• evvelsi gün
Yeni Akit Gazetesi Yazarı Murat Alan, 'Organize işler…' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Organize İşler Türkiye, ABD'ye odaklı ekonomik operasyon
00:10sonrası finansal göstergelerini iyileştirme yolunda önemli adımlar atarken, bölgesel
00:15ve küresel siyasette de etkin bir rol oynamaya devam ediyor. Ukrayna ve Rusya arasındaki
00:21savaşın bitirilmesi, tahıl koridoru, Suriye'deki diktat rejiminin devrilmesi ve dahası. Ancak
00:28bölgesel iş, içeride ve dışarıda belirli çevrelerin rahatsızlığına yol açıyor. Özellikle
00:35Türkiye'nin bağımsız politikalar izlemesi, küresel güç merkezlerinin ve onların yerel
00:40uzantılarının hedefi haline gelmesine neden oluyor. Son günlerde art arda gelen açıklamalar
00:46ve yayınlar da bu çerçevede değerlendirilebilir. Füsyad'ın son açıklamaları ve The Economist'in
00:53Türkiye'yi hedef alan yayınları, organize ve sistematik bir saldırının işaretlerini taşıyor.
00:59Özellikle Başkan Erdoğan ve AK Parti hükümeti bakanlarının Malezya, Endonezya ve Pakistan'da
01:05ülkemiz için ciddi antlaşmalara imza attığı esnada yapılan açıklama soru işaretlerini
01:10güçlendiriyor. Füsyad Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras'ın, yargı süreçlerine ilişkin
01:17yaptığı açıklamalar, siyasi bir pozisyon alma çabasını açıkça gösteriyor. Aras, seçilmiş
01:24siyasi başkanları görevden alınıyor, yerlerine kaim atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında
01:31önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor, ifadelerini kullanarak,
01:37hukuki süreçleri siyasi bir çerçevede yorumlamaya çalışıyor. Ancak bu sözler, yargının bağımsız
01:44karar alma mekanizmasını yok sayan ve Türkiye'nin demokratik süreçlerine gölge düşürmeye çalışan
01:49yaklaşımı yansıtıyor. Füsyad, iş dünyasının sesi olma iddiasıyla hareket etse de, uzun süredir
01:57ekonomi yerine siyasi konulara odaklanan bir söylem geliştirmiş durumda. Oysa Türkiye,
02:03sanayi üretiminde artış kaydederken, ihracatta yeni rekorlar kırıyor ve uluslararası yatırımları
02:09çekmeye devam ediyor. Ekonomideki bu pozitif tabloda bizatihi raporlarında yer alıyor.
02:16Buna rağmen, Füsyad'ın siyasi ve yargısal süreçler üzerinden gündem oluşturması,
02:21kendi misyonuyla çelişen bir tavır olarak öne çıkıyor. Daha da önemlisi, Füsyad üyesi
02:28şirketlerin büyük bölümü Türkiye'nin küresel rekabet gücüne katkı sağlayacak yatırımlara
02:32yeterince odaklanmıyor. Savunma sanayi, yüksek teknoloji, yazılım ve inovasyon gibi alanlarda
02:39Türkiye hızla ilerlerken, bu gelişmelerde Füsyad'a bağlı firmaların katkısının ne
02:44kadar ciddi bir soru işareti. Evet buzdolabı yapmak önemli, LG panellerine iyi bir çerçeve
02:51geçirip televizyon satmak önemli, Amerikalıların tasarladığı otomobilleri burada imal etmek
02:57gerçekten önemli ama yüksek teknoloji kullanıp, tekel ürünler üretebilmek,
03:01yüzyılımızın ikinci çeyreğine başlarken çok daha önemli.
03:05Türkiye son yıllarda yerli üretimi teşvik ederek önemli projelere imza atarken,
03:11Füsyad'ı yöneten ve yönlendiren gölgedeki gücün şirketleri bu atılımların neresinde duruyor?
03:16İş dünyasının asli görevi, ülkenin ekonomik gücünü artıracak yatırımları desteklemek değil
03:22mi? Eğer Türkiye ekonomisine dair eleştiriler yapılıyorsa, önce iş dünyasının bu konularda
03:29ne yaptığı sorgulanmalıdır. Hüsnü Zan'la bakmak istiyorum ama olmuyor.
03:34Füsyad temenlerin kılıçlarının peşinde koştururken, bu ülkenin Cumhurbaşkanı ise
03:41iş adamlarının sattığı buzdolaplarında kullanılan çipi yerleştirmek için çabalıyor.
03:45Bir ekonomistin, Türkiye'de yeni bir baskı dalgası güçleniyor, başlıklı makalesinin
03:51zamanlaması da ilginç. Bir fikir beyanından ziyade organize ve uluslararası bir saldırıya
03:58işaret ediyor. Türkiye'ye yönelik eleştirilerini uzun süredir belli bir çizgide sürdüren bu dergi,
04:05daha önce de 2018'de Türkiye ekonomisinin çöküşe geçtiğini iddia etmiş, 2023 seçimleri
04:11öncesinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı açık bir kampanya yürütmüştü.
04:15Ancak bugün gelinen noktada, Türkiye ekonomisi küresel krizlere rağmen büyümesini sürdürüyor.
04:22Bu adı ekonomistin analizlerinin objektif değil, ideolojik bir çerçevede şekillendiğini gösteriyor.
04:30Türkiye'ye yönelik eleştirilerde özellikle Batı medyasının çifte standardı dikkat çekiyor.
04:35Avrupa'daki aşırı sağın yükselişi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki demokratik tartışmalar veya
04:43İsrail'in insan hakları ihlalleri gibi konulara çoğu zaman sessiz kalan bu yayın organları,
04:48söz konusu Türkiye olunca en sert söylemleri kullanıyor. Küresel güç merkezleri için
04:54Türkiye demokrasi ya da insan hakları değil, Türkiye'nin kendi bağımsız çizgisini sürdürme
04:59kararlılığıdır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un da vurguladığı gibi, Türkiye Cumhuriyeti bir
05:06hukuk devletidir ve hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu milli iradenin üzerinde değildir.
05:11Türkiye, yıllardır benzer saldırılara maruz kalmış, ancak her defasında iç dinamikleriyle
05:18bir süreci aşmayı başarmıştır. Bugün de durum farklı değil. Bunun da üstesinden geleceğiz ama
05:26yapılanları da unutmayıp hafızamıza not edeceğiz. Özetle, TÜSİAD ve de ekonomistin eş zamanlı ve
05:33benzer içerikli açıklamaları, Türkiye'nin bağımsız politikalarına yönelik organize bir saldırının
05:39parçası olarak değerlendirilebilir. TÜSİAD'ın ekonomik kalkınmayı desteklemek yerine, siyasi
05:45organizasyon üstlenmeye çalışması ise, kendi iç tutarsızlığını ve başarısızlığını gözler önüne
05:50seriyor. Eğer gerçekten Türkiye ekonomisinin güçlenmesi isteniyorsa, önce iş dünyasının
05:57inovasyona, üretime ve teknolojiye daha fazla yatırım yapması gerekir. Aksi takdirde bu tür
06:04eleştiriler, siyasi bir gündem oluşturma çabasından öteye geçmeyecektir. Bu tür girişimler,
06:11istikrarını ve büyümesini durduramayacaktır. Türkiye, rotasını sağlam bir şekilde belirlemiş
06:18bir gemi gibi, önüne çıkan dalgalara rağmen yoluna devam edecektir. Selamette!

Önerilen