Türkiye’deki pek çok sektörde girişimci ruhu, azmi ve mücadelesiyle sayısız başarıya imza atmış iş kadınlarının girişimcilik öyküsü “Girişimci Kadınlar” ile ekranlara geliyor. “Girişimci Kadınlar”, geri dönüşüme elverişli ürünler, sürdürülebilir üretim anlayışı, sıfır atık projeleri ya da farklı pazarlama stratejileri ile fark yaratmış kadın girişimcilerin başarı dolu hikayelerini konu ediyor.
Girişimcilik öyküsünü bizzat kendilerinden dinleyen “Girişimci Kadınlar” belgeseli, iş dünyasında önemli bir yer edinmeyi başaran girişimci kadınların yaşadığı zorlukları, kurdukları hayalleri ve gerçekleştirdikleri başarıları izleyenleriyle buluşturuyor. Sektöre yön veren, farklı bir soluk getiren, büyük başarılara imza atmış kadın girişimcilerin hikayelerini izleyenleri ile paylaşan “Girişimci Kadınlar”, kadınlara da ilham kaynağı oluyor.
Girişimcilik öyküsünü bizzat kendilerinden dinleyen “Girişimci Kadınlar” belgeseli, iş dünyasında önemli bir yer edinmeyi başaran girişimci kadınların yaşadığı zorlukları, kurdukları hayalleri ve gerçekleştirdikleri başarıları izleyenleriyle buluşturuyor. Sektöre yön veren, farklı bir soluk getiren, büyük başarılara imza atmış kadın girişimcilerin hikayelerini izleyenleri ile paylaşan “Girişimci Kadınlar”, kadınlara da ilham kaynağı oluyor.
Kategori
📺
TV ve DiziDöküm
00:00Güzellikler Dünyası
00:02Paraf'ın katkılarıyla
00:03Müzik
00:05Müzik
00:06Müzik
00:07İsmim Zahide Arı
00:31Ben bir tane battaniye tasarladım
00:33Böylelikle ticarete atılmış oldum
00:36Paprikamızı inşa ettik
00:50Tuğlalarını kendilerimle taşıdım
00:52Müzik
00:54Müzik
00:55Bursalıyım. İlk ve orta öğretimimi Bursa'da tamamladım.
01:13Daha sonra
01:16Yeşil İmam Hatip Lisesi'ne
01:18Kaydoldum ve
01:2080 ihtilaliyle birlikte
01:22Başörtüsünden dolayı
01:25Okuluma devam edemedim.
01:28Sınıfta kalmış olduk.
01:30Devamsızlıktan dolayı.
01:32Daha sonra
01:3328 Şubat kararlarıyla
01:37O güne kadar tabi defalarca
01:40Denedik ama
01:41Maalesef sınavlara giremedik.
01:4428 Şubat kararlarıyla da
01:46Bizim okulumuz tamamen kapatıldı.
01:4915 yıl önce
01:50Bursa Yeşil İmam Hatip Lisesi'ni açmak
01:54Belediye Başkanımız
01:56Ve bir tane STK'mız var
01:57Ve bana kısmet oldu.
02:00Sınıflarını akıllı tahtalarla donattık.
02:02Ve bir yıl içinde eğitim öğretime
02:04Başlamış oldu.
02:06Ben de bu sayede ilk öğrencisi olarak
02:08Tekrar kaydımı yapıp
02:09Çok istediğim
02:11Ve içimde okta olan
02:13Yeşil İmam Hatip Lisesi mezunu oldum.
02:15Daha sonra
02:16Sosyal Bilimler Fakültesi
02:18Psikoloji Bölümünü bitirdim.
02:20Şu an yüksek lisans öğrencisiyim.
02:341985 yılında evlendim.
02:45Evlendiğimde eşimin rahatsız olduğunu öğrendim.
02:49Eşimin yaklaşık bir 3-4 ay
02:53Çok büyük mücadele verdik.
02:55Teşhis konulamadı.
02:56Daha sonra kanser olduğunun teşhisi konuldu.
03:01Ve onkoloji servisi
03:02Bursa'da olmadığı için
03:04Tedavisi olmadığı için
03:05Bizi Ok Meydanı Hastanesi'ne sevk ettiler.
03:09Aslında biz bu sürecin
03:11Ne kadar uzayabileceğine ve
03:13Ne olduğunu bile bilmeden
03:15Bu sürece başladık.
03:18Ben bu dönemde
03:19Eşim hasta olduğu zaman
03:21Hemen ev tipi bir makine aldım.
03:23Çünkü eşim çalışamıyordu.
03:26Ve başkalarına
03:27Uhtaç olmamak için
03:28Benim artık çalışmam gerekiyordu.
03:31Ben bunun kararını verdim.
03:34Evde komşulara
03:36Kazaklar filan örmeye başladım.
03:39Daha sonra eşimin refakatçılığını yaparken
03:41Ördüğüm kazakları satmaya başladım.
03:44Ama bu aşamada
03:45Yine bir karar vermem gerekiyordu.
03:48Ben sipariş üzerine değil de
03:50Seri üretime geçmem gerekiyordu.
03:52Çünkü
03:52Bazı ilaçları
03:55Kendimizin almamız gerekiyor filan
03:57Maddi yükü çok fazlaydı bize.
04:01Ben bir tane battaniye tasarladım.
04:03Ve eşimin tedavisi 5 saat sürüyordu.
04:06Tedaviye girdiği zaman.
04:08Bunu Ok Meydanı'ndan çıkıp
04:10Yeşildirek ve Laleli de
04:13Esnaflara gösterdim.
04:15Ve onlar beğendiler.
04:17Sipariş aldım.
04:19Bu şekilde ördüğüm battaniyeleri
04:22Onlara göndermeye başladım.
04:26Böylelikle ticarete atılmış oldum.
04:29Daha sonra
04:30Ev tipi makinelerimize
04:33Bilgisayarlı motorlar taktırdık.
04:36Çıkan yeni tam otomatik makineler aldık.
04:39Eşimin tedavi sürecinde
04:41Benim birçok makinem olmuştu.
04:44Ve birçok yerde kirada duruyordum.
04:48Bu süreçte 300 metrekare
04:505 katlı bir fabrika inşa ettim.
04:54Ve tüm makinelerimi aynı çatı altına topladım.
04:57İstanbul'da sadece müşterilerim vardı.
05:0015 gün burada
05:025 gün İstanbul'da hastanede kalıyorduk.
05:06Ben 15 gün burada çalışıp gönderiyordum.
05:09Oradan tahsilatımı yapıyordum.
05:11İpliğimi oradan alıyordum.
05:13Yoksa çalışma Bursa'daydı.
05:16Çalışmam Bursa'daydı.
05:17Fabrika Bursa'daydı.
05:18Eşimle birlikte karar verdik
05:20Ne yapmamız gerektiğine.
05:22Benim bir yere gidip çalışma şansım yoktu.
05:25Evde çalışmam gerekiyordu.
05:26Ve ev tipi bir makine alıp
05:30çalışalım diye karar verdik.
05:33O şekilde başladı.
05:35Yani eşimle birlikte karar verdik ama
05:37o zaman bankalar şimdiki gibi
05:39güçlü bir Türkiye yoktu.
05:41Güçlü bir banka yoktu.
05:42Belki bankalar kendi derdindeydi.
05:45Şimdi herhangi bir yatırımcı
05:48başvurduğu zaman kredi çekmek de çok kolay.
05:52Destekleri de çok fazla var bankalarımızın.
05:54Ama o dönemde öyle bir şey yoktu.
05:57Biz tamamen kendi gayretimizle,
06:00kendi çabalarımızla çalıştık.
06:03Bir yerlere geldik.
06:04İlk makinemizi aldık.
06:22Onu dediğim gibi dışarıya çıkamadığım için
06:26evde hoca tuttuk, öğrendik, çalışmaya başladık.
06:29Daha sonra İstanbul'a malları satmaya başlayınca,
06:34bebek battaniyesi satmaya başlayınca
06:36bir ilan gördük.
06:38Bilgisayarlı motor takılır pasap makinelere diye.
06:41Ve hemen motor taktırdık.
06:43Sonra bir tane, iki tane, üç tane, beş tane derken
06:46yani birçok makinemiz oldu.
06:49Sonra otomatik makinelerimiz oldu.
06:51Tamamen otomasyona geçtik.
06:53Birçok yerde,
06:53dağınık yerlerde kiralardaydık.
06:58Bunu bir çatı altına toplamaya karar verdik.
07:01Ve ilk fabrikamızı inşa ettik.
07:05300 metrekare, beş katlı bir fabrika yaptık.
07:09Ben onun tuğlalarını kendilerimle taşıdım.
07:12Sıvacıya yardım ettim.
07:14Boyasını kendim yaptım.
07:15Bütün makinelerimi oraya topladım.
07:17Ütüsünden, paketinden, sevkiyatından
07:19hepsini bir çatı altına topladım.
07:22Yaklaşık orada 10 yıl kaldıktan sonra
07:25işler biraz daha büyüdü.
07:27Penyeye, dokumaya girmeye başladım.
07:30Ve 3500 metrekare kapalı olan
07:33sanayi bölgesinde bir fabrikaya taşındım.
07:36Daha sonra Hindistan'da üretim yaptırmaya başladım.
07:41İki yıl Hindistan'da üretim yaptırdım.
07:43Ve her Hindistan'a parayı gönderdiğimde
07:47vicdanım rahatsız oldu.
07:49Ülkemin parasını başka birilerine göndermek.
07:53Ve oturup tekrar bir karar verdim.
07:56Bursa'da, Kırsal'da 2000 metrekare kapalı bir
07:59sadece üretim fabrikası kurdum.
08:02Hindistan'ı tamamen bıraktım.
08:05İşte Bangladeş'te bazı işlerim oldu.
08:07Suriye'de savaştan 5 yıl önce
08:10bir Arap'la ortaklığımız oldu.
08:135 yıl fabrikamız oldu orada.
08:15Beraber üretim yaptık.
08:18Tabii ki orada üretim yaparken
08:19buradaki üretimimiz de devam etti.
08:23Daha sonra Makedonya'da bazı yatırımlarım oldu.
08:28Yani hiç durmadan, yılmadan, yorulmadan
08:31çalıştık.
08:32Şu anda 50'nin üzerinde ülkeye
08:36ihracat yapıyoruz.
08:51Kadın olmak tabii ki avantajları da var ama
08:56dezavantajları daha fazla.
08:59Ben gerçekten kadın olarak
09:01hiçbir zorluk yaşamadım.
09:04Ne istediğini bilirseniz
09:07kararlı ve dik duruşunuz olursa
09:10başarılı olursunuz.
09:11Yani hiçbir engel sizin önünüzde duramaz.
09:17Ben kadın olmanın zorluklarını
09:19hiçbir zaman yaşamadım.
09:21Kararlıydım, ne istediğimi biliyordum.
09:23Ne yapmam gerektiğini biliyordum.
09:25Mücadelemi veriyordum.
09:27Sonuçta sefer bizden, zafer Allah'tan.
09:30Her zaman hedeflerim vardır.
09:32Yani bir hedefime ulaştığım zaman mutlaka ikinci hedefi kendime yazılı olarak belirtirim.
09:40yazarım.
09:42Bu hedef ne zaman ulaşmışsam o hedefe diğer hedefimi ondan sonra yazarım.
09:47Hedef olmadığı zaman mücadele de olmaz bence.
09:51tabi ki bence yüzde doksan hedeflerimi tutturdum.
09:57Mücadele ettim ama istediklerime de ulaştım.
10:01Ulaştığıma inanıyorum.
10:04Zahmetsiz rahmet olmaz.
10:07Zahmet evet çok vardı.
10:09Çok çok fazla çalıştık.
10:11Çok mücadele ettik.
10:13Çok uğraştık.
10:14Titizlikle işimizi yaptık.
10:16Ama şu anda ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kendim yurt dışına gittiğimde gururla ürünlerimi sergiliyorum ve gurur duyuyorum yaptığım işle.
10:31Bir gün tahsilata gitmiştim ve evde eşim rahatsız.
10:47O zaman küçük bebeğim de vardı.
10:50Hızlı dönmem gerekiyor ve ben dolmuş bekliyorum.
10:52Oradaki o dolmuşların o caddedeki akışı, arabaların akışı.
10:58Allah'ım o kadar çok yeryüzünde araba var.
11:00Acaba bir gün bir tane de benim olur mu diye hayalini kurmuştum.
11:06Şu an birçok araba var şirketin önünde.
11:10Aslında hiçbir gerçek hayal olmadan gerçekleşmiyor.
11:16Yani şans aslında şansa hazırlıklı olan insanlara vuruyor.
11:19Önce sizin ona hazırlıklı olmanız lazım ve istemeniz lazım.
11:24İstemeden ve hayalini kurmadan olmuyor.
11:28Tabii ki bu günleri o günde hayal etmek gerçekten çok zordu.
11:35Çünkü ben hani detaylara girmek istemedim.
11:39Eşimin hastalığı döneminde yani çok yokluk çektik, çok sıkıntı çektik.
11:45Emanet mantoyla İstanbul'a tedaviye gittik.
11:48Emanet ayakkabıyla İstanbul'a tedaviye gittik.
11:51Yani o dönemlerde gerçekten bir var olma savaşı verdik.
11:57Ama hiçbir zaman pes etmedik.
12:00Yılmadık.
12:02Devamlı mücadele ettik.
12:04Bugünlerin hayali gerçekten o günde çok zordu.
12:08Ama adım adım şimdi başladığımız zaman işte öyle oldu böyle oldu.
12:12Şuraya taşındık buraya aldık derken bu anlattığımız şeylerin içi 39 yıllık bir mücadele var.
12:20Bir günün oluşumu değil yani bunlar.
12:23O 39 yılı anlatmak kelimelere sığmaz.
12:28O mücadele kelimelere sığmaz.
12:31Ama en büyük başarı pes etmemek.
12:35Pes ettiğin zaman zaten başarılı olamazsın.
12:39Daha önce küçük makinelerle çalıştığımız için bir şahıs firması kurdum.
13:05Daha sonra 1994 yılında küçük kızım doğunca ikisinin baş harflerine birleştirerek farklı bir şirket kurdum.
13:14Daha sonra bir ihracat için şirket kurdum.
13:19Ve bu şekilde büyümeye devam ettik.
13:23Bir markayı oturtmak, bir markayı kabullendirmek müşteriye çok zor.
13:29Mesela bizim markamız Rusya'da, Ukrayna'da, Cezayir'de ve Libya'da çok tanınan bir marka.
13:40Aranan bir marka markamız.
13:42Birçok ülkede öyle ama özellikle buralarda çok tanınan bir marka.
13:47Bunu kabullendirmek kolay bir şey değil.
13:51Yerine göre ülkelere gidip onların istediği renkleri tespit ettik.
13:55Beden ölçülerini tespit ettik.
13:57Çok mücadele verdik.
13:58Şimdi mesela pandemi döneminde birçok arkadaşımız üretimi bıraktı.
14:03Biz bırakamadık.
14:04Devam ettik üretime.
14:06Çünkü o müşterilerin raflarının boş kalmaması gerekiyordu.
14:11Oradaki o edindiğimiz yeri kaybetmemek adına zarar da etsek üretimimize devam ettik.
14:17Çünkü müşteriyi oluşturmak, kendini kabul ettirmek kolay bir süreç değil.
14:25Yeni bir markayı oluşturmak, benimsetmek ama markamız hemen hemen çalıştığımız ülkelerde, özellikle Yunanistan'da çok bilinen bir marka.
14:36Zaten tekstil bir kadın işi.
14:55Bizde çalışanların yüzde doksanı kadınlar.
15:00Erkekler sadece ağır işlerde, getir götür yükleme işlerinde çalışıyorlar.
15:06Kadınlarla çalışmak çok süper güzel.
15:10Çünkü ben erkeklerle de çalıştım.
15:13Triko makineleri, büyük triko makinelerinde 24 saat 3 var diye çalışılıyordu.
15:18Ve full erkekler çalışıyordu.
15:21Kadınlara bir derdini anlatabilmek daha kolay.
15:24Anlaşabilmek daha kolay.
15:27Ve kadınları istihdam ettiğin zaman da daha mutlu, daha huzurlu oluyorsun.
15:32Zaten kapıdan girdikleri zaman ben onların artık ablası oluyorum.
15:36Her şeylerini anlatırlar.
15:39Oturur yerine göre molalarda muhabbet ederiz.
15:43Beraber sorunlarımızı çözeriz.
15:45Kadın istihdamı erkeklere göre daha titiz oldukları için çok daha süper bir şey kadınlarla çalışmak.
15:54Şu anda 64 kişiyiz.
15:58Ama 200 kişiye yakın çıkış yaptık.
16:03Üretime şöyle, Orhaneli'deki üretimi biz paylaştırdık şu anda.
16:1027 tane filan fasoncu oluşturduk.
16:12Ve dışarıda fasoncularımız bize çalışıyor.
16:15Yani her fasoncuda 20 kişi çalışsa bile 1000 kişiye yaklaşıyoruz şu anda.
16:21Sadece bize çalışan.
16:22Ama içerideki 64 kişi sadece tasarım, muhasebe ve kesimhane.
16:29Başka bir şey yok şu an fabrikanın içinde.
16:32Tamamen onları personelimize, kendi personelimize dağıttık.
16:36Paylaştırdık.
16:47Benim vazgeçmek gibi bir şansım yoktu.
16:50Ben aile lideriydim belki.
16:54Evimin geçimi, çocuklarımın sorumluluğu, her şey üstümde olduğu için.
16:59Yani benim vazgeçme lüksüm yoktu.
17:02O benim için çok lükstü.
17:04Hiçbir zaman vazgeçmedim, düşünmedim.
17:08Tabii ki çok büyük sıkıntılarım oldu.
17:11Oturup karar vermem gerekti bazı şeylere.
17:14Ama yine de o kararı kendim verdim ve kendimi teselli ettim.
17:21Bu sorunları aşabilirsin, bundan daha büyüklerini de aştın.
17:25Bunu da aşabilirsin, başarabilirsin diye aslında hep kendimle konuştum.
17:31Kendimi teselli ettim ve motive ettim.
17:33Çünkü bazen geliyor arkadaşlarım, işte eşimle şunu yaptık, bunu yaptık, işte ben yapmıyorum dedim, şunu yaptım.
17:43Benim öyle bir eşim yoktu.
17:46Rest çekebileceğim ya da sorunlarımı anlatabileceğim.
17:48Ya da işi bırakma lüksüm yoktu zaten.
17:54Ben eşim başımda dursun, çocuklarımın başında dursun.
18:00Ona razı olduğum için ben bu hayatı kendim seçtim, kendim kabullendim.
18:05Kimse beni zorlamadığı için de pes etmedim.
18:18Şimdi trikoyla başladım işe ama trikonun şöyle bir zorluğu var.
18:2624 saat çalışıyorsunuz.
18:28Makinelerin yatma imkanı yok, 3 var diye.
18:32Bu bana zamanla çok ağır gelmeye başladı.
18:36Ve İstanbul'da mal sattığım firmalara danışmaya başladım.
18:41Ben ürün çeşitliliğimi nasıl arttırabilirim?
18:43Bu trikodan başka ne yapabilirim?
18:45Onlar bana örmeye, dokunmaya geçmem gerektiğini söylediler.
18:50Ve ben çok hızlı bir geçiş yaptım aslında.
18:53Baştan penye takımlarla başladım.
18:56Daha sonra dokuma grubuna girdim.
18:59Şu anda bir çocuğun abiyesinden, bebek kız giyiminin,
19:05erkek çocuğun takım elbisesinden, tutum pijamasına kadar tüm çeşitleri üretiyoruz.
19:10Yani 400 modelle sezonu açıyoruz şu anda.
19:14Yılda iki tane sezon var.
19:16Yani hepsini 400 modele yakın modelle açıyoruz.
19:21Ve çeşitimiz şu anda çok fazla.
19:23Yani belki de hayat bizi buna itti, mecbur etti.
19:27Trikonun zorluğu bu şartları getirdi.
19:32Şu an mesela biz trikoyu önce örüyorduk, sonra kesiyorduk.
19:36Şu an örmeden kumaş bize geliyor ve sadece kesiyoruz.
19:40Hani bir aşaması kalkmış oluyor ortadan.
19:44Bu da bana çok kolay geldi.
19:46Bir de tekstil çok farklı bir şey.
19:49Tekstilde durma şansın yok.
19:51Sanatçılar gibisin.
19:53Devamlı üretmek zorundasın.
19:55Devamlı modayı takip etmek zorundasın.
19:58Kendini yenilemek zorundasın.
20:00Yani üzüntün olduğunda da çalışmak zorundasın.
20:03Çünkü sanatçı gibisin.
20:04Durduğun anda rafını kaybedersin.
20:08Hiçbir şansın yok.
20:10Benim çevremde gördüğüm kadarıyla bu bankalardan aldıkları desteklerle çok iyi yere gelen arkadaşlarımız var.
20:37Ben boş yere kullanılan bir destek hiç görmedim.
20:41Zaten verinceye kadar da bayağı inceliyorlar.
20:45Ben normalde çok bankayla çalışmam.
20:49Biri kamu bankası, devletimin bankasıdır.
20:51Ve onlarla da aram çok iyidir.
20:54Yani istediğim zaman ulaşırım.
20:56Onlar da istedikleri zaman, bir bilgi almak istedikleri zaman ararlar.
21:01Ben de onlardan bir bilgi almak istediğim zaman rahatlıkla ararım.
21:05Burada devlet aslında bunu vererek kendi yükünü hafifletiyor.
21:12Bir kadın ya da erkek diyelim.
21:15Yani bu yükü aldığı zaman kendi kendisini idare etmeye başlıyor.
21:20Devletine yük olmuyor en azından.
21:24Bunun da yani yoldan geçene vermiyorlar sonuçta.
21:28İnceliyorlar, kriterlerine bakıyorlar, uygunluğuna bakıyorlar.
21:33Öyle veriyorlar.
21:35Kesinlikle desteklenmesi lazım.
21:36Eşim İstanbul'da tedavi görürken beni eşime sadece teselli etmek için hep ona şey diyordum.
22:04Ya bak İstanbul'a geliyoruz şu anda tedavi olmak için.
22:09Sağlığımızı kazanacağız ama çok büyük ticaret yapacağız bu İstanbul'la.
22:13Bak göreceksin diyordum eşime.
22:15Aslında inanıyor muydu mu dediklerime bilmiyorum ama eşime teselli etmek amacıyla söylediğim kesin.
22:23Belki de bunlar bir arzu istek olarak Mevla'ya ulaşıyor.
22:37Onlar bir şey yapmak istediklerinde önce niyetlerini güzel kursunlar, güzel niyetlerle yola çıksınlar, hedeflerini belirlesinler, bir araştırma yaparak yola çıksınlar, dik dursunlar, kendilerine inanıp güvensinler, kararlı olsunlar, azimli olsunlar, başarırlar.
22:58Yani başı niye başarmasın? Yani başaran birinin diğerine göre üstünlüğü nedir?
23:07Hepimiz aynı yaratılmışız.
23:09Birine veren Rabbim diğerine neden vermesin?
23:13Yeter ki gayret et.
23:15Ama gayret etmeden hiçbir şey olmaz.
23:20Azim ve gayret.
23:21Her şeyin başı.
23:23Sabır, kararlılık.
23:25Ben Hindistan'da, Bangladeş'te üretim yaptırdım demiştim.
23:45Hep yanımda tabii oraya giderken bir tercüman taşıdım.
23:49Ve çocuklarımdan bir tek şey istedim.
23:52Dil.
23:52Matematiğiniz kaç olduğu önemli değil.
23:56Dil istiyorum sizden dedim.
23:58Ve çocuklarımın eğitimine çok önem verdim.
24:02Küçük kızım bu başörtü dönemlerinden yırttı.
24:05Ama büyük kızım 28 Şubat.
24:08Ben 80 itilalinde mağdur oldum.
24:10Ama kızım 28 Şubat'ta çok büyük mücadele verdi.
24:14Yani okula giriş kartı iptal ediliyordu.
24:17Tepesinden atlayıp giriyordu ÇİT'in okula, sınavlarına falan.
24:20Ama ben onlara her zaman arkasında durdum.
24:26Ve okulu bitirmeleri gerektiğini söyledim.
24:29Onların o yaz tatillerinde bile ben onları boş bırakmadım.
24:33Üç aylık tatillerinde bir yıl Hindistan'a gönderdim.
24:37Özel İngilizce hocası tuttum, ev tuttum.
24:40Üç ay orada bıraktım.
24:42Bir sene üç ay yine yaz tatilinde Amerika'dan ev tuttum.
24:46Orada bıraktım.
24:47Ben onlardan yani ikisinin de mesela ana dilinden daha güzeldir.
24:52İngilizcesi yerine göre küçük kızım İtalyancası.
24:56Yani onlar dile çok önem verdiler.
24:59Eğitime ben zaten eğitime çok önem veririm.
25:03Hani benim en büyük şeyim,
25:08hani dediniz ya pes etmediniz mi?
25:10Aslında benim Rabbim pes etmemi istemedi.
25:15Tam ben pes etmek gibi böyle bir niyet kurduğumda
25:18karşıma öyle bir şey çıkarttı ki
25:21bir gün mesela okuttuğum bir öğrenci
25:24bana mektup bırakmış, mezun olmuş memleketine gidiyor.
25:29Ablacığım seni görmeye geldim.
25:33Yine bulamadım.
25:34Bir mektup yazmak istedim.
25:35Senin yetiştirdiğim bu Bilal bil ki ne Bilaller yetiştirecek
25:39diye yazıp bırakmış.
25:41Ve o gün gerçekten bir bunalımdaydım.
25:43Dedim ki sen Bilaller yetiştirmek gibi bir görevim var.
25:47Buna devam edeceksin.
25:49Yani ülkenin neresine gitsem, dünyanın neresine gitsem
25:53okutmuş olduğum öğrencilerim var.
25:55Belki iki çocuğum var ama milyon çocuğum var.
25:59Nereye gitsem kapım var.
26:01Bu çok güzel bir şey.
26:03Hani en büyük zevkim benim işçi maaşlarım yatarken
26:08öğrenci burslarım, nereye yardım ediyorsam onlar aynı gün yatar.
26:15Dahil ederim onlara ve herkese söylüyorum.
26:18Diyorum ki lütfen Ramazan'a sıkıştırmayın şu zekatınızı.
26:2312 aya yayın.
26:24Niye Ramazan'a sıkıştırıyorsunuz?
26:26Ben planlamışım.
26:27Benim 12 ay işçi maaşımı ödeyebiliyorsam bir işçi maaşı kadar
26:33daha düşün, 64 değil 124 çalıştırdığımı düşün elemanı.
26:38Ben onu o gün yatırıyorum mesela parasına.
26:41Ve eksilecek diye bir şey yok.
26:44Damarından kan aldırdığın zaman eksiliyor mu senin kanın?
26:48Kan vermek hatta daha sağlığını arttırıyor.
26:52Benim düşüncem bu.
26:53Ben diyorum arkadaşlarıma da bakın gönlünüzle verin.
26:58Gönlünle vermezsen batak verdirir Rabbim.
27:02Alır diyorum yani bunu.
27:04Bir de kırkta biri diyorum cimriye emredilmiş.
27:07Sen kırkta iki ver.
27:09Hiç vermezsiniz demiş Rabbim biliyor bizi tanıyor.
27:12Kırkta birini bari ver demiş.
27:14Sen kırkta iki ver.
27:16Zararın ne senin?
27:17Bir gün hiç yoktu.
27:18Ben bu fabrikayı satın aldığım zaman bir önceki fabrikamı bir vakfa vakfettim.
27:26Hiç kimse inanamadı.
27:29Bir katı mı verdin?
27:30İki katı mı verdin?
27:31Hayır temelden verdim.
27:33Buna inanamadılar.
27:34Ya bir gün ayakkabısı olmayan emanet mantoyla sefillik içinde eşini tedaviye götüren bir zahide vardı.
27:44Allah ona bir fabrikadan sonra birini daha vermiş.
27:48Sen niye Allah'a bir tanesini hediye etmiyorsun?
27:52Niye vermiyorsun?
27:53Derdin ne senin?
27:54Var olmanın sonu yok ki.
27:5750 tane de olsa 60 tane de olsa yani niye 61. yok denir?
28:03Benim yani öyle büyük şeylerim olmadı servet açısından.
28:08Şu da olsun bu da olsun.
28:09Ama hayır hasenat konusunda affım yok.
28:13İmam Hatip'te bir tane hocam var.
28:15Hep şaka yapar bana.
28:17Bir kayınpederim bir de sen.
28:19Kendine sıkıp hayıra geldiğime açıveren diye.
28:24Yani ben kendime sıkarım.
28:25Çok tutumlu bir insanımdır.
28:27Ama hayıra geldiği zaman hiç tutumluluğu düşünmem.
28:30Karşıma geldiği zaman.
28:32Çok baktığım aile vardır.
28:34Yani tamamen bakımını üstlendiğim aile vardır.
28:38Ben onların rızkının burada olduğunu düşünüyorum.
28:42Çok Suriye'den gelenlerin düğünlerini evim çok büyüktü.
28:462000 metrekare içinde düğünlerini yaptım.
28:50Ve onlar böyle bir minnet duygusu gibi.
28:53Hani ya diyordum ben sizin hakkınızı size veriyorum.
28:57Ben yapmıyorum bunu.
28:58Hani bu hak zaten sizin yani.
29:00Sizin hakkınızı veriyorum ben size.
29:02Diyordum şok oluyorlardı.
29:04Bir defa kendini insanın iyi tanıması lazım.
29:22Sevdiği işi yapması lazım.
29:25Evindeki düzeni iyi oturtması lazım.
29:29Kararlı olması lazım.
29:30Bu işi bilen kişilerden destek alması lazım.
29:35Ve kendine inanması lazım başarabileceğine.
29:39İnanması lazım.
29:41Zaten kadınlar bir işi yaptığı zaman titizlikle yapar.
29:46Ve her yaptığı işi güzel yapar.
29:48Yeter ki sevdiği işi tespit edebilsin.
29:52Ve karar versin onu yapmaya.
29:54Yani bir kadının başaramayacağı hiçbir şey yoktur.