Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00O gün altı parmak sadece Fenerbahçe'nin değil, Türk
00:05futbolunda önemli bir değeriydi. Bin dokuz yüz altmış
00:08bir, altmış sekiz yıllarında otuz iki kez milli formamızı
00:13gururla taşıdı. Tabii o zamanlar bugün olduğu gibi
00:18senede on on iki tane milli maç yoktu. Üç dört milli maç
00:22oynanıyordu. Formayı giydiği süre boyunca da altı kez milli
00:26ııı fileleri havalandırdı. Iki maça da milli takımımızın
00:31kaptan olarak sahaya çıktı. Bir özelliği vardı. Oynadığı her
00:38maçta sadece kendisini değil, Türk futbolunu en iyi şekilde
00:42temsil etmek için mücadele etti. Hep bunu da söylerdi.
00:46Milli formayı sırtına geçirdiğinde hissettiği gururu
00:49her zaman Atatürk'e ve onun kurduğu cumhuriyete duyduğu
00:54bağlılık da anlatırdı. Taşıdığı milli forma
00:57serüvenlerini. Dolayısıyla onu özel kılan yalnızca attığı
01:03goller kazandığı kupalar değildi. Ona efsane yapan şey
01:07mücadeleci ruhu Fenerbahçe'ye ve ülkesinde duyduğu derin
01:11sevgi ve sadakatti. Atatürk'ün ben sporcunun zeki, çevik ve
01:19aynı zamanda ahlaklısını severim sözünü hayatı boyunca
01:24ilke edindi. Saha için ve içinde ve dışında hep bu
01:30doğrultuda hareket etti. O yalnız iyi bir futbolcu değil,
01:35karakteriyle duruşuyla sporculuk ahlakıyla topluma
01:40örnek bir cumhuriyet insanıydı. Atatürk'ün vefat ettiği gün
01:46doğmasından dolayı aldığı o gün ismini ona ve onun değerlerine
01:50yakışır şekilde yaşayarak kalbimizde hem yer edindi hem
01:55de bizlere özellikle gençlere örnek oldu. Yaşarken sıkça
02:01söylediği bir söz vardı. Hayatta üç şeye, ailene,
02:06Fenerbahçe'ye ve vatanına ihanet etmeyeceksin. Bu sözler
02:11hepimizin hafızalarına kazındı. Sekip Bey değindi. Üç Temmuz'a.
02:20Bilmeyen çok olabilir. Bizler o mücadeleyi verenler Aziz
02:25Başkan, Şekip Bey, İlhan Bey ve diğer arkadaşlarımız haksız
02:30yere