EMEP Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu, "AKP iktidarları 2003-2024 yılları arasında 22 grevi ‘milli güvenliği bozduğu’ gerekçesiyle yasaklamıştır. Bu yasaklar 200 bine yakın işçiyi doğrudan etkilerken, asıl etkisini bütün işçi sınıfına yönelik bir saldırı olarak göstermiştir. Bu nedenle diyoruz ki; yürütmeye grev yasaklama yetkisi veren ve işçilerin grev hakkını gasp eden maddeler anayasadan kaldırılmalı, mevzuat buna uygun şekilde yeniden düzenlenmelidir" dedi.
(ESKİŞEHİR) - Emek Partisi (EMEP) Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu, "AKP iktidarları 2003-2024 yılları arasında 22 grevi 'milli güvenliği bozduğu' gerekçesiyle yasaklamıştır. Bu yasaklar 200 bine yakın işçiyi doğrudan etkilerken, asıl etkisini bütün işçi sınıfına yönelik bir saldırı olarak göstermiştir.
hbrlr1.com/ctlwwfiwkckckl
(ESKİŞEHİR) - Emek Partisi (EMEP) Eskişehir İl Başkanı Ceren Kökoğlu, "AKP iktidarları 2003-2024 yılları arasında 22 grevi 'milli güvenliği bozduğu' gerekçesiyle yasaklamıştır. Bu yasaklar 200 bine yakın işçiyi doğrudan etkilerken, asıl etkisini bütün işçi sınıfına yönelik bir saldırı olarak göstermiştir.
hbrlr1.com/ctlwwfiwkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Işçiler ve emekçiler ve kıymetli basın emekçileri eee bugün
00:03Emek Partisi olarak Barajsız Sendika Yasaksız Bire Güvenceli
00:07Iş Yeriyle başlattığımız kampanyamızı eee sizlerle
00:10paylaşmak için buluştuk. Bildiğiniz gibi her geçen gün
00:13işçi ve emekçilerin çalışma koşulları kötüleşiyor.
00:16Güvencesiz çalışma başta fabrikalar olmak üzere iş
00:19yerlerinin normali haline gelmiş durumda. Ücretler
00:22baskılanıyor. Yılın ilk ayında olmamıza karşı neredeyse açlık
00:26sınırında belirlenen asgari ücret iki bin yirmi beş
00:29yılında eee açlık ve sefalet yılı olacağını bizlere
00:32şimdiden gösteriyor. Tüm bu koşullarda sendikalarını
00:36eyleme greve zorlayan eee ekzam ve sendikalaklarının
00:40tanınması için direnişe geçen işçilerin karşısına ilk
00:43dikilense eee AKP hükümeti ve onun bir yasa tanıması da
00:46oluyor. Eee bugün iş kanunuyla sendikalar ve toplu iş
00:50sözleşmesi kanunu ucuz emeğe dayalı üretim modelini
00:53desteklemekte birçok esnek çalışma modelini içermekte
00:56ve sendikal örgütlenmeyi alabildiğince zorlaştırmaktadır.
01:00AKP'nin ittira iktidara gelmesinden bu yana çalışma
01:04hayatında sendikal örgütlülük tablosundaki yirmi yıllık
01:08gelişmeler işçilerin örgütlü ekonomik ve sosyal haklar
01:12mücadelesinin olağanüstü gerilediğini bizlere
01:14gösteriyor. Eee toplam kayıtlı sibortalı işçi sayısı on iki
01:18milyon kişi artışla dört nokta altı milyonda eee on altı nokta
01:22sekiz milyona yükselerek dörde katlanmış. Fakat buna karşılık
01:25sendikalı işçi sayısı yirmi yılda iki yüz bin azalarak eee
01:29iki bin yirmi üçünde gerisine düşmüş durumda. Iki bin yirmi
01:33üçte yüzde elli sekiz olan sendikalaşma oranı iki bin
01:36yirmi beşte yüzde on dört nokta dokuzla dörtte bire
01:39inmiş. Iki bin üçte her yüz çalışandan elli sekizi diğer
01:43de işte her iki çalışandan bir nokta ikisi sendikalıyken şimdi
01:47her yüz çalışandan on dördü. Dolayısıyla her sekiz
01:50çalışandan sadece ikisi sendika üyesi. Yüzde yirmi yaştan
01:54kayıt dışı istihdam da göz önünde tutulduğunda toplam
01:57çalışan sayısına karşılık sendikalaşma oranı yüzde onunda
02:00altına iniyor. Ancak ekonomik politikasını ucuz emek üzerine
02:04inşa etmiş Cumhur İttifakı'na mevcut durumda yeterli
02:07gelmiyor. Eee bu somut durumu değiştirecek olansa ancak işçi
02:11sınıfının eee meşru haklarına dayanarak yürüteceği yürüteceği
02:14fiili mücadeleyle haklarının geriletilmesine dur demesidir.
02:18Eee kurulduğu gündem duyanı işçi ve emekçilerin mücadelesini
02:22ilerletilmesi için çalışan partimiz Emek Partisi ise eee
02:25işçilerin tüm haklarını tırpanlamaya görev edinen bu
02:27sömürü düzenine karşı bir kampanya başlattı ve mücadele
02:31eden işçileri eee sendika temsilcilerine ve yöneticilerine,
02:34hukukçulara, eee akademisyenlere ve gazetecilere bir çağrı yaptı.
02:38Eee az sonra üç başlıkta toparlamaya çalışacağımız
02:41talepler de aslında eee işçilerin demokratik haklarını
02:44ve sendika özgürlüklerini kullanması konusunda en yakıcı
02:47hale gelmiş sorunlar ve bu sorunların çözümlerini ifade
02:50ediyor. Eee ilk olarak güvenceli iş ve keyfi
02:53uygulamaların engellenmesi şöyle etkin bir iş güvencesinin
02:57olmadığı durumda işçiler mevcut yasalardan doğan hakkını
03:00kullandığında dahi işlerini kaybediyor. Insanca yaşam ve
03:03çalışma koşulları için sendikalaşan işçilerin
03:06patronların iki bulu arasına sıkışmış iş güvencesi
03:09sendikalaşma mücadelesini de zayıflatıyor. Anayasal hakkını
03:13kullanarak sendikalaşan işçiler keyfi bir şekilde işten
03:17çıkarılıyor. Şehrimizde bu yasa tanımazlığı, atışkan alç
03:20ve Yasin Çakır Un Fabrikası işçilerinin mücadelesinden de
03:23biliyoruz. Sendikalı olma ve sendikal haklarının tanınması
03:26için mücadeleye geçen işçiler anayasal haklarının tanınması
03:30için dahi günlerce eee aylarca fabrika önünde direnmek
03:33zorunda kalmıştı. Eee atışkan alçı örneğinde işveren yetki
03:38itirazı kuzunu kullandı ve uzayan mahkeme süreci fabrika
03:41içerisinde örgütlenen Kristal İş Sendikası'nın toplu
03:44sözleşme hakkının gasp edilmesine sebep oldu. Bu ve
03:47benzeri örnekler hem işçilerin sendikalaşma fikrine
03:49uzaklaşmasında oluyor. Hem de işçilerin anayasal hakkı olan
03:53sendikalı çalışma hakkı fiilen ellerinden alınmış olmuyor.
03:56Biliyoruz ki işçilerin yasak yasal haklarının sahip
04:00çıkabilmesi ve örgütlenebilmesi için iş güvencesi temel bir
04:04gerekliliktir. Iş güvencesi sisteminde bu güvenceyle bir
04:07işverene bağımlı çalışan kendisinin ve ailesinin
04:10geçimini ancak aldığı ücretle karşılayan işçilerin çalışma
04:14hakkının gasp edilmemesi işverenin işçiye yönelik
04:17haksız tasarrufların engellenmesini sağlamaktadır.
04:20Bu sebeple diyoruz ki işçilerin işten çıkarılma kaygısı olmadan
04:24örgütlenebilmesi için güvenceli ve insanca çalışma hakkı acilen
04:29teminat altına alınmalıdır. Işten çıkarmalar, keyfi
04:32uygulamaları engelleyecek ve işçilerin haklarını koruyacak
04:35şekilde iş yeri kurul kararlarına, belirli yasal
04:38izinlere ve teminatlara bağlanmalıdır. Ikinci olarak
04:42koşulsuz ve barajsız sendika talebimiz var. Türkiye'deki
04:45örgütlenmelerin önündeki en büyük engellerden birisi de
04:49sendikal barajlar. Iki bin on iki yılında kabul edilen ııı
04:52altmış üç elli altı sayılı sendikalar ve toplu iş
04:55sözleşmesi kanunuyla ııı iş kolu barajı her ne kadar yüzde üçü
04:59ardından da yüzde bire düşürülse de iş kollarının
05:02birleştirilmesiyle her bir iş kolundaki işçi sayısı yüksek
05:05gösterilmiştir. Bu nedenle de yüzde bire düşürülerek
05:08iyileştirilmiş gibi görünen iş kolu barajını aşmak oldukça
05:11zorlaşmış. Iş kolu barajlarının aşılması durumundaysa işletme
05:15barajları devreye girmiş durumda. Iıı ülke genelinde
05:19örgütlenme zorunluluğu bir yandan da sendikaları aşırı
05:22derecede merkeziyleştirerek oligarşik ve ııı bürokratik
05:25yapılara dönüştürmüş, sendika yöneticisi olmak ayrıcalıkla
05:28ölene dek sürdürülmesi gereken bir meslek haline gelmiştir.
05:31Benzer şekilde toplu iş sözleşmesinin uygulanıp
05:34uygulanmadığını denetlemeyle yetkili olan iş yeri
05:37temsilciliğiyle işçiden uzak deyim yerinde ise masa başı bir
05:41iş haline almıştır. Işçilerin iş yeri temsilcisini seçme
05:45hakkı yasalarla ellerinden alınmış ve sendika merkezlerinin
05:49atamasına bırakılmıştır. Oysa işçi tıpkı sendikasına özgürce
05:53seçme hakkı olduğu gibi iş yerin ııı iş yerinde toplu
05:56çıkarlarını savunacak temsilcisinin de seçme hakkına
05:59sahip olmalıdır. Ifade ettiğimiz bu sorunlar işçilerin
06:03sendikaları olan güvenini zedelemiş ve mücadele eğilimini
06:07baltalayan bir tabloya sürüklemiştir. Mücadelenin
06:10önünü tekrardan açmak için sendikayla ortak karar alma
06:13süreci ve sendikaların işçiler için işçilerle birlikte
06:17hareket ettiği mücadele yıllarını getirdiği hafızaya
06:20yeniden ihtiyaç vardır. Son olarak yasaksız ve sınırsız
06:24grev hakkı. Grev işçilerin en temel mücadele araçlarından
06:28birisidir. Ancak ülkemizde grev ancak hükümetin izin verdiği
06:31kadar yapılabilir. Anayasada yer almasına rağmen ülkemizde
06:35fiili olarak grev hakkı gasp edilmiştir. Eee AKP
06:39iktidarları iki bin üç iki bin yirmi dört yılları arasında
06:42yirmi iki grevin milli güvenliği bozduğu gerekçesiyle
06:45yasaklamıştır. Bu yasaklar iki yüz bine yakın işçiyi doğrudan
06:49etkilerken asıl etkisini bütün işçi sınıfına yönelik bir
06:52saldırı olarak göstermiştir. Grevin yapılamayacağı grev
06:56kararı alınsa bile zaten yasaklanacağı fikri neredeyse
06:59tüm işçi eee ve emekçilerin eee grevin yapılamayacağı fikri
07:06neredeyse tüm iş kollarındaki toplu sözleşme süreçlerini ve
07:09süreçlerini de olumsuz olarak etkilemiştir. Eee bu nedenle
07:13diyoruz ki yürütmeye grev yasaklaman etkisi veren ve
07:16işçilerin grev hakkını gasp eden maddeler anayasadan
07:18kaldırılmalı. Mevzuat buna uygun şekilde yeniden
07:21düzenlenmelidir. Emek Partisi olarak ülkenin dört bir yanında
07:25işçiler arasında yürüttüğümüz çalışmada bahsettiğimiz bu
07:28sorunlara her geçen gün daha fazla tanık oluyoruz. Iş kolu
07:32ya da sektör farkı olmaksızın benzer sorunları yaşayan işçiler
07:36içinde bulundukları çalışma ve yaşam kursullarının
07:38çalışma ve yaşam koşullarından kurtulmanın da bir yolu
07:42arıyorlar. Sorunların bu kadar genelleştiği ve başta işçiler
07:46olmak üzere toplumun tüm kesimleri için yakıcılaştığı
07:49bir toplamda aradığımız çıkış yolu ancak birleşik ve örgütlü
07:53bir mücadelenin açacağı yoldur. Bu nedenle merkezi düzeyde
07:57başlattığımız kampanyamızın Eskişehir'de işçi emekçilere
08:00ulaşması için bugünden itibaren var gücümüzle çalışacağız.
08:03Eskişehir'de faaliyet yürüten tüm sendika temsilcilerine
08:07yöneticilerine, emek ve meslek örgütlerine, hukukçulara,
08:11akademisyenlere, gazetecilere ve elbetteki işçilere çağrımızla
08:14bu kampanyayı hep birlikte örgütlemek ve işçi sınıfının
08:18iş, ekmek, özgürlük mücadelesinin önündeki tüm
08:20engelleri hep birlikte kaldırmak olacak.