Artvinli emekli Turgay Gümüşgöz, pazardaki fiyatların ulaşılamaz seviyelere geldiğini belirterek, "Domatesin kilosu 70 hatta 100 liraya çıkmış. Bursa’dan gelen zeytin burada 250 liraya satılıyor. Bir tabak çorba 100 lira, ekmek 15-20 lira olmuş. Emekli maaşıyla geçinmek mümkün değil" dedi. Gümüşgöz, enerji fiyatlarındaki artışa ve art arda gelen zamlara da tepki göstererek, "Zam, zam, zam... Usandık artık yeter, bir an önce seçim olmalı" ifadelerini kullandı.
Kategori
🗞
HaberlerDöküm
00:00Pahalılık çok. Pazara gidip alışveriş edemiyoruz. Bir
00:04domates olmuş yetmiş lira, seksen lira, evlesi var yüz
00:08lira. Örneğin Bursa'dan geliyor. Buraya zeytin bakıyorsun
00:14iki yüz elli lira, iki yüz yetmiş lira. Orada Ali'ye adam
00:18elli liraya geliyor burada, buranın şartlarını bildiği
00:22için pahalı mal satıyor millete. Yani pazara alışverişi
00:25yapamıyoruz yani. Hediyesi bir tane iki tane sebze alıyorsun.
00:29Üç yetmiyor yani alışverişi. Bir tabak çorba olmuş ufak tasla
00:34veriyor yüz lira. Onunla karın kırar, dört taşınmış. E su. Yüz
00:40lira nasıl ver onu? Ekmek olmuş orada on beş yirmi milyon.
00:44Biz emekli ma işi yetmiyor bize. Kira veriyorsun. E mutfak
00:50masrafları. Yetişemiyoruz yani. Doğal gaz pahalı. Elektrike bir
00:54daha zam bastı. Yüzde yirmi beş zam verdi. Yani zam zam
00:59zam zam zam usandık artık. Yeter. Bir an evvel seçim
01:02olmasını istiyoruz. Kurban bayramında verdiği ikramiye'den
01:06bir tane kurban alamayasın bir şey yok. Verdiği parayı
01:09kendi alsın yesin. Kendi ma işlerini bize versinler. Bizim
01:12ma işleri onlar kullansınlar. Bakalım kendileri geçip
01:15sağlayacak mı? Sürekli haftada bir araba değişmeyi
01:19biliyorlar. Jiflerde gezmeyi biliyorlar. Bu hiç vatandaşı
01:22düşündükleri yok. Ben çok halk mağdurum yani. Ben emekli
01:27oldum. Olu on iki yıl. On iki yıl önceki alım gücüyle şimdiki
01:32alım gücü arası bir fark. En az yüzde altmış değişti. Şimdi
01:37emeklinin tabii yani on dört bin on dört bin beş yüz liralık
01:44yani ücreti gerçekten yani alım şevi olarak çok komik bir
01:49rakam. Ülkemizde işte ııı enflasyonun yüzde yüzlerde
01:54olduğu bir dönemde maaşların artış ııı oranın en fazla yüzde
02:01on beş on dört. Şimdi bu fark emekçinin cepinde gidiyor.
02:08Şafşat özelinde hocam emeklilerin oranı çok fazla. Yani
02:16belki de yani geçin yani sermayenin buradaki dönüşümdeki
02:22temel şey emekliler maaşlar. SSK işte bak koru yani
02:27toplumsal o tüm şeyler. Ama bakıyorsun emeklerin ııı yani
02:32ezilmişliği. Emeklilerin işte az ücret almasındaki şey yani
02:39bedensellik onlar için ııı şey değil yani öyle ya toplumsal bir
02:43kaçlıklık doğurmuyor bunlarda. Yani aldıklarını işte
02:49kendilerinde yeterli bir kavram görüyorlar. Yıkındaydı ya
02:54ben sizin bekleyeceğim. Demek ki iki tane çocuğu okutamıyorum.
02:58Ya o ne? Iki tane çocuk okutamıyorum. Iki tane çocuğu
03:01başka da bir tane falan hazır. Iki çocuğu okutamıyorum. Aç onu
03:05içecek içemeyiz. Ekonominin durumu nasıl işte böyle? Ya ne
03:08pazarı hemşehrin pazarı mazara gidiyor. Biz bütün ııııı
03:13şeyler araştırıyorlar. Evdekiler ki hangi tarafta ucuz var da oraya
03:17gidip oradan alışacağız. Ne pazarı? Bitmiş millet ya.
03:21evinde milletin açlığı kalmamı şeyi kalmamı sen neyin
03:24hesabını yapıyız? Niye geliyor kurban benim? Gelmez. Geldi mi
03:29milletin hepsi kurbanlara böyle uzaktan uzaktan
03:32bakacak. Kurban mı alacak da yiyecek? On beş lira maaş alana
03:36on beş lira kurban mı alacak? On beş lira kira alacak, eee kira
03:40verecek. On beş lira kurbana verecek. Ondan sonra da ayaklarını
03:43bir hafta yukarı doğru tutacak. Bırakın o işleri ya.
03:47Müzik