Skip to playerSkip to main contentSkip to footer
  • yesterday
مسلسل البراعم الحمراء الحلقة 46 مترجمة كاملة hd جاري الترجمة,مسلسل البراعم الحمراء,مسلسل البراعم الحمراء الحلقة 22,مسلسل البراعم الحمراء الحلقة ٢٢,#مسلسل البراعم الحمراء الحلقة الاخيرة,اعلان البراعم الحمراء,البراعم الحمراء الجزء الثاني,البراعم الحمراء الموسم الثاني,مسلسل البراعم الحمراء حلقة 22,البراعم الحمراء الحلقة 22,البراعم الحمراء الحلقة 22 اعلان,#مسلسل البراعم الحمراء الحلقة 46,البراعم الحمراء,براعم الحمراء الحلقة 22,مسلسل البراعم الحمراء الحلقة 20 مسلسل البراعم الحمراء,البراعم الحمراء,اعلان البراعم الحمراء,البراعم الحمراء تركي,براعم الحمراء,البراعم الحمراء الجزء الثاني,البراعم الحمراء الموسم الثاني,مسلسل البراعم الحمراء حلقة 28,مسلسل البراعم الحمراء حلقة 22,#رايتنغ مسلسل البراعم الحمراء,مسلسل البراعم الحمراء الحلقة 1,مسلسل البراعم الحمراء الحلقة 28,مسلسل البراعم الحمراء الحلقة ٢٨,مسلسل البراعم الحمراء الحلقة 22,مسلسل البراعم الحمراء الحلقة ٢٢,#مسلسل البراعم الحمراء الحلقة 46

Category

📺
TV
Transcript
00:00Let's go.
00:02Let's go.
00:04Okay, let's go.
00:06Nadir, she asks me to ask me.
00:08She's very sorry.
00:10She's like a young man.
00:12She's like a young man.
00:14Yes, yes, yes.
00:16Naime Efendi,
00:18you didn't have permission,
00:20he's your permission.
00:22So,
00:24actually,
00:26this is the one who is this one.
00:28He? Bu mu?
00:30Eee, Hocam.
00:32A, midir'im bizim konumuz nedir?
00:34Ya, işimiz yok, gücümüz yok.
00:36Arif efendi.
00:38Sabih çocuk pazarda limon satıyor.
00:40Bizim daha çok rızkı var ya.
00:42Üç tane adam bir araya geldik. Üç kuruşluk gelirimiz yok.
00:44Yarın öbür gibi, Müşidah Hanım hale-i Hazretleri gelse bize desek.
00:46Siz ne iş yapıyorsunuz, ne diyeceğiz ya?
00:48O değil de hocam.
00:50Şimdi ben sizin de çok güzel limon sattığınızı duydum.
00:54Durgun zeka.
00:57you
01:02we
01:05we
01:09we
01:14we
01:16we
01:19we
01:20You know, there's no need to go out with that, he doesn't even benefit.
01:24For a couple, he doesn't even have to get out his condition.
01:28You know, I'm pretty sure I'm happy with him and he's a very good one.
01:33But, you mean your body isn't a bad at all?
01:37So, you know, you're a man who is a brother.
01:40You know, you're a brother or you're a soul.
01:45Yeah, you guys wouldn't agree with that,
01:48I mean, look, we can't do that.
01:50If we can't do that, if we can't do that, then we can do that.
01:54We can do that, we can do that.
01:56What do you mean?
01:58You mean organic farming like this?
02:00Like this.
02:01Yes.
02:01I'm a member of the state to go,
02:04you can go with me, Arif Efendi,
02:08organic farming and you can get a deal of organic farming?
02:12What happened?
02:12What happened?
02:13What happened?
02:14What happened?
02:15What happened?
02:16I mean, you didn't have it.
02:18I am here. Where are you? Where are you?
02:25Naim Efendi, what?
02:27It's not me.
02:29You're not going to be able to be able to be able to do it.
02:31You are going to be able to do it.
02:34You are going to be able to do it.
02:37I will be able to be able to do it.
02:40I love you.
02:41I love you.
02:43We will go to the Gorkuyu, for sure.
02:47We will go.
02:49We will go.
02:51We will go.
02:53We will go.
02:57Harp Efendi, let's get up.
02:59Let's go.
03:03Can you see.
03:05Now...
03:07...
03:09...
03:11...
03:12...
03:14And you can never leave here.
03:16He won't leave here.
03:17But you will leave.
03:23Really?
03:24And he will leave here...
03:26I am not my friend.
03:27No, it is.
03:29What do you think about his friend?
03:37He said that he laughed.
03:39I worked very hard for him.
03:41He showed me a lot of times.
03:42He gave me a lot of money.
03:44He gave me a lot of money.
03:47But also his help was he wanted me for you.
03:49He gave me a lot of money after him.
03:51He gave me great gifts.
03:52He gave me a lot of money.
03:54I gave me that energy.
03:56And now he has my need to pay me.
03:57I gave me that energy for him.
03:59You need your own.
04:02You want me to be.
04:04I want you to be.
04:06I want you to be.
04:14Thanks.
04:15You have to be.
04:17You are so grateful.
04:18You are so grateful.
04:20You are so grateful.
04:24You are so grateful.
04:26We'll have to go and get rid of this.
04:30We'll have to go.
04:32We'll go.
04:34We'll go.
04:36I'll go.
04:43We'll go.
04:45We'll go.
04:49We'll go.
04:50Peace be upon you.
04:52Peace be upon you.
04:54Peace be upon you.
04:56You can't be angry at all You can't be angry with him
04:58You can't be angry with him
04:59I feel so much
05:02You can't be angry at me
05:05You can't be angry at me
05:07You can't be angry at all
05:08Don't forget
05:09The power of the soul is good
05:12You can't live
05:14You can't live
06:46Haydi.
06:58Bahadır sen burada bekle.
06:59I'll show you my house.
07:29I'm sorry, I'm sorry.
07:59Do you think that humans are not used to be done yet?
08:12I know that I haven't had any friends, but we talked about it.
08:20There's a couple of things in this life.
08:23One of us, husband, who would be a person, who would be a person.
08:29Ki, o da gerçek oluyor.
08:33Diğeri.
08:37Annem.
08:41Tedavi olabilseydi nasıl olurdu?
08:48O öldüğünde benim dileğim de öldü zannediyordum.
08:54Eğer ben o hatayı tekrarlamamak için yaşıyormuşum.
08:59Öfkemin aramıza girmesine izin vermeyeceğim.
09:12İyileşeceğim.
09:13Tamamen iyileşeceğim.
09:15Sen mezun olduğun güne kadar seni düşünüp iyileşeceğim.
09:20Ben her iznimde, her tatilimde geleceğim buraya.
09:23Ben de şu pencerenin önünde seni bekleyeceğim.
09:25Bildiğim, öğrendiğim ne varsa gelip sana anlatacağım burada.
09:30Ben de balıklarımıza senden bahsedeceğim.
09:35Çınayit.
09:37Mutlaka beni bekle.
09:39Zeynep.
09:41Mutlaka beni bekle.
09:42B
10:02Oh, my God.
10:32Oh, my God.
11:02Oh, my God.
11:04Oh, my God.
11:08Oh, my God.
11:10Oh, my God.
11:12Oh, my God.
11:14Oh, my God.
11:16Oh, my God.
11:18Oh, my God.
11:20Oh, my God.
11:22Oh, my God.
11:24Oh, my God.
11:26Oh, my God.
11:28Oh, my God.
11:30Oh, my God.
11:32Oh, my God.
11:34Oh, my God.
11:36Oh, my God.
11:38Oh, my God.
11:40Oh, my God.
11:42Oh, my God.
11:44Oh, my God.
11:46Oh, my God.
11:48Oh, my God.
11:50Oh, my God.
11:52Oh, my God.
11:54Oh, my God.
11:56Oh, my God.
11:58Oh, my God.
12:00Oh, my God.
12:02Oh, my God.
12:04Oh, my God.
12:06Oh, my God.
12:08Oh, my God.
12:10Oh, my God.
12:12Oh, my God.
12:14Oh, my God.
12:16Oh, my God.
12:18Oh, my God.
12:20Oh, my God.
12:22Oh, my God.
12:24Oh, my God.
12:26Oh, my God.
12:28Oh, my God.
12:30Oh, my God.
12:32Oh, my God.
12:34Oh, my God.
12:36Oh, my God.
12:38Oh, my God.
12:39M.Ö. 700'lü yıllarda, Yunan şair, Esiot'un sözleri bunlar.
12:45İnsana ya da topluma ya da dünyaya dair daha birçok şey keşfedilecek.
12:51Bazı keşfler, bazı durumlar yaratacak.
12:54Şimdi hasta dediğimize iyi, iyi dediklerimize hasta mı diyeceğiz?
12:59Sence?
13:00Bence hayır.
13:03Bence hala insanoğlu ilk işlenen cinayetin gölgesinde.
13:07Kabil'in, Habil'in kafasına vurduğu taştan bir milimetre ileri gidemedik.
13:14En temel günahlar hala orada öylece duruyor.
13:19Kibir, haset, kovulmuş şeytanın hasetleri.
13:25Mesele bunlarla nasıl baş edeceğimiz, işte insanoğlunun çözemediği en büyük dert bu.
13:32Haksız şiddetle, şiddet kullanmadan baş etmenin bir yolu var mı?
13:36Haksız şiddetle baş etmek için uyguladığın şiddetin bir gün, haksız şiddete dönüşmeme şansı var mı?
13:45Oligarşinin Tunç kanunu.
13:48Evet, bu da bir kanun.
13:50Her devrim kendi evlatlarını kurban eder.
13:53Ve devirdiği şeye dönüşür.
13:56Şiddet sarmalı.
13:57Sen bu sarmalı içine nasıl düşmedin?
14:01Savaştığım şeye nasıl dönüşmedim?
14:03Evet.
14:05Vaktim yoktu.
14:07Belki de dönüşecektim.
14:09Ne engel oldu?
14:13Zeynep'in şefkati, Meryem Hanım'ın merhameti.
14:17Sosyolojik olarak bu kadar güçsüz iki kişi, senin, amcanın ya da babanın kuvvetiyle baş edebilir mi?
14:25Olduğumuz haliyle edemez.
14:27Ancak bize sirayet ederse, bizi dönüştürürse, o içimizdeki kuvvet açlığı çeken canavarı başka bir şekilde doyurursa.
14:37İşte bu açlığı yenebilirsen, o zaman dünyaya başka gözlerle bakacaksın Cüneyt.
14:43Çünkü aç, gördüğü her şeyde yiyebileceği, parçalayabileceği, öldürebileceği bir esans arar.
14:53O ağaç onun için yakacaktır.
14:58Su ise, ısıtmak için koyduğu kapın içinde.
15:01Ama bu değişimin vazgeçilmez başka bir unsuru var Cüneyt.
15:04Ve sen tam onun kapısındasın.
15:07Merhamet sadece iyileşmek için gerekli olan bir ilaç değildir.
15:11Gerçek değişim bu talepkarlıktan sonra bir yerde.
15:15Nerede?
15:16Onu sen daha iyi biliyorsun.
15:19Şeyler dönüştüğü şeyle muhkimdir.
15:22Wittgenstein söylemişti.
15:24Eğer aslanlar konuşuyor olabilseydi, onları anlamazdık.
15:28Aslanı anlayan Ceylan mıdır?
15:31Aldığın verdiğine dönüşmedikçe noksan kalacaksın.
15:35Beni ilk gördüğümde böyle mi düşünmüştün?
15:38Seni ilk gördüğümde birini öldürmeye çalışan bir adam değil.
15:43Herkesi kurtarmaya çalışan bir çocuk gördüm.
15:47Öyle hayalperest.
15:49Mümkün mü?
15:51Herkesi kurtarmak mı?
15:53Herkesi kurtarmak.
15:54Önce kendi Hira'ndan çıkman gerekiyor Cüneyt.
16:01Yol, yolculuğun kendisidir.
16:06Evet.
16:08Yol, yolculuğun kendisidir.
16:11Seni bir daha görebilecek miyim?
16:12Kenara kaldırdığın her taşın altında.
16:16Ol, ol.
16:17Altyazı M.K.
16:19Transcription by CastingWords
16:49CastingWords
17:19CastingWords
17:27CastingWords
17:29CastingWords
17:38CastingWords
17:43You could see a devil on a mountain at the top of a mountain.
17:52Would you see him?
17:55Is that a devil or is that a devil?
18:13for a long time.
18:15Yes, our offer has already been sent to you.
18:21When can you stop?
18:29Sign it.
18:43Zeynep, look.
18:47Are you aware that if you go back to your country,
18:49you'll waste your life
18:51on a few efforts
18:53with limited resources?
18:55Someone with your intellect?
18:57I'm responsible for my country's future.
18:59We are responsible.
19:01The youth.
19:03And we also know nothing will change
19:05if you keep playing your outdated games.
19:09What will you do in your country?
19:11I aim to make light
19:13and durable foundations in my country,
19:15which is in an earthquake zone.
19:23Please excuse me.
19:29We have already been sent to the buildings
19:31to serve and control.
19:33Amen.
19:34But we have made it.
19:36If we have made it from you,
19:38we will use it from you.
19:40We will move on.
19:43We will leave it.
19:45And then we will leave it.
19:46We will leave it from you.
19:47We will leave it.
19:48And we will leave it.
19:49We will leave it.
19:50I will leave you.
19:52I will leave you in a while.
19:54A man...
19:56...washing...
19:58...theirous...
20:00...theirous You can use it...
20:02...theirous you can use it.
20:04That's an ordinary one...
20:06...theirous you can use it...
20:08...and there's two, four...
20:10...to sell it, you can use it?
20:12But...
20:14...theirous you can use it...
20:16...theirous you can use it.
20:18I will get the other way.
20:20I will go back to the other side.
20:22But if you have a house to find a house,
20:24you will find a house that is going to be the house.
20:27There is a house that is going to be the house.
20:30He will help us.
20:38He has the house to get the house.
20:40He will be there.
20:42He will be there.
20:48that's why I don't like you
21:40What do you think?
22:10Yıkımlar, icatlar, şirketler, devletler hepsi insan için olduğunu unutmuş,
22:17insandan ötede insanı geçince başka bir şey bulacaklarmış gibi,
22:23insanı görmeden, insana bakmadan, insanı unutmaya çalışarak koşuyorlar.
22:29Zeynep,
22:30Başka bir ayetinde şüphesiz biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik de,
22:37onlar onu yüklenmek istemediler.
22:40Ondan çekindiler.
22:43Onu insan yüklendi.
22:46Çünkü o çok zalimdir, çok cahildir diye buyurmuyorum.
22:52Zalim kendine zalim, cahil kendine cahil.
22:57İnsanın neliğini insandan gayrı bilecek, ona öğretecek bir varlık var mı kainatta?
23:05Sorduğumuz soruların cevabını bilen, Mars'ta hayat arayanların,
23:11gözlerinin önünde hayatlarının yok olmasına göz yummaları neden?
23:15Hiç tanımadığımız insanlara bağışlar gönderirken, komşumuzda selamlaşmamamız neden?
23:21İyiliği hep bizden uzakta, başka bir alemde ararken, iyilikten kaçıyor muyuz?
23:33İyilik, gözümüzün önünde değil mi?
23:35Sevindirecek bir çocuk, okşayacak bir hayvan, aynı sofrada oturacağımız bir garip.
23:44Halini hatırını soruyor muyuz eşimizin, evladımızın?
23:47En son ne zaman aradık annemizi, babamızı, bir sahipsiz akrabamızı?
23:52Başkalarında gördüğümüzde gözümüzü dolduran nezaket,
23:56üzerimize mi yakışmıyor da imtina ediyoruz göstermekten?
24:02Gülümsemek ve selamlaşmak ne zaman sünnet olmaktan çıktı?
24:06Haklı olsak bile özür dilediğimiz için hangi mahkemede yargılayacaklar bizi?
24:11Gönül almak ne zamandır suç?
24:13İnsan, aceleden yaratılmıştır.
24:18Yaratılışımızı değiştiremeyiz belki.
24:21Ama acele ettiğimiz şeyi seçmek mümkün.
24:25Acele edin.
24:26Bir selama, bir tebessüme, bir sadakaya, bir telefona, bir mektuba, bir buseye acele edin.
24:36Acele edin bu sonsuz alemde bütün iyiliğimizde ve kötülüğümüzde ne denli küçük olduğumuzu idrak etmeye.
24:42Sayılı günün çabuk geçeceğini anlamaya acele edin.
24:48Terekenizde şefkatten ve merhametten başka hiçbir şey kalmayacağını,
24:53hepsinin zamanın seline karışıp yok olacağını son nefesinizde anlamayın.
25:00Acele edin.
25:00Gülmeye, görmeye, duymaya, sevmeye.
25:08Acele edin.
25:09Acele edin.
25:11Acele edin.
25:12Acele edin.
25:14Acele edin.

Recommended