• evvelsi gün
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, İzmir'in deprem açısından İstanbul'dan daha riskli olduğunu belirterek, "7 üzerinde deprem olacak, deprem olduğunda İstanbul çok ciddi yara alacak deniliyor ama meydana gelebilecek deprem büyüklük anlamında değil, risk olarak bakıldığında İzmir'in İstanbul'dan daha riskli olduğunu öngörüyorum. İzmir'de nüfusun en fazla yerleştiği yerlerde zemin 80, 100 ve 120 metre kalınlıktaki alüvyon tabakadan oluşuyor. Bu alüvyon tabaka deprem dalgalarının genliğini büyütüyor" dedi.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Şimdi hepimiz 99 depreminden sonra ne yapıyoruz İstanbul üzerine odaklanmış durumdayız değil mi?
00:05İşte 7 üzerinde deprem olacak İstanbul bir deprem oldu mu İstanbul çok ciddi yara alacak falan diyor ama
00:10esasında risk anlamına bakıldığında büyüklük anlamına değil meydana gelebilecek büyüklük anlamına değil
00:15risk anlamına bakıldığında İzmir İstanbul'dan daha riskli diye ben öngörüyorum.
00:20Gözlemliyorum. Neden? Bunun nedenlerini söylememiz gerekirse
00:23İzmir'in en fazla nüfusunun yerleştiği yerdeki zemin maalesef yer yer 80-100-120 metre kalınlıktaki alüvyon tabakadan oluşuyor.
00:33Ve bu alüvyon tabaka ne anlama geliyor? Deprem dalgalarının genliğini büyütüyor anlamına geliyor.
00:38Yani yer altından 5-7-12 kilometre derinden bir deprem dalgası geldiği zaman o zemine geldiğinde
00:45deprem dalgası bir binaya o anda 1 vuracakken o zeminden kaynaklı 2 vuruyor.
00:502-3 gücünde vuruyor ve bu da tabii binaları çok fazla ciddi bir şekilde deformasyona neden olabiliyor.
00:56Artı bu zeminin üzerindeki yapılarımız maalesef biraz yüksek yani yüksek derken 2-3 kat değil 8 ve üzeri kattaki binalardan meydana geliyor.
01:04Artı bu binaların yaşlanana da baktığımızda miadını doldurmuş yapılarda olduğunu gözlemlediğimizde
01:11üzerine bir de mühendislik hizmeti almamış birçok kaçak yapının da olduğunu varsaydığımıza göre baktığımızda
01:18işte bir deprem anında İzmir'de meydana gelebilecek tekrar bir 6.9 büyüklüğü bir deprem anında
01:24artı bir de zamanında yani 17 saniye değil de 18-20-22 saniye uzayabileceğini öngördüğümüzde
01:32maalesef 117 vatandaşımızdan daha fazla bir vatandaşımızla hayatını kaybetme riskine karşı karşıya kalabiliriz.
01:39Bunlar tabii hep öngörü ve varsayımdan ibaret.
01:41Bizler ne yapmalıyız?
01:42Şimdi ne dedik?
01:43Kötü zemin olduğu yerler yani ana kaya tabakasıyla yeryüzü arasındaki mesafenin derin olduğu bölgelere baktığımızda
01:49İzmir körfezini gözümüzün önüne getirdiğimizde bir hilal şeklinde Çiğli'den Güzelbahçe'ye kadar bir hilal gibi düşünün.
01:56Çiğli, Karşıyaka, Bayraklı, Konak, Balçova, Güzelbahçe, Narlı, Derinaldır, Güzelbahçe diye sıralıyor.
02:02İşte bu kıyı bölgedeki tamamen yıkım anlamına dönüyor mu?
02:06Çünkü böyle bir şey yapmamız için sayısal verilerle o binayı incelememiz gerekiyor.
02:10Evet şu kadar bina hasar görecektir diyebiliriz.
02:12Ama hasar görebilme ihtimali daha yüksek.
02:16Bir de bu Bayraklı ve Bornava'nın iç kısımlarına yani Ova tarafına girdiğimizde oradaki derinlik daha fazla olduğundan
02:23yine oradaki zemin daha riskli, daha sıkıntılı ve binalara vurma etkisi yani deprem deformasyonu verme etkisi daha fazla diye söyleyebiliriz.
02:32Tüm bu özellikleri üst üste getirdiğimizde yani zeminin olumsuz olduğu alanlardaki nüfusun çok olması,
02:39binaların fazla olması, binaların yaşının fazla olması, mühendislik hizmeti almamış binaların da çok olmasını üst üste getirdiğimizde
02:46evet İzmir'deki risk daha fazla diyebiliriz.
02:49Ama önemli olan nedir? Bu riski bertaraf edebilme.
02:52Yani önce mevcut durumu tespit edebilme.
02:55Şimdi geçmişe baktığımız 2019 yılında yapı kayıt belgeleri yani mühendislik hizmeti almamış yapıları yapı kayıt belgesiyle bir ruhsatlandırma durumu oldu devlet tarafından.
03:04Şimdi oradan buraya baktığımızda yaklaşık 2 katlı veya 3 katlı imar durumu olan yapıların üstünde 2 kat daha fazla yani 5 kat ve 6 kat olan bir yapı tamamen yapı kayıt belgesiyle ruhsatlanmış oldu.
03:17İşte bunların deprem anındaki sıkıntılarının tespit edilmesi lazım.
03:21En başta bu çalışma nasıl olabilecek?
03:23Olabilecek tabii ki deprem performans analizi.
03:25Yani inşaat mühendislerinin yaptığı zemin kattan tüm katlarda alınan çalışmalarla yani gözlemsel verilerle değil aletsel verilerle ve hesaplamalarla belli bir tasarımlarla yapılacak
03:35ve zemin etüdü çalışması zeminde dinamik parametreleri statik parametreleri alarak birleştirilmiş bir şekilde tasarlanmış deprem performans analizlerinden sonra o binaların sağlam olup olmadığını tespit edilmesi lazım.
03:49Çünkü birçok yapı var yani belki de Türkiye'deki en fazla kaçak yapının olduğu ve bunun üzerine yapı kayıt belgesi alarak ruhsatlanmış olduğu binaların en fazla ili İzmir'dir diyebiliriz.
03:59Ondan dolayı ve zemini kötü olan alanlarda yapı kayıt belgesi almış yani yapı kayıt belgesi almış ne demek mühendislik hizmeti almamış esasında yapıların ruhsatlanmış durumda o demektir.
04:09Böyle bir yapıların bir deprem anında 5 üzeri olabilir 5.5 üzeri olabilir 6 olabilir bu tarz bir depremde ilk hasarı görecek yapılar olarak söyleyebiliriz.
04:18Diğer yandan eski binalar olsun ne yapabiliriz işte belediye tarafından ruhsatlanmış ama 40 yaş 45 yaş 50 yaş yani miadın dolmuş yapılarında maalesef tabii yeni belli başlı donatılarını bozmadan karşılıklı bir şekilde herhangi bir mağduriyet yaşatmadan kentsel dönüşüm çalışmalarının çalışmalarının başlanması gerek yok.

Önerilen