• 2 ay önce
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş koordinasyonunda, genel başkan yardımcıları, grup başkanvekilleri ve milletvekillerinden oluşan CHP Heyeti, TBMM'den Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önüne yürüdü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, "Buradan Sayın Bakana sesleniyorum; iktidarınızın 22 yılında bir zahmet okullardaki temizlik sorunlarını çözün beyefendi. Okulları temizlemeyi başarın. Çocukların sağlığından tasarruf etmeyin. Sekiz bin liraya insan çalıştırmaya kalkmayın. Sermayeyi besleyeceğinize çocukların sorunlarından, onların yaşadıklarından uzak kalmayın. Tasarrufa önce sarayınızdan başlayın...Bu sefer zillerimiz size çalıyor Sayın Bakan, o koltuktan kalkma vakti" dedi.

hbrlr1.com/cbttiytckckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Çok değerli basın emekçileri. Bugün biz burada Milli Eğitim
00:05Bakanlığının önünde Cumhuriyet Halk Partisi meclis grubu
00:10olarak ve Ankara İl Başkanlığımız olarak kadın
00:13kollarımızla, gençlik kollarımızla sesimizi bir kez
00:17de kulakları sağır olanlara duyurmak için geldik. Üç
00:23haftadır okullar açıldı. Okulların pislik içerisinde
00:26olduğunu, tuvaletlerin tıkandığını temizlenmediğini
00:29ya eğitim dönemi başlarken en az altmış bin temizlik
00:34görevlisine ihtiyaç olduğunu söyledik. Duymadılar. Bir kez de
00:38buradan haykırmak için geldik. Kulakları sağır olanlara,
00:42vicdanlara tıkanmış olanlara, akılları sadece ideolojik
00:48saplantılarına göre oluşturdukları bir eğitim
00:50modelini çocuklarımıza zerk etmek üzerine çalışanlara
00:54duyurmak için geldik. Eğitim bakanını kış uykusundan uyarmak
01:00için geldik. Eğitimin içerisinde olduğu ağır
01:03sorunlar varken bunlar için çözüm üretmesi gerekirken
01:07öğretmenlik mesleği yasal tasarısı getirip meclise tekrar
01:11kadrolaşalım. Atanmayı bekleyen bir milyon öğretmeni bir anda
01:16sıfırlayalım, akademi kuralım, yine bizim çocukları eğitime
01:20alalım ve hoşumuza gitmeyen bizim direktiflerimize uymayacak
01:25öğretmenleri de hemen meslekten atalım diyenlere duyurmak için
01:29geldik. ÇEDES projesi altında tarikatları, pedagojik
01:35formasyonu olmayan imamları sınıflara sokanları protesto
01:39etmek için geldik. Mesem projesiyle çıraklığı bir model
01:44haline getiren ve çocuklarımızı iş kazaları ve iş
01:48cinayetlerinin kurbanı haline getiren bir sistemi protesto
01:52etmek için buradayız. Sadece çocuklarımıza bir öğün yemek
01:58vermesi gereken ve her defasında bir öğün yemek
02:01vereceğiz diyen ama bugüne kadar bırakın gerçekleştirmeyi
02:05okul öncesi dönemdeki yemeği dahi kısan oradan bile tasarruf
02:10eden onu bile çok gören anlayışı protesto etmek için
02:14geldik. Değerli arkadaşlar bugün burada Gölge Milliyetim
02:18Bakanımız size ayrıntılı açıklamalar yapacak. Biz bugün
02:22mecliste öğretmenlik mesleği yasa tasarısını geçirmemek için
02:27elimizden gelen her şeyi yapacağız. Türkiye'nin ihtiyacı
02:30layık, bilimsel, demokratik, çağdaş bir eğitimdir ve bunu
02:36oluşturmak üzere de iktidarımızı hazırlıyoruz ve bu
02:40ilkel anlayışla, ilkel eğitim modelleriyle çocuklarımızın
02:45açlığını, yoksulluğunu ııı göz ardı eden anlayışla
02:49öğretmenlerimizi açlık sınırının, yoksulluk sınırının
02:53altında bir maaşa, bir geliri mahkum eden anlayışla sonuna
02:57kadar hesaplaşacağız. Şimdi sözü Gölge Milliyetim
03:00Bakanımıza bırakıyorum. Teşekkür ederim. Biraz sonra
03:03kayıtlayacağız. Şöyle.
03:11Sayın basın mensupları çok kıymetli yurttaşlarımız
03:16Cumhuriyet Halk Partisi örgünlüğünün mensupları
03:19hepiniz hoş geldiniz. Bugün burada eğitimin acil gündemini
03:25çalışma alanlarıyla ilgili hiçbir konuda sorumluluk
03:28almayan tüm hata ve eksiklerini başkalarına havale eden ancak
03:33herkese akıl ve tavsiye vermekten bir an bile geri
03:37durmayan Sayın Bakan Yusuf Tekin'e daha yakından sorunları
03:42söylemek için geldik. Hepinizin bildiği üzere iki bin yirmi dört
03:47iki bin yirmi beş eğitim öğretim yılı iki Eylül'de
03:52rehberlik çalışmaları ve okula uyum programı dokuz Eylül'de de
03:56tüm sınıflar için başladı. Başladığında okullar hazır
04:01değildi. Öğretmenler yeterli değildi, eksikti. Pilot
04:05uygulaması ve gerekli hazırlıkları yapılmamış bir
04:08program dayatma ile okullarda uygulanmaya çalışılıyordu. Bu
04:14nedenle okul zili ders için değil, sorunlar için çalıyor.
04:20Oysa oysa bugün burada yirmi birinci yüzyılda dijital
04:38teknoloji ve eğitim sistemine entegrasyonu yapay zeka bilgi
04:43ve iletişim teknolojilerine eğitimde nasıl uygulanacak?
04:46İktim değişikliği ve gezegenin sürdürülebilirliği çocuklarımızın
04:51ihtiyaç duyduğu yirmi birinci yüzyıl becerilerini nasıl ve ne
04:55şekilde kazanacakları gibi konulardaki sorunları,
04:58gereksinimleri, talepleri konuşuyor olmaktaydı. Olmalı
05:02ydı. Peki ne konuşuyoruz? Temizlik konuşuyoruz. Güvenlik
05:07konuşuyoruz. Beslenme, açlık ve yoksulluk konuşuyoruz. Ulaşım
05:12konuşuyoruz. Çocukların okullara ulaşamamasını konuşuyoruz.
05:15Konteynır kentlerde barınma sorunlarını konuşuyoruz.
05:19Mesemlerde okullarda can kayıplarını, iş kazalarını
05:23konuşuyoruz. Yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum edilen
05:27öğretmenleri sayıları bir milyona gelen atanmayan
05:30öğretmenleri depremzede engelli öğretmenleri öğretmensizliği
05:35konuşuyoruz. Mülakatlarda yapılan haksızlıkları
05:38konuşuyoruz. Yani geleceği değil, bugünü değil, geçmişte
05:43çözülmesi gereken konuları konuşuyoruz. Öncelikle şunu
05:46tespit edelim. Cumhuriyet Halk Partisi olarak aylardır
05:50Milli Eğitim Bakanlığı'nı uyarıyoruz. Önce on sekiz
05:53Mayıs'ta bir miting gerçekleştirdik. Arkadan on
05:57sekiz Temmuz on dokuz Temmuz'da yirmi dört saat süren
06:01Ankara'da gerçekleştirdiğimiz bir eğitim maratonu yaptık.
06:04Burada konuları açıklıkla dile getirdik. Sayın bakana ellinin
06:09üzerinde öneride bulunduk. Ardından on dokuz ilde eğitim
06:15buluşmaları gerçekleştirdik. Milletvekillerimizle,
06:17gölge bakan yardımcılarımızla, il başkanlarımızla, ilçe
06:20başkanlarımızla, belediye başkanlarımızla beraber ve her
06:23gün her gün Milli Eğitim Bakanı'na başta okulların
06:28temizliği ve güvenliği olmak üzere ücretsiz yemek ve su
06:32olmak üzere mülakatlar ve atamalar olmak üzere her gün
06:36öğlen saatlerinde yaptığımız basın toplantılarıyla basın
06:40üzerinden Milli Eğitim Bakanlığı'nı uyardık,
06:42anlattık, söyledik. Sendika genel başkanlarımızla buluştuk.
06:47Onları dinledik. Iktidarın yapmadığını yaptık. Yalnız
06:51iktidar bunu duymadı. Milli Eğitim Bakanı kibrinden
06:55bunlara kulak vermedi. O yüzden okul zileyi görevini yapmayan
07:01öğretmen, öğrenci, veli ve yöneticileri mağdur eden
07:05önerileri duymayan ideolojik takıntılarını herkese
07:09dayatmaya çalışan Milli Eğitim Bakanı ve birlikte çalıştığı
07:13klik için çalıyoruz.
07:26Sayın basın mensupları okullarımızın bugün en önemli
07:33en acil sorunu temizlik sorunudur. Iki bin yirmi dört
07:40yılında iktidarlarının yirmi ikinci yılında okulları
07:45temizlemekten aciz bir iktidar vardır. Iki Eylül'de okulların
07:51açıldığını dokuz Eylül'de bütün sınıfların geldiğini ancak
07:57Milli Eğitim Bakanımızın tatlı uykusundan on dokuz Eylül'de
08:03basına yaptığı açıklamayla temizlik personelinin
08:07olmadığını itiraf ettiği bir ülkede yaşıyoruz. Siz nasıl bir
08:11bakanlık yönetiyorsunuz? Okullar iki Eylül'de açılıyor.
08:15Sayın Bakan on dokuz Eylül'de çıkıp diyor ki biz yüz yirmi
08:19bin kişi alacaktık ama o yüz yirmi bin kişi başvurmayınca
08:24okullarda sorun oldu. Şimdi altmış bin alacağız dedi. Otuz
08:29bin aldılar. Peki bu yüz yirmi bin kişi almak istedikleri
08:33kişilere veva gördükleri nedir? Haftada üç gün ayda sekiz bin
08:39lira. Bu yasal değildir. Insane değildir. Ahlaki değildir.
08:44İnsanları sekiz bin liraya çalışmak için başvuru açmaktan
08:48utanmayan bir iktidar vardır Türkiye'de. Sekiz bin liraya
08:52insan ailesine bakabilir mi sayın basın mensupları? Sorun
08:55budur. Ve bunu güzellik uykusundan on dokuz Eylül'de
09:00açılarak uyanarak itiraf eden bir bakan var. Tabii buna
09:05alıştıklar çünkü tıpkı seksen beş bin köle sisteminde
09:10çalıştırdıkları ücretli öğretmen gibi ayda sekiz bin,
09:14on bin, on iki bin liraya mahkum ettikleri öğretmenler
09:17gibi temizlik görevlilerini de sekiz bin liraya çalıştırmayı
09:21düşünecek kadar insanlıktan da hukuktan da uzaklaşmış bir
09:26iktidar var. O nedenle okul zili bugün bu basiretsizlik, bu
09:32beceriksizlik, bu yasasızlık nedeniyle kalabalık sınıflarda
09:37pis okullarda nefes almaya çalışan çocuklarımız için
09:41çalıyor.
09:43Tabii bir ülkede bir nokta iki milyon öğretmen yirmi milyon
09:57öğrenci yedi milyon üniversite öğrenci

Önerilen