İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, "Adalet Bakanı bu ülkedeki saygın bir sivil toplum örgütüne parmak salladı. TÜSİAD, 'Bu ülkede hukuk, adalet olsun; hukukun ve adaletin olmadığı bir yerde kalkınma olmaz, ekonomi olmaz, sanayi olmaz, refah olmaz' demiş. Bundan neden rahatsız oluyorsunuz. Zinhar böyle bir açıklama yapamazsın. İnsanlar bu ülkede açıklama yapmak için sana mı soracak, senden müsaade mi alacak" dedi.
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Saygıdeğer basın mensupları hepiniz hoş geldiniz. Bugün bir
00:06kaç konuyla ilgili partimizin görüşlerini sizlerle
00:10paylaşacağım ancak ona geçmeden önce muhalefet partileri
00:14milletvekillerinin ortak hazırlamış olduğu bir
00:16soruşturma önergesinden bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz
00:20gibi İçişleri Bakanı yangın felaketinin ardından yaptığı
00:25açıklamada on gün içerisinde sorumluları bulacağız demişti.
00:29Aradan birinci on gün geçti, ikinci on gün geçti, üçüncüye
00:33yaklaşıyoruz ama hala sorumlularla ilgili bir
00:37açıklama yok, net bir tablo söz konusu değil. Tabii
00:41parlamentoda bu konuyu ele aldık defalarca. Pek çok bilgi
00:44ve belge paylaştık. Fakat henüz bir sonuç elde edilemedi. Bir
00:50çok soru önergeleri verildi. Karşılık bulunamadı. Bugün
00:54muhalefet partilerinin milletvekillerinin tamamı eksik
00:59olanlar var ama tamamlayacaklar imzalarını. Bir eee soruşturma
01:04önergesine imza attılar. Ve bir anlamda genç sorun
01:07niteliğindeki bu ııı önergeyi bugün ııı imzalarını
01:11tamamlamak üzere bir çalışma içerisine gireceğiz. Ve bugün
01:15yine yaptığımız konuşmada ııı bu önergenin imzalarının
01:18tamamlanabilmesi ve eğer hakikaten iktidar mensupları
01:22kendilerine güveniyorlarsa bunu imzalamaları gerektiği ve
01:25bakanlıkla ilgili ve tabii ki başta Sayın Bakan'la ilgili
01:29bütün sorulara cevap verilmesi gerektiğini vurguladık. Bugün
01:32parlamentoda bununla ilgili muhalefetin bütün grup
01:36başkanvekilleri önemli açıklamalar yapacaklar. Ben de
01:39İYİ Parti grubumuz adına çok önemli bilgileri ve belgeleri
01:42bugün sizinle paylaşacağım. Eee müteahhit defalar tekrar
01:46ettiğimiz talebi bir kere daha tekrar edeceğiz ve ilgili
01:49bakanın millet önünde hesap vermesi gerektiğini millete ve
01:54yargı hesap vermesi gerektiğini ve bu şartlar
01:56altında görevine devam edemeyeceğini bir kez daha
01:58vurgulayacağız. Evet biz hep konuşan Türkiye diyoruz, yürüyen
02:04Türkiye diyoruz, demokrat Türkiye diyoruz ve güçlü
02:08Türkiye diyoruz. Ve iktidar cephesinin korkularını ve
02:12kaygılarını anlamaktan hakikaten ııı endişe ediyoruz
02:16ve onun içinde bulunduğu durumu büyük ölçüde ııı endişeyle
02:20karşılıyoruz. Bakın Çayırhan'ın ııı maden işçilerinin
02:24dramlarını hepimiz biliyoruz. Tam üç aydır kendilerini madene
02:27kapattılar. Ve oradan bir ııı demokrasi mücadelesi verdiler.
02:31Bir hak mücadelesi verdiler. Ve nihayetinde son üç gündür
02:35yürüyüş yaparak Çayırhan'dan Ankara'ya kadar geldiler. Ve bir
02:39talepleri var. Hakkımız yenmesin diyorlar. Bu ülkenin
02:43hakkı hukuku çiğnenmesin diyorlar. Ve buraları haraç
02:48satılmasın, birilerine peşkeş çekilmesin diyorlar. Ve biz de
02:52aynı şeyi söylüyoruz. Genel Başkanımız sayın Dervişoğlu
02:55bizzat kendilerine destek olmak üzere madene gitti ve bugün
02:59yürüyüşlerine arkadaşlarımız katılarak kendilerinin yanında
03:02olduklarını kamuoyuyla paylaştılar. Iktidara
03:06sesleniyoruz. Bakın özelleştirmeye karşı değiliz.
03:09Ancak peşkeşe karşıyız, ranta karşıyız. Birilerinin cebinin
03:14doldurulmasına karşıyız. Bütün bunlar yapılırken vatandaşın
03:19hakkının hukukunun çalınmasına karşıyız. Emeğin alın terinin
03:23yok farz edilmesine karşıyız. Ve emekçinin ezilmesine
03:27karşıyız. O sebeple Çayırhan maden işçilerinin yanındayız ve
03:31onların onların hak ve hukuk arayışında adalet arayışında
03:35onlara desteğimiz tamdır. Öte yandan tabii sorun sadece
03:40orayla da ilgili değil. Bakın bugün yine parlamentoda dile
03:44getirdik. Gaziantep'te dokuz tane fabrikanın işçileri,
03:49çalışanları, işlerinde bulundukları durumu çileyi,
03:54sıkıntıyı, derdi, yaşadıkları ekonomik problemleri ve
03:57beklentilerini dile getirmek üzere bir fabrikanın önünde bir
04:02açıklama yapmak istediler. Son derece doğal, son derece tabii
04:06ve olması gereken ve anayasa zaten kendilerine bizden izin
04:10bile alınmasına gerek yok. Gidin orada gösterinizi yapın
04:14diyerek kendilerine bu alanı açmış anayasal hak bu
04:18fabrikalardan bu işletmelerden bir tanesi de iktidar partisi
04:22milletvekillerinden birine ait. Ve apar topar onların çadırları
04:27toplanıyor ve valilik sosyal medya hesabından anayasaya
04:31aykırı bir şekilde diyor ki yasakladık, gösteri
04:35yapamazsınız. Bakın bütün bunlar Türkiye'de hep şikayet
04:40ettiğimiz bu ceberrut düzenin bu tek adam rejiminin giderek
04:44kurumsallaştığını ve pervasızlaştığını gösteriyor. O
04:48bakımdan iktidara sorumluluğunu hatırlatmak istiyoruz. Iktidara
04:53geldiğiniz günlerde özgür Türkiye dediniz, demokrat
04:56Türkiye dediniz ve sivil toplum örgütlerinin yanında olacağınızı
05:00ifade ettiniz ama bugün milletten korkan bir iktidar
05:04haline geldiniz. Bırakın millet yürüsün, bırakın millet
05:08konuşsun, bırakın millet size derdini döksün, derman arasın,
05:13çare arasın ve siz de dinleyin, kulak kabartın. Ne
05:16diyor bunlar deyin ve anlamaya çalışın. Baktığınız her yerde
05:20rant ve talan görmek yerine milletin gözlerini, milletin
05:25derdini, milletin çilesini görmeye gayret edin ve millete
05:29parmak sallamak yerine nobran ve üstenci bir tavırla tepeden
05:33bakmak, baskılamak yerine dinleyin, öğreyin, öğrenin,
05:38anlayın ve çare bulmaya gayret edin. Tabii milletin çilesi
05:43bitmiyor. Sadece Çayırhan değil, sadece Antep değil. Her yerde
05:47aynı problem var. Yarın meslektaşların diş hekimleri
05:51sokaklara çıkacaklar. Dertlerinden bahsedecekler.
05:54Her yer o kadar dertli ki o kadar çileli ki. AKP iktidara
05:59geldiğinde on kadar diş hekimliği fakültesi vardı. Bugün
06:04bu rakam yüzü aştı ve her yıl on on iki bin civarında diş
06:08hekimliği fakültesi mezun veriyor. Yani diş hekimi
06:11yetişiyor bu ülkede. Ne yazık ki çoğu işsiz. Fırsat
06:16bulabilen, imkan bulabilen, şanslı olan devlette kendine
06:21bir alan bulan diş hekimi arkadaşlarımız da büyük bir
06:23sorun ve problem yumağı içerisinde. Mesleklerini keyifle,
06:28huzurla ve güvenle yapamıyorlar ve maalesef büyük bir sıkıntı
06:32içerisindeler. Bakın kendilerine verilen teşvik
06:36oranı tahakkuklar şu anda yüzde yirmi beş civarında
06:39azaltılmış. Yani yüzde otuz altı iken yüzde yirmi dörde
06:42düşürülmüş. Bu son derece mahsurlu. Bu az önce
06:45bahsettiğim emekçilerin alın terinin nasıl çarçur ediliyorsa
06:50iktidar tarafından burada da durumun aynı olduğunu gösteriyor.
06:53Yıllarca okumuş, gayret etmiş, sınavları vermiş, diş
06:57hekimlerimizin hak ettiklerinin kesildiği, bunların ödenmediği
07:02ve birileri tarafından bunların yok farz edildiği bir maalesef
07:06dönemi yaşıyoruz. Öte yandan o kadar çok hasta var ki o kadar
07:11çok birikmiş hasta var ki MHRS'e tıkanmış durumda ve diş
07:16hekimlerine inanılmaz hasta yoğunluğu veriliyor. Ortalama
07:19günde yirmi beş hasta ki her hastaya on dakika ayırsalar
07:23bile bırakın teşhis, bırakın tedavi, bırakın işlem yapmak,
07:27bırakın röntgene göndermek, müdahale etmek hastaları muayene
07:31etmek bile bu süre içerisinde mümkün değil. Meslektaşların
07:34bu bakımdan da son derece eee şikayetçiler ve dertliler. Öte
07:39yandan çok önemli bir başka problem daha var. AKP iktidara
07:43geldiği yıllarda bu ülkede sağlık alanında kullanılan
07:46malzemelerin çoğu çok kaliteliydi. Medeni dünyadan,
07:49modern dünyadan alınmış kaliteli ürünlerdi. Fakat yıllar
07:53içerisinde AKP rejimi bu alana hiçbir yatırım yapmadığı gibi
07:58teşvik vermediği gibi artık parası tükendiği için deniz
08:03bittiği için modern dünyadan değil maalesef ikinci, üçüncü
08:07dünyadan ürünler ithal etmeye başladı. Aynen kanser
08:11hastalarında kullandıkları gibi. Aynen ortopedi
08:13hastalarında protezlerde olduğu gibi diş hekimliği alanında da
08:18çok kalitesiz ürünler geliyor Çin'den ve Hindistan'dan ve
08:21meslektaşlarımız bu ürünleri uygularken pek çok sorunla
08:24karşılaşıyorlar. Tabii kendilerinin sigortalarının bir
08:28kısmı da yine kendileri tarafından ödendiği için
08:31kaynaklı sorunlardan dolayı da birçok problem kendilerini
08:35buluyor ve bu konuda ızdırap içerisindeler. Yine bununla
08:38birlikte teknisyen sayısı son derece yetersiz. Her hastaya
08:42bir teknisyen, bir doktor olması gerekirken sistem diyor
08:45ki benim param yok. Teknisyen alma, teknisyen istihdam etme
08:49imkanım yok. Kendi başına işinin çaresini bul. Kendi
08:52başına bu işi çöz diyor. Ve o kadar çok hasta birikti ki bu
08:57hastaları diş hekimliği ünitelerinde tamamının
09:01çözülmesi artık mümkün değil. O bakımdan diyor ki sistem gece
09:04yarısı saat on ikiden sonra git hastanede hasta bak. E peki
09:08niye bana diş ünitesi açmıyorsun gündüz vakti
09:11çalışayım? Diyor ki rejim benim param yok. Diş ünitesi açacak
09:15param yok. Malzemelerin de sana kötüsünü veriyorum. Başının
09:18çaresine bak teknisyen de veremiyorum. Bu itibarla ciddi
09:22bir sıkıntıyla karşı karşıya Türkiye her alanda olduğu gibi
09:25o bakımdan diş hekimleri yarın sokaklarda olacaklar. Dertlerini
09:29iktidar yetkilileriyle paylaşacaklar. Iktidara buradan
09:33açık bir çağrı yapıyorum. Onları dinleyin, onlara kulak
09:36verin. Onlar önemli sıkıntılarla boğuşarak bu
09:39milletin derdine çözüm bulmaya hastalıklarına çare olmaya
09:43gayret ediyorlar. Siz de onların dertlerine çözüm
09:45bulun diyorum. Tabii hep söylüyoruz genel başkanımız
09:49Sayın Dervişoğlu'da adalet arıyorum diyor. Konuşan Türkiye
09:52diyor. Yollar yürümekle aşınmaz bırakın insanlar yürüsün diyor.
09:56Demokrasi arıyoruz diyor. Fakat bu ceberut yapı eline
10:00geçirdiği gücü teksif etmekte, tahkim etmekte, arttırdıkça
10:04arttırmakta. Ve biz bunu hayır diyoruz. Geçtiğimiz haftalarda
10:09hatırlayacaksınız devlet denetleme kuruluyla ilgili bir
10:12yasa geçti Torbayasa'da. Ve başında Sayın Erdoğan'ın
10:15olduğu bu kurula inanılmaz yetkiler verildi. Bin dokuz yüz
10:19seksen iki kendi ifadeleriyle darbe anayasasında kurulmuş olan
10:24bu kurulun yetkileri çok ciddi bir şekilde arttırıldı. Ve
10:28Sayın Erdoğan bundan sonra bu kurulun başında olan kişi
10:31olarak birçok sivil toplum örgütünde, kamu yararı örgütte
10:36hatta futbol federasyonlarında spor federasyonlarında hatta
10:41hatta tabip odasında veya ııı baroda görevden alma ihtimali
10:47gündeme gelecek. O bakımdan biz diyoruz ki artık bu tek adam
10:52rejimini teksif etmeye, tahkim etmeye değil demokrasiye, insan
10:55haklarına ve özgürlüklere önem verin. Yine aynı torba yasası
10:59yasa içerisinde bir kayyum yasası geçti hatırlayacaksınız.
11:03Artık yine iktidarın talimatıyla şirketlere kayyum
11:08atanabilecek. Bu kayyumlar tamamen sorumsuz olacak bir
11:12milletvekili gibi dokunulmaz olacak. O şirketi istediği gibi
11:16kullansın, istediği şekilde tasarruf etsin, har vurup
11:19parmansa vursun, kimse kendisine hesap soramayacak ve
11:22şirketle ilgili bir dava açılması gerektiğinde de
11:25şirketin olduğu yerde değil İstanbul'da TMSF'nin olduğu
11:29yerde dava açılabilecek. Bunlar Türkiye'yi süratle, süratle
11:33demokrasiden, birinci dünya liginden, insan haklarından,
11:37özgürlüklerinden, hukukun üstünlüğünden uzaklaştıran
11:40gerçekler. Yine önümüzdeki günlerde bir siber güvenlik
11:43yasası geliyor meclise. Artık bu yasa eğer geçecek olursa bu
11:48yasanın başındaki isim yani sarayın bünyesindeki siber
11:52güvenlik başkanlığı bünyesindeki isim hiçbir
11:55mahkeme kararı olmaksızın hiçbir yargı kararı olmaksızın
11:59ben yaptım oldu diyerek bir tuşa basarak bir imza atarak
12:03hepimizin sizlerin bizim bizi izleyenlerin Türkiye'nin
12:07tamamının sosyal medya hesabının internetinin eee
12:11internet sitelerinin eee efendim diğer mesaj ııı
12:15hepsinin tamamına ulaşma onları muhafaza etme, depolama
12:20şansına sahip olacak. Bildiğiniz Big Brother bildiğiniz
12:25herkesi denetleyen, gözetleyen, herkesin üzerine karabasan gibi
12:28çöken bir ceberut yapıdan bahsediyoruz. Hukuk tanımayan
12:32ben yaptım oldu diyerek bir kişinin imzasıyla bütün
12:37kişisel verilerimize, bütün datalarımıza, sosyal medya
12:40hesaplarımıza, mesajlaşmalarımıza, her
12:43şeyimize kadar ulaşma şansı olacak ve bunun için yargı
12:46kararına ihtiyaçları olmayacak. O bakımdan diyoruz ki vazgeçin
12:50bu çabanızdan bu ceberut düzeni teksif etmekten, tahkim
12:55etmekten elinize her Allah'ın günü daha fazla güç geçirmeye
12:59çaba harcamaktan vazgeçin. Bu ülkenin çaresi demokrasidir. Bu
13:04ülkenin çaresi hukuk düzenidir, insan haklarıdır, özgürlüklerdir
13:08ve şeffaf denetlenebilir bir devlet anlayışıdır. Ona buna
13:13parmak sallamak değildir demokrasi. Işte bugün az önce
13:16birkaç saat önce bir başka örneğini yaşadık. Adalet Bakanı
13:21bu ülkedeki bir sivil toplum örgütüne saygın bir sivil
13:25toplum örgütüne parmak salladı. Ne demiş bu saygın sivil
13:29toplum örgütü? TÜSİAD'tan bahsediyorum. Türkiye'nin
13:33kıymetli iş adamlarının örgütünden bahsediyorum. Demiş
13:37ki bu ülkede hukuk olsun. Adalet olsun. Hukukun ve
13:40adaletin olmadığı bir yerde kalkınma olmaz, ekonomi olmaz,
13:45sanayi olmaz, refah olmaz. Bizim parlamentoda
13:49söylediğimizi sokakta insanların söylemeye çalışıp kısmen ve
13:53zaman zaman korktuğu gerçeği cesaretle demiş ki adalet
13:57isteniyor bu ülkede. Hukukun üstünlüğü isteniyor. Niye
14:01bundan rahatsız oluyorsunuz? Yememiş içmemiş sayın Adalet
14:04Bakanı her zaman olduğu gibi TÜSİAD'a parmak sallamış. Zinhar
14:09böyle bir açıklama yapamazsın. E sayın bakan sana mı soracak
14:12insanlar bu ülkede açıklama yapmak için? Senden müsaade mi
14:15alacak? Senin vazifen adaletin tesis edilmesi için orada
14:19bakanlık yapmak. Ona buna parmak sallamak değil. Cumhuriyet
14:24Halk Partisi'yle ilgili açıklama yapmak değil. O
14:27partinin yargıya intikal etmiş veya etmek üzere olan bir
14:31konusuna dair yorum yapmak değil. Bir başkasına yorum
14:34yapmak değil. Soruyorum şimdi Adalet Bakanı'na. Bu ülkede
14:39parlamentoda grubu bulunan ve kendisi de milletvekili olan
14:43bir siyasi parti lideri genel başkanımız sayın Dervişoğlu bir
14:49müptezel tarafından tehdit edilirken neredeydin sen sayın
14:52Adalet Bakanı? Niye ağzını açmadın? Niye savcıların
14:56rehsen adım atmadı? Niye bununla ilgili bir soruşturma
14:59başlatmadın? Ona buna parmak sallamaktan herhalde bu ülkede
15:04adaleti tesis edecek zamanın yok. O bakımdan tekrar tekrar
15:08iktidara bir çağrıda bulunuyorum. Bu ülkenin temel
15:11ihtiyacı adalettir, hukuk üstünlüğüdür, insan haklarıdır,
15:16demokrasidir, ifade özgürlüğüdür, yöneten ve
15:20denetlenen bir devlet anlayışıdır. Bunların
15:23tesis edilmesi son derece önemli, son derece değerli. Şu
15:28fotoğraf sayın Erdoğan'ın Amerika seyahatinden çekilmiş
15:32fotoğraf. Uçakta ııı havada konvoy yaptı uçaklarıyla sayın
15:36Erdoğan. Dört tane büyük Airbus uçağı, bir tanesi de Katar'dan
15:41hediye edilmiş yarım milyar dolarlık bir uçak, bir tanesi de
15:44Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kargo uçağı içerisinde sayın
15:49Erdoğan'ın araçları var. Beş uçakla Amerika'ya konvoy yaptı.
15:54Peki en son Asya gezisini kaç uçakla yaptı Erdoğan? Belli ki
15:59biraz tasarruf etmeye karar vermiş. Üç uçakla havada
16:03konvoy yaptı. Bir tanesi kendisine ve ailesine, bir
16:06diğeri çalışanlara, katılanlara, gazete mensuplarına
16:09ııı gazetecilere, bir diğeri de yine araçlarını taşımak için
16:13kargo uçağı. Ve deniyor ki itibardan tasarruf olmaz.
16:18Havadaki uçak konvoyunuz ne kadar büyükse, ne kadar
16:21güçlüyse, ne kadar uzunsa o kadar itibarlısınız. Tabii
16:27Amerika'ya beş uçakla konvoy yapan Asya'ya üç uçakla konvoy
16:32yapan Erdoğan'a soruyorum. Trump Gazze planını açıklarken neden
16:38cevap vermedin? Neden ey Amerika demedin? Neden bak
16:43benim beş tane uçağım var. Ben güçlü bir devletin
16:46cumhurbaşkanıyım. Sakın ha bölgeyi dizayn etmeye kalkma.
16:50Sakın ha oradaki iki milyon kişiyi sürmeye ve tehcir
16:54Onların insan haklarını elinden almaya kalkma. Karşında beni
16:58bulursun. Neden demedin Sayın Erdoğan? E hani güçlü bir
17:03devlettin? Hani dünya lideriydin? Hani beş uçak
17:06olduğunda hakikaten çok da güçlüydün. Dünyada itibar
17:09sahibiydin. Orta Doğu'da yepyeni bir döneme girilirken
17:13felaket senaryoları bölgeyi ve coğrafyamızı beklerken
17:18tabiatıyla Türkiye'yi etkileyecek bir süreç
17:20yaşanırken Sayın Erdoğan niye cevap vermedin? Niye karşılık
17:23vermedin? Bu itibarla diyoruz ki itibar havadaki uçak
17:29sayısıyla değil. Ortaya koyduğunuz tavırla olur.
17:32Ortaya koyduğunuz tabloyla olur, gücünüzle olur,
17:35kudretinizle olur. Ve ortaya koyduğunuz planlarla ve
17:39söylemlerinizle karşınızı etkilemekle olur. Gerçek bir
17:43demokrasiyle olur, gerçek bir hukuk düzeniyle olur.
17:46Özgürlüklerle olur, güçlü bir ekonomiyle olur. Sanayisi,
17:50bilimi kalkınmış bir ülkeyle olur. Yoksa Katar'dan borç
17:54aldığın ya da hediye aldığın uçakla değil ya da havada
17:57başkalarına ait başka ülkelerden almış olduğun beş
18:01uçakla yaptığın konvoyla olmaz. Değerli arkadaşlar önümüzdeki
18:08saatlerde parlamentoda az önce de ifade ettiğim gibi Kültür
18:12ve Turizm Bakanı'yla ilgili ııı konuşmalar yapılacak. Bütün
18:16ııı meclisteki grubu bulunan muhalefet partisi, grup
18:20başkan vekilleri tarafından ııı İYİ Parti adına da çok
18:24önemli açıklamalarda bulunacağız. Ve ııı kamuoyunun
18:27ııı dikkatini, ilgisini çekecek bu önemli açıklamaların
18:30öncesinde tekrar sizlerle bu tabloyu ııı paylaşmak istedim.
18:33Eğer sorunuz varsa onu alabilirim, yoksa müsaade
18:37alacağım. Çok teşekkür ediyorum, sağ olunuz.