Oynatıcıya atlaAna içeriğe atlaAltbilgiye atla
  • evvelsi gün
Döküm
00:00Günaydın sevgili Beyaz TV izleyicileri.
00:02Efendim bugün Ebru Doldu ve Burak Yılmaz ile eğitimin en kıymetli bölümlerinden birisi olacak iddia ediyorum.
00:11Çünkü gerçekten çok değerli bir konuğumuz var.
00:14Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi eğitimcilerden bir tanesi.
00:19Hatta kendisi bir kıvılcım olarak yurt dışına gitmiş.
00:23Alev alarak tekrar vatanına dönüp bugün burada hem velilere, anne babalara hem de çocuklara ışık tutuyor.
00:32Şimdi bizim konuğumuz oluyor, onur veriyor.
00:35Bize de ışık tutacak ve çok şey öğreneceğiz.
00:38Çok heyecanlıyım.
00:39Minik bir ara istiyorum.
00:41Birazdan tekrar beraberiz.
00:43Ebru Doldu ve Burak Yılmaz ile eğitimde bu hafta stüdyomuzda çok özel bir konuğumuz var.
00:49Eğitim bilimci ve yazar Doçent Doktor Özgür Bolat, altın değerinde tavsiyelerle bizlerle.
00:56Az sonra.
00:58Efendim merhaba tekrar.
01:00Biraz önce de söylediğim gibi Türkiye'de eğitim dünyasının duayenlerinden çok değerli bir konuğumuz var.
01:06Doçent Doktor Özgür Bolat.
01:09Hocam heyecanlı mısın?
01:10Heyecanlıyız hocam.
01:11Nihayet alabildik hocamızı.
01:13Uzun zamandır peşinde koşuyorduk.
01:15Evet, hoş geldiniz.
01:16Sağ olsun kırmadınız.
01:16Çok sağ olun.
01:17Mükemmel bir enerji var.
01:18Ekip de siz de.
01:20Çok sağ olun.
01:21Çok teşekkürler.
01:21Çok sağ olun hocam.
01:22Şimdi tabii o kadar çok şey yaşıyoruz ki son dönemlerde.
01:27Ama tabii hep konu çocuklara, gençlere, ergenlere, anne babaya geliyor.
01:35Şu çok etkiliyor beni.
01:36Sizin kitaplarınızdan birinin ismi çok çarpıcı.
01:41Beni Övgüyle Utandırma.
01:42Şimdi bu programda ben istiyorum ki anne babalar size bize ulaşamayabiliyorlar ama bu programda onları biraz rahatlatalım.
01:52Yani ne yapsın bu insanlar?
01:54Övmesin mi?
01:55Ödül vermesin mi çocuklara?
01:58Ne yapsınlar hocam?
01:59Evet, şimdi ödül motivasyonu arttırır mı?
02:05Evet.
02:06Tamam.
02:07Ama dış motivasyonu arttırır, iç motivasyonu arttırmaz.
02:11Bu ne demek?
02:12Hımm.
02:14Ödülle çocuğa kitap okutabilirsiniz ama kitap okumayı sevdiremezsiniz.
02:18Hımm.
02:18Ödev yaptırtabilirsiniz ama öğrenmeyi sevdiremezsiniz.
02:23Hımm.
02:23Dindar yapabilirsiniz ama inançlı yapamazsınız.
02:27O iç motivasyondur.
02:29Zaten anne babalar iç motivasyon ya da öğretmenler özellikle iç motivasyon oluşturamadığı için.
02:36Şimdi ne yapacak?
02:37Öğrenme aşkı oluşturmamış çocukta.
02:39Çocuk da ödevini yapmıyor.
02:40Ne yapması lazım?
02:41Çocuğun öğrenme aşkını canlandırması lazım.
02:43Bunu nasıl yapacağını bilmiyor olabilir.
02:46Bu emek isteyen bir şey.
02:48Bunu yapmıyor olabilir.
02:49Kısa yoldan ödülle çocuğuna yaptırır.
02:52Şimdi ödül kısa vadede şey yarar.
02:55Uzun vadede yaramaz.
02:56Hatta şöyle söyleyeyim.
02:58Ödül kısa vadede motive ediyor ya.
03:01Hımm.
03:02Uzun vadede motive etmediği gibi var olan motivasyonu da öldürüyor.
03:07Şöyle.
03:08Çocuk mesela kitap okumayı çok seviyor.
03:10Tamam mı?
03:11Öğretmen de diyor ki bu dönem en çok kitap okuyana ödül var.
03:17Tamam en çok kitap okuyana.
03:19Çocuk tamam diyor.
03:20Nasıl olsa kitap okuyor.
03:21İlk dönem oluyor.
03:23Diyor Burak'cığım söyle bakalım kaç tane kitap okudun?
03:2620 tane okudum diyor.
03:27Bir bakayım kitaplar hadi.
03:2910'ar sayfalı kitaplar seçmiş.
03:31Ebru'cığım sen kaç tane okudun?
03:325 tane.
03:33Bakayım hepsi klasikler.
03:35Diyor evet Burak 20 tane okumuş.
03:37Alkışlayın.
03:38Ebru küsüyor.
03:41İyice bütün motivasyonun gitti.
03:43Ne oluyor?
03:43Çocuk okumaktan hedef nereye kayıyor?
03:48Ödül almaya kayıyor.
03:50Onun için bunu istemiyoruz.
03:52Ödül kısa vadede motive eder.
03:55Uzun vadede motive etmediği gibi var olan motivasyonunu da öldürür.
03:58Öğretmen arıyor.
03:59Pardon anne arıyor çocuğu.
04:01İşte sınıfta herkese yıldız vermişsiniz.
04:06Ayşe'ye vermemişsiniz.
04:07Çok ağlatın.
04:08Tamam ben yarım veririm.
04:10Şimdi ne gerek var bunlara?
04:11Öğrenme ortamında.
04:13Yani ödül dağıtıldığı zaman böyle yargı ortamına dönüşüyor.
04:18Öğrenme ortamı yargı ortamına dönüşüyor.
04:22Aslında çocuklar yargılanmaktan korkmadan sadece öğrenmesi lazım.
04:26Şimdi ödül için çalışan çocuk hatalarını da gizliyor.
04:31Çünkü yanlış yaparsa...
04:32Yalancılık da başlıyor.
04:33Yalancılık da başlıyor.
04:34Benim kitabımda var bir sürü araştırma var.
04:36Bir gruba diyorlar ki işte 10 sorudan 8'ini yaparsan ödül alacaksın.
04:41Bir gruba sadece dene diyorlar.
04:43Sonra çıkıyorlar.
04:45İşte cevap kağıdını unutuyorlar burada.
04:47Çıkıyorlar bakıyorlar.
04:49Ödül için çalışanlar kopya çekiyor.
04:52Ödül için çalışmayanlar kopya çekmiyor.
04:54Ortalamada ortalamada.
04:56Çok büyük bir mesela yani çocukluğunda aldığın bir ödülü hatırlıyor musun sen?
05:02Hocam şey hukukçular şey diyorlar ya hayatın doğal akışı diye bir şeyleri var ya onların tabirleri var ya.
05:09Hayatın doğal akışı öyle değildi bizim çocukluğumuzda.
05:13Ben de hatırlamıyorum mesela.
05:14Yani biraz verildiğini bana sürekli.
05:16Şeye benzetiyorum hocam ben.
05:17Bu Yeşilçam'da böyle çok iyiler çok kötüler böyle bütün karakterler çok net.
05:22Hiç böyle ara şey yok ya şimdi ara tonlar yok ya şimdi aslında öğretmenlerde ara ton ya da notlandırmada ödüllendirmede cezalandırmada ara ton yok.
05:30Ailelerin davranışlarında ara ton yok.
05:33Yani orada siz çok fazla gözlemliyorsunuz okulları hem yurt içinde hem yurt dışında işte eğitimler veriyorsunuz.
05:40Temelde böyle budur en büyük hata dediğiniz bu ödül ceza meselesi mi yoksa başka bir şey var mı?
05:45Aileler tarafından özellikle.
05:46Ödül ceza bir düşünce kalıbı değil bir araç bir strateji bir yöntem bunları kullanan kişilerin arkada bir düşünce kalıbı var o da kontrol çocuğu kontrol etmek.
06:02Bunun araştırmasını yaptım ve meslektaşımla Ergün Karayla 661 tane ebeveyni, ebeveyn demeyeyim yetişkine çocuğuna ne kadar ödül veriyor diye sordum.
06:14Ne kadar övüyor diye sordum ve ne kadar çocuğa saygı saygısızlık diye bir ölçek var.
06:23Barbar'ın saygısızlık ölçeği.
06:24Saygısızlık ölçeği şu demek işte çocuğumu utandırdığım olur, çocuğumu suçladığım olur, çocuğumun sözünü kestiğim olur, çocuğumun özel alanı ihlal ettiğim olur.
06:33Böyle bir dokuz soruluk bir ölçek var.
06:36Bazı ebeveynler bunlar hepsini yapıyor.
06:38Bunlar yüzlerinden yüz puan alanlar, bazıları az yapıyor.
06:42İşte kırk puan alanlar, yirmi puan alanlar böyle 661 kişi dağılıyor.
06:46Ne kadar saygısız olduğunu biliyorum.
06:49Ne kadar ödül verdiğini de biliyorum, ne kadar övdüğünü de biliyorum artık değil mi?
06:52Sonra aralarındaki ilişkiye bakıyoruz.
06:54Bir anne baba çocuğuna ne kadar az saygı duyuyorsa o kadar çok kontrol ediyor.
06:59Ne kadar çok kontrol ediyorsa o kadar çok ödül ve övgüyü veriyor.
07:04Biz bunu yıllardır savunduğum benim argümanımı araştırmayla da ispatladık ve yayınladık.
07:11O zaman sevgili seyirciler, bugün Beyaz TV'de doçent doktor Özgür Bolat var.
07:16Ebru Doğdu ve Burak Yılmaz ile eğitimde.
07:19Anne ve babalar ekran başına.
07:21Yani demek ki övgü ve ödül zarar veriyor.
07:25Övgüye gelmedik ama.
07:27Ben şimdi anlatacağım.
07:28Ama benim çıkarımım hani övmeyelim de çok, çok da ödül de vermeyelim.
07:35Çünkü kontrol etmeye çalışıyoruz değil mi o zaman?
07:39Mesela ben çocuğumun ödev yapmasını istiyorum.
07:41Ödevini yaptırıyorum, yapmıyor.
07:43Nasıl yaptıracağım?
07:44Bir, dövebilirim değil mi?
07:47Yapmazsan döverim seni derim.
07:49İki, yapmazsan iki gün evden çıkmazsın derim.
07:52Ceza verebilirim.
07:52Ama ben ideal bir ebeveyn olarak derim ki, ödevini yaparsan, bak iki saat daha tablet.
08:00Aynı şey, kontrol ettim.
08:02Birini cezayla kontrol ettim, birini ödülle kontrol ettim.
08:05İkisinde de korku vardır.
08:07Çocuk der ki, ödevimi yapmazsam bilgisayarla oynayamayacağım.
08:10Eyvah, korku.
08:11Ama yine yapmama durumunda bir ceza var.
08:13Yapmama, her ödül içinde cezayı barındırır.
08:17Her cezada ödülü barındırır.
08:18O nasıl olur?
08:20Bir araştırmada, anaokulunda ebeveynler çocuklarını almaya geliyor ya, geç geliyorlar ama.
08:27Tamam mı?
08:27Geç geliyor.
08:28Öyle olunca okul sahibi de diyor ki, benim öğretmenlerim saat 3'te çıkacak çocuk var.
08:32Çıkamaz.
08:34O zaman birisinin kalması lazım.
08:36Öğretmenler de diyor ki, ben kalamam, bir şeyim var diyor.
08:39Okul müdürü de diyor ki, o zaman şöyle bir şey yapacağız.
08:42Tamam mı?
08:44Geç gelen her veliden 10 dolar alacağız.
08:47Tamam mı?
08:48Geç gelen her veliden 10 dolar alacağız.
08:50Şimdi siz velisiniz.
08:52Ondan sonra normalde geç kalınca okula ayıp oluyor, bir şey oluyor, zor durumda bırakıyorsunuz, vicdan yapıyorsunuz.
08:59Geç gelince 10 dolar deyince, oh be, 10 doları veririm, geç giderim diyorsunuz.
09:05Ne yapıyorsunuz?
09:06Geç gelme hakkını meşrulaştırıyorsunuz.
09:09O da şey oldu.
09:10Artırıyor mu bu hocam geç gelmeden?
09:12Evet, benim kitabımda var.
09:12Ben tam tersi olurum.
09:14Euro gizi.
09:15Ben koşa koşa giderim.
09:17Çünkü orada belirsiz ve ucay açık bir ceza var orada.
09:1910 dolar için.
09:20Evet.
09:21Allah Allah.
09:22Veririm parasını, gelmem diyorsunuz.
09:24Mesela atıyorum, şimdi İngiltere'ye gideceksiniz.
09:26Uçağa geç kalıyorsunuz.
09:28Tamam mı?
09:28Uçağa geç kalıyorsunuz.
09:33Şeride girerseniz de ceza yiyeceksiniz.
09:35Herhalde 2 bin lira falan yersiniz.
09:37Ya buraya gireyim, 2 bin lirayı vereyim, uçağımı kaçırmayayım diye düşünür müsünüz?
09:43Yoksa...
09:44Ben şeride falan giremiyorum hocam.
09:46Ben asker kızıyım.
09:47Ben öyle şeyler yapıyorum.
09:48Tamam.
09:48Normalde düşündürmüşüm.
09:49Düşündürmüşüm.
09:50Düşündürmüş.
09:50Çünkü uçağı kaçırdığındaki etki, olumsuz taraf daha yüksek.
09:55O zaman şöyle söyleyeyim, şöyle söyleyeyim.
09:56Bir soru daha alayım hocam.
09:57Bir dakika şöyle söyleyeyim.
09:59Hayır hayır.
09:59Şimdi ödül verenlerle ödül alanlar böyle karşılaştırılır da her zaman ortalamaya
10:04bakılır.
10:04Tabii.
10:05Siz girmiyorsunuz ama orada altta bir değerler sistemi bunu engellemiş.
10:08Ama ortalama...
10:09Şöyle bakalım.
10:13Şeylerin, kamyonların, tırların ikinci köprüye girmesi yasaktı.
10:17Ve cezası vardı.
10:19Tamam mı?
10:201300 liranın bilmiyorum.
10:211300 lira cezası vardı.
10:22Şimdi adam diyor ki, Yavuz Sultan Selim'e gidersem diyor, 3000 liralık menzin
10:26yakacağım.
10:27Rakamları uyduruyorum.
10:283000 lira yakacağım.
10:29Buraya girersem de 1300 lira.
10:301300 lirayı vereyim diyor.
10:331300 lirayı vereyim diyor.
10:353000 liradan kurtulayım diyor.
10:36Ne oluyor?
10:37Meşrulaşıyor.
10:39Anne baba çocuğa diyor ki, ödevini yapmazsan diyor, bilgisayarla oynayamazsın diyor.
10:45Çocuk düşünüyor, düşünüyor.
10:46Ya diyor, bugün de bilgisayar oynamam diyor.
10:48Anne diyor, ben bugün bilgisayar oynamayacağım diyor.
10:51Ödevimi de yapmam diyor.
10:53Şimdi ne oldu?
10:54Ödevi yapmama hakkı ona verdim.
10:56Bu ödül ve ceza olayları da meşrulaştırır.
11:03Ama en kötüsü de yapay sevgidir.
11:05Yapay sevgi.
11:07Çocuk bir şey istiyor.
11:08Biz diyoruz ki, sen benim ihtiyacımı karşılarsan, yani takdir alırsan bunu alacağım.
11:12Yani sen benim ihtiyacımı karşıla.
11:14Ben de senekini.
11:15Ben de senekini karşılayacağım.
11:16Çocuk da diyor ki, annem babam sadece beni sevdiği için bunu neden yapmadı acaba?
11:20Karşılığında neden bir şey istedi acaba diyor.
11:22Sevilmediğini düşünüyor.
11:23Hocam çok cümlelere indirgemedik mi bu anne babalık işini?
11:27Yani böyle kitaplar okuyor falan ebeveynler.
11:29Diyor ki işte çocuğa işte bir hata yaptığında nasıl yapılır?
11:32Şöyle şöyle demelisin falan.
11:34Şimdi niye bunu söylüyorum?
11:35Sizin anlattığınızdan bizim zamanımızda şeyi hatırlıyorum ben.
11:39Oğlum biz her koşulda seni çok seviyoruz falan.
11:41O sınav öncesi yapılan meşhur konuşmalar var ya.
11:44Ve ben daha çok gerildim hatırlıyorum o konuşmalarda.
11:46Neden?
11:46Yani çünkü aslında o şey ya öyle söylemesi gerektiği için söylüyor ya aslında davranışlarıyla tersini şey yapıyorsun.
11:55Tam söylemek istemediğini tam pekiştirmiş oluyor.
11:59Aslında tam pekiştiriyor.
12:00Yani diyor ki bir dakika şu anda benim tek gündemim sınav ve bu çok hayati bir sınava giriyorsun ama seni de strese sokmak istemiyorum.
12:06Dolayısıyla aslında ben seni işte çok seviyorum.
12:10Sınavdan da bağımsız, başarından da bağımsız falan.
12:13Yani orada herhalde bütün hocalarımızla konuştuğumuzda iş böyle adil olmaya tutarlı olmaya geliyor hocam.
12:18Sanki öyle gözlemliyorum.
12:19Şimdi ben şöyle diyorum anne babalara.
12:22Biraz önce anlattığım araştırmayı anlatıyorum.
12:24Hocam ne söyleyelim ne yapalım hiçbir şey söylemeyelim.
12:26Ben de diyorum ki bunu düşünmeyeceksin.
12:29Şunu söyleyeyim mi söylemeyeyim diye düşünmeyeceksin.
12:32Zihninde çocuğuna saygın olursa doğru kelimeler çıkar.
12:36Örneğin çocuk 9 yaşında kitap okuyor.
12:40Ne diyorsunuz 9 yaşında kitap okuyor.
12:41Aferin oğlum bak ne güzel.
12:43Tamam ben kafede bekliyorum gördünüz ben kitap okuyorum.
12:47Bana ne dersiniz diyorum.
12:49Bilmem diyor.
12:50Yani bir şey demeniz gerekse ne dersiniz.
12:51Hocam ne okuyorsun?
12:52Öneriyor musun?
12:53Çok güzel.
12:54Sen niye benim düşüncemi merak ediyorsun?
12:57Çocuğunkini merak etmiyorsun.
12:58Merak etmiyor.
12:59Çünkü zihnimizde bizim çocuklar hayata hazır olmayan, hayata hazırlanması gereken...
13:06Küçük, yetkin olmayan insanlar.
13:12Ben de diyorum ki hatta benim anne baba okulunda 7 prensibim var.
13:15Çocukların, Doğan hocamız derdi ya çocukların seviyesine inilir.
13:18Fiziksel olarak çocukların seviyesine inilir.
13:20Ama duygusal olarak çocukların seviyesine çıkılır.
13:23Böyle diyorum.
13:24Hepimiz çocuk gibi olsaydık ne olurdu?
13:27Tabii yetişkin olmamız gerekiyor.
13:28Ama o çocuk, iş çocuğu öldürmemiş olsaydık ne olurdu?
13:31And olurduk, kaygımız olmazdı, ilişki kurardık, statüten bağımsız.
13:36Risk alırdık.
13:37Tabii ona efsane olurdu.
13:38Baya hedef insan tarif ediyoruz.
13:40Şimdi ne söyleyelim, ne yapalım dediklerini.
13:44Çocuk yetiştirmeye bırakın.
13:46Çünkü yetiştirmekte her zaman bir yere yetiştirmek var.
13:48Zihninizde bir şey var.
13:49Burada bir gelecek hayal ediyorsunuz.
13:51Çocuğu buraya yetiştiriyorsunuz.
13:52Şekillendirme giriyor.
13:53Şekillendirme kontrol giriyor.
13:54Bir de ittir kaktır.
13:55Tabii ittir kaktır giriyor.
13:57Onu bırak.
13:59Çocuğunla birlikte evde büyü.
14:02Dört tane kişisiniz, büyüyeceksin.
14:04Anne baba olarak sadece senin sorumlulukların var.
14:09Nasıl sorumlulukların var?
14:11Güvenli bir ortam yaratmak.
14:13Fiziksel olarak, duygusal olarak güvenli bir ortam yaratmak.
14:16Geleceğe çocuğu hazırlama.
14:19Çocuğa göre bir gelecek hazırla.
14:21Buraya, yani çocuğu buraya düşürmeye çalışma.
14:25Buraya sokmaya çalışma.
14:27Çocuğunu tanı.
14:29Ona göre bir gelecek hazırla.
14:30Birlikte büyüyün.
14:31Bunu dediğin zaman zaten bunu mu diyeyim, şunu mu diyeyim.
14:34Yani yetişkine söylemediğini çocuğa da söyleme.
14:36Siz zaten şey de diyorsunuz bir yerde.
14:38Çocuk yetiştirmek kendini yetiştirmektir.
14:40Tabii ki.
14:41Değil mi?
14:41Yani hakikaten öyle bakıldığı zaman sanki sorun çözülür gibi.
14:46Yani yere yetiştirmek değil de çocuğu.
14:49Onunla birlikte büyümek.
14:52Şimdi şöyle mesela çocuk soruyor.
14:54Annem babam benimle oynamıyor dedi.
14:56Dedim sence bir anne baba çocuğuyla neden oynamaz dedim.
14:5811 yaşında.
15:00Dedi iş çocuğunu öldürmüştür dedi.
15:03Şimdi benim.
15:03Evet.
15:05Ben de dedim ki salonu alkışladı.
15:07İşte koca eline bir sevinen.
15:09İş çocuğunu öldürmüştür.
15:10Şimdi ben bu anne babaya ne kadar oyun oynadıysam oynayamaz.
15:13Ama oyun oynamadığı için de kötü hisseder.
15:15O zaman ne yapar?
15:16Oyun oynamaz ama oyun oynatır.
15:18Eğlenmez ama eğlendirir.
15:22O anne babanın çocuğuyla oyun oynayabilmesi için kendi iş çocuğunu.
15:26Ben eskiden iş çocuk öldü diyordum.
15:28Ölmüyor bence.
15:29Saklanıyor.
15:30Onu çıkartması lazım.
15:31Ve anda olması lazım.
15:32O zaman çocuğuyla oyun oynar.
15:34Aslında keyif de olur.
15:35İnanılmaz keyif de alınan bir şey değil mi?
15:38Sen oynuyorsun mesela çocuklarının oyunu.
15:41Eşinle beraber falan.
15:42Hani orada keyif alıyor musun?
15:45Hocam şeyi gerçekten yani bu aslında belki de insana ağır gelen de bir şey.
15:49Yani çok evet hocamın tarif ettiği gibi böyle dünyaya cahil bir şey var ya orada.
15:53Ama gerçekten onunla beraber öğreniyorum hissi ve işte çok bizim kendi aramızda böyle yaşadığımız ebeveynlerle falan da konuştuğumuz ya zaten bir de içinde yaşadığımız zamanın ruhu da birazcık buna da zorluyor.
16:06Baya fiziki bilgi olarak da onlardan öğreniyor olacağız muhtemelen önümüzdeki yakın zamanda.
16:10Bize öğretiyor olacak onlara ama yani hakikaten bu klişe işlemiyor artık.
16:17O zaman şu mu mesela bir şey geldi aklıma.
16:19Çok pardon unutmayın.
16:21Tabii tabii.
16:21İzmir'de bir tane baba işte oyundan falan bahsettim.
16:24Dedi ki ben çocuğumla oyun oynarsam 10 dakika sonra nasıl ödev yaptırtacağım?
16:30Şimdi zihninde ne var?
16:31Otorite kaybı.
16:32Otorite var kontrol var.
16:34Oyun oynayınca onu kaybedecek.
16:35Aslında çok daha kolay.
16:37Evet onu kaybedecek.
16:38Bravo daha kolay.
16:39Daha kolay.
16:40İlişi kuracaksın.
16:41İlişi kuracaksın.
16:41Pardon.
16:42Şimdi mesela parka götürüyorlar çocuklarını ya.
16:45Şimdi mesela çocuk parkta oynuyor.
16:47O da telefonunu alıyor.
16:48Kendi dünyasında mesela anne.
16:50O zaman burada ne yapacak?
16:51O da oyun oynayacak.
16:52Yani kaydıraktan kaymanız gerekiyorsa kayın arkadaşım.
16:55Yani bu kadar şey kötü bir şey değil.
16:58Onu yapan anne babalar var ama o da yargılanmaktan korktuğu için yani 20 tane çocuk var.
17:05Yargılanmaktan korkuyor olabilir orada.
17:07Bunu mesela evde.
17:08Evet işte onu diyorum.
17:10Yani sadece bir örnek olarak verdim.
17:11Evet.
17:11Hani onu eğlendirmek yerine beraber eğlenmek.
17:16Hocam o samimiyeti ve tutarlılığı çocuk duyuyorsa bence o anda kenarda da durup kendi işinle ilgileniyor olmanı da takmıyor.
17:23Yani o doğru zamanın nerede olduğunu çok.
17:25Bence sezgileri çok daha kuvvetli çocukların.
17:27Şimdi çocuklarda kaygı olmadığı için.
17:29Evet.
17:30Şöyle yani.
17:31Nasıl görünüyorum?
17:32Ne yapıyorum?
17:33Tabii şeyin kaygısı olabilir tabii ki.
17:34Yani anlık kaygı olabilir de geleceğe dair o kaygılar olmadığı için daha berrak olduğu için.
17:41Şimdi berrak, zihin her zaman sezgide daha kuvvetlidir.
17:46Evet.
17:46Evet.
17:48Peki.
17:48Övgüye gelmedik.
17:49Övgüye gelelim hadi hocam.
17:51Gelelim hocam.
17:52Gelelim.
17:52Şimdi övgünün zararını hemen ispatlayabiliriz.
17:54Ki bunun iki araştırmasını yaptım.
17:56Yayınladım da isteyenler kitapta da okuyabilir.
17:59Yani övgüyle utandırma.
18:00Google Akademik'te de girip araştırmaları okuyabilir.
18:02Şöyle bir soru sorayım.
18:05İki tane çocuk var.
18:06Biri zeki, diğeri zeki değil.
18:09İkisi de matematik sorusunu çözdü.
18:11Tamam.
18:11Hangisini daha çok översiniz?
18:15Zeki olanı mı daha çok översiniz?
18:16Zeki olmayanı mı?
18:18Beklenmeyen daha çok övüdür zannediyorum.
18:20Evet.
18:20Beklenmeyen daha çok övüdür.
18:21Bu araştırmayı yaptım.
18:22Zeki olmayan daha çok övülüyor.
18:23Bir.
18:24Bir utangaç çocuk var.
18:26Çok sosyal çocuk var dedim.
18:27İkisi de soruyu doğru çözdü.
18:28Hangisini daha çok översiniz diye sordum.
18:30Hangisini daha çok översiniz diye sormuyorum.
18:34Araştırmayı şöyle yaptım.
18:35Dokuz tane yıldız verdim.
18:36Bunlar övgüyü temsil ediyor.
18:38Zeki çocuk, story'i doğru çizdi.
18:39Bu dokuz taneden şey ver dedim.
18:41Çocuğa yıldızları dağıtıyor.
18:42Yıldızları dağıt dedim.
18:44Ondan sonra şey de dağıt dedim.
18:46En çok yıldız hangisine dağıtıldı?
18:47Zeki olmayana.
18:48Utangaçla sosyali karşılaştım.
18:50Utangaç olana.
18:52Köyde yaşayan, şehirde yaşayan dedim.
18:53Köyde yaşayana.
18:54Yoksul, zengin dedim.
18:55Yoksula.
18:56Kız erkekte fark çıkmadı.
18:58Oradan bir de fark çıksaydı var ya.
19:00Çok şükür çıkmamış gibi.
19:01Yani kızı daha çok ölseydi zihninde kızları daha düşük görüyordu.
19:05Onu yaptım.
19:06Bir de şey de yaptım.
19:07Onu da ölçtüm.
19:08Onda da fark çıkmadı.
19:13Şöyle.
19:13O da ayrı bir örnektir.
19:16Çetçe'yi pitiye girdi.
19:17Çocuğun nasıl diyeyim.
19:20Daha doğru kelimeleri bulmak lazım.
19:23Hassas bir konu çünkü.
19:24Yakışıklı bir çocuk.
19:26Yakışıklı olmayan bir çocuk.
19:27Ama gerçek resim kullanamam araştırma etiğine karşı.
19:31Dedim.
19:31Çetçe'yi piden bir tane şey yapayım dedim.
19:33Çetçe'yi pitiye dedim ki bana dedim bir tane yakışıklı çocuk.
19:36Bir tane yakışıklı olmayan çocuk yap dedim.
19:38Çetçe'yi pitiye dedi ki bu ahlaki bir şey değil.
19:40Ben bunu sana yapamam dedi.
19:41Tamam mı?
19:42Sonra ben dedim ki.
19:43Haklısın dedim.
19:44Beni yanlış anladın.
19:45Ben dedim araştırmamı anlattım.
19:48Bu bir araştırma için yapamıyorum.
19:50Makul bir sebep.
19:51Ondan sonra onu da kullandım.
19:53Allah'tan onunla da fark çıkmadı.
19:54Tamam.
19:55Sonra şeyde fark çıktı.
19:57Amerika'da yapılan araştırmalar var.
19:59Latin Amerikalılar daha çok övülüyor.
20:01Siyahiler daha çok övülüyor.
20:02Aslında dezavantajlı grup görülen herkes daha çok övülüyor.
20:05Tamam.
20:06Evet.
20:07Peki o zaman.
20:08Şimdi geçtim onu.
20:1010 soru veriyorum.
20:118'ini doğru yapıyorsun.
20:1210 soru veriyorum.
20:138'ini doğru yapıyorsun.
20:14Diyorum ki Ebru dalgın mıydın ya?
20:16O.
20:18Diyorum Burak aferin ya mükemmel harikasın diyorum.
20:21O dedi ki ha öğretmen benden bunu beklemiyordu.
20:25Evet.
20:26Ebru'dan 10'da 10 bekliyordu.
20:28Benden 10'da 8 beklemiyordu.
20:29Demek ki benim becerim düşük diyor.
20:31Evet.
20:32Peki.
20:32Peki şimdi ben ebeveyn ya da öğretmen olarak yetişkin olarak bunu zihnimde böyle düşünerek böyle yaptım.
20:40Çocuk bunu anlıyor mu diye soruyorlar.
20:42Araştırma yapıyorlar.
20:43Çocuklar işte videoda gösteriyorlar.
20:45Soruyorlar hangi çocuk olmak istersin?
20:47Herkes Ebru olmak istiyor.
20:49Herkes değil tabii ortalama da daha yüksek.
20:51Anlıyor tabii canım.
20:52Her şeyi anlıyorlar.
20:52Çocuk anlıyor.
20:53Her şeyi anlıyor.
20:54Yani senin becerin düşük diyor.
20:56Şimdi ben başka bir araştırma daha yaptım.
20:58Bence bu da çok güzel bir araştırma.
20:59Yine okuyabilirler Google Akademik'ten kitaptan ya da bir tane çocuğun özgüveni çok düşük dedim.
21:05Bir tanesinin özgüveni çok yüksek dedim.
21:07İkisi de güzel bir resim yaptı dedim.
21:10Bunu dedim bu çocuklara çocukları nasıl översiniz diye.
21:13Link'i gönderdim.
21:15Herkes yazdı.
21:17Ortaya ne çıktı?
21:18Şu çıktı.
21:20Çocuğun özgüveni düşükse yetişkinler daha çok kelime kullanıyor.
21:2511 kelime kullanıyor.
21:26Özgüveni yüksekse 7 kelime kullanıyor.
21:29Niye daha fazla kelime kullanıyor özgüveni düşük olan çocuklar için?
21:32Çünkü diyor bunun özgüveni düşük.
21:34Ben bunu yükselteyim diyor.
21:37Halbuki utandırıyor ama.
21:39Evet utandırıyor.
21:40İkincisi çok yeteneklisin, çok zekisin gibi cümleler kişi odaklı övgüdür.
21:46Yeteneklisin kişi.
21:48Güzel resim olmuş süreç odaklıdır ya da ürün odaklıdır.
21:52Baktım hangisini daha çok kullanmışlar?
21:54Özgüveni düşük olanlar için daha çok kişi odaklı övgü kullanmışlar.
21:58Niye?
21:58Bunun özünde diyor bir sıkıntı var.
22:00Ben diyor bunu yükselteyim diyor.
22:01Tekrar soruyoruz çocuklar bunu anlıyor mu?
22:04Evet çocuklar bunu anlıyor.
22:05Ne oldu?
22:06Ben çocuğu överek aslında senin becerin düşük mesajı verebiliyorum ve çocuklar da bunu anlıyor.
22:13Seminerlerde soruyorum işte 500 kişi.
22:17Küçükken sınıfta övülünce utanan var mıydı?
22:21Yani %30'u parmak kaldırıyor.
22:25E ne oldu?
22:26Övgü istiyorduk ama ne oldu?
22:27Utandı.
22:28Övgü neden utandırıyor bu çocukları?
22:30Utangaç çocuklar görünür olmak istemez ya.
22:33Herkesin içinde övünce ne yapıyorum?
22:35Aslında işaret etmiş oluyor.
22:36Tamam bir şart etmiş oluyor.
22:37Evet aynen öyle.
22:38Hocam bu dediğiniz sistemsiz olarak bu orta sınıf tuzağı orta sınıf bununla alakalı böyle bazı sendromlar ve sosyolojik gözlemler var ya yani ortada olan çocukların ileride daha fazla söz sahibi olmasıyla falan alakalı.
22:50Aslında şunu anlıyorum doğru mudur acaba üst % kaçsa bu 10, 15, 5 neresiyse o ve alt bir şekilde bu manipülasyonlarla eleniyor.
23:04Evet eleniyor.
23:04Ve ortadakiler kalıyor.
23:06Evet.
23:06Yukarıya da eziyet aşağıya da eziyet. Ortada daha böyle gamsız tırnak içinde diyebileceğimiz.
23:11Yukarıya niye eziyet onu açıklayalım. Yukarıya niye eziyet? Övgünü motive ettiği bir grup var. Tamam mı? Grup var. Onda da şöyle bir bedel ödeniyor. Bu çocuklarda onaylanma ihtiyacı yaratılıyor.
23:24Sürekli dıştan onay alayım. Sürekli. Çocuk resim yapıyor. Şimdi resim yaptıktan sonra kendine sorması lazım. Ben bunu sevdim mi? Bu benim içime sindi mi değil mi? Ne yapıyor çocuk? Bu soruları sormadan hemen dışarıya soruyor.
23:37Evet. Ve şu anda onaylanma ihtiyacına çok kafa yordum ben. Yoruyorum. Onaylanma ihtiyacı çoğu patolojinin, depresyonun ve kaygının temeli. Yani bunu söylemeye bile gerek yok. Başkası için yaşayan kişi kaygılı yaşamaz mı hayatında?
23:54Tabii. Tabii. Tabii. Tabii. Tabii.
23:56Kendi iç sesini kaybetmiştir.
24:02Çocuk evde 6 yaşında. Misafir var. Anne mutfakta yemek toplanmış. Mutfağı topluyor. Çocuk geliyor. Anne. Efendim kızım. Tatlı konuşuyor. Efendim kızım. Anne bana kızdın mı? Yok kızmadım. Ama tabakları topladım. Aferin demedin bana. Ay kızım.
24:24Aferin. Şimdi ne gerek var buna? Ben toplasam ne diyecek bana? Aferin Özgür mü diyecek? Demeyecek ne? Teşekkür ederim diyecek değil mi? Çocuğa da aynı şeyi dememiz lazım.
24:33İlk doktoramı bitirdikten sonra Türkiye'ye geldiğimde işte televizyon programına çağırıyorlardı beni. Orada bizim bir grubumuz vardı.
24:41Ben de diyordum ki mesela işte saat kaçta yayınlanıyor program?
24:4610.
24:4610. Sağda 10'da Beyaz TV'deyim.
24:50Birisi diyor tebrikler.
24:51Birisi diyor başarılar.
24:54Birisi diyor bol şans.
24:57Şimdi bu üçünde de ne var?
24:59Yargı var tamam mı?
25:00Şansa ihtiyacım var.
25:01Tebrikler.
25:01Büyük iş başarıdan.
25:02Bir tane arkadaşım var.
25:04O benim çok meraklı bir arkadaşımın eşi.
25:08Çok meraklı böyle.
25:09Buluştuğumuzda da hep bana sorular sorar.
25:11Bana yazmış ki ilgiyle dinleyeceğim.
25:12Bak sadece senin düşünceni merak ediyorum.
25:16Yargı yok.
25:17Hiçbir şey yok.
25:17Düşünceni merak ediyorum.
25:19Zaten kitabın başında da ne yazdım?
25:20Çocukların bu Fritz'in sözü.
25:23Çocukların herkesin övgüsüne ihtiyaç duyanlar başkalarını kendisinin yargıcı yapar.
25:31Çocukların yargıcı değil rehbere ihtiyacı vardır.
25:35Övgü yerine ne yapacağız peki?
25:36Çocuk resim yaptı.
25:38Anlat bakalım ne çizdin?
25:39Ben bunu...
25:41Çizerken ne hissettin?
25:43Bravo.
25:43Ne hissettin?
25:44Ne düşünerek bunu çizdin?
25:46Güneşi kırmızı çizmişsin.
25:49Güneşi mavi çizmişsin.
25:52Oğlum güneş mavi olur mu?
25:54Yargı.
25:54Çocuk gidecek.
25:55Güneşi mavi çizmişsin.
25:57Ne düşünerek mavi çizdin?
25:59Mesela çocuk...
26:00Çocuk o zaman ne oluyor?
26:03İş dünyasını anlatıyor.
26:04Şimdi anne baba okulum benim bir ay sürüyor.
26:07Aferin yerine ilgi sorusu.
26:09Neyse şunu anlattım.
26:10İlk önce dedim ilgi sorusu sorun.
26:13Annenin bir tanesi işte ikinci hafta parmak kaldırdı.
26:15Hocam dedi ilgi sorusu soruyorum.
26:17Çocuğumun özgüveni inanılmaz arttı.
26:18İlişkimiz inanılmaz gelişti.
26:20Çok güzel.
26:21Sonra öbür hafta aynı anne parmak kaldırdı.
26:23Evet dedim.
26:25Hocam dedi kusura bakmayın dedi.
26:26Ben aferine geri döneceğim dedi.
26:28Niye dedim.
26:28Hocam yorgun geliyorum.
26:29Bir saat konuşuyor.
26:30Benim bir saat konuşacaklar.
26:31Çok da zahmetli işler bu arada.
26:33Çok tatlı.
26:34Bir anaokulunda arkadaşımın anaokulunda çocuklara sormuşlar aferin ne demek.
26:41O demiş ki aferin annemizin babamızın bir çocuk.
26:44Aferin annemizin babamızın bizi başından salmak için kullandığı bir kelimedir demiş.
26:48O çok ağır.
26:49En azıdaydım sanırım.
26:51Seminerde anlattım bunu.
26:53Çıkışta okulun müdürü dedi.
26:54Hocam benim çocuğum gelirdi hep bana bir şey gösterirdi.
26:57Göstermeden önce sakın aferin deme bana derdi.
27:00Demek ki bundan diyordu dedi.
27:02Evet sevgili seyirciler çocuklar her şeyi hissediyor.
27:05Her şeyi aslında sizin içinizden geçtiğini zannediyorsunuz o düşüncelerin ama onları da duyuyorlar.
27:12Çok da güzel bir laf vardır çocuklar söylediklerinizi değil yaptıklarınızı yaparmış.
27:21Yani gerçekten hem annelere hem babalara hem çocuklara ışık tutmak için de bu programı yapıyoruz.
27:29Ne olur Ebru Doğduo Fışıl ve Burak Yılmaz'ı Instagram hesaplarından ulaşın.
27:35Doçent Doktor Özgür Bolat ile beraberiz.
27:37Çok keyifli bir program devam ediyor.
27:40Değil mi hocam?
27:41Başarı diyelim mi hocam?
27:42Diyelim.
27:43Nedir bu başarı?
27:431, 2, 3.
27:44Başarı.
27:45Başarı.
27:45Hadi hep beraber dedik.
27:46Şimdi başarı.
27:47Bir türlü netleştiremediğimiz bir konu çünkü.
27:49Ben valla kendi yaşantıma bakarak kendimce netleştirdim.
27:53Kendimce netleştirdim.
27:56Başarı ilk önce Türkiye'de yaşamış doğmuş birisi olarak başarıyı ben kazanmak ve sahip olmak olarak görüyorum.
28:05Kazanmak ve sahip olmak.
28:07Üniversite sınavını kazanmak, istediğim bölümü kazanmak, para kazanmak, sonra eve sahip olmak, statüye sahip olmak.
28:18Böyle kodluyordum.
28:19Sonra başarı tanımım değişti ki bir tane uygulamayı adam daha iki gün önce Instagram'da gördüm.
28:32Bir milyar dolara satmış.
28:34Bir milyar dolar satmış.
28:35Şu anda depresyonda adam.
28:38Diyor ki hayatımda ne yapacağımı bilmiyorum şu anda.
28:40Kendiyle baş başa kalamıyor.
28:42Tamam mı?
28:43Şimdi o insan bir milyar doları var ve kendisiyle baş başa kalamıyor.
28:47Başarılı mı?
28:48Değil.
28:49Tamam mı?
28:51Sonra başarının da başarı tanımım kazanmak ve sahip olmaktan etki yaratmak ve anlam yaratmaya dönüştü.
28:59Şimdi şöyle düşünelim biz buradayız.
29:01Siz derseniz ki zaten arada netleşecek en iyi eğitim programı bizim programımız olacak derseniz bu işte kazanmak ve dış kaynağa giriyor bu.
29:15Dış kaynağa giriyor.
29:16Kaygılı olursunuz.
29:17İyi oldu mu iyi olmadı mı?
29:19Şimdi bir üst seviyede ne dedik?
29:21Anlam yaratma, fark yaratma, fayda sağlama.
29:25Bu programı dinleyenler, bizim yaptığınız programı dinleyenlerin çocuklarıyla ilişkileri daha sağlıklı olacak diyerek anlama odaklandığınız zaman, faydaya odaklandığınız zaman kaygı gidiyor.
29:39Seminere çıkıyorsun en iyi seminer ben veracağım kaygı.
29:43Ya da kitapta en çok satan kitap benim kitabım olacak kaygı.
29:47Ama benim kitabımı okuyanların çocuklarıyla ilişkileri gelişecek dersek o zaman geçiyor.
29:54Ama bu cümleyi insanların bayağı düşünmesi lazım.
29:58Benim bunu keşfettikten sonra 2-3 yılımı aldı.
30:02O cümlede yazılıdır.
30:04Ben her ebeveynin ve öğretmenin birey çocuk yetiştirmesine katkıda bulunmak istiyorum.
30:11Bitti.
30:11Bazen seminerlerden önce motivasyonum düşük oluyor.
30:16Tamam bunu hatırlıyorum.
30:18Hemen motivasyonum yükseliyor.
30:20Bunun bir üstü daha var.
30:22Şimdi başarılı olmak ne demek artık?
30:25Ne kadar etki yaratıyorsan o kadar başarılısın.
30:27Bir üstü daha var.
30:28Doğun hocamız da söylerdi bunu.
30:32Bu hayatı ne kadar kendin olarak yaşayabiliyorsan o kadar başarılısın.
30:35Güzel.
30:36Hatta yani hayattaki en büyük başarı kendin olarak yaşayabilme başarısıdır ki bizim ülkede çok zor.
30:44En büyük özgürlük de istemediğin şeyi yapmamaktır.
30:48Tabii.
30:48Aslında istediğin gibi yaşamak, kendi otentik kişiliğinde var olabilmek başarı.
30:58Şu amacı aracı iyi tanımlamak lazım.
31:00Hangisi amaç, hangisi araç.
31:01Evet, evet, evet.
31:02Onu ne için istiyorum, neden?
31:04Sorduruyoruz ya bazen biz öğrenciler.
31:05Şunu istiyorum hocam, niye istiyorsun, neden?
31:08Bir yerde o işte işte bunun için istiyorum falan.
31:11Tanımlayamadığı yer artık asıl amacı oluyor.
31:12Şeyi biliyorsun hep televizyonda kapanışımızı hep tek niyetimiz faydalı olmak diye kapatırız biz mesela Burak Hoca'yla.
31:20Yani bu programda gerçekten tek amaç faydalı olmak.
31:24Şimdi o faydayı da tanımlamak lazım ve onu yazmanız lazım.
31:27Tamam.
31:29Tanımlayalım.
31:30Biz tanımlayacağız.
31:31Biz tanımlayıp yazmalı mıyız hocam?
31:33Cebinizde hazır olacak.
31:35Evet.
31:36Kendimizce çok net cevaplarımız var buna tabii ki ama.
31:38Ama şöyle bir şey, bakın ben cümlemi yazdım ya.
31:40Biz de bir tane.
31:41Ben ama şöyle, ben hemen çıkmıyor bu cümle.
31:44Tabii.
31:44Tamam mı?
31:45İnsanlara, amacım ne?
31:47Özgüvenli çocuk mu, mutlu çocuk mu, başarılı çocuk mu?
31:51Kime yardımcı olacaksın?
31:52Yani birey çocuk deyip şemsiyeyi koyuyor.
31:56Yani bu cümleyi netleştirmeniz çok önemli.
31:59Fayda sağlamak ne için fayda sağlamak?
32:00Mutlu çocuk olabilir.
32:02Hocam insanlar faydalı olsun.
32:04Nasıl faydalı?
32:04O kadar geniş bir kavram ki.
32:05Evet evet.
32:06Onu düşünelim hocam.
32:07Şöyle bir daha geldiğinizde.
32:11Programa.
32:13Evet.
32:14Biz cümlemizi hazırlamış olalım.
32:16Tamam hazırlayın.
32:17Tamam mı?
32:17Ondan sonra sizin onayınıza sunmayalım hocam.
32:20O da sakıncalı bir şey değil.
32:21O da sakıncalı bir şey değil.
32:23Sonuçta geri bildirim istiyorsunuz.
32:24Tamam.
32:25Güzel.
32:25O zaman şöyle bir şey var.
32:26Bu cümleyi zihinden yazın ama doğru cümleyi bulduğunuzda içinizde böyle bir hafifleme olması lazım.
32:38Anlatabildim mi?
32:39Yoksa zihniniz...
32:40Aşağı yukarı hazır bile ben şu an...
32:42Böyle bir hafifleme olması lazım.
32:43Tamam.
32:44Ve bu cümleyi kendinize hatırlattığınız an hafiflersiniz.
32:47Bu diyeceğimiz bir şeyden bahsediyorsunuz aslında.
32:49Yani şey dedi ya biraz önce hocam motivasyon hafif düşük olduğu günler.
32:53Bu cümleni cebinden şöyle bir çıkarıp...
32:54Sarıl ona devam et.
32:55Artı ben bunu çok kez denedim.
32:58İki hafta önce yine denedim.
33:01Bir arkadaşım eğitimler veriyor.
33:06Ama her seferinde hala alışamadım.
33:08Kaygılanıyorum diyor.
33:10Neden kaygılanıyor?
33:11Çünkü hata yapmaya kendine odaklanıyor.
33:14Faydaya odaklandığın zaman gider dedim.
33:16Ve geçen gün bana yazdı ya hiç kaygılanmadım dedi sana.
33:20Böyle olur.
33:20Her zaman böyle olur.
33:21Peki hocam yurt dışı diyelim mi?
33:24Diyelim.
33:24Hadi orada.
33:25Çünkü biz yurt dışı eğitim danışmanları olarak bu deneyimleri de çok kıymetli buluyoruz.
33:32Gidilmiş, yaşanmış, bir sürü sıkıntılar olmuştur.
33:35Ya da ne olmuştur, dönünce ne oluyor, siz ne yaşadınız?
33:40Ama daha da çok yurt dışındaki ailelerle, buradaki aileler arasındaki farklara bir bakma şansınız var değil mi?
33:48Ülkede yaşayan aile türleriyle mi?
33:50Evet.
33:51Oldu tabii.
33:52Birincisi biz çocukları çok birey olarak görmüyoruz.
33:56Evet.
33:57Orada daha çok...
33:58Evet.
33:58O daha birey görülüyor.
34:00Yani bir restorana girin, burada anne baba ve iki çocuk görürsünüz.
34:06Orada dört bireyi görürsünüz.
34:09Dört kişi görürsünüz.
34:11Hatta bazı restoranlarda baba böyle oturmuş, çocuğu ortaya almışlar, anne böyle oturmuş.
34:17İkisi de çocuğa bir şey yedirmeye çalışıyor.
34:19Ama yurt dışına gittiğinizde, tabii yurt dışı da çok açık bir kavram var.
34:24Çok geniş bir kavram ama en azından benim gözlemlediğim yerlerde anne oradadır, baba oradadır.
34:29Çocuğa da bir şey verir, anne baba sohbetini eder, kendilerine odaklıdır.
34:34Arada çocuğa bakarlar, çocuğu, çocuğa yedireyim, çocuğun karnını doyurayım diye bir şeye girmezler.
34:41Zaten çocuk kendi yer yani.
34:43Onun için en önemli şey çocuğu birey olarak görüyor.
34:47Birey olarak görünce de tabii çocuğun düşüncesini her zaman merak ediyor.
34:50Ona seçim hakkı veriyor.
34:52Biz daha çok, günümüzde kontrolcü anne baba çok arttı.
34:55İnanılmaz artık kontrolcü anne baba.
34:58Bu kontrol yurt dışında daha az.
35:03Çünkü çocuğu birey olarak görüyor.
35:05Çocuk da iç referans geliştiriyor.
35:08İç referans geliştiriyor.
35:09Benim gördüğüm en büyük şey eğitim konusu, eğitim demek zaten, eğitim demek zihinlerin özgürleşmesi.
35:19Bir zihnin özgürleşmesi için de düşünce kalıplarının, mental modellerin siyah beyaz olmaması lazım.
35:27Şimdi ben bir ilde yaşıyorum, aynı kişilerle takışıyorum, aynı okula gidiyorum.
35:34Şimdi benim şemalarım o kadar şeydir ki, netleşmiştir ki, netleşmiştir ki, yani böyle bir hayatı ben o zaman kısıtlı yaşarım.
35:45Bu şemaların sorgulanması gerekir.
35:52Nasıl sorgulayacağım?
35:53Elimde hiçbir araç yok, nasıl sorgulayacağım?
35:55Bir yöntem, kitap okumaktır, edebiyat.
35:58Çok güçlü bir yöntem, başka kültürlere maruz kalmaktır.
36:04Mesela yurt dışına gidiyor, taşınıyor, evleniyor, gidiyor.
36:09Mesela ben Belçika'da yaşadım bir yıl.
36:12Belçika'da böyle Türklerin yaşadığı yerlere baktığınızda,
36:15başka düşünce kalıplarına maruz kalmadıkları için şemaları daha da sertleşmiş.
36:21Şimdi bu yurt dışı buysa değil yani.
36:25Şöyle örnek, çok basit bir örnek veriyorum.
36:27Biz Antalyalıyım ben, piyazı çok ünlüdür.
36:30Bilir misiniz piyazı?
36:31Piyazı, fasulye.
36:32İçine onun bir şey konulur, terettür diye bir şey.
36:35Tahinli.
36:36Tabii, o konulur.
36:39Üniversiteyi kazandık, İstanbul'a geldik.
36:42Köfte piyaz yazıyor.
36:43Arkadaşım dedim ki, köfte piyaz özledik ya, hadi gel bir köfte piyaz yiyelim.
36:46O piyaz, o piyaz.
36:47Piyaz geldi.
36:50Zeytinyağı koymuş.
36:51Zeytinyağı, limon.
36:51Limon koymuş.
36:53Ya dedik, bu ne? Piyaz.
36:54Ya böyle bir piyaz mı olur dedim ya?
36:56Bunun tayini falan filan yok mu?
36:57O ne dedi?
36:58Ya dedim, işte buna tayin koymuyorsunuz.
37:00Nasıl koymuyorsunuz ya?
37:02Böyle şey yapıyorsunuz.
37:04Siz bilmiyorsunuz ya.
37:07Nasıl bilmiyorsunuz ya?
37:09Sanki zannediyorsun ki sendeki o tayin şeması evrende herkeste var.
37:14Sonra arkadaşlara anlatıyoruz.
37:16Ya adamlar yani piyaz diye bunu yiyorlar ya, hayret bir şey diyor.
37:21Şimdi olsa mesela ben ne derim?
37:22İstanbul'da piyaz farklı yapılıyor.
37:26İstanbul'da piyaz yanlış yapılmıyor.
37:28Farklı yapılıyor.
37:29Yurt dışında yaşayınca ne oluyor?
37:31Bazı düşünce şemalarımızı sorguluyoruz ve yeni şemalar kazanıyoruz ve ne oluyor?
37:39Hayat genişliyor.
37:40Hayat genişleyince ne demek?
37:41Yaşam genişler.
37:42Evet.
37:42Onun için böyle zihin özgürleşir.
37:47Peki en çok tavsiye edeceğiniz şey nedir mesela bizim öğrencilerimize?
37:52Yurt dışında okuyan ya da şu anda hazırladığımız oraya gidecek olan?
37:56Ben şöyle söylüyorum. Yurt dışında alacağı akademik eğitim Türkiye'den iyidir diye gitmeyelim.
38:09Çok da farklı değil hocam ben direkt rahatlatayım size direkt söylüyorum.
38:12Çok da farklı değil. Kitaplar aynı kitaplar.
38:14Aynen aynen. Daha iyidir diye gitmeyelim ama benim çocuğum öyle bir ortamda yaşayacak ki zihniye özgürleşecek diye düşünelim.
38:23Ki bunun için yurt dışına da gitmeye gerek yok. Burada da yapabiliyorsan burada da yap.
38:27Yani o sadece bir araç. Dünya vatandaşı. Ben kendimi düşünüyorum da yani 10 yıl yurt dışında yaşadım ben.
38:3510 yıl okudum yani. 10 yıl okudum. Sonra anlatıyorum işte eğitimdeki başarı çok da önemli değil diyorum ama sonra da şunu söylüyorum.
38:49Acaba ben bu zihin kendimce tabii ki olgunluğuna ulaşabilir miydim acaba?
38:55Farklı düşünce kalıplarına maruz kalmasam. Benim arkadaşım var. Antalya'da yaşıyor. Antalya'dan hiç çıkmadı.
39:02Ama inanılmaz bir felsefeci. O düşünme kalıplarına nasıl ulaştı? Okuyarak ulaştı.
39:09Ama şöyle bir şey var. Yani deneyimi burada göz ardı edemeyiz.
39:13Çünkü bir yerde eminim ki sizin adaptasyon beceriniz ya da dayanıklılığınız herhangi bir ya da konfor alanından çıktığınızda verdiğiniz tepki
39:24onunkinden ben eminim ki farklı olacaktır hocam. Çünkü biraz önce bir deneyiminizi anlattınız ya.
39:31O mesela benim çok hoşuma gitti. Burada paylaşmak isterseniz hani yurt dışına gittiğinizde boş bir odada.
39:38Şimdi orada nasıl bir tepki vereceği çok önemli. Burayı çok dikkatli dinleyin sevgili seyirciler.
39:43Çünkü hep söylüyoruz ya çocuklarınızı konfor alanından çıkardığınız zaman gelişiyorlar.
39:48Bakın Özgür Hoca'nın kendi deneyimi nasılmış?
39:52Şimdi Amerika'ya üçüncü gidişimde MIT'ye yurt çıkmadı bana. Tamam mı? Yurt çıkmadı.
40:05Bizdeki gibi de orada şeydir. Mesela ben üniversitede hatırlıyorum da daha böyle otoriter konuşulurdu çocuklarla.
40:13Şimdi belki farklı olabilir ama orada adamdaki bakış açısıyordu.
40:18Yani bir tane çocuk geliyor. Yani buna ev bir şey bulmamız lazım deyip sürekli benimle yazışan birisi.
40:24Ve şeyi de hissediyorsunuz. Sonra dedi ki bana şu anda yurt yok.
40:28Ben dedim ben geliyorum yani ben nerede kalacağım?
40:31Dedi ki bizim altta bir depo gibi bir yer var. Bayağı da büyük yani buraya kadar.
40:35Dedi orada dedi bir tane yatak var. Yatak var dedi. Sen dedi orada kal.
40:39Oda çıkınca dedi işte şu dördüncü oda çıkabilir falan filan. Ben onu veririm sana.
40:45Odaya girdim. Bayağı böyle büyük bir yer. İnanılmaz tozlu. O kadar tozlu ki.
40:50Şöyle yatağa da dayamışlar. Yatağı böyle indirince toz kalktı.
40:55Toz kalktı. Ondan sonra da ben Türkiye Etim Vakfı bursuyla okudum.
40:59Param da yok şey yapıyorduk yani. Hatta evden götürdük.
41:03Yastık. Yani yastık kaç paradır? 10 dolar vermeyelim diye. Yastık.
41:09Ne yöresin? Evden de götürüp balizimi açtım ondan sonra. Onu yere yaptım. Biraz oraları temizledim falan.
41:17Ve o tozun içinde yattım bir hafta. Ondan sonra o da çıktı.
41:22Odaya geçti.
41:23Şimdi şey olsaydı. Ha bir de şöyle bir şey var. Şimdi her katta duş var ya.
41:27Duşlar var. Sabah kalkıyorsun. Duşunu alacaksın. Nerede alacaksın? Duş da yok. Hiçbir şey yok.
41:31Bir gün birinci katın tuşunda. İkinci gün ikinci katın tuşunda. Oraya çıkıyorsun. Sonra aşağıya iniyorsun. Anlatabildim mi?
41:40Ondan sonra bir hafta öyle geçti. Bir hafta öyle geçti.
41:43Ben sonra kendime bakınca yani herhalde umutsuzluğum yok. Adaptasyonum yüksek.
41:48Değil mi?
41:48İşte bunu kastettim.
41:50Bir öğrencimizin başına bu gelse hocam bizim terapi almamız gerekir.
41:53Bir hafta boyunca yaşadığımız şeylerden dolayı.
41:57Bir reklamlardan sonra birkaç örnek veririz.
42:00Evet efendim kısa bir ara. Birazdan tekrar beraberiz.
42:03Düşen doktor Özgür Bolat ile beraberiz.
42:06Ebru Doğdu ve Burak Yılmaz ile eğitimde devam ediyoruz.
42:09İlgiyle izlemeye umarım siz de devam ediyorsunuzdur.
42:12Evet hocam.
42:13Hocam hemen öncesinde bir araştırmanızdan, bir çalışmanızdan aslında bahsetmiştiniz.
42:17Bu dünyanın en iyi liselerini incelemeye başladığım bir süredir demiştiniz.
42:21Biz böyle hep anne baba tarafından konuşuyoruz da bir de eğitim tarafında da sanki bir şeyler farklı yapılıyor gibi burada.
42:26Şöyle o projeyi başlattım. Dünyanın en iyi beş lisesine başladım.
42:31Amerika ile başladım.
42:33Ekseter gibi. İki tane ekseter onlar şey.
42:36Beş tane okula gittim.
42:38Orada şunu gördüm.
42:41En etkilendiğim şeyi söyleyeyim.
42:44Bu arada müdürleri, okulları müdürleri hepsi profesördü.
42:48Bizim Türkiye'de de başlatıldı o uygulama.
42:50Herhalde Galatasaray Lisesi'nde profesörü.
42:55Harvard'da bir hukuk profesörüydü.
42:59Dedim ki işte öncesinde yazdım tabii.
43:02Bana işte iki günlük ya da bir günlük program yaptılar.
43:04Dedim ki bir tane matematik dersine girmek istiyorum gözlemle.
43:10Tamam bir tane ayarladı.
43:11Şimdi dünyanın en doğal sorusunu sordum.
43:13Kaçıncı sınıf?
43:14Yani dokuz mu on mu on bir mi on iki?
43:15Doğal soru değil mi?
43:16Dedi ki matematiği öyle sınıflara ayıramazsın dedi.
43:21Nasıl dedim?
43:24Girişte sınav yapıyorlarmış.
43:27Çocuğun seviyesine göre yirmi bir seviye var.
43:30Neredeyse oradan devam ettiriyor.
43:31Yani on ikinci seviyede on ikinci öğrencisi de olabilir.
43:34On birinci de olabilir.
43:35Yeni gelmiş bir çocuk da olabilir.
43:36Sonuçta seviyeleri aynı.
43:38Seviyeleri aynı.
43:38Ve varacağın yerde aynı.
43:39Varacağın bir anne baba bizdeki gibi gidip benim çocuğum niye on ikide on birde demiyor.
43:44Tam tersi ne diyor?
43:45Ne diyor hocam?
43:46Tam benim çocuğuma uygun ders veriyorsunuz.
43:50Benim çocuğum matematiği değil altıdan başlattınız.
43:52İkiden başlattınız.
43:53Çok teşekkür ederim diyor.
43:55Ve en çok şuna şaşırmıştım.
43:57Çünkü ben burada da bir lisedeyim.
43:59Lise öğrencilerini de biliyorum.
44:02Harvard'a kabul almış birisi var mı dedim.
44:04Onunla görüştüm.
44:05Bir tane Brown'a kabul almış vardı.
44:07Dedim ben dedi Brown'u istiyorum.
44:10Harvard'a giren arkadaşları hakkında ne düşünüyorsun dedim.
44:12Herkes kendi istedikleri ve seçimlerine göre yaptılar dedi.
44:16Yani çok güzel dedi.
44:17Ben Brown'da...
44:18Yani rekabet olmasına rağmen böyle bir dostluk gördüm.
44:23Bir kıskançlık görmedim.
44:24Çok güzel.
44:24O da...
44:25Ciddi bir takım çalışması var.
44:26Takım çalışması.
44:27Veli, öğrenci, eğitimciler, okul.
44:31Şey çok fazla.
44:33Öğrenci liderliği çok fazla.
44:36Etkinlikler çok fazla.
44:38Şimdi biraz önce şunu unutturmak istemiyorum size.
44:43Biraz önce dediniz ya.
44:44Bir daha geldiğinizde...
44:46Bir daha da olmaz.
44:47İkinci, üçüncü gel.
44:48Şimdi anlatabilirim.
44:49Bir daha size anlatabilirim.
44:51Üçüncüyü bile aldık hocam.
44:52Çok teşekkür ediyoruz hocam.
44:53Ben teşekkür ederim.
44:54Çok sağ olun.
44:54Çok mutlu olduk bugün.
44:55Çok teşekkürler.
44:56Bu programı tabii ki veliler, öğrenciler için yapıyoruz.
45:01O zaman kendimiz de çok şey görüyoruz.
45:01Biz de notlar alarak geliyoruz her seferinde hocam.
45:03Aynen öyle.
45:04Çok sağ olun davet için.
45:05Çok sağ olun hocam.
45:06Evet, efendim bugün söylediğim gibi Ebru Doğdu ve Burak Yılmaz ile eğitimin en kıymetli bölümlerinden biriydi.
45:12Umarım sizin için de faydalı olmuştur.
45:15Efendim önümüzdeki hafta cumartesi günü saat 10'da yine karşınızda olacağız.
45:19Yine çok değerli bir konuk ya da konu ile.
45:23O zamana kadar Ebru Doğdu Official, Burak Yılmaz'ın Instagram hesapları.
45:26Hürriyet.com.tr'den yazılarım, YouTube kanalımız.
45:29Her şeyi izlerseniz çok mutlu oluruz.
45:32Efendim eğitimden, bilimden, baş öğretmenin izinden ayrılmadığınız aydınlık günleriniz olsun.
45:38Hoşçakalın.