• geçen ay
Kahramanmaraş merkezli depremin ardından Antakya'dan kurtarılan Menel Hüzmeli, 'Cennetin Hediyesi' adlı eseriyle İzmir Selçuk'ta sanatseverlerle buluşuyor.

Category

🏖
Seyahat
Döküm
00:00Bu çok iyi bir eser, bir yerde yaşadığımız için.
00:05Bu eser yaklaşık üç buçuk yaşında.
00:08Ben de üç buçuk yaşında bu müzede çalıştım.
00:10Tasarımı da yaklaşık 3-4 ay sürdü.
00:17Şu marvenin hücre olan çalışmaları.
00:30Şuradaki çalışmalar koyu renkli.
00:47Taşlar granit.
00:48Olgunlaşma yüzü tutmuş olan granitler.
00:50Tam olgunlaşmamış.
00:51Ve bunları yontarken kıdılcım çıkıyor.
00:54İki ay bir işlemden geçti ki
00:58dayanabilirliği olsun, çürümesin.
01:02Kütle halinde doğadan çıkıyor.
01:04Taşları doğa bizim için koyuyor.
01:06Kütle halinde çıktığı zaman ben çubuk halinde kestirip
01:09kerpetenle yontarak yapıyorum.
01:11Kendinizde başka bir işlem yok mu?
01:13Yok, makine hiç yok.
01:14Antakya'da ben mozaik sanatına,
01:16mozaik sanatının varlığını bilmeden çok küçük yaşlarda başladım.
01:19Ören yerleri gezmeye götürmüştü beni babaannem.
01:23Yerde gördüğüm bir kadın siluetiyle başladım o mozaik maceram.
01:27Asıl mesleğim mozaikten çok daha başka bir şeydir.
01:30Yerde gördüğüm o kadın siluetinin gözlerindeki mana beni çok etkiledi.
01:36Sağdan soldan topladığım çerçöple bir mozaik macerasına başlamış oldum.
01:41Yaşım birazcık daha ilerledikten sonra mozaik sanatının ne olduğunu anladım.
01:47Araştırmalara başladım.
01:48Bunların eğitimleri olduğunu anladım.
01:50Eğitimlerini almaya başladım.
01:51Antakya'nın atölyelerinde ya da Antakya dışındaki değerli sanatçılarımızdan da eğitimler aldım.
01:56Sonra kendi küçük minik atölyemi kurdum.
01:59Atölyem küçük olmasına rağmen dünyadan birçok insan ağırladı.
02:04Türkiye genelinden de birçok insan ağırladı.
02:06Öğrencilerim oldu.
02:08Çok özel misafirlerim oldu.
02:10Antakya'yı tanıtmak adına çok güzel bir fırsattı benim için.
02:13El sanatları müzesi açılacaktı.
02:16Beni de arayıp benden Antakya'yı anlatan bir eser yapmamı istediler.
02:20Ben de onlara dedim ki bana biraz zaman tanıyın.
02:23Ben Antakya'yı anlatmak için özel bir eserle ve güzel bir tasarımla size gelmek istiyorum dedim.
02:28Ve o şekilde Zeytin Ağacı'nın tasarımına da başlamış oldum.
02:31Ama şöyle bir sıkıntı vardı.
02:33Yaklaşık iki buçuk ay geçti.
02:35Ve Antakya'yı anlatmak için bir tasarım aklıma, zihnime bir türlü gelmiyordu.
02:40Neredeyse havlu atmak üzereydim.
02:42Yani ben bunu yapamayacağım demek üzereydim.
02:45Ki Zeytin Ağacı rüyama geldi benim.
02:48Tepelerde ulu, güçlü, verimli, bol taneli bir Zeytin Ağacıydı.
02:54Tamam dedim uyanınca.
02:56Antakya'yı anlatan Zeytin Ağacı olmalı.
02:58Neden Zeytin Ağacı olmalı?
03:00Çünkü biz Antakya'da birçok din ve birçok mezhep bir arada yaşıyoruz.
03:04Hristiyanlar, Yahudiler, Müslümanlar, Aleviler kardeşçe yaşıyoruz.
03:08Ve bu kardeşçe yaşama kavramının içini doldurarak yaşıyoruz.
03:12Yani asla ötekileştirme yok.
03:14Biz hepimiz bir aile şeklinde.
03:17Ve Zeytin Ağacı bütün kutsal kitaplarda yerini almıştır.
03:21Onun için özeldir.
03:23Kardeşliği birliği anlatır, diriliği anlatır.
03:25Barışın sembolüdür, bolluk ve berekettir.
03:28Yeryüzüyle gökyüzünü bağlayan hayat ağacı anlamına gelir.
03:32O yüzden Zeytin Ağacı oldu.
03:34Tasarım bir üç buçuk ay sürdü Zeytin Ağacı'nın.
03:37Yapım süresi ise bir buçuk yılı aştı.
03:40Beton harcı ile yaptığım, katman katman işlediğim,
03:44yaklaşık 500 bin taş kullandığım çok özel bir çalışma.
03:47Antakya'yı anlatması adına özellikle çok özendiğim bir çalışmadır.
03:52Ve sergilenmesine çok yakın bir süre kalan bir ay önce kültür merkezine taşıdık.
03:58Bakan gelip açılış yapacaktı ve biz bir ay sonra maalesef ki büyük depremi yaşadık.
04:05Bütün Antakya yerle bir oldu ve yıkıldığı için eserim de enkaz altında kaldı.
04:11Tabii ben de o süreci biraz zor atlattım.
04:15Bütün mahallem, sevdiklerim, şehrimi bilmiyordum.
04:20Sadece kendi eksenimdeydim çünkü.
04:22Sonradan şehrimin de zaten bir yerle bir olduğunu öğrendim.
04:26Ve eser enkaz altındaydı.
04:28Annemle beraberdik biz.
04:30Yani özgürlüğümüze bir adım kala üzerimize çöktü.
04:34Birkaç saat böyle çok acı bir deneyimdi.
04:37Zaten çok şiddetli bir yağmur vardı.
04:39Çok da soğuk bir havaydı.
04:41Üzerimizde pijamalarla kaldık.
04:44Kış mevsimi olduğu için de biliyorsunuz doğalgaz falan kullanılıyor.
04:47İçeride yazlıklarla falan geziyorsunuz.
04:49Üzerimizde sadece pijamalar ve yalın ayak.
04:52Bir de şu kafamdaki lastik tokağı.
04:54Şunu da göstermek istiyorum.
04:56Bir de bu kaldı bana geçmişten.
04:59Çok acı bir deneyim gerçekten.
05:01O hareketsizlik, çaresizlik.
05:05Yeryüzünün korkunç bir uğultusu var.
05:08Çok kızgın, çok öfkeli.
05:10O sese cam kırıkları eşlik ediyor, bina sesleri.
05:14Bina sesleri yıkıldıkça insan çığlıkları eşlik ediyor falan.
05:18Kıyam gibi bir şeydi yaşadığımız.
05:20Yani biz kıyamı yaşadık resmen.
05:24Daha acısı da dışarıdan gelen seslerin sahiplerini tanımış olmanız.
05:29İsmini söylemesine de gerek kalmıyor.
05:31Zaten o sesin sahibini biliyorsunuz.
05:33O daha da çok acı.
05:34Çünkü elinizden hiçbir şey gelmiyor.
05:36Koca bir bina üzerine yıkılmış.
05:39Kaç insan toplasanız da o kolonu, o parçaları oradan alamazsınız.
05:43Ve insanlar çok acı bir şekilde vefat ettiler.
05:46Çok sevdiğim insanı kaybettim.
05:48Sanatçı dostlarım, isnaf arkadaşlarım.
05:52Atölyeme ait yaklaşık elli yakın öğrenci kaydı vardı bende.
05:57Benim şu an üç tane öğrencim hayatta.
05:59Geri kalan öğrencilerimi kaybettim.
06:01Maalesef ki böyle bir şey yaşadık.
06:03Ki ben Antakya'da atölyemde yurt dışından ve yurt içinden gelen birçok misafirim Antakya'yı gezdirirken
06:09Antakya'nın yedi defa nasıl yıkıldığını ve daha sonra da nasıl ayağa kalktığını anlatan ben
06:15bunun aslında ne kadar fıtursuzca kullandığımı anladım.
06:18Ne kadar basit bir cümle olarak söylediğimi anladım.
06:21Aslında çok büyük bir şeymiş bu.
06:24Ve biz sekizincisine şahit olduk.
06:26Bunu deneyimledik.
06:27Ben bir kentin ölümüne şahit oldum.
06:29Sonra bir kentin ölü kokusunu kokladım.
06:32Yani bu gözler görmek istemeyeceğiniz kadar kötü şeyler gördüm.
06:36Kulaklarımda hiç eksilmeyen sesler var.
06:40O yüzden sanatıma sarıldım diyeyim ben size.
06:43Antakya Belediyesi'nden bir telefon geldi.
06:46Menel Hanım sakin olun dediler.
06:48Biz size destek çıkacağız.
06:49Biraz zaman tanıyın bize ki oradaki enkazı bir kaldıralım.
06:52Çünkü bulunduğu mahallede apartmanlar üst üste böyle yığılmış.
06:57Tabii ki de canlılar var orada.
07:00Kurtarılmayı bekleyen insanlar var falan.
07:04Yaklaşık iki buçuk üç ayda enkazların kalkmasını bekledim ben.
07:08Enkazlar kalktıktan sonra iş makineleri ve diğer arkadaşların destekleriyle eserimi enkazdan çıkardım.
07:17Tabii eser yara almıştı.
07:20Vücutu kapaklandığı için.
07:22Kenarlarından kırıklar var.
07:24Dökülen yaprakları var.
07:25Gelincikleri vardı.
07:26Onlar artık yok.
07:28Kenar tahribatını düzeltmek istemedim.
07:31Nişan olsun dedim.
07:32Yani yaşadığı olayın bir belirtisi olarak kalsın istedim.
07:37Kırılan yaprakları ise bordo yapraklarla bezledim.
07:41Onlar da kanayan yerleri belli olsun istedim.
07:44Gelinciklere dokunmadım.
07:45Onlar duruyorlar.
07:46Yani sapları duruyor sadece.
07:48Tekrardan tadilatını yapmadım.
07:50Bir iş insanının desteğiyle ben bunu depomda saklarım.
07:53Gözünüz arkada kalmasın Menen Hanım dedi.
07:56Biz de onu çok güzel bir şekilde sardık.
07:59Sarmaladık ve depoya sakladık.
08:01Buraya gelmesi hemen olmadı zaten.
08:03Önce Seferihisar Belediye Başkanı'nın desteğiyle
08:07Menen Hanım dedi.
08:08Biz eseri burada misafir etmek istiyoruz.
08:10Eğer izniniz olursa buraya nakliyesini gerçekleştirelim dedi.
08:15Eser 5 ay depoda saklandıktan sonra Seferihisar Belediyesi'nin kapısında misafir edildi.
08:22O şekilde getirdik.
08:23Selçuklu'ya gelmesi de yaklaşık 6-7 ay sürdü.
08:27Yani gelişi de çok sancılıydı aslında.
08:30Türkiye genelindeki öğrencilerim beni ve ailemi bir süre misafir etti.
08:35Daha sonra Artagora'nın CEO'su Emre Bey buraya davet etti beni.
08:41Burada atölye çalışmalarımı devam ettiriyorum.
08:44Şu an Efes Selçuklu'dayım ben, Artagora'dayım.
08:47Çalışmalarımı burada sürdürüyorum.
08:48Yani şöyle oldu aslında.
08:50Şu an ben medeniyetin beşiği denirdi Antakya'ya.
08:54Medeniyetin beşiğinden Meryem Ana'nın şefkatli kollarına gelmiş gibi hissediyorum kendimi.
09:00Üç boyutlu mozaikler ise Türkiye'de üç boyutlu mozaikleri yapan ilk sanatçıyım ben.
09:04Yaklaşık bir 13 yıl evveli oğluma tasarladığım bir siyah güvercinle başladı benim üç boyutlu mozaik maceram.
09:12Ve daha sonra beşi sıra geldi.
09:15Çok keyif aldım üç boyutlu çalışma yaparken.
09:17Dedim neden bu çalışmaları daha çok anlatmayı ve Türkiye'ye yaymayı.
09:21Ve o şekilde artık üç boyutlu mozaiklerin annesi olarak anılıyorum.
09:25Eseri tasarladıktan sonra Guinness Rekorlar kitabına başvurma projem vardı benim.
09:29Ama çok kısa bir süre sonra ben de yaşadığım için tabii daha sonra hayat telaşesi, yerleşme telaşesi, ailenin sorumluluğu derken öyle kaldı başvur yapamadık.
09:39Çalışma 1.45 eninde 1.65 boyunda içinde 500 bin doğal taş olan üç boyutlu bir çalışma.
09:46Gerçek zeytin çekirdekleri var çalışmada ve artık çalışma çok özel bir anıt eseri olarak anılıyor.
09:51Çünkü yüzyılın felaketini yaşadı, onu deneyimledi ve yine de bir zeytin ağacı gibi dimdik ayakta mağrur ve meyvesini vermeye devam ediyor.
10:01Çalışmalarda kullandığım taşlar bizim yöremizde bulunan taşlar oluyor genelde.
10:05Ama yurt dışından aldığım taşlar da var İtalya'dan, İspanya'dan.
10:09Eskiden Suriye'den de alırdım ama artık oradan da temin edemiyoruz.
10:13Taşların bir kısmı yarı değerli bir kısmı ise normalde doğanın bizim için boyadığı taşlar.
10:18Taşlarda boya ve katkı maddesi asla yok.
10:21Yani yeşili görünce onu boyadığımı düşünüyorlar.
10:24Doğa benim için boyuyor zaten ben sadece yeşiliyorum.
10:35Açık renkler şunlar Şam'dan Halep'ten gelenler var, İtalya'dan gelenler var ve Türkiye genelinden getirdiklerim var.
10:47Bak içinde gerçek zeytin çekirdeklerimi kullandım.

Önerilen