Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarında paylaşılan, “TMSF, mahkeme kararı olmadan şirketlere el koyacak” şeklindeki iddialar doğru değildir.
TMSF’nin (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) herhangi bir şirkete “kayyım” olarak atanabilmesi için "mahkeme kararının gerekli olmadığı" yönündeki iddialar asılsızdır. Suça karışmamış şirketlere mahkeme kararı olmadan kayyım tayini söz konusu değildir.
Ayrıca haberlerde iddia edildiği gibi TMSF’nin hukuken belediyelere de kayyım olarak atanması mümkün değildir.
4 Şubat 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7539 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle getirilen düzenleme, TMSF’nin mahkeme kararıyla kayyım olarak atandığında, Bankacılık Kanunu çerçevesinde sahip olduğu mevcut yetkilerini kullanabilmesini sağlamaktadır.
Kanunda TMSF’ye daha önce tanımlanmamış yeni yetkiler verilmemiştir. Yapılan değişiklik, yalnızca TMSF’nin mevcut yetkilerini (Bankacılık Kanunu kapsamındaki yetkileri) etkin bir şekilde kullanabilmesi amacıyla 5 yıl süreli bir düzenleme getirmektedir.
Kayyım ataması, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 133. maddesi uyarınca “kuvvetli şüphe” durumunda yapılmaktadır. Bu durumda, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt ve silah sağlama veya terörizmin finansmanı gibi suçlarla ilişkilendirilen şirketlere kayyım tayini mümkün hale gelmektedir.
TMSF’nin kayyım olarak atanabilmesi için her durumda mahkeme kararı gerekmekte olup, yeni düzenleme yalnızca mevcut yasal çerçevede şirketlerin etkin yönetimi için gerekli koşulları sağlamaktadır.
Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz.
TMSF’nin (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) herhangi bir şirkete “kayyım” olarak atanabilmesi için "mahkeme kararının gerekli olmadığı" yönündeki iddialar asılsızdır. Suça karışmamış şirketlere mahkeme kararı olmadan kayyım tayini söz konusu değildir.
Ayrıca haberlerde iddia edildiği gibi TMSF’nin hukuken belediyelere de kayyım olarak atanması mümkün değildir.
4 Şubat 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7539 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle getirilen düzenleme, TMSF’nin mahkeme kararıyla kayyım olarak atandığında, Bankacılık Kanunu çerçevesinde sahip olduğu mevcut yetkilerini kullanabilmesini sağlamaktadır.
Kanunda TMSF’ye daha önce tanımlanmamış yeni yetkiler verilmemiştir. Yapılan değişiklik, yalnızca TMSF’nin mevcut yetkilerini (Bankacılık Kanunu kapsamındaki yetkileri) etkin bir şekilde kullanabilmesi amacıyla 5 yıl süreli bir düzenleme getirmektedir.
Kayyım ataması, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 133. maddesi uyarınca “kuvvetli şüphe” durumunda yapılmaktadır. Bu durumda, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt ve silah sağlama veya terörizmin finansmanı gibi suçlarla ilişkilendirilen şirketlere kayyım tayini mümkün hale gelmektedir.
TMSF’nin kayyım olarak atanabilmesi için her durumda mahkeme kararı gerekmekte olup, yeni düzenleme yalnızca mevcut yasal çerçevede şirketlerin etkin yönetimi için gerekli koşulları sağlamaktadır.
Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz.
Category
🗞
Haberler