• 11 saat önce
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat depremlerinde 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı davasında, 876'şar yıla kadar hapisleri istenen sanıklardan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel, 511 gündür yakalanamadı. Ezgi Apartmanında oğlu Ahmet Can, gelini Nesibe ve torunu Asude'yi kaybeden Nurgül Göksu, enkaz alanında göz yaşları içerisinde yetkililere seslenerek, "Utanırlar mı? Bilmem. Ben üç evladını kaybetmiş bir anne olarak gidip ifade verebiliyorsam Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel'in de bir an önce yakalanıp artık mahkemeye getirilmesini talep ediyorum. Yeter artık! İnsan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Bizim çocuklarımızın hiç kıymeti yok muydu? Bunu yaşayarak öğrendik. Bizim çocuklarımızın kıymeti yokmuş" dedi.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Ben burada üç tane evladımı kaybettim. Üç tane pırlantam
00:06toprağın altında. Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Peker
00:09beş yüz günden bu yana firariler. Yetkililer deprem
00:12olduktan sonra çıkıp açıklama yapmışlardı. Bizlere sözler
00:15vermişlerdi. Sorumlular kim olursa olsun en ağır şekilde
00:19cezalandırılacak diye. Peki beş yüz günden bu yana firari olan
00:22Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Peker neden hala yakalanmıyor?
00:26Sorumlular böyle mi cezalandırılıyor? Şirketleri
00:29çalışmaya devam ediyorlar. Bu iki insan yeniden yönetime
00:32şirketlerinin yönetimine seçilmişler. Bu işlemleri hala
00:35firariyken nasıl yapabiliyorlar? Böyle mi sözler
00:37verilmişti? Böyle mi cezalandırılıyor sorumlular?
00:40Sorumlular cezalandırılacağı yerde biz cezalandırılıyoruz
00:44biliyor musunuz? Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Bekel'in
00:46gelip mahkemede yargılanması gerekirken ben gidiyorum
00:49savcıya ifade veriyorum. Uydurma bir işte şikayetten
00:53dolayı. Yani yetkililere buradan sesleniyorum ben bir
00:56kez daha. Utanırlar mı bilmem. Ben üç evladını kaybetmiş bir
01:00anne olarak gidip ifade verebiliyorsam Sami
01:03Kervancıoğlu ve Mustafa Peker'in de bir an önce
01:06yakalanıp artık mahkemeye getirilmesini talep ediyorum.
01:11Benim çocuklarım burada sekiz gün boyunca enkaz altında
01:15kaldılar. Üç tane pırlanta gibi evlat burada hayatını kaybetti.
01:20Yani insanların bizim yaşadıklarımızı yetkililerin
01:24insanların birazcık daha böyle idrak etmelerini,
01:27düşünmelerini istiyorum ben. Altı aylık Asö'de sekiz gün
01:32boyunca enkazın altında. Annesinin kollarında çıkarttık
01:35biz onu. Benim çocuklarım siyah torbalarla, siyah
01:39poşetlerle defnettim ben çocuklarımı. Bizim
01:42yaşadıklarımız normal bir ölüm değildi. Normal bir definde
01:46değildi. O siyah torbalarla çocuklarını toprağın altına
01:50koymak normal değildi yani. Bolu'da bir yangın oldu. Ve
01:55birçok vatandaşımız hayatını kaybetti. Yakınını kaybeden
01:58ailelere başsağlığı diliyorum buradan. Ama kendilerini
02:02hazırlasınlar. Önlerinde upuzun bir yol var. Çünkü eee adalet
02:06için mücadele edecekler. Allah işlerini kolay etsin. Yani
02:09onların önlerinde dediğim gibi çok uzun bir yol var. Biz
02:13çünkü iki yıldan bu yana mücadele ediyoruz. Elimizde bu
02:16kadar delil olmasına rağmen bu kadar belge olmasına rağmen bu
02:20enkazda on iki gün boyunca delil nöbeti tutup bulduğum
02:23delilleri savcıya bildirmeme rağmen ben iki yıldan bu yana
02:26mücadele ediyorum. O ailelerde uzun bir yol var önlerinde öyle
02:30söyleyeyim yani. Yani artık gerçekten şunu anladım yokmuş.
02:35Gerçekten yokmuş bizim çocuklarımızın kıymeti. Bunu
02:40çok çok üzgünüm ki bu Ezgi Apartmanı'nda üç tane evladımı
02:45kaybederek iki yıldan bu yana verdiğim mücadelede anladım.
02:50Bizim çocuklarımızın kıymeti yokmuş yani.

Önerilen