31Gerçekten. Allah rahmet eylesin.
00:25:33O kadar.
00:25:35Rahmetli babam
00:25:37sevimli bir adamdı.
00:25:39Gerçekten. Allah rahmet eylesin.
00:25:41Çok çevresi olan,
00:25:43arkadaşları olan,
00:25:45herkese yardım etmeye gayret eden
00:25:47bir adamdı. Memlekette de gitti.
00:25:49Orada da öyle yaşadı.
00:25:51Yola çıkar herkese ayran verirdi.
00:25:53Değil mi rahmetli babam Manastır'da?
00:25:55Epeyce
00:25:57kalabalık bir düğünümüz oldu.
00:25:59Elhamdülillah.
00:26:01Yani Hisar'da taksi kalmadı.
00:26:03Taksi durağında.
00:26:05Kamyonlar, taksiler, otobüsler
00:26:07ve maalesef
00:26:09bir hataya düştük orada.
00:26:11Kayınpedere,
00:26:13kayınvalideye taksi tutamamış.
00:26:15Taksiler bitmiş.
00:26:17Millet de gitmiş.
00:26:19Yani öyle bir macubiyetimiz bile oldu.
00:26:21Arkadan bilmiyorum ne yapıldı.
00:26:23Onu yaşadık yani.
00:26:25Unutmadılar aslında.
00:26:27Şimdi bunlar hep arabaları doldurup gelmişler.
00:26:29Gelini almaya.
00:26:31Kız tarafını düşünmemişler tabii.
00:26:33Burada kız tarafından birileri de
00:26:35araba lazım diye.
00:26:37E tabii annem babam kalmış zavallı.
00:26:39Sonra
00:26:41arabalar boşaldıktan sonra onları
00:26:43tekrar almaya göndermişler.
00:26:45Konvoyda tabii olmadı annem babam.
00:26:47Benim hiçbir şeyden haberim yok ki.
00:26:49Biz zaten gelini alıyorlar, bindiriyorlar.
00:26:51Ne olduğunu bilmiyorsun ki.
00:26:53Düğün o zaman işte
00:26:55bazı yerlerde, köylerde
00:26:57mesela diyelim.
00:26:59Beykoz'un köylerinde.
00:27:01İşte güreşli, atışlı, koşmalı
00:27:03yapılırdı. Ama şehirde
00:27:05daha çok dindar insanlar
00:27:07böyle harama bulaşmayalım
00:27:09diyenler
00:27:11Salon falan da yoktu o zaman değil mi?
00:27:13Salon tutma falan yoktu.
00:27:15Normal, aynı. Giderler
00:27:1720-30 tane, 50 tane araba
00:27:19artık onun zenginliğine, çevresine
00:27:21göre. Kornalar çalınır.
00:27:23Onlar bir mahallelere dolaşılır falan.
00:27:25Şenlik o. Yani o zamanın
00:27:27düğünü bu.
00:27:29Akşama kadar çamaşır yıka, bulaşık yıka.
00:27:31Zordu o zaman.
00:27:33Bir de hemen çocuğumuz oldu zaten.
00:27:35Üç çocuğum olana kadar
00:27:37çamaşır makinem olmadı.
00:27:39Üçüncü çocuk da işte eşim
00:27:41çamaşır makinesi aldı. Sanki dünyalar benim oldu.
00:27:43Yani o da
00:27:45merdaneli makine yani. Düşün,
00:27:47şimdiki gibi değil.
00:27:49Şimdiki gibi olsa biz hiç yaşlanmazdık.
00:27:51Şimdiki
00:27:53rahatlık olsaydı biz hiç yaşlanmazdık.
00:27:55Bizim zamanımızda biz her şeye
00:27:57sabrederdik. Her şeye göğüs
00:27:59gererdik. Mesela zorluklar.
00:28:01Gençlikte hele iş falan
00:28:03bize hiç koymazdı. Ben dünyaları
00:28:05devirirdim. İş. İş nedir ki
00:28:07yani? İş benden kork...
00:28:09İş benden korksun. Ben işten korkmam
00:28:11derdim. Ben çocuklarıma da öyle. İş sizden...
00:28:13Siz işten korkmayın. İş sizden korksun
00:28:15derdim. Çocuklar
00:28:17böyle bir atmosferde büyüyor.
00:28:19Zaten bizde
00:28:21ağladı, ver
00:28:23memeyi ağzına. Ağladı, ver. Olmadı
00:28:25yalancı meme ver ağzına. Bir şey ver.
00:28:27Hayır yok.
00:28:29Sıkıntı yok.
00:28:31Çocuklar tamamen sanki
00:28:33yani kral
00:28:35veya kraliçe gibi büyütülüyor.
00:28:37Telefon da şu anda ellerinde.
00:28:39Bu çok
00:28:41zararlı bir şey.
00:28:43Anne baba
00:28:45hayır diyebilmeli.
00:28:47Mesela ben arkadaşlarıma da çok nasihat
00:28:49etmişim bu. Aile
00:28:51ilişkilerinde derim bunu ben. İnsan
00:28:53meşru olmak şartıyla
00:28:55hanımının yüz isteğinin
00:28:5798'ine
00:28:59evet dese erkekliğe bir zarar gelmez.
00:29:03Meşru olacak yalnız.
00:29:05Ama
00:29:0799'da hayır dedin değil mi?
00:29:0910'da direceksin.
00:29:11Kadın kendi
00:29:13dünyasında numaraları yapar.
00:29:15Ağlar, sırlar. Şöyle olur, böyle olur.
00:29:17Hanım
00:29:19bak prensibi bozmuyoruz.
00:29:21Hayır dedik.
00:29:23Ben yüz
00:29:25isteğin 95'ini
00:29:27en azından meşru olmak
00:29:29şartıyla yerine getirmeye çalışırım.
00:29:31Hiç de endişe etmem
00:29:33erkekliğime bir zarar gelir diye.
00:29:35Ama çok iyi bilir ki
00:29:37Hızır Hoca hayır dedi mi
00:29:39bir şeye ölür
00:29:41evet demez. Bu anlayış
00:29:43maalesef anneler
00:29:45bebekleri için oradan geldik buraya.
00:29:47Buraya bir atlama yaptık şimdi.
00:29:49Anneler bebeklerine
00:29:51her şeyi.
00:29:53Bir şeye de hayır de.
00:29:55Olmaz evladım. Bu yapılmayacak.
00:29:57Bitti ya.
00:30:09İlla
00:30:11şunu alalım, bunu alalım.
00:30:13Eşya değiştirelim mesela.
00:30:15Eşya alalım.
00:30:17Buzdolabı alalım.
00:30:19Çamaşır makinesi alalım.
00:30:21Bunları mesela eksikliğini çok yaşadık biz.
00:30:23Ben çok bilirim komşunun
00:30:25buzdolabından buz getirip
00:30:27yemeğim ekşimesin diye
00:30:29suyun içine koyardım onları.
00:30:31Tencereyi onun içine oturtturdum.
00:30:33Mesela yemeğim ekşimesin diye.
00:30:35Çok buzdolapsız durduk, çamaşır makinesiz durduk.
00:30:37Yani onları sonradan elde ettik.
00:30:39İlla da hep diretmedim yani çünkü
00:30:41hani gücümüz neye yetiyorsa
00:30:43ondan yetindik hep.
00:30:45Hep yetinmeye çalıştık.
00:30:47Yani borçlandırmadın.
00:30:49Hani mesela şunu al, bunu al.
00:30:51O zaman
00:30:53Allah razı olsun kayınvalidem son model
00:30:55o zamanın zamanında
00:30:57evimi döşemişti. Çok güzeldi yani.
00:30:59Meraklıydı annem. Meraklıydı çok kayınvalidem.
00:31:01Evimi güzel
00:31:03dört dörtlük döşemişti.
00:31:05Ama sonradan tabii taşınmalar,
00:31:07şunlar bunlar, işte görev aldı.
00:31:09Görev yerlerine gitmeler.
00:31:11Yani çok ev değiştirdik.
00:31:13Bu kadın Oğuz'da en büyük fedakarlığını orada yapmış.
00:31:15Evi taşıyacağız.
00:31:17Benim eşim dışarıdan pek yemek yemez.
00:31:19Kimsenin evinde de doğru dürüst yemek yemez.
00:31:21Ben daha o taşınmadığım evden
00:31:23yemeğimi yaparım.
00:31:25Gittiğim zaman eşyayı açmadan sofra kurarız biz.
00:31:27Benim şimdi babam
00:31:29ahçıydı tabii. Allah rahmet eylesin.
00:31:31Her şeyi öğretmişti bize.
00:31:33Ben çocukluğumdan beri, 12 yaşından
00:31:35beri yemek yaparım ben.
00:31:37Çok güzel bir ahçıdır. Ben hatta diyorum ki
00:31:39sülale yazık etti kendine.
00:31:41Buna bir lokanta açacaklardı.
00:31:43Teyzenin yeri
00:31:45bir sülale geçinecekti.
00:31:57İnsan olarak tabii ki
00:31:59melaike değiliz.
00:32:03Kızdığımız zamanlar, sinirlendiğimiz zamanlar oluyor.
00:32:07En güzel iş o.
00:32:09Biri sinirlendiği zaman öbürü
00:32:11onun üstüne gitmeyip
00:32:13sakin olsa
00:32:15veya çalıyı dolaşsa, içeri odaya gidip gelse
00:32:17problem büyümez.
00:32:19Yani problemleri kendimiz
00:32:21büyütüyoruz.
00:32:23Ama mesela biz
00:32:25tartışmadık demem.
00:32:27Yani çok tartışmışızdır.
00:32:29Dargın durmuşuzdur.
00:32:31Numaralar yapmışızdır.
00:32:33Ben mektupçuyumdur.
00:32:35İçeride hanıma mektup yazardım dargınken.
00:32:37Odada
00:32:39hanıma mektup yazarım.
00:32:41Hanımcığım bak böyle yapma.
00:32:43Ben üzülüyorum falan diye.
00:32:45İçeride hem kıs kıs gülerim.
00:32:47Sorsan dargınız.
00:32:49Aslında ortada bir problem yok.
00:32:51Küçük bir problem büyütülüyor.
00:32:53Tamamen nefis olay.
00:32:55Ama ben hep şunu söylemişimdir.
00:32:57Başka sebepler olmadan
00:32:59bu kadar tartışma büyümez.
00:33:01Biz de tartıştık çok ama büyütmüyoruz.
00:33:03Tamam akşam tartıştık.
00:33:05Sabahleyin barıştık.
00:33:07İki saat evvel barıştık.
00:33:09Gittim ikinciye camiye.
00:33:11Bir aşırı okudum orada.
00:33:13Huzur hoca bak Allah'ın kitabını
00:33:15aşırı okuyorsun burada.
00:33:17Hanıma niye şey yapıyorsun?
00:33:19Gelir eve selam veririm. Barışırız.
00:33:21Büyütülen şeyin perde altında bir şey vardır.
00:33:37MAKSİMUM ZİRVE
00:33:53Gittim dere yukarı.
00:33:57Buldum kuşun.
00:34:01Buldum kuşun follini.
00:34:03Buldum kuşun folini, gittim dere yukarı
00:34:09Buldum kuşun, buldum kuşun folini
00:34:13Buldum kuşun folini, pencereden aşağı
00:34:20Pencereden aşağı, ver boncuklu, ver boncuklu kolunu
00:34:28Ver boncuklu kolunu, pencereden aşağı
00:34:34Pencereden aşağı, ver boncuklu, ver boncuklu kolunu
00:34:43Ver boncuklu kolunu
00:34:58Pencereden aşağı, ver boncuklu, ver boncuklu kolunu
00:35:16Biz evlendik 1961'de. Ondan sonra adam kuvvete çıktı.
00:35:21Bizim memlekette mesela ne fabrika vardı, ne bir şey vardı.
00:35:26Nere çalışacaklar? Ondan sonra beni aldırdı buraya.
00:35:29Oraya bir iki sene durduk, taşıdıklarına çalışıyorduk.
00:35:33Ondan sonra adam asker etmemişti. Gitti askere, ben tekrar çöğe gittim.
00:35:38Bunun askerliği çağrı çıktı, kuvveti yedi.
00:35:42Yol attık aşağı, oradan aldılar onu.
00:35:4615 Cuma'ydı gitme ona, daha çöğe gelmeden öyle gitti.
00:35:503 sene üstüne geldi. Bu kızın 3 yaşına ediyor ki geldi askerden.
00:35:56Bu tanımıyor babayı, o da bunu tanımıyor.
00:35:59Öyle çöğe yerleştik.
00:36:01Ondan sonra çocuklar oldu, askerlikliğini ettiler.
00:36:063 tane oğlan vardı. Sonra evlendirdikleri, her şey dağıldı bir tarafa.
00:36:10Biz kaldık çöğe, o da o mekli oldu, biz de geldik buralara.
00:36:19Bu bozgunluklar var ya, bu eşler uyumadığından böyle oluyor.
00:36:24Mesela eşinle oturduk bir yere, bugün bunu yapacağız, bugün şunu yapacağız,
00:36:31bugün çocuklarımızı böyle yapacağız, şöyle yapacağız.
00:36:34Bunlar anlaşmalıdır, anlaşmalıdır.
00:36:36Bu da bir şey değil.
00:36:38Bu da bir şey değil.
00:36:40Bu da bir şey değil.
00:36:42Bu da bir şey değil.
00:36:44Bu da bir şey değil.
00:36:46Bu da bir şey değil.
00:36:48Bu da bir şey değil.
00:36:50Bu da bir şey değil.
00:36:52Bu da bir şey değil.
00:36:54Bu da bir şey değil.
00:36:56Bu da bir şey değil.
00:36:58Bu da bir şey değil.
00:37:00Bu da bir şey değil.
00:37:02Bu da bir şey değil.
00:37:04Bu da bir şey değil.
00:37:06Bu da bir şey değil.
00:37:08Bu da bir şey değil.
00:37:10Bu da bir şey değil.
00:37:12Bu da bir şey değil.
00:37:14Çocuk olanı nasıl edemiyorsun?
00:37:16Bu karı koca anlaşmalının yüzündendir.
00:37:20Çocuklara kusur yok.
00:37:22Kusurla bizden ölüyor.
00:37:24İşte çocuğumuza bir şey oldu,
00:37:26şov, şuv, vuruyoruz,
00:37:28dağıyoruz, kutuyoruz.
00:37:30Çocuklar bundan nefret ediyor.
00:37:32Benim büyük oğlum,
00:37:34Kur'an kursunda 4 sene okutmuşum,
00:37:36bir sabah geldi,
00:37:38ezan okumamış.
00:37:40Anne dedi, beni babam pansiyona versin, dedi.
00:37:42Niye oğlum?
00:37:44Ben doktor olmak istiyorum.
00:37:46E oğlum, o nereden çıktı?
00:37:48Babam bunu kabul etmez.
00:37:50Gittim dedim, böyle böyle uşakçı oldu,
00:37:52dedi.
00:37:54O hale gitsin yerine,
00:37:56sakalları beyazlanana kadar
00:37:58o kursa duracak.
00:38:00Bu çocuk öyle gitti.
00:38:02Hafızlığa da başlamıştı.
00:38:04Hafızlığa.
00:38:06Bu sefer soğudu her yerde.
00:38:08Çok da güzel okuyordu,
00:38:10hafızlığı da çok güzeldi.
00:38:12Soğudu her yerden.
00:38:14Bu sefer kursla kapandı,
00:38:16kuşaktan çıktı, geldi eve.
00:38:18Geldi 15 yaşına,
00:38:20gitti kurbet.
00:38:22Kuşaklar arası problem her zaman olmuştur.
00:38:24İnsanlık tarihinde.
00:38:26Her zaman olmuş.
00:38:28Ama,
00:38:30bu neslin bir özelliği var.
00:38:34Şu neslin diyelim,
00:38:3620,
00:38:3835, 40 arası olan neslin
00:38:40bir özelliği var.
00:38:42Bunlar insanlık tarihinin,
00:38:4410 bin senelik tarihin
00:38:46gördüğü en enteresan nesil bunlar.
00:38:48Böyle bir nesil yok.
00:38:50Ne demek istiyorum,
00:38:52açıklayacağım hemen.
00:38:54Eski nesiller arasında,
00:38:56bilgiye ulaşma bakımından
00:38:58fark vardı.
00:39:02Büyükler tecrübeliydiler,
00:39:04bilgiliydiler.
00:39:06Anne, baba,
00:39:08dede, nene, öğretmen,
00:39:10imam, muhtar.
00:39:14Bunlar normal insanlardan
00:39:16daha bilgiliydiler.
00:39:18Yeni yetişen gençlerden
00:39:20bilgiliydiler.
00:39:22Dolayısıyla, onlara şöyle
00:39:24veya böyle,
00:39:26bilgi öğrenme, tecrübe edilme noktasında
00:39:28bir hayranlığı vardı insanların, gençlerin.
00:39:32Bu nesilde, bu tamamen
00:39:34kalktı.
00:39:36Akıllı telefondan sonra özellikle,
00:39:38bilgiye ulaşma
00:39:40bakımından.
00:39:42Yaz şuraya, tak karşında.
00:39:44Yani Rusya'da,
00:39:46buradan Rusya'ya gidiyor, kütüphaneyi
00:39:48buluyor, onun filmini çekiyor.
00:39:50Eski ilim adamları açısından bile
00:39:52ne kadar zorluklar vardı.
00:39:54Şimdi pedefesini indiriyor, tak karşında.
00:39:56Yani çocuklar,
00:39:58ne anasına, ne babasına,
00:40:00ne neneye, ne dedeye,
00:40:02ne öğretmene, ne imama.
00:40:04Saygı duymuyor artık.
00:40:06Yani kaçırılmaz bir şey.
00:40:08Biz bilmiyoruz ki,
00:40:10benim şimdi torunum var, 4 yaşında, 5 yaşında.
00:40:12Bir şey yapıyor mu?
00:40:14Dedi, sen anlamazsın, sen onu bana ver,
00:40:16diyor, ben yapayım, ne istiyorsun, diyor.
00:40:20Benden daha iyi biliyor çocuk.
00:40:22O bakımdan,
00:40:24bu kaçırılmaz bir şey.
00:40:26Ama, şimdi gençlere
00:40:28diyelim ki, gençlerimiz,
00:40:30sevgili gençler,
00:40:32siz görünüşte haklı olsanız da,
00:40:34hak talep etmeyin.
00:40:36Niye?
00:40:38Çünkü, mukayese edilmeyen
00:40:40şeyde daima
00:40:42aldanır insan.
00:40:44Ben bir misal vereyim Kalkandere'den.
00:40:461959.
00:40:48Ezan vakti en iyi kumarcılar bilirdi.
00:40:50O şeyin, Meksut'un
00:40:52kahvesini, oynayışını,
00:40:54biz oradan geçer bakarız,
00:40:56saatede, işte
00:40:58farkındayız demek.
00:41:00Birbirine işaret ediyor, hadi uşaklar, hadi.
00:41:02Olduğu gibi kağıtlar
00:41:04bırakılır, esana 5 dakika var.
00:41:06Esana okunurken
00:41:08bırakmazlar. Esana
00:41:105 dakika kala kalkarlar,
00:41:12kağıtlar masada.
00:41:14Giderler,
00:41:16dere kenarına,
00:41:18orada 15-20 dakika,
00:41:20yarım saat, neyse, dolanırlar.
00:41:22Millet namazı kılar,
00:41:24çıkar, gelir, millet
00:41:26oturur, bunlar oradan sonra
00:41:28gelirler. Gene otururlar masanın başına,
00:41:30gene aynı yerden devam.
00:41:32Şimdi ne oluyor?
00:41:34Yahu kardeşim,
00:41:36caminin bahçesinde yazın, vaaz edemiyoruz
00:41:38ya. Adam geliyor,
00:41:40caminin bahçesinde oturuyor, duvarına
00:41:42şey yapmış, acaba
00:41:44ayak bacak üstüne atmış, sigarayı yakmış,
00:41:46larlarlarlar konuşup
00:41:48duruyor, pencere açık
00:41:50yazın tabii, biz içeriden dışarı
00:41:52adam gönderip müdahale ediyoruz. Yahu kardeşim,
00:41:54içeride vaaz var, bir susun ya.
00:41:56Bak şimdi nereye geldi.
00:41:58O mu, bu mu?
00:42:00Yani mukayese etmediğiniz zaman
00:42:02daima mağlup olursunuz.
00:42:04Daima yanlış karar verirsiniz.
00:42:06Mukayese edeceksiniz.
00:42:08Mesela aynı aile
00:42:10meselesinde. Eskiden
00:42:12ailelere baskı vardı, tamam,
00:42:14kabul ediyorum.
00:42:16Baskı rejimi vardı, iyi.
00:42:18Ama yüzde kaç boşanma
00:42:20vardı? Yüzde bir.
00:42:22Belki.
00:42:24Şimdi boşanma
00:42:26oranları,
00:42:28evlilik oranlarını geçti.
00:42:30Ben Belçika'dan biliyorum,
00:42:32yüzde 68 idi benim bildiğim,
00:42:34hatırlıyorum. Yüzde 68 boşanma.
00:42:38Yüzde 75 olan yer de var.
00:42:40Yani dört evlenmenin
00:42:42üçü boşanmayla neticeleniyor.
00:42:44Bugün biz de maalesef oraya
00:42:46aile gidiyor, maalesef
00:42:48bu
00:42:50gördüklerine ulaşma,
00:42:52ulaşamadıklarından dertlenme,
00:42:56dünyanın her türlü bilgisine
00:42:58ulaşma bakımından kafalar gidik.
00:43:00Allah yardımcımız olsun.
00:43:02Gelecek neslin yardımcısı olsun.
00:43:04Şimdi ki nesile
00:43:06bir şey diyemeyiz.
00:43:08Çocuğu doğmayacaksın, yavlaracaksın.
00:43:10Benim bir oğlum var,
00:43:12ancak şişini kılar.
00:43:14O tohla gördük onu okuyor.
00:43:16Babası dedi,
00:43:18sen namazı kılarsan
00:43:20böyle para vereceğim sana,
00:43:22saat alacağım sana, şöyle yapacağım,
00:43:24böyle yapacağım, bak o hale devam ediyor.
00:43:26Allah'a şükür.
00:43:42Huriye Çakır ben.
00:43:441975 doğumluyum.
00:43:46Şu anda özel bir anaokulunda
00:43:48idareci olarak çalışıyorum.
00:43:50Annem ve babamla yaşıyorum.
00:43:52Ben ikinci numarayım.
00:43:54Beş kardeşiz biz. İkinci numarayım.
00:43:56Dolayısıyla evet dediğiniz gibi
00:43:58çok daha fazla şeye şahit oldum.
00:44:00Her türlü
00:44:02yokluğu da, varlığı da,
00:44:04taşıma problemlerini de,
00:44:06küçük kardeşlerimin doğumlarını da.
00:44:08Gördüğüm şey,
00:44:10annemle babamın birbirine karşı olan
00:44:12ilk önce saygısı bana göre.
00:44:14Birbirlerine karşı çok saygılılar
00:44:16ve birbirlerini çok seviyorlar.
00:44:18Babam daha çok romantik olan taraf
00:44:20yalnız.
00:44:22O çok sevgisini
00:44:24çok görsel olarak da
00:44:26davranışsal olarak da
00:44:28sergileyebiliyor. Annem daha sessiz taraf.
00:44:30Ama onu sevdiğinde
00:44:32babam bir yere gittiğinde anlıyorum.
00:44:34İkide bir soruyor, işte baban
00:44:36nerededir acaba? Gelecek mi acaba?
00:44:38İşte çayı ona göre yapalım mı acaba?
00:44:40Bizim ailemizde
00:44:42şöyle söyleyebilirim.
00:44:44Çok küçüklüğümden beri
00:44:46bizim evimizin ritüelleri
00:44:48hiç değişmedi. Bizim sabah
00:44:50kahvaltısı mutlaka hep birlikte yapılır.
00:44:52Öğlen yemeği yenir.
00:44:54Akşam çayı içilir.
00:44:56Veya akşam yemeği yenecekse
00:44:58akşam yemeği... Babam her zaman
00:45:00çocuklarıyla birlikte
00:45:02hep birlikte yemek yemeye çok
00:45:04önem vermiştir. Keza annem de
00:45:06o şekilde.
00:45:08Bizim sofra hep muhabbetli geçer.
00:45:10Aileler çözülüyor diyoruz ya.
00:45:12Çözülmelerin sebeplerinden
00:45:14bir tanesi bu. Ayrı yemek.
00:45:16Toplu yemekte
00:45:18bir muhabbet oluşur.
00:45:20İster istemez
00:45:22bir muhabbet oluşur.
00:45:24Hele de güzel konuşursanız
00:45:26bizde de
00:45:28mutlaka her yemeğin üzerine çay içilir.
00:45:30Onun üzerine
00:45:32bir muhabbet olur bizde.
00:45:34Efendime söyleyeyim.
00:45:36Ben bunun lüzumuna inanıyorum.
00:45:38Aile birliği, ailenin
00:45:40önemi, ailenin devamlılığı,
00:45:42ailenin muhabbet
00:45:44içinde
00:45:46olmasını buna bağlıyorum.
00:45:48Hatta şeyi dert ediniyorum şimdi.
00:45:50Torunlarım var.
00:45:52Cumartesi, Pazar
00:45:54kesinlikle onlarla beraber yemek istiyorum.
00:45:56Bazen sabah onlara veriyorlar
00:45:58yemeği. Yedirmeyeyim. Beni de erken
00:46:00kaldırın o zaman diyorum. Olmaz.
00:46:02Torunlarım şu anda 3 yaşındaki
00:46:04torunlarımla beraber
00:46:06yine onlarla beraber yemek istiyorum.
00:46:08Lüzumuna inanıyorum yani.
00:46:10Ve gerçekten
00:46:12samimi olarak inanıyorum. Öyle laf ol haberi
00:46:14gele değil. Faydasını da
00:46:16gördük elhamdülillah.
00:46:18Çocuklarımızdan en küçük
00:46:20bir şey görmedik.
00:46:225 yaşındaydım ilk taşındığımızda.
00:46:24Son taşımamda
00:46:26işte 2 sene önce oldu.
00:46:28Öyle söyleyeyim.
00:46:30Biz aynı apartmanın içerisinde bile
00:46:323 kere taşınmış insanız yalnız.
00:46:34Babamın hareketliliğinden
00:46:36kaynaklı aslında birazcık.
00:46:38Biz onunla mecburen
00:46:40ama tabii ki bize de
00:46:42kattığı çok büyük değerler var.
00:46:44Mesela ben o zamanlar evet zorlandığımı
00:46:46düşünüyordum.
00:46:48Yeter artık hani işte şurada
00:46:50dursak sadece sabit bir yer olsa
00:46:52ama Avrupa'da
00:46:54yaşamış olmamız belli. İşte şehirlerde
00:46:56yaşamış olmamız bize de kültürel
00:46:58olarak çok fazla şey kattı.
00:47:00Babam sadece camide
00:47:02çocuk yapan bir hoca olmadığı için
00:47:04gençlerle yaptığı çalışmalar,
00:47:06spor aktiviteleri,
00:47:08yine işte yaptığımız
00:47:10çocuklara yaptığımız dini eğitimler
00:47:12ben de onun hep bir parçası
00:47:14oluyordum.
00:47:16Babamın hiperaktifliğine
00:47:18uyabilen bir kadın annem bence.
00:47:20Yani annem de böyle
00:47:22çok uçlarda
00:47:24yaşamak isteyen bir kadın olsaydı
00:47:26babama bence ayak uyduramazdı.
00:47:28Babam daha uçlarda
00:47:30yaşıyor. Annem ona uyum sağlıyor.
00:47:32Her türlü uyum sağlıyor. Bir yere gitmek
00:47:34istediğinde kabul ediyor.
00:47:36Bir işte atraksiyon
00:47:38yapmak istediğinde annem daha çok
00:47:40kabul eden yani bunu
00:47:42sindirebilen ve
00:47:44gerçekten o uyumuyla
00:47:46babamı aslında sakinleştirebilen
00:47:48birisi. Bence
00:47:50ikisi de aynı karakter olsaydı
00:47:52yaşamaları daha zor olurdu.
00:48:00Ya İlahi Ol Muhammed Hürmetine
00:48:14Ol Şefaat Kani Ehmed Hürmetine
00:48:24Sırr-ı Furkan Nur-u Azam Hürmetine
00:48:32Kudüs-ü Kabe Merve Zemzem Hürmetine
00:48:44Ol Gece Söyle Şilen Söz Hürmetine
00:48:52Ol Gece Cemalini Gören Göz Hürmetine
00:49:06Ya İlahi Cennet Evine Girenlerden
00:49:14Eyle Bizi Yarınanda Cemalini Görenlerden
00:49:26Eyle Bizi Ya Kerim Allah
00:49:34Ya Hayyu Ya Kayyumu Samed İhsanına Yoktur Aded
00:49:46Cennetül Firdevste Ebed Kalanlardan
00:49:56Eyle Bizi Ya Rahim Allah
00:50:04Ya İlahi Kılma Bizi Zagallim
00:50:14Bu Duaya Cümlemiz Deyelim Amin
00:50:22Ya İlahi Sakla Kıl İmanımız Verelim İman İle Kur'an İle Tan'a Canımız
00:50:42Ümmetinden Razı Olsun Olmuyin
00:50:56Rahmetullahi Aleyhim Ecmeyin
00:51:12O konuştukça ablasının onu hayran hayran dinleyişini farketmemek mümkün mü?
00:51:22Yaptığı iş gereği bugüne kadar 5 çocuğu ve eşiyle birlikte bir apartmanda evden eve 3 kez toplamda 30 kez evini taşımak zorunda kalmış.
00:51:36Üç göç bir yangın yeri denir bilirsiniz.
00:51:40Lakin burada durum öyle gözükmüyor.
00:51:42Taşınmak Hatipoğlu ailesi için yeni kültür yeni insanlar değişikliklere çabuk ayak uydurabilme yeteneği anlamına geliyor.
00:51:54Böyle hareketli bir yaşama olan bunun hep iyi yanlarını gören Hızır Hatipoğlu'nun evlatlarının da yüzü tıpkı onun gibi zor zamanlarda bile gülüyor.
00:52:06Lütfunda hoş kahrında hoş dercesine.
00:52:24Efendim şimdi muhabbetin oluşması için yemek çok önemlidir.
00:52:50Mesela biz tam kültürünü kaybetmişiz.
00:52:54Yemekte konuşulmaz deriz çocuklara.
00:52:56Hani onlar biraz yanlış hareket eder diye.
00:53:00Aslında yemekte konuşmamak mekruhtur.
00:53:02Mecusilerin adetidir.
00:53:04Yemekte konuşulur.
00:53:06Niçin konuşulur?
00:53:08Hem güzel şeyler konuşulsun diye konuşulur hem de yavaş yenilsin diye konuşulur.
00:53:16Biz bunları bak kaybetmişiz hep.
00:53:20Yemek bir saatte yenilir, iki saatte yenilir.
00:53:24Muhabbetle yenilir.
00:53:26Böyle peş peş peş peş peş değil yani.
00:53:28Demek ki yemek yavaş yavaş yenilecek, sindire sindire yenilecek, muhabbetle yenilecek.
00:53:36Mesela yemekte kötü şeyler konuşmak, kötü sözler veya kavga, sinirli şeyler konuşmak zararlıdır.
00:53:44Hem müdehe zararlıdır hem yemek bedene zarar verir, fayda vermez o zaman.
00:53:50Şimdi dünyanın en güzel işlerinden bir tanesi dostlarla beraber yemek yemektir.
00:53:56Sevdiğiniz insanlarla beraber yemek yemektir.
00:54:00Dünyanın en faydalı, en güzel, en lezzetli şeylerinden birisi budur.
00:54:06İslam'da da tavsiye edilmiştir.
00:54:08Çocuklarla beraber yiyin buyuruluyor.
00:54:12Çocuklarınızla, torunlarınızla beraber yiyin buyuruluyor.
00:54:16Bu zamanda kopmanın başlangıcı belki de bu yemekten başladı zaten.
00:54:20Yemekte ne var?
00:54:22Kastamonu kara lahanası, mısır ekmeği, tatlı, bir de kek.
00:54:30Sütlaç da var.
00:54:31Sütlaç var bir de.
00:54:42Adım Muray Cengi. 22 Şubat 1960 yılında Göksu'da doğdum.
00:54:53Doğma büyüme Beykozluyum.
00:54:55Aslen Rizeliyim.
00:54:57Annem babam Rizeli.
00:54:58Eşim Samsunlu.
00:54:59Oralı biriyle evliyim.
00:55:01Merhamet yoğun.
00:55:03Ondan sonra disiplin ona keza yanında.
00:55:07Biz çok seviyorduk.
00:55:101971'de o evlendiğinde ben 11 yaşındaydım.
00:55:14O evlenip bir alt kata indiğinde ben yatağa kapanarak çok ağladığımı hatırlıyorum.
00:55:21Hani kaybettik zannettim abimi.
00:55:24Evlilik o zaman benim aklımda oturmamış ya.
00:55:27O herhalde sevginin semeresi olsa gerek.
00:55:30Hem camiye koşa koşa git, hem koşa koşa dükkana gel.
00:55:35Yani bu süreçler abim için kolay olmadı.
00:55:38Ama bunun karşılığında bize yansıttığı ay of pöf böyle bir şey görmedik.
00:55:44Yani o bütün o sıkıntıları, o geçirdiği her türlü berbat halini bile desek ekonomik olarak kendi yaşadı.
00:55:56Bize belli etmedi.
00:55:58Birbirlerine hayran, iki eş dünyada gösterebileceğin kim derlerse gösterebilirim.
00:56:05Yengem de hanımefendi, abim de öyle.
00:56:09Birbirlerine merhamet eden, birbirlerinin dediğinin dışına çıkmayan bir çift.
00:56:25Hilal Çakır, 1982 doğumluyum.
00:56:28Üç çocuk annesiyim.
00:56:30Hanım okul öğretmeniyim, aşçıyım.
00:56:32İki tane mesleğim var.
00:56:33Babamdan başlamam gerekirse, babam evet çok disiplinli ve otoriter bir insan.
00:56:37Biz de bu şekilde büyüdük ve yetiştik.
00:56:41O otoriter tabii o zaman küçükken biraz insanı belki zorlayan bir şey olabilir ama
00:56:47şu anki süreçte, bu yaşımda aslında doğru bir şey olduğunu söyleyebilirim.
00:56:53Biz aslında mutlu bir aile büyüdük.
00:56:55Babamlar çok sıkıntılar çektiler.
00:56:57Fakat bu sıkıntılar bize çok fazla yansımadı.
00:57:00Adım Ayşe Çolak.
00:57:02Ben de ilkokulu bitirdiğim zaman anneannem beni okutmak için, okutmağı çok severdi o.
00:57:08Allah rahmet eylesin.
00:57:10Aldı götürdü beni dayımın yanına.
00:57:13Yengem, dayım çok mükemmel bir insanlar.
00:57:16Ben her şeyimi bunlardan öğrendim diyebilirim.
00:57:20Tam o yaşlarda geldim.
00:57:22Yemek konusunda, disiplin konusunda o kadar mükemmeller ki
00:57:27hayatıma her yerimde yansıdı yani.
00:57:31Meded ya Resulü mücteba, meded ya.
00:58:00Meded ya Resulü mücteba, meded ya Resulü mücteba, meded ya Resulü mücteba,
00:58:24bakma şu dünyanın türlü türlü ahvaline kimseler çare bulamadı asla ölüme.
00:58:46Hani nerede güvenenler malına servetine aman ya ölüm sana niçin çare bulunmaz.
00:59:14Beklersin geçitleri yolları soldurursun taze taze açmış gülleri.
00:59:29Durdurursun bülbül gibi konuşan dilleri aman ya ölüm sana niçin çare bulunmaz.
00:59:59Kiminin sevgili annesini alıp evladı yetim bırakırsın.
01:00:12Kiminin sevgili babasını alıp evladını öksüz bırakırsın.
01:00:29Kiminin ciğerpare evladını alıp annesini ağlatırsın.
01:00:42Aman ya ölüm sana niçin çare bulunmaz.
01:00:59Her nedenli yaşar ise bir kişi akıbet ölmektir anın en son işini.
01:01:14Sabredelim gönüllerden ne gelir. Ne gelirsek kuluna Allah'tan gelir.
01:01:43Meded ya tabibel kulub.