Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Sevgili izleyiciler, Cumhuriyet TV ekranlarına hoş geldiniz, Türk Sanayicileri ve İş
00:19İnsanları Derneği, TÜSİAD bir açıklamada bulunmuştu ve bu açıklamanın ardından
00:24TÜSİAD'ın yöneticilerine yönelik bir soruşturma başladı.
00:28Oldukça da geniş kapsamlı bir soruşturma ve dün yöneticilerin
00:32verdiği ifadeler ortaya çıktı. Peki Türkiye'de zaten son
00:36dönemlerde olağanüstü bir ııı dönem yaşıyor Türkiye. Çünkü
00:39yargı sopası hayatın her alanına müdahale etmekte. Peki
00:43bütün bu olanları nasıl değerlendirmeliyiz? Iıı bugün
00:47programımızda ııı akademisyen yazar, doçent doktor Fatih
00:51Yaşlı var. Sayın Yaşlı hoş geldiniz. Hoş bulduk,
00:54merhabalar. Merhaba. Iıı dilerseniz hızlıca başlayalım.
00:59Şimdi ilk olarak TÜSİAD'ın yöneticilerinin yaptığı
01:02açıklamalarla başlayalım isterseniz. Bu açıklamalara
01:04sizin yorumunuz nedir? Siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Çünkü
01:08aslında TÜSİAD baktığımız zaman o kadar da muhalif bir
01:12yapıya sahip değildi. Iıı ancak hiç beklenmedik bir açıklama
01:16yaptılar. Hatta şaşırttılar ııı çok fazla insanı da. Bu
01:20açıklamalara yönelik hukuk alanında, eğitim alanında ııı
01:23Bodu'da çıkan otel yangını alanında yapılan açıklamalara
01:27siz nasıl bakıyorsunuz? Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
01:30Hı hı. Şimdi öncelikle şunu hatırlamak lazım. Iıı Türkiye'de
01:35şöyle yaygın bir algı var. Işte bir tarafta seküler sermaye
01:38grupları var. Bir tarafta mütedeyyin sermaye grupları
01:42var. Iktidar partisi, mütedeyyin sermaye gruplarını
01:45kayırırken seküler sermaye gruplarıyla kavga ediyor. Şimdi
01:48bu doğru değil. Şu anlamda doğru değil. Birincisi
01:51Türkiye'de AKP'nin iktidar oluş sürecinde yani iki binli
01:54yılların başında ııı Refah Partisi o milli görüş geleneği
01:58bölünürken ve içinden yenilikçiler çıkartılırken işte
02:01Erdoğan ve Abdullah Gül liderliğinde buna en büyük
02:04destek veren ııı yapılardan biri TÜSİAD'dı. Çünkü TÜSİAD
02:08bin dokuz yüz doksanlı yıllar boyunca Türkiye'de ciddi bir
02:10yönetememe krizi, hegemonya krizi olduğunu görmüştü. Ve
02:14dolayısıyla artık Türkiye'nin yönetilebilir bir ülke olması
02:17adına AKP gibi bir partiye ihtiyaç duyulduğunu
02:20düşünüyordu ve dolayısıyla büyük sermaye aslında AKP'nin
02:24kuruluşunda ve iktidara gelişinde çok ciddi rol oynadı.
02:27Dolayısıyla TÜSİAD'la AKP arasında böyle bir tez,
02:30antitez ilişkisi olduğu ya da mutlak bir çelişki olduğu
02:33yönündeki analizleri çok ciddiye almamak lazım. Birincisi
02:36bu. Bunu görmek lazım. Zaten geride kalan yirmi iki, yirmi
02:40üç yıla baktığımız zaman AKP iktidarı Türkiye'de büyük
02:43sermayenin talepleri, istekleri doğrultusunda neler yapılması
02:48gerekiyorsa onu yaptı. Yani örneğin yetmiş milyar dolara
02:51yakın kamu varlığı bu dönemde özelleştirildi. Yani Özal'ın
02:55aslında yapmak istediği şeyi Erdoğan tamamladı. Bu haliyle de
02:59aslında ııı AKP iktidarı yirmi dört Ocak kararlarının, on iki
03:04Eylül darbesinin, Turgut Özal anlayışının daha sonrasında ise
03:08işte Kemal Derviş anlayışının ekonomi alanındaki takipçisiydi.
03:12Mutlak anlamda bir neoliberal ajanda uyguladılar. Işte
03:15özelleştirmenin yanı sıra taşeron çalışma, güvencesiz
03:18çalışma, sendikal hareketin, emek hareketinin zayıflatılması,
03:21asgari ücretin toplumun ortalama ücreti seviyesinde
03:26ııı ortaya çıkması ve dolayısıyla ücretlerin asgari
03:29ücrete yakınsaması. Şimdi tüm bunlara baktığımız zaman zaten
03:33ııı AKP iktidarı genel olarak sermaye grupları açısından
03:37Türkiye'yi adeta bir dikensiz gül bahçesi haline getirmişti.
03:41İstenildiği ücret düzeyi, istenilen özelleştirme düzeyi,
03:45istenilen emek hareketinin yokluğu tüm bunlara bakıldığı
03:48zaman şu an Türkiye'de ciddi anlamda ııı sermayenin
03:52borusunun öttüğünü söylemek mümkün. Peki neden TÜSİAD böyle
03:56bir çıkış yaptı? Yani eğer anlattığımız gibi ise tablo. E
04:00şimdi bunun birden fazla nedeni var. Ilk neden şudur. Iıı bir
04:04kere bu yeni değil. Yani iki bin on dokuzdan beri aslında
04:07adım adım TÜSİAD'ın eleştirilerinin ııı iktidara
04:10yöneldiğini iktidardan da özellikle Erdoğan'ın da çıkıp
04:13ey TÜSİAD diye TÜSİAD'a defalarca seslendiğini
04:15biliyoruz. Yani bugünkü durum baştan sona yeni bir durum
04:18değil. Yeni olan bir iki şey var. Yani işte yöneticilerin
04:21ifadeye çağrılması, o fotoğrafların verilmesi onlar
04:23yeni doğru. Ama TÜSİAD ııı AKP'yi geçmişte de eleştirdi.
04:28AKP'den de TÜSİAD'a Erdoğan şahsında sert yanıtlar geldi.
04:31Bu bugün başlayan bir mesele değil. Iıı TÜSİAD'ın
04:35eleştirilerinin odağında aslında ekonominin durumu var.
04:38Yani bir yandan evet sermaye açısından dikensiz gül
04:42bahçesi diyebiliriz. Ama öte yandan ekonominin üstesinden
04:46gelinemeyen yapısal sorunları var. Ve o yapısal sorunlar uzun
04:50vadede sermayenin aklını TÜSİAD'ı rahatsız ediyor. Nedir?
04:54Birincisi şudur. Şimdi TÜSİAD bir süredir bütün metinlerine
04:58baktığınız zaman Türkiye'de bir yeşil dönüşüm talep ediyor. Çok
05:02çevreci olduğu için vesaire değil. Genel olarak dünyada
05:05küresel sistemde bir yeşil kapitalizm olgusu ortaya
05:09çıktığı için ekolojik felaketle iklim kriziyle savaşma adına
05:12kapitalizm ııı aslında hiçbir zaman yapamayacak. Çünkü kar
05:16hırsı uğruna doğayı katletmeye devam edecek. Ama bir ekolojik
05:20hassasiyet geliştirdi ve TÜSİAD'da o yeşil dönüşümün
05:23buraya uygarlanmasını istiyor. Birincisi bu. Dünyadan ııı
05:26dışlanmak geride kalmak istemiyor TÜSİAD'da. Elbette
05:29ki yani Türkiye'nin bugünkü kapitalizmi uzun vadede
05:32sürdürülebilir bir kapitalizm değil. Yani sadece ucuz emeğe
05:35ve düşük değerli Türk lirasına dayanarak ihracat yapamazsınız.
05:38Zaten TÜSİAD'ın metinlerinde bu ibare de yer alıyor. Bunu da
05:41söyleyecektim. Dolayısıyla diyor ki dijital dönüşüm, yapay
05:45zeka, işte yeşil proje bunları bir an önce hayata geçirmek
05:48lazım. Çünkü biz giderek uluslararası sistemin dışında
05:52kalıyoruz. En temel taleplerinden biri budur.
05:55Ekonomide yapısal dönüşüm istiyorlar uzun vadede. Daha kısa
05:59vadede baktığımız zaman ise Şimşek programının bütünüyle
06:03enflasyonla mücadelenin yükünü halkın sırtına yıktığı halde
06:08biz enflasyonda enflasyonun düşüşünde yeterince bir başarı
06:11sağlayamadığını görüyoruz. Ve dolayısıyla aslında TÜSİAD
06:15bundan da rahatsız. Yani enflasyonla mücadele
06:18programının yeterince sıkı uygulanmadığını, kemer sıkma
06:22politikalarının yeterli olmadığını, daha başka
06:25müdahalelerde bulunulması gerektiğini söylüyor. Örneğin
06:28diyorlar ki kamu maliyesi alanında hiçbir şey yapılmadı.
06:31Yani para politikasıyla sadece enflasyon düşürülmez. Kamuda
06:34da harcamaların ciddi şekilde kısılması lazım diye bir
06:37uyarıları talepleri var. Başka türlü Şimşek programının kendi
06:41sınıfları açısından işlemeyeceğini düşünüyorlar. Bu
06:44nedenle de ikinci neden Şimşek programına yönelik itirazları
06:48dır. Mesela Şimşek programına ciddi bir kredi açmışlardı.
06:51Temmuz'daki toplantıda Mehmet Şimşek konuşmacıydı. Ki o
06:54konuşmacı olduğu toplantıda da ııı marif modelini eleştirmişti
06:58TÜSİAD. Liyakat esasına aykırı, bilime aykırı diye. Orada da
07:02bir eleştiri vardı. Şimdi bu sefer eleştirilerin dozu daha
07:05da artmış durumda. Çünkü Mayıs ayı geldiğinde Şimşek
07:09programının üzerinden iki yıl geçmiş olacak. On dört yirmi
07:12sekiz Mayıs seçimlerinden sonra uygulamaya başlanmıştı. E
07:15şimdi iki yılın sonunda gelinen noktada enflasyonla mücadelede
07:18iktidar açısından ciddi bir zafiyet olduğu çok net bir
07:22şekilde görülebiliyor. Ve buna şu an itibariyle itiraz edip
07:25programın daha hızlı çalışmasını istiyorlar.
07:27Programdan henüz tam anlamıyla desteklerini çekmiş değiller ama
07:31bu programın daha hızlı, daha sıkı çalışması gerektiği
07:34kanaatindeler. Ve üçüncüsü şu ııı TÜSİAD şunu fark etmiş
07:39durumda. Kit fark etmemek mümkün değil. AKP sizin de
07:42programı açarken söylediğiniz üzere özellikle son birkaç
07:45aydır siyasal alanı daraltmak adına diğer siyasi özneleri
07:50siyaset yapamaz hale getirmek adına yargı sopasını bir
07:53yönetme tekniği olarak kullanmaya başladı. Toplumun
07:57ve siyasetin geniş kesimlerine uzandı bu yargı sopası. Yani
08:00örneğin işte ııı CHP'li belediyelere de kayyum
08:04atanabiliyor. HDP'li belediyelere kayyum atanabiliyor.
08:06Iıı CHP kurultayına soruşturma açılıyor. Ümit Özdağ da işte
08:10önce gözaltına alınıyor. Sonra tutuklanabiliyor. Ekrem
08:13Mamoğlu'na siyasi yasak getirilmesi konuşuluyor. E işte
08:16Kürt sorununda baktığınız zaman en son bir HDP operasyonu
08:20yapıldı. Evet. Eee DEM Parti'yle irtibatlı sol
08:23sosyalist yapılardan birçok insan gözaltına alındı. Bu
08:26nedenle işte teğmenler meselesi var. Teğmenler meselesi var. Eee
08:30tüm bunların toplamına baktığında TÜSİAD aslında
08:32şunu görüyor. Bakın bir iktidar hegemonyasını kurarken
08:36burada lafınızı keseceğim, araya gireceğim ama ben şunu da
08:39belirtmek istiyorum. Şimdi biz de cumhuriyet olarak sokak
08:43röportajına çıkıyoruz. Eee belki çıkmıştır karşınıza. Şimdi
08:47eskiden yani bu yargı müdahalesi bu kadar sıkılaşmadan
08:51önce biz insanlarla daha rahat konuşabiliyorduk. Ancak eee
08:55siyasi figürleri bir politik figürleri bir kenara
08:59bırakıyorum. Normal sokak röportajında konuşan yurttaşı
09:02da gözaltına alıyorlar. Evet bu da bir mesaj. Tabii yani.
09:08Buyurun. İstenilen şey kimse konuşmasın. Bir sükut, bir
09:13sessizlik olsun ve siyasal alan dediğim gibi iyice daralsın.
09:17Iktidar dışındaki hiç kimse siyaset yapamasın. Temel olarak
09:21istenilen şey budur. Yargı sopasının gösterdiği şey
09:23budur. Bakın bir iktidar hem rıza ile hem de zor aracılığıyla
09:28yönetir. Buna hegemonya diyoruz. Yani belli bir sınıfın
09:31işte toplumun geneline kendi çıkarlarını dayatması bir
09:35yönetim biçimini dayatması. Şimdi baktığımız zaman AKP
09:38iktidarı özellikle iki bin on üç yılına kadar genişleyici bir
09:42hegemonya kurmuştu. Çünkü Türkiye'ye işte sıcak para
09:44geliyordu, döviz ucuzdu, faizler düşüktü, insanlar
09:47tüketim üzerinden bir refah yanılsamasına kapılmıştı. AKP
09:51bunun üzerine biz Türkiye'yi demokratikleştireceğiz,
09:53vesayetten kurtarıyoruz, Avrupa Birliği'ne üye olacağız
09:56vesaire diyerek ııı o rızayı tesis etmeyi başarıyordu. Ama
10:00özellikle iki bin on üç yılından itibaren ki gezi
10:02direnişi de o döneme tekabül eder. Iki bin on üç yılından
10:05itibaren dünyadaki parasal genişleme dalgasının sona
10:08ermesiyle birlikte Türkiye'ye daha az para girer oldu. Ve
10:11adım adım Türkiye'de hem döviz kuru tekrar yükseldi, hem
10:14faizler arttı. Eee bunun geldiği nokta iki bin yirmi beş
10:18yılında artık çok ciddi bir gelir dağılımı bozukluğu
10:21inanılmaz derinleşmiş bir yoksulluk. Yirmi iki bin lira
10:24asgari ücretle çalışmaya mahkum edilmiş kitleler. Işte asgari
10:28ücretin yanı sıra memur maaşlarına yüzde on zam, on
10:30dört bin altı yüz lirayla geçinmek zorunda olan yüz
10:32binlerce emekli, milyonlarca emekli. Tablo bu durumda. Gelir
10:36dağılımı alt üst, yoksullaşma artıyor. Öte yandan çok küçük
10:39bir azınlık giderek zenginleşmeye devam ediyor. Bu
10:43tabloya baktığınız zaman artık iktidarın rıza üretmekten
10:47toplumun geniş kesimlerinin rızasını üretmekten vazgeçtiğini
10:52bunu sağlayamadığını görüyoruz. Bunun en büyük kanıtlarından
10:55biri de otuz bir Mart seçimleridir. Otuz bir Mart
10:57seçimlerinde iktidar tarihinin en ağır yenilgisini aldı ve o
11:01tarihten itibaren de aslında adım adım yeni bir oyun
11:04kurmaya başladı. Bu son birkaç aydır tanıklık ettiğimiz yargı
11:08toplumun bütün kesimlerine sallanıyor oluşu. Otuz bir Mart
11:12yenilgisinin gösterdiği tablodur, manzaradır. Iktidar
11:15artık oylarını arttıramaz. Iktidarın artık geleceğe dair
11:18bir vaadi olamaz. Iktidar geniş kesimlere refah, demokrasi,
11:22adalet, barış bunları hiçbir şekilde diyorlar. Efendim?
11:26Yirmi üçtü. Iki bin yirmi üç misyonu vardı AK Parti'nin. Iki
11:30bin yirmi üçü geride bıraktık. Şimdi tarih güncellendi. Şimdi
11:33iki bin elli üç misyonu diyorlar. Evet yani iki bin
11:36yirmi üç vaatlerin hiçbiri tutmadı zaten. Iki bin elli üç
11:40de tutmayacak. Bundan herkes emin olabilir. Iki bin elli üçü
11:42hangimiz göreceğiz o ayrı bir tartışma konusu tabii. E şimdi
11:45dolayısıyla vaatlerinizi gerçekleştiremediğiniz yerde
11:48rıza yerine toplumsal rızanın tesisi yerine zor
11:53politikalarına başvurmaya başlıyorsunuz. Baskıyı
11:55arttırıyorsunuz. Işte yargı sopası gündeme geliyor,
11:58gözaltılar, tutuklamalar, sansür, rütün uygulamaları. E
12:03şimdi TÜSİAD diyor ki kapitalist bir toplumda asıl
12:07olan rıza ile yönetmektir. Zor istisna durumlarında söz konusu
12:11olur. Ve bu nedenle de AKP'ye diyor ki bak hegemonyayı
12:15tesis etmekten yani Türkiye'yi yönetmekten rızayı üreterek
12:18toplumu yönetmekten giderek uzaklaşıyorsun. Onun yerine
12:22daha çok zora başvurmaya başladın. Ama bu bir yerde
12:25patlayabilir. Bunun riskini alma. Bunun riski aynı zamanda
12:29ekonomi üzerinde de risk yaratıyor. Yani sopa bir şekilde
12:33toplumun geniş kesimlerine uzandıkça bu ekonomideki krizin
12:37de daha net bir şekilde açığa çıkmasını beraberinde getiriyor.
12:40Ve zaten şimşek programı da adım adım işlemez hale geldi. Bu
12:44nedenle de bana göre TÜSİAD'ın esas derdi demokrasi, hukuk
12:48devleti, özgürlükler vesaire değil. Uzun vadede ve kısa
12:52vadede Türkiye ekonomisinin, Türkiye kapitalizminin bu
12:56haliyle sürdürülemez hale geldiğini yönetilen toplumun da
13:00yönetilemez hale geldiğini görüyor TÜSİAD ve dolayısıyla
13:03büyük sermayenin aklı bu dönemlerde bir takım uyarılarda
13:07bulunur. Ki o uyarılar da öyle çok üst perdeden değildi ama
13:10iktidar tam da şu dönemde aslında herkese sopa
13:14gösterirken bir de sermayeye sopa göstermesi gerektiğini
13:18biliyordu. Işte aradıkları fırsat önlerine geldi. Öte yandan
13:22bu şu anlama da gelir biraz da. Iktidar izlediği şimşek
13:26politikalarıyla ya da işte örneğin Antep'te örneğini
13:28gördüğümüz üzere sendikacıların tutuklanması,
13:31grevlerin yasaklanmasıyla kendisini ııı ciddi anlamda bir
13:35sermaye iktidarı olarak göstermeye başlamıştı ve bu da
13:38kendi tabanında rahatsızlık yaratıyordu. Zamlar, hayat
13:42pahalılığı, yoksulluk, asgari ücretin düzeyi şimdi iktidar
13:46sermayeyle kavga ederek kendi tabanındaki bu imajı da yıkmaya
13:51çalışıyor. Bakın biz zenginlerle de gerekirse
13:54kavga ederiz. Yaptığımız şeyleri bu ülke için
13:56yapıyoruz. Sizden fedakarlık istiyoruz ama bu fedakarlığı
14:00sermayenin çıkarları adına değil, ülkenin çıkarları adına
14:03istiyoruz ve bakın Türkiye adına, devlet adına işte vatan
14:08adına hamaset edebiyatıyla söylüyorum. Gerekirse
14:10patronlarla da kavga edilir şeklinde bir algı yaratılıyor
14:13bugün Türkiye'de. Bu da iktidarın işine geliyor. Peki
14:17şimdi ııı Sayın Hocam dün ııı Cumhurbaşkanı Erdoğan Partisi'nin
14:22grup toplantısında konuştu. Benim orada dikkatimi çeken bir
14:25ifade kullandı Sayın Cumhurbaşkanı. Eee TÜSÜ'ye de
14:29yönelik sermayeye yönelik şunu söyledi. Eski Türkiye yok artık.
14:34Yeni Türkiye'de eee tırnak içinde bu kurallara göre devam
14:38ediyoruz. Şimdi oradaki eee eski Türkiye yok artık. Yeni
14:43Türkiye ibaresi. Bunu nasıl değerlendirmemiz gerekiyor?
14:46Çünkü bana çok eee şey gibi gelmedi. O çok da olumlu bir
14:52ifade gibi gelmedi. Birazcık aba altından sopa gösteriliyor
14:55gibi geldi. Hı hı. Şimdi eski Türkiye denilen yani AKP'nin
15:01tam anlamıyla devletleşmesinden önceki Türkiye denilen süreçte
15:05TÜSÜYAT bugüne kıyasla bakıldığında çok daha etkili
15:09bir örgüttü. Bunu görmek lazım. Yani yanında asker vardı, işte
15:13gazete vardı, sermaye grupları ııı medyayla ilişkiler
15:17içerisindeydiler. Iıı asker onların arkasındaydı vesaire.
15:21Ve bakıldığı zaman gerçekten de bir kere Türkiye'nin demokrasi
15:25tarihinde TÜSÜYAT'ın bir kere ııı yeri mimli bir yerdir. Yani
15:30bunu bugün TÜSÜYAT'a yönelik iktidar eleştirilerinden
15:33bağımsız olarak objektif bir şekilde değerlendirmek lazım.
15:36Bakın TÜSÜYAT on iki Mart darbesinden sonra kuruldu.
15:39Kuruluş nedeni on iki Mart'ın hemen öncesinde Türkiye'de işçi
15:42sınıfının işçi hareketinin yükselişiydi. Örneğin on beş on
15:45altı Haziran direnişi patronları ciddi bir şekilde korkutmuştu.
15:49Ve dediler ki artık bir araya gelip siyaset üzerinde daha
15:52etkili olalım. Sanayiciler. Büyük sermaye. Örneğin bin
15:55dokuz yüz yetmiş beş yılında Vehbi Koç'un o dönemin TÜSÜYAT
15:58başkanının Ecevit'e yazdığı bir mektup var. Türkiye'de maaşlar
16:01son derece yüksek, sendikalar son derece güçlü. Böyle
16:04gelişemeyiz, kalkınamayız. Bu kadar geniş işçi hakları olmaz
16:08dediği mektupları var. Bin dokuz yüz yetmiş sekiz yetmiş
16:11dokuzdan itibaren yine iktidardaki Ecevit'i düşürmek
16:14için gazetelere verdikleri ilanlar var. Yirmi dört Ocak
16:18kararlarının uygulanabilmesi için on iki Eylül'e verdikleri
16:20destek var. Vehbi Koç'un Kenan Evren'e yazdığı mektuplar var.
16:23Bu nedenle de TÜSÜYAT'ı böyle bir sivil toplum kuruluşu
16:27demokrasi neferi hak ve özgürlükler savuncusu olarak
16:30görmek zaten yanlış. Fakat bu tüm bu söyledikleri iktidarın
16:35TÜSÜYAT'la olan meselesinin bunlardan kaynaklandığı anlamına
16:38gelmez. Yani iktidar TÜSÜYAT'ı sen darbecisin diye eee hedef
16:43tahtası yapmıyor. Hayır böyle bir şey yok. Çünkü AKP'nin
16:46kendisinin de otoriterleşmeyle ilişkisinin ne olduğu belli.
16:50TÜSÜYAT'la temel derdi şu an için şudur. Tüm bu yargı
16:54sopasının sallandığı bir konjonktürde aykırı hiçbir
16:58sesin çıkmaması gerektiği bir konjonktürde şunu dedirtmek
17:02istiyorlar topluma. Patronlara bunu yapan sana bana neler
17:06yapmaz. Dolayısıyla sizin de söylediğiniz o sokak
17:09röportajlarındaki suskunluk daha derinleşmeli. Kimse
17:12konuşmamalı. Siyasal alan iyice daralmalı ki iktidar kendi yol
17:16haritasını hayata geçirmeye devam edebilsin. Yeni Türkiye
17:20dedikleri şudur. TÜSÜYAT eskiden Türkiye siyasetinde bu
17:24kadar etkili rol oynayabilirdi. Ama artık
17:27oynayamaz. Şu anlamda doğru söylüyor Erdoğan. Dediğim gibi
17:31eski Türkiye'de TÜSÜYAT'ın etki alanı, hegemonik alanı daha
17:34genişti. Yanına orduyu da alabiliyordu. Işte hürriyet,
17:37milliyet gibi büyük gazeteler kanalda ya şov TV gibi büyük
17:41yayınlar herkesin izlediği kanallar sermayenin
17:44kontrolündeydi. TÜSÜYAT'ın kontrolündeydi. Artık değil.
17:47TÜSÜYAT da bu anlamda kendi eliyle kendini
17:49yalnızlaştırmış durumda. Bugün AKP'ye verdiği desteğin
17:52kısmen bedelini ödüyorlar bakıldığında. Ama tabii şunu da
17:55görmek lazım. Ben bu gözaltılardan vesaire TÜSÜYAT
17:59sermayesine çöküleceği, TÜSÜYAT şirketlerine kayyum
18:02atanacağı gibi bir durumun söz konusu olacağını
18:04zannetmiyorum. Henüz böyle bir aşamada değiliz. Zaten bence
18:08iktidarında böyle bir niyeti yok. Yani iktidar olmaz mı
18:12Türkiye'de? Çünkü hangi kuruma kayyum atansa o kurum işlevini
18:16kaybediyor. Çünkü o kurumun başına liyakaçsız eee belki
18:20bunu tehlikeli benim söylemem ama o gerçekten hangi kurumun
18:24başına eee iktidar tarafından birisi atanırsa kurum karı
18:29bırakıyor, zarara geçiyor. Çünkü ona göre eğitim almamış
18:32belki de o kişi. O zaman sermayenin de sonu olur
18:35Türkiye'deki. Eee burada sermaye açısından kritik olan
18:39nokta ııı TÜSÜYAT sermayesinin uluslararası sermayeyle olan
18:45bağlantılarıdır. Uluslararası sermayenin Türkiye ayağıdır.
18:48TÜSÜYAT ve dolayısıyla zaten ııı iktidar oraya gerçek anlamda
18:53dokunduğunda Türkiye o zaman bambaşka yerlere gider. O
18:56yüzden ben gerçek anlamda bir dokunmanın, kayyumun vesairenin
18:59çok söz konusu olacağını düşünmem. Zaten geriye doğru
19:02dönüp bakıldığında Türkiye'de iktidar her yere müdahale
19:06etmiştir. Yani medyayı ele geçirmiştir, TSK'yı ele
19:09geçirmiştir, üniversiteleri susturmuştur, yargıyı ele
19:11geçirmiştir ama bir tek TÜSÜYAT'a gerçek anlamda
19:13dokunmamıştır. Yani TÜSÜYAT'ın temsil ettiği sermaye
19:16gruplarına bir yandan kendi sermaye gruplarını yaratmıştır
19:20Beşli Çete'yle, MÜSİAD'ın güçlendirilmesiyle. Ama
19:22baktığımız zaman Türkiye'nin ilk beş yüz şirketinin önemlice
19:26bir bölümü hala TÜSÜYAT sermayesidir ve oraya
19:29dokunulmamıştır. Çünkü bu kapitalizmin doğasına
19:32aykırıdır zaten. Yani Türkiye'de iktidarın büyük
19:34sermayeyle öfsel bir problemi yok. Sadece istiyorlar ki
19:38siyasete doğrudan müdahil olmasınlar ve zaten biz ciddi
19:41anlamda bir hegemonya kaybı yaşıyorken toplumun her
19:44tarafından tepkiler yükseliyorken, itirazlar
19:47yükseliyorken bir ses de buradan çıkmasın. Bu sesi boğmak
19:50istiyorlar şimdiden. Yani bütün toplumun sesini boğmak
19:52istiyorlar. Burada da benim görebildiğim şey şudur. Bu
19:56meselenin nereye varacağı yani Türkiye'deki bu yargı sopası
19:59meselesinin şimdi anayasa hukukçularının kullandığı bir
20:01kavram var. Anayasasızlaştırma kavramı. Yani kağıt üzerinde
20:05anayasa varlığını devam ettiriyor ama fiilen iktidar
20:08anayasaya uymuyor. Bunu anayasa hukukçuları
20:11anayasasızlaştırma diyorlar. Ben de bir siyaset bilimci olarak
20:14son zamanlarda bir kavram kullanıyorum. Diyorum ki
20:16Türkiye'de şu an bir seçimsizleştirme süreci
20:19yaşıyoruz. Ne demek bu? Seçimler kağıt üzerinde
20:23yapılacak, varlığını devam ettirecek, seçimleri
20:25yasaklayamazlar. Ama o seçimlerden her zaman iktidarın
20:29istediği tablo çıkacak. Amaç bu. Bunu zaten uzunca bir
20:33süredir hayata geçirmek için adımlar atıldı. Yani yedi
20:36Haziran seçimlerinde yenildiler. Bir Kasım
20:38seçimlerine götürdüler ülkeyi. O dönemi hatırlayın nasıl
20:41götürüldüğünü. Ya da işte mühürsüz oylarla kazandılar. Ya
20:44da bakıldığı zaman ııı otuz bir Mart seçimlerini iki bin on
20:48dokuzda iptal ettirdiler İstanbul'da. Sonra
20:50tekrarlandı. Mecburen kabul etmek zorunda kaldılar. Ve
20:54hepsinin altyapısı yani YSK'nın bileşimi değişti. Seçim
20:57kanunları değişti vesaire vesaire. Şu an gelinen noktada
21:01iktidar siyasal alanı daraltmak, insanları mutlak
21:05bir suskunluğa hapsetmek ve olası rakiplerini
21:08Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde başta İmamoğlu olmak üzere
21:10olası rakiplerini etkisizleştirmek, muhalefeti
21:13bölüp parçalamak ve bunun üzerinden seçimlerin sadece
21:17kağıt üzerinde olduğu Rusya tipi bir rejime geçmek istiyor.
21:21Esas mesele bu. Bu eğer bugün siyasetin ana konusu olarak
21:25görülüp muhalefet tarafından gerçek anlamda buraya karşı bir
21:30direnç hattı örülemezse gidilecek olan yer burasıdır.
21:34Ben bir süredir işte sosyal medyada diyorum ki ya Kırmızı
21:37Pazartesi romanındaki gibiyiz. Herkes gidilecek olan yerin ne
21:40olduğunu biliyor ama kimse bunu durdurmak için hiçbir şey
21:43yapmıyor. Gidilecek olan yer orasıdır. Rejim artık Türkiye'de
21:47bir basamağı bir eşiği daha aşmaya karar verdi. O basamak
21:51bundan sonra Türkiye'de seçimlerin mış gibi yapılacak
21:54olmasıdır. Bunu çok ciddi bir şekilde değerlendirmek lazım
21:57bana göre. Yani o zaman muhalefetin de dediğiniz gibi
22:00buna göre adım atması lazım. Peki şimdi TÜSÜYAD'ın eee
22:03siyaset etki alanından bahsettiniz. Aslında AK
22:06Parti'nin de ilk kuruluş yıllarında TÜSÜYAD da AK
22:10Parti'ye ihtiyaç duymuştu. Ve şimdi eee erken seçim
22:14tartışmaları oluyor. Bir baskın seçim tartışması var ki eee
22:17Türkiye buna gider mi henüz bilemiyoruz ancak muhalefetin
22:20bu yönde bir isteği var ve yirmi üç Mart'ta da bir ön
22:23seçim yapılacak eee Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı
22:27adayını belirlemek için eee herkesin ortak görüşü çok büyük
22:30bir ihtimalle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
22:33Ekrem İmamoğlu Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı olacak. Peki
22:37böyle bir erken seçim durumunda ya da normal şartlarda Türkiye
22:40iki bin yirmi sekizde bir seçime giderse TÜSÜYAD
22:43muhalefete destek verebilir mi bu noktadan sonra? Hı hı. Yani
22:48şöyle eğer büyük sermaye ve bugünkü mevcut iktidara bir
22:53alternatif isim ya da parti bulabilse muhtemelen çoktan
22:57zaten onun arkasında hizalanırdı. Kendi bekası,
23:01kendi çıkarları adına. Henüz onu bulamadı. Eğer Ekrem
23:05İmamoğlu yirmi üç Mart seçimlerindeki yani işte o ön
23:08seçimlerin tamamlanmasının ardından CHP'nin
23:11Cumhurbaşkanı adayı ilan edilir. Ülkeyi erken seçime
23:14götürmek için çok ciddi bir kampanya başlatır. Halkla
23:18bütünleşir, kitleleri arkasına alır. Işte büyük mitingler,
23:21sokak gösterileri, şunlar bunlar yaparak Türkiye'yi bir
23:25erken seçime doğru götürürse büyük sermaye burada Ekrem
23:29İmamoğlu'nu destekler. Çünkü Türkiye'de kapitalist sistem,
23:33Türkiye'nin sermaye düzeni öyle adaletsiz bir şekilde işliyor
23:37ki halkın daha radikal ııı bir takım yerlere doğru gitme
23:42ihtimali de var Türkiye'de. Yani üç günde işler değişir. Bir
23:45bakmışsınız. Işte sokakta işçiler, sendikacılar, gençler
23:48çok daha adil bir Türkiye talep ediyorlar. Yüksek vergiler
23:52talep ediyorlar sermayeden. Gelir dağılımında adalet
23:55talep ediyorlar. Sosyal devlet talep ediyorlar. Tüm bunların
23:58biraz da böyle ııı radikalleşmesini engellemek için
24:01düzen içine aktarılması gerekir. Bu nedenle de aslında
24:04o radikalleşmeden de endişe ediyor TÜSİAD ve bu tepkileri
24:08daha pasifleştirecek bir adayın arkasında durabilir ama bunu da
24:12muhtemelen çok açıktan yapmaz. Onun yerine daha böyle ııı
24:17kapalı metinlerle biraz daha muğlak ifadelerle ama aslında
24:21muhalefetin adayına destek vereceğini düşündüğümüz bir
24:24şekilde bunu yapabilir. Bunu önümüzdeki süreçte bence güç
24:27dengelerinin işleyişi iktidarın ve muhalefetin nasıl
24:30konumlanacağı iktidarın gösterdiği sopaya muhalefetin
24:34ne kadar direnip direnmeyeceği belirleyecek. Peki Sayın Hocam
24:38aslında ııı konunun biraz dışına çıkacağım ancak bunu da
24:41sormak istedim çünkü ııı bir şekilde her programımızda
24:44seçime değiniyoruz. Iıı siz Türkiye'de bir erken seçim
24:48bekliyor musunuz? Ve olası bir seçimde ııı sizin kafanızdaki
24:52senaryo nedir? Yani muhalefet açısından iktidar olma şansı
24:57var mı? Ya da mevcut iktidarın koltuğunu ııı makamını koruma
25:00şansı var mı sizce? Yani şu an iktidar bence erken seçim
25:05istemez. Hemen istemez en azından. Şöyle şeyler
25:09olabilir. Işte hani PKK'ya gerçekten silah bıraktırılabilecekse
25:13ki zor duruyor. Işte ııı YPG HTA'yla anlaşacak ve ııı orada
25:18ulusal orduya katılacaksa ve bu tür durumlarda işte bakın biz
25:22Suriye'yi de aldık. Osmanlı'nın devamıyız. PKK'ya silah
25:26bıraktırdık gibi bir konjonktürle bir ihtimal erken
25:28seçme gitmek isteyebilirler. Ama bu düşük bir ihtimal. Çünkü
25:31sandığa gidildiğinde ne Suriye ne PKK esas insanlar ceplerine
25:36ekmeklerine bakarlar. Şimşek programı bu kadar yoğun bir
25:39şekilde halkın boğazını sıkıp enflasyonu da düşüremiyorken
25:42istenildiği ölçüde ben iktidarın en azından bu sene
25:45için erken seçime gideceğini düşünmem. Ki zaten erken
25:48seçime gitmek için de meclisten işte üç yüz altmış yedi oy,
25:51üç yüz altmış oy gerekiyor. Öyle de bir orada pazarlıklar
25:55vesaire görülecek. Eee öte yandan muhalefet erken seçimi
25:58istemeye başladı. Normalleşme yumuşama gibi ne işe yaradığını
26:02bilmediğimiz saçmalıklardan sonra erken seçim şu an
26:05isteniyor ama erken seçim sadece erken seçime gidilsin
26:09diyerek istenmez. Bunun için toplumsal muhalefeti harekete
26:12geçirmek gerekir. Toplumsal mobilizasyonu arttırmak
26:15gerekir. Işte bir lider olacak, onun bir programı olacak. O
26:18program etrafında kitleler harekete geçirilecekler. Halkta
26:21yeni bir umut doğrulacak. Ve ülke o ııı atmosferde seçime
26:26götürülecek. Şu an için en azından ııı öyle bir atmosfer
26:30yok Türkiye'de. Ama Ekrem İmamoğlu aday olduktan sonra
26:33kafasındaki yol haritası nedir? Bunu gördüğümüzde eğer
26:37o yol haritası siyaseti kürsülerden işte meclisten grup
26:41konuşmalarından çıkartıp halka sokağa doğru indirebiliyorsa
26:44toplumda yeni bir dalga yeni bir umut dalgası yaratabiliyorsa
26:49o zaman bir ihtimal biz erken seçimi konuşmaya başlarız. Ama
26:53herhalde bu sene için çok büyük krizler yaşanmazsa bu sene için
26:57zor. Iki bin yirmi altıda sanki biraz daha şekillenirmiş gibi
27:01geliyor bana. Yani bu senenin sonlarına doğru atmosfer biraz
27:04daha netleşir. Şimşek programı biraz daha mı iyi işliyor?
27:07Ekonomi krize mi giriyor? Ne oluyor? Bunları biraz görürüz.
27:10Suriye sorunu işte ııı Öcalan'ın mektubu, Kürt
27:14meselesi bu başlıklarda nereye doğru gidilecek? Ekrem
27:17İmamoğlu'na siyasi yasak gelecek mi, gelmeyecek mi?
27:19Mansur kendisi Mansur Yavaş kendisi aday olacak mı ya da
27:23işte herhangi bir üçüncü yol hareketinin adayı olarak
27:26çıkacak mı? Ya senaryolar muhtelif aktörler henüz kesin
27:31olarak ne yapacaklarını bize tam olarak göstermiş durumda
27:34değiller. Tüm bunlar netleşince belki de seçim olup olmayacağına
27:38o zaman biraz daha biz de net bir karar verebiliriz. Pekala.
27:42Sayın Yaşlı çok teşekkür ediyorum. Bugün vakit
27:44ayırdınız. Son günlerde ııı yargı sopasını çok fazla
27:47konuşuyoruz. Bunun son çarkı da TÜSİAD olmuştu. En azından bu
27:51konuya bir açıklama ııı getirmiş olduk biraz.
27:54İzleyicilerimize ııı açıklamış olduk. Çok teşekkür ediyorum.
27:58Ağzınıza sağlık. Teşekkür ediyorum. Kolay gelsin. Sağ
28:02olun. Evet sevgili Cumhuriyet TV izleyicileri siyaset bilimci
28:07Fatih Yaşlı konuğumuzdu. TÜSİAD'a yönelik soruşturmayı
28:10konuştuk. Aslında çok çarpıcı bilgiler verdi konuğumuz
28:14bizlere. Yani TÜSİAD'ın normalde de siyasetten
28:17bağımsız bir şey olmadığını ama çok ııı aslında önemli bir şey
28:20söyledi Sayın Fatih Yaşlı. Rejim bir basamak daha atlamaya
28:24hazır hale geldi dedi. Bizler de siyaset gündeminin, ekonomi
28:28gündeminin takipçisi olacağız. Sizlere aktarmaya devam
28:31edeceğiz. Ancak şimdilik burada noktalayalım. Başka bir
28:34programda yeniden görüşmek üzere.