• evvelsi gün

Kategori

🗞
Haberler
Döküm
00:00MÜZİK
00:14Cumhuriyet TV ekranlarından merhaba sevgili izleyenler.
00:17Bildiğiniz üzere Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması ve tutuklanmasının ardından yurt genelinde protestolar başladı.
00:23Bu protestoların ardından da gözaltına alınan, tutuklanan, ev hapsi verilen, adli kontrol ile serbest bırakılan 2000'e yakın yurttaş şu anda Türkiye genelinde bulunuyor efendim.
00:32Ancak aslında Türkiye'de bütün bu gözaltı, tutuklamalar, soruşturmalar furyası da Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlamadı.
00:40Zaten bir süredir toplumsal muhalefete yönelik aslında iktidarın yapmış olduğu eylemleri, söylemleri çeşitli şekillerde eleştiren pek çok kişiye yönelik soruşturmalar, tutuklamalar, gözaltılar yapılıyordu.
00:53Bunlardan bir tanesi de Birteksen Genel Başkanı Mehmet Türkmen'di. Kendisi şu anda bizimle.
00:58Mehmet Bey merhaba.
01:00Merhabalar.
01:02Efendim siz de aslında o soruşturma furyasından bir anlamda tırnak içinde söylüyorum nasibini alanlardan birisiniz.
01:08Çok uzun süre tutuklu kaldınız. Çok ciddi bir kamuoyu aslında tutukluluğunuzun sona ermesi için destek kampanyaları yürüttü.
01:15Şu anda da ev hapsinde bulunuyorsunuz ve ev hapsinden katılıyorsunuz yayınımıza.
01:19Şimdi Türkiye'de olanlar malum bir anlamda çok hareketli günlerden geçiyoruz.
01:25Şununla başlamak istiyorum.
01:27Bildiğiniz üzere Gaziantep'te Organize Sanayi Bölgesi'nde ciddi çalışmalar yürüttünüz.
01:32O zaman da sosyal medyada aslında bir video gündem olmuştu.
01:35Sizler Çelik Arslan patronlarına yönelik eleştirilerinizi sunduğunuzda bize Allah verdi demişlerdi.
01:41Bugün de bu boykot meselesiyle birleştirerek yazmışsınız.
01:44Hani size Allah veriyordu, neden boykota karşı çıkıyorsunuz diye.
01:47Bir dinleyelim sizden bir tüketimden gelen gücü kullanma meselesi konuşuluyor.
01:52Neler düşünüyorsunuz?
01:55Aslında başta siz de söylediniz.
01:58Bu baskılar, bu yaşadığımız şeyler, bu atmosfer İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla başlamadı.
02:05Ama o biraz artık toplumun en geniş kesimlerinin tepkisinin açığa çıkması ve patlaması konusunda bir son damla oldu.
02:15Yani sorduğunuz soruyla da bağlantılı.
02:18Aslında bütün bu yaşananlar her ne kadar cumhurbaşkanının, bu ülkeyi yöneten iktidarının, tek adam iktidarının kendisine muhalif olarak ve tehdit olarak gördüğü bir rakibini diskalifiye etmek, devre dışı bırakmak için bir yargı operasyonuyla ve tamamen hukuksuz bir şekilde gözaltı, sonrasında İmamoğlu ve diğerlerinin tutuklanması.
02:45Bütün bunlar böyle görülse de bu yanı doğru olmakla birlikte aslında şöyle bir yanını daha çok tartışmamız ve görmemiz gerekiyor.
02:54Dün bir yazı okuduk, Evrensel Gazetesi'nde Alper Mertoğlu diye bir yazarın yazısı.
03:01O yazıda şuna dikkat çekiliyordu.
03:04Deniyor ki, ve ben bunu çok doğru biliyorum, ben de böyle düşündüğüm için örnek vermek istedim.
03:09Örneğin 12 Eylül darbesi nasıl 24 Ocak kararlarını hayata geçirmek, o gün 12 Eylül öncesinde Türkiye'de çok güçlü olan işçi hareketini, toplusal muhalefeti bastırmak, ezmek ve sermayenin önündeki engelleri kaldırmak için hayata geçirildiyse,
03:27bugün yaşadığımız şeylerin de son İmamoğlu operasyonunun da aslında şimdi de Mehmet Şimşek programının, yani adına Mehmet Şimşek programı dedikleri ve aslında halkın boğazını sıkma programı olan bu programı hayata geçirebilmek için sahayı düzenleme, sahayı ve muhalefeti temizleme operasyonudur.
03:48Bir kere bu yönünün kesinlikle görülmesi gerekiyor.
03:51Programda aslında dediğiniz için, yani İmamoğlu meselesi daha yaşanmadan işte benim 2 ay kadar önce biliyorsunuz burada Başpınar'da binlerce işçi, %30'luk sefalet zambına karşı grevlere, direnişlere başladı.
04:0520'den fazla fabrikada ve bu grevler sürerken ve bunlar anayasal, demokratik, barışçıl şekilde yapılan eylemler, anayasal haklar olmasına rağmen patronların isteğiyle, sermayenin isteğiyle valilik hukuksuz bir şekilde grevleri yasakladı ve devamında yaşananları biliyorsunuz bu hukuksuz yasağa karşı çıktığımız,
04:24bu grevlere ve eylemlere anayasal hakkımız olan, bu hakkımızı kullanmakta ısrar ettiğimiz, bu yasağı tanımıyoruz dediğimiz için ben tutuklandım, 36 gün hapiste kaldım ve çıktıktan sonra tekrar itirazla şimdi de ev hapsindeyim.
04:37Ama aslında bütün bu öncesinde yaşananlar, bu iktidarın en çok korktuğu şey bugün bu uygulanan ekonomi politikasının bedelini ödeyen, açlık, sefalete mahkum edilmiş işçiler, asgari ücretliler, memurlar, emekliler, bütün bunların açığa çıkacak ve daha çok yayılacak tepkisinden korktuğu için ben tutuklandım.
04:59Yoksa mesele ben değildim aslında. Bugün de mesele İmamoğlu değil, mesele aslında bu ülkede bu düzene, bu iktidara, bu tek adam düzeninin kurmaya ve kurumsallaştırmaya çalıştığı bu baskı rejimine itiraz eden, muhalefet eden, demokrasiyi, özgürlük isteyen, hak arama özgürlüğünden bahseden herkese verilmiş bir gözdağı, bir tehdit ve bu açığa çıkan büyük tepkiler de bunu gösterdi.
05:23Çelik Aslan patronu meselesi de şu, aslında bu boykot meselesi bu iktidarın sınıf karakterini de bugün bu hakim olan rejimin, tek adam rejiminin asıl karakterinin bu ülkedeki bir avuç sermaye sınıfını, bir avuç tek elin temsilcisi olduğunu ve en büyük önceliğinin de onların çıkarlarını korumak olduğunu bir kez daha gördük.
05:49Yani bu boykot meselesinin de bu kadar böyle bir tepki vermeleri, insanların ben şu ürünü almak istemiyorum, şunu satın almak istemiyorum gibi son derece doğal, dünyanın her yerinde demokratik olan bir meseleyi bile böyle bir suç muamelesi yaparak bu açılan soruşturmalar, tehditler gösteriyor ki aslında bu iktidarın sınıf karakterini bir kere daha gösterdi.
06:11Ve Çelik Aslan'da aslında başbunlarda yüzlerce patrondan biri, benzer şeyi bütün patronlar, patron temsilcileri yapıyor biliyorsunuz Rıfat Sarcıklıoğlu'dan başlayarak, illerin sanayi odası başkanları, onlar hep diyor ki işler hak istediğinde, işler bu üretilen zenginlikten bir pay istediklerinde, daha iyi koşullarda çalışmak istediklerinde işte bize zenginliği Allah verdi diyorlar ama halk tüketimden gelen gücünü kullanmak isteyip boykot edeceğiz dediğinde de tehdit ediyorlar.
06:40E hani size Allah veriyordu, madem bütün zenginliği size Allah veriyor, boykot da sizi etkilemez, grev de sizi etkilemez. Ama bir şey söyleyeyim, öyle devam edelim, belki sizin soracaklarınız vardır.
06:51Boykot bence çok önemli. Yani özellikle bu on günlük bayram tatiliyle bu hukuksuzluğa karşı yani adeta bu darbe girişimine karşı halkın tepkisini soğutmak istediler, sokakları soğutmak istediler.
07:04Ama bu bütün toplumsal muhalefetin sahiplendiği bu boykot girişimi gerçekten bunu da boşa çıkaran bir şey oldu. Ama böyle bu kadar toplumsal bir tepkinin ve duyarlılığın oluştuğu dönemlerde elbette bu tür boykotların başarılı olma şansı var ve bunu görüyoruz.
07:23Ama bunun kalıcı bir örgütlülük ve artık sadece tüketimden değil, üretimden gelen gücümüzü de kullanabilecek bir düzeye ulaşması için başta sendikalar, işçi sınıfı, emekçiler olmak üzere hepimize çok büyük görevler düşüyor diye düşünüyorum.
07:38Aslında ben de tam olarak bu üretimden gelen gücü de kullanmak gerekmiyor mu yani bu bütün bu mücadeleye bunu eklemlemek gerekmiyor mu noktasını sizinle konuşmak istiyorum ama boykot meselesinden uzaklaşmadan evvel bugün bir genel boykottan söz edebiliriz.
07:53Hiçbir şekilde tüketim yapmamaya çalışıyor yurttaşlar hatta bir biçimde tüketimden para kazanan yani bir hizmet üreten, bir mal üretip satan işletmeler bile destek vererek bugün için kefenkleri kapatanlar var.
08:06Bu noktada biraz bir araya gelmenin tadını aldığımızı düşünüyorum bilmiyorum katılır mısınız ve gerçekten de etkili olabildiğini gördük çünkü çok ciddi bir tepki aldık.
08:17Ne dersiniz biraz galiba bu yan yana gelmek ve özne olarak hissetmek de bir şeyler kazandırıyor değil mi?
08:26Kesinlikle öyle yani ben toplumsal muhalefetin sokakta meydanlarda ilk günden beri bu protestoları yapan, örgütleyen insanların bunca tutuklamaya, gözaltıya, işkenceye, kötü muameleye rağmen bunda ısrar etmelerini tam da sizin dediğiniz bu atmosferin, bu psikolojik üstünlüğün motive ettiğini düşünüyorum.
08:49Ama bu bizi rehavete kaptırmamalı diye düşünüyorum.
08:54Yani biliyorsunuz en azından İstanbul Belediyesi'ne atanmak istenen kayyumla ilgili bir püskürtmeden bahsediyoruz haklı olarak bir yönüyle püskürtmedir ama ben buna darbe denildiği için öyle diyorum.
09:07Eğer bu darbe ise ben bu darbenin henüz tamamen püskürdüldüğünü düşünmüyorum, tehlikenin devam ettiğini düşünüyorum.
09:13Çünkü karşımızda öyle toplumsal muhalefeti, halkın, toplulukun, kamuoyunun tepkisini umursayan bir iktidar olmaktan çoktan uzaklaşmış bir iktidar var karşımızda.
09:25Yani iktidarını ve kurduğu bu rant düzenini, bu sömürü düzenini, bu tek adam düzenini ve pek çok sermaye çevresinin etrafında birikmiş çıkar çevrelerinin de kader birliği yaptığı bu saray rejimini kaybetmemek için bundan çok daha kötü şeyleri yapabilecek bir iktidar olduğunu unutmadan hareket etmemiz gerekiyor.
09:47O yüzden şu anki mevzumuz çok önemli, boykotun yarattığı bu etki, 10 gündür yaklaşık devam eden bu protestolar, milyonlarca insanın bu kadar gözaltı ve tutuklamaya rağmen meydanlara çıkmaya devam etmesi bir korku duvarının kırıldığını, aşıldığını gösteriyor.
10:03Ama biz biliyorsunuz bir gezi direnişi deneyimi de yaşadık. Yine bu düzeyde, hatta bundan çok daha kitlesel bir halk hareketiydi gezi direnişi de. Ama sonrasında bunun bir yönüyle bastırıldığını, sönümlendiğini gördük ve burada aynı tuzaklara düşmememiz gerekiyor.
10:20Bakın iktidar yine bir şekilde sokakta bu tepkiyle, haklı tepkilerle sokakta olanları başka provokasyon girişimleriyle, bir kamplaştırmayla dağıtmaya, provoka etmeye çalışıyor. Bizim meselenin gerçekten artık İmamoğlu ya da CHP'nin meselesi değil, bunu çok aşması gereken bir mesele olduğunu söylememiz ve bu bilinçle hareket etmemiz gerekiyor.
10:42Bunun için de toplumun diğer bütün kesimlerinin sadece İmamoğlu ve beraberinde tutuklanan belediyelere yönelik bu darbe ve benzeri talepler için değil, elbette bu önemli. Çünkü bu ülkenin en büyük, son seçime göre birinci partisi olan ve cumhuriyetin kurucusu olan bir partinin cumhurbaşkanı adayına bu yapılabiliyorsa, bu ülkede işçi ve emekçiler, sıradan insanların hiçbir güvencesi olamaz. Bu bilinçle yaklaşmamız gerekiyor.
11:09Ama bu da yetmez. Bizim zaten İmamoğlu tutuklanmasa bile aslında ayağa kalkmak için, bu iktidarı artık yeter demek için, yani bu diktatörlük rejimine son verip işçi ve emekçilerin kölelik ve sefalet düzeninden kurtulması için, mücadele etmek için zaten çok daha önemli, çok daha fazla sebebimiz var diye düşünüyorum.
11:31İşte tam da bu noktada, başta sendikaların, işçi sınıfının, emekçilerin, doğrun örgütlü güçlerinin, ya bu ülkede grevler niye yasaklanıyor? Bu ülkede niye sendikal hak ve özgürlükler yok? Bu ülkede 12 Eylül kalıntısı olan anayasada yazılı olan kırıntı hakları bile kullanamıyor işçiler.
11:48İşte başbunlar işçilerinin grev hakkı, demokratik, barışçıl eylem hakkı bir valinin kararıyla, bir hukuksuzlukla yasaklandı ve binlerce, on binlerce işçi kölelik ve sefalet koşullarında patrona boyun eğdirmeye zorlandı. Bu ülkede hak arama özgürlüğü yok.
12:03Yani işte emeklilerin durumu, asgari ücretlinin durumu, bakın şu anda bu iktidarın bugün içinde bulunduğu ekonomik krizi aşmasının tek ve en önemli koşuluşu, bakın dünya ekonomisi bugün artık böyle işte dünyadan yeni sermaye akışı krediyle bu krizi atlatmaya imkan vermiyor.
12:23Bu iktidarın artık tek şansı içerden para bulmak, bu krizin yükünü halka daha fazla yüklemek, işçi sınıfına yüklemek. Çünkü sermaye dokunmuyor. Adil bir vergi sistem uygulasa, bu ülkenin büyük sermaye kesiminden gerçekten vergi alsalar aslında çözülecek bir sorun ama hala onlara vergi afları yapılırken bütün yük işçi sınıfına indiriyor.
12:42Yani bu bize şunu gösteriyor, bu programın bu iktidarın bu dar boğazdan kurtulmasının en önemli koşulu işçi sınıfı ve emekçileri daha ucuz iş gücü olmayı dayatmak, ücretleri daha da düşürmek. Bakın bize ne diyorlar mesela Mehmet Şimşek programı asgari ücret emekli memurlara yapılan maaşları açıklarken hedefi ne diye açıklıyor?
13:02İki şey diyor, bu yolla enflasyonu düşüreceğiz, ücretler düşürülerek. İki, talepleri yani alım gücünü talebi baskılayacağız. Yani insanlar çok alışveriş, ya siz kendiniz zaten milyonlarca insanı açlık sefalet ücretine mahkum ederek daha az alışveriş yapın ki enflasyon yükselmesin diyorsunuz alay dercesine. Şimdi bir gün boykot edeceğiz deyince darbe ediyorsunuz. Yani böyle bir saçmalık olabilir mi?
13:25O yüzden bunu boşa çıkartmanın tek yolu nasıl bu iktidar boykot meselesiyle birlikte kimi sermaye ve şirketler hedef alınınca sınıf karekterini bir kere daha ortaya koyduysa buna karşı bu hareketin de sınıf temelli bir karakter kazanması, sendikaların, işçilerin, emekçilerin kendi talepleriyle kendi rengini vererek İmamoğlu için değil sadece kendi talepleriyle dayatılan bu kölelik ve sefalet düzenini kabul etmemek için.
13:53İnsanca yaşayacak bir ücret için, grev hakkı için, sendikat örgütlenme için, hak ve özgürlüklerimiz için bizim meydanlara çıkmamız lazım. Yani eğer böyle ilerletmezsek bunu bugün evet kısmı bir kazanımdan bahsedebiliriz, psikolojik üstünlüğümüz var, milyonlarca insan bu kadar baskıya rağmen korkmuyoruz diyor.
14:12Bu şüphesiz bizim için çok önemli bir güvence ama bunun istikrarlı bir şekilde devam etmesi ve bunun gerçekten püskürtülmesi, bu ülkenin eski normale değil gerçekten demokratik bir Türkiye'ye uyanması için işçi sınıfının, emekçilerin ve sendikaların bu sürece çok daha güçlü bir şekilde müdahil olması gerekiyor.
14:31Peki baktığınız zaman aslında süreçte bunu da görüyor musunuz? Biraz böyle bence adım adım gelişti çok şey. İfade ettiğiniz şeye kesinlikle katılıyorum. Zaten Cumhuriyet Halk Partisi'nin öncülük ettiği değil halkın öncülük ettiği hareketler oldu.
14:45Yani İstanbul Üniversitesi öğrencilerin barikatı yıktılar, bir boykot çağrısı yaptılar akademide, sonra akademisyenlerden destek aldılar vs. Şimdi ekonomik bir boykot sürdürülüyor.
14:55Üretimden gelen gücü kullanmak zorundayız noktasında. Sizin zaten böyle bir çağrınız oldu ama sendikaların ortak kararlar vererek ya da acaba birkaç hafta birkaç ay ne kadar gerekiyorsa bu karara giden yolu örgütleyerek, işçilerle konuşarak yani nasıl bir şey yapmak lazım? Ne kadar bir süreçte yapılabilir bu?
15:15Bakın buna cevap vermeden şöyle bir hatırlatma yapayım. Bir iki gün önce bir yazı daha çıktı. Emre Yeksam arkadaşımızın bir yazısıydı. Yani bir şey tartışıyor ya sonuçta biliyorsunuz asıl bu hareketin öncüsü kararlı ve cesaretiyle damga vuran ve bu kadar yayılmasına cesaretin yayılmasına sebep olan asıl öğrenci hareketinin, gençlik hareketinin üstünlüğü.
15:39Başta İstanbul Üniversitesi'nin o ilk gün barikatları aşan yürüyüşü ve sonrasında başlatılan boykotta olduğu gibi ve bugün en çok yüzlerce asıl ulu öğrenci gençlik önderlerinin bu hareketi örgütleyen gençlerin üstünlüğü olması da tesadüf değil zaten.
15:53Şimdi şöyle bir tartışma başladı. Biliyorsunuz geziden beri işte Z kuşağı, Y kuşağı çok tartışılıyor. Bir işte yok bunlar çok apolitik diye gömüyoruz ya ya da işte bunlar çok zeki, dünyayı, geleceği bunlar kurtaracak diye gereğinden fazla abartıyoruz. Yani kim bu gençler diye bir tartışma var.
16:11Evre Eksan çok önemli bir şeye dikkat çekmişti yazısında bence çok önemli. Diyor ki o yazıda çok önemli bir tespit. Belki de ilk kez Türkiye'de genç bir kuşak bu kuşak yani bugünkü genç kuşak bir önceki kuşaktan anne ve babalarından çok daha kötü bir ekonomik durum ve gelecek kaygısıyla karşı karşıya var.
16:33Yani biliyorsunuz böyle hani kapitalizmin bir ilerlemeci, reformist bir yanı vardır ya bir sonraki kuşak yaşam standartları daha yüksek. Ama ilk kez bu tersine döndü ve bugünün gençleri anne ve babalarından çok daha kötü bir durumla karşı karşıya.
16:47Aslında bu üniversite öğrencilerinin sadece İmamoğlu değil belki İmamoğlu bence asıl başat nedeni değil bu şeyde kendi geleceklerinin nasıl tehdit altında olduklarını. Üniversitelerin işsizlik olarak gelecek meselesi.
17:01Şimdi buradan yapılması gereken şu şimdi önümüz 1 Mayıs. 1 Mayıs dünyanın her yerinde işçi sınıfının, emekçilerin birlik mücadele dayanışma günü. Şimdi genel grev çağrısı yapmak elbette kolay yani ben şöyle bir rahatlıkla hareket etmiyorum.
17:15Ben bağımsız bir sendikanın temsilcisiyim. Daha önce başka sendikalarda da işçilik hayatım boyunca bu mücadele içindeyim ama bizim sendikamız henüz barajın altında toplu çalışma yetkisi olmayan yani genel grev çağrısı yapsa işte onlarca fabrikada buna cevap verecek bir örgüttür ya olmayan birisi.
17:33Bazen şöyle deniyor ya sizin için kolay genel grev diyorsun da sen kaç fabrikada iş durdurabileceksin. Evet bu doğru o yüzden ben bunu demek yerine bunu yapabilecek bu büce sahip sendikalar var bu ülkede. Yani binlerce yüz binlerce üyesi olan en stratejik sanayi kontekstlerinde fabrikalarında örgütlü olan ve burada da şöyle bir tartışma var işçiler içinde biz de yaşıyoruz.
17:57Ya biz niye bu işe taraf alıyoruz işte işleri bu konu üzerinden bölmeyelim İmamoğlu'ndan bize ne falan bu bizim meselemiz mi gibi. Şimdi bu aslında anlaşılır bir şey böyle bir bölünmenin olması ama bunu ancak şöyle aşabilirsiniz. Bu sadece CHP'nin İmamoğlu'nun meselesi olmaktan ancak şöyle çıkar.
18:14Kardeşim bu İmamoğlu'nun meselesi değil. İmamoğlu'na bunu yapan bunun yaşadığı bir ülkede bizim hakkımızın, özgürlüğümüzün olması mümkün değil. Bu oluyorsa biz bu ülkede grev yapamayız. Biz bu ülkede sendikal haklardan söz edemeyiz. Asıl bizim kendi taleplerimizle tam da böyle bir toplumsal duyarlılık böyle bir şey uyanış varken asıl işçi sınıfında kendi temel talepleri için,
18:38insanca yaşayacak bir ücret için bu Mehmet Şimşek programına karşı işte bu krizin faturasını ödememek için sendikal hak ve özgürlükler için bu ülkede grevlerin bu kadar kolay yasaklanamaması için yani şimdiden bütün sendikaların başta kendi fabrikalarında üyelerinde tabanlarında bu tartışmayı örgütlemesi gerekiyor.
18:58Sendika merkezleri yapmıyorsa bu sendikanın tabanındaki ileri işçilerin, mücadeleci sendikaların, işçi temsilcilerinin bu işi örgütlemesi gerekiyor. Yani en azından 1 Mayıs'a giden süreçte ve önümüzdeki günlerde asıl bakın son sadece 3 günde 25 milyar dolardan bahsedildi Merkez Bankası'nın sattığı.
19:1630 milyar dolar. Tabii dövizdeki yükseliş işte yine bunun enflasyona yansımasını hep birlikte yaşayacağız. Bütün bunun bedelini de halk ödeyecek, emekçiler ödeyecek. Bunun faturasını da işçilere kesecekler, sermayeden kesmeyecekler.
19:30Bakın sadece bu yönü bile aslında bunun imamoğlu değil, işçi sınıfının, emekçilerin meselesi olduğunu, bu krizin ve bunun üstüne eklenen bu son krizin faturasını ödememek için, kendi haklarımıza, kendi geleceğimize sahip çıkmak için bizim genel grev, genel direnişi çok daha somut bir şekilde bütün iş yerlerinde, bütün sendikaların tabanlarında, şubelerinde tartışmayı açmamız gerekiyor.
19:55Sendikalar bir çağrı yapsın, herkes genel grevi örgütlemek. Genel grevi örgütlemek böyle kolay olmadığını da biliyoruz ayrıca. Ama en azından bu gücü olan, dayanağı olan, iyi kötü, işçi sınıfının, örgütlü kesiminin ana gövdesini temsil eden sendikaların, en azından onların mücadeleci olanlarının bu işi daha ciddi tartışması gerekiyor.
20:12Yani bizim artık şunu bekleme lüksümüz yok. En büyük konfederasyonlar karar alsın bize, ya yok bunu alttan zorlamamız gerekiyor. En mücadeleci olanlardan, iş yerlerinden, şubelerden, konfederasyonlara bağlı bunu yapabileceğini düşündüğümüz mücadeleci sendikalardan başlayarak bizim bunu örgütlememiz, işçi sınıfında, toplantılarda, fabrikalarda bunu tartışmamız gerekiyor.
20:35Bu ülkede gerçek bir demokrasi, bütün bu baskıların püskürtüldüğü bir Türkiye ancak işçi sınıfıyla olur. Yani ilk günde söylediğim gibi, bu ülkeye özgürlük gelecekse işçi tulumuyla gelecek ve bizim bunun için işçi sınıfını örgütlemekten başka çaremiz yok.
20:53Evet. Sayın Türkmen çok teşekkür ediyorum katıldığınız ve fikirlerinizi aktardığınız için.
20:58Ben teşekkür ederim. İyi yayınlar. Sağ olun.
21:01Hoşçakalın.
21:03Sevgili Cumhuriyet TV izleyenleri, Birteksen Genel Başkanı Mehmet Türkmen bildiğiniz üzere geçtiğimiz aylarda 36 güne yakın emir tutuklu kaldı.
21:12Çünkü Gaziantep'te Başpınar Organize Sanayi Bölgesi'nde işçiler artık düşük ücretlere karşı ayaklanmışlardı ve örgütlenmişlerdi, patronlara karşı duruyorlardı.
21:23Mehmet Türkmen'de aslında bir sendika başkanı olarak orada kendisi de söylediği 20'ye yakın fabrikada işçilerin örgütlenmesindeki en başat isimlerden bir tanesiydi.
21:32Tahmin ediyoruz ki bu sebeple çok uzun süre tutuklu kaldı. Şu anda da ev hapsinde bulunuyor.
21:37Sizler için katıldı ve anlattı. Şimdi bir boykot meselesi var Türkiye'nin konuştuğu. Tüketimden gelen gücümüzü kullanıyoruz deniliyor ancak.
21:46Pek çok çağrıda üretimden gelen gücün de kullanılarak mücadelenin daha da büyütülebileceği yönünde.
21:52Mehmet Türkmen bu detayları, bu konu hakkındaki düşüncelerini sizler için anlattı. İlerleyen günlerde gündemi değerlendirmeyi sürdüreceğiz efendim. Şimdilik nokta alıyorum.

Önerilen