Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 21'den yüzde 24'e yükseltti. TCMB Başkanı Fatih Karahan, yılın ilk enflasyon raporunun tanıtım toplantısında, ''2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi ise koruduk. Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz. 025 yılındaki tahmin güncellemesinde, para politikasının görece etki alanı dışında kalan unsurlar belirleyici oldu. Bu revizyon para politikasının görece etki alanı dışındaki unsurlardan kaynaklanıyor'' dedi.
hbrlr1.com/ctlibliwkckckl
hbrlr1.com/ctlibliwkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Kıymetli basın mensupları, saygıdeğer katılımcılar,
00:06öncelikle hoş geldiniz. Altı Şubat depremlerinin ikinci
00:11yılındayız. Kayıplarımızın acısını hala kalbimizde
00:15hissediyoruz. Konuşmama başlamadan önce yaşadığımız
00:19deprem felaketinde ve kısa süre önce Bolu Kartalkaya'da çıkan
00:23yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle
00:27anıyorum. Kıymetli ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.
00:32Bugün enflasyon raporumuzun ana mesajlarını paylaşmak üzere
00:36buradayız. Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor.
00:40Makroekonomik göstergeler de bu süreçle uyumlu şekilde
00:44ilerliyor. Iç talebin enflasyondaki düşüş
00:47enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini
00:50ve enflasyonun ana eğiliminin düşüş trendinde olduğunu
00:53değerlendiriyoruz. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu
00:57dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde
01:00sürdüreceğiz. Konuşmamın ilerleyen bölümlerinde
01:03bahsettiğim tüm bu unsurlar hakkında detaylı
01:06değerlendirmelerde bulunacağım. Sunumumda ilk olarak küresel
01:13ekonomi, makroekonomik görünüm ve para politikası duruşumuza
01:16ilişkin değerlendirmelerimizi paylaşacağım. Daha sonra
01:20orta vadeli tahminlerimizi sunacağım. Sonrasında başkan
01:24yardımcılarımızla birlikte sizlerin sorularını
01:26yanıtlayacağız. Bu raporumuzda da yine öne çıkan konulara ve
01:31tematik analizlerimize kutu çalışmalarıyla yer veriyoruz. Bu
01:36rapordaki kutularımızda fiyatlama davranışlarını hizmet
01:41üreticiyle tüketici fiyatlarındaki ilişkiyi hane
01:44halkı varlıklarındaki değerleme etkisini ve euro dolar
01:48paritesindeki değişimin dış ticarete etkilerini detaylı
01:51olarak inceliyoruz. Değerli konuklar konuşmama son dönemde
01:58öne çıkan küresel ekonomik gelişmelerle başlıyorum.
02:02Küresel büyüme görünümünde önceki rapor dönemine paralel
02:05olarak kademeli toparlanma öngörümüzü koruyoruz. Imalat
02:10sanayi ve hizmetler sektörü arasında önceki rapor döneminde
02:14gözlenen farklılaşma da sürmekte. Önce göstergelerse
02:19imalat sanayinde aşağı yönlü risklerin arttığına işaret
02:22ediyor. Son dönemde küresel ticaret politikalarına dair
02:27belirsizliğin önemli ölçüde yükseldiğini görüyoruz.
02:31Korumacı eğilimlerin artması, küresel ekonomi politikalarına
02:35yönelik belirsizlikler ve jeopolitik riskler küresel
02:39ölçekte büyüme üzerinde aşağı yönlü enflasyon üzerinde ise
02:43yukarı yönlü riskleri artırıyor. Küresel talep
02:48görünümü, jeopolitik riskler ve arz yönlü faktörler emtia
02:52fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor. Küresel
02:57gelişmeler son dönemde Brent petrol fiyatlarındaki
03:00oynaklığı artırdı. Enerji dışı emtia fiyatlarında ise sınırlı
03:04artışlar görüldü. Enflasyon görünümlerine bağlı olarak
03:09gelişmiş ülke merkez bankaları faiz indirimlerini sürdürüyor.
03:13Küresel ölçekte enflasyondaki atalet zayıflamakla birlikte
03:17devam ediyor. Enflasyon görünümüyle maliye ve ticaret
03:22politikalarına ilişkin belirsizliklerin artması
03:25nedeniyle merkez bankaları enflasyonda yukarı yönlü
03:28risklere daha çok vurgu yapıyor. Bu görünüm altında piyasa
03:33fiyatlamaları da hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde
03:37iki bin yirmi beşte faizlerin daha yavaş indirileceğine
03:40işaret ediyor. Değerli konuklar şimdi sizlerle yurt içi
03:46makroekonomik gelişmeleri ilişkin tespitlerimizi
03:49paylaşmak istiyorum. Iki bin yirmi dört yılının üçüncü
03:54çeyreğinde yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısı eksi
03:58sıfır virgül bir puan ile sınırlı düzeyde negatif olurken
04:01net ihracatın büyümeye pozitif katkısı artarak iki virgül iki
04:06puan oldu. Böylece büyümenin kompozisyondaki dengeli seyir
04:11devam etti. Dördüncü çeyreğe ilişkin mevcut üretim
04:15göstergeleri iktisadi faaliyette ılımlı bir
04:18toparlanmaya işaret etmekte. Iki bin yirmi dört yılının
04:23ikinci ve üçüncü çeyreklerinde gerileyen sanayi üretimi kasım
04:27ayı verileriyle son çeyrekte yeniden artışa geçti. Hizmet
04:31üretim endeksi ise sanayi üretimine kıyasla çeyreklik
04:35bazda daha düşük bir artış gösterdi. Bildiğiniz gibi bu
04:40endeks aynı zamanda hizmet sektöründeki talep ile
04:42doğrudan ilişkili. Endeks iki bin yirmi dört yılı boyunca
04:47hizmet talebinde yatay bir seyre işaret etti. Mal talebine
04:53ilişkin göstergelerde yurt içi talepte ılımlı seyrin devam
04:56ettiğini gösteriyor. Bu dönemde perakende satış hacim endeksi
05:01çeyreklik olarak artış kaydetti. Bununla birlikte altın
05:05hariç artışın daha sınırlı olduğunu görüyoruz. Son dönem
05:10verileri kartla yapılan real harcamalar da ivme kaybına
05:14işaret ediyor. Bu göstergelerin yanı sıra firma görüşmelerinden
05:18elde ettiğimiz saha gözlemleri de iç talepteki ılımlı seyri
05:22teyit etmekte. Bu çerçevede mal ve hizmet talebine ilişkin
05:28veriler bir bütün olarak talep koşullarının enflasyondaki
05:32düşüşü destekleyici seviyelerde olduğuna işaret ediyor. Farklı
05:38yöntemlerle hesapladığımız ve grafikte açık renklerle
05:42belirtilen göstergeler çıktığı açığının iki bin yirmi dört
05:46yılının üç çeyre üçüncü çeyreğinden itibaren negatif
05:49bölgedeki seyrini sürdürdüğünü gösteriyor. Bu noktada altını
05:54çizmek isterim ki sıkı para politikamız sonucunda iç
05:57talepteki dengeli seyir sürecek. Çıktığı açığı
06:01önümüzdeki dönemde negatif bölgede seyrederek dezenflasyon
06:05sürecinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecek. Iç
06:10talepteki dengelenmeyle uyumlu olarak cari işlemler hesabında
06:14belirgin bir iyileşme gerçekleşti. Iki bin yirmi dört
06:18yılının üçüncü çeyreğinde cari açığın milli geliri oranı yüzde
06:22sıfır virgül yedi seviyesine geriledi. Dördüncü çeyrekte de
06:26birikimli cari açığın benzer seviyelerde seyretmiş olduğunu
06:30tahmin ediyoruz. Önceki sunumlarda da belirttiğimiz
06:34gibi parasal sıkılaştırma dönemlerinde cari dengede
06:37düzelme oluyor. Önümüzdeki dönemde ise cari açıkta bir
06:42artış bekliyoruz. Ancak söz konusu artış sıkı parasal
06:47duruşumuzun etkisiyle sınırlı olacak. Milli geliri oranla
06:52cari açığın iki bin yirmi beş yılında tarihsel ortalamasının
06:55altında seyretmeye devam edeceğini öngörüyoruz. Saygı
07:01değer katılımcılar. Şimdi de bu makro ekonomik gelişmeler
07:04çerçevesinde şekillenen enflasyon görünümüne ilişkin
07:07değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Haziran
07:13ayında başlayan dezenflasyon süreci devam etmekte. Tüketici
07:17enflasyonu Ocak ayında yüzde kırk iki virgül bir oranına
07:20gerileyerek Mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli bir
07:24düşüş gösterdi. Son rapor döneminden bu yana enflasyon
07:28gelişmeleri öngörülerimizle uyumlu gerçekleşti. Enflasyonun
07:34ana eğilimindeki düşüş son çeyrekte de devam etti. Dönemsel
07:39gelişmelere göre ana eğilim göstergeleri birbirinden
07:41farklılaşabiliyor. Bu durum ana eğilimi farklı göstergeler
07:47üzerinden takip etmenin önemini ortaya kayıyor. Takip ettiğimiz
07:52tüm göstergeler ana eğilimde kademeli bir yavaşlamaya işaret
07:56etti. Bu dönemde dağılım bazlı göstergeler B ve C gibi
08:01dışlamaya dayalı göstergeleri kıyasla daha düşük değerler
08:05aldılar. Ana eğilim Ocak ayında ise öngörülerimizle uyumlu
08:11olarak yükseldi. Bu gelişmede zamana bağlı fiyat belirleme ve
08:16geçmiş enflasyona indeksleme eğilimi yüksek hizmet kalemleri
08:20öne çıktı. Ocak ayında tüketici enflasyonu üzerinde ücret,
08:25enerji fiyatları yönetilen yönlendirilen fiyat ve vergi
08:30ayarlamalarının yansımaları görüldü. Ocak ayında
08:34yıllıklandırılmış ana eğilim ise aralık ayındaki yaklaşık
08:38yüzde otuz seviyesinden yüzde otuz dörde yükseldi ve yıllık
08:42enflasyonun altında kalmaya devam etti. Enflasyonun ana
08:46eğiliminin birinci çeyrekteki artışı sonrasında ikinci
08:49çeyrekte tekrar yavaşlayacağını öngörüyoruz. Ocak ayı
08:54dinamiklerini daha iyi anlamak adına tüfedeki kalemleri duruma
08:58ve zamana bağlı fiyatlama gösteren gruplar olarak ikiye
09:02ayırdık. Eğitim hizmetleri gibi fiyatlamaları yılın belirli
09:07dönemlerinde yapılan zamana bağlı gruplar dayanıklı mallar
09:11gibi fiyatlama zamanlaması ekonomik koşullara göre yapılan
09:15duruma bağlı gruplardan ayrışmaktadır. Ocak ayında
09:20zamana bağlı fiyatlama yapan grupta daha yüksek bir fiyat
09:23artışı gerçekleşti. Nitekim bu grubu yakından incelediğimizde
09:28yıl içinde en yüksek artışın yönetilen ve yönlendirilen
09:32kalemlerin de etkisiyle Ocak aylarında gerçekleştiğini
09:35görüyoruz. Izleyen dönemlerde ise fiyat artışları daha zayıf
09:40oluyor. Duruma bağlı fiyat belirleyen kalemlerde ise fiyat
09:44artışı oranı geçmiş yıla kıyasla daha düşük seyrediyor.
09:48Bu konudaki kutu çalışmamıza bakmanızı tavsiye ediyorum. Iki
09:55bin yirmi dört yılının son çeyreğinde hizmet enflasyonunun
09:58yavaşladığını