• geçen yıl
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "22 yıllık iktidarınızda iç ve dış faiz lobilerine bütçeden 3 trilyon 472 milyar lira ödediniz. 20 dakikalık konuşma sürem boyunca, Türkiye 75 milyon TL faiz ödüyor. Siz 'İsrail bize saldıracak' derken, sağlık sistemi çökerken, tarım iflas ederken bu üç bütçenin toplamını gidip faize yatırıyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez dış borçta faiz ödemelerinin tutarı asıl borcu geçti" ifadesini kullandı.
(TBMM) - 
TBMM Genel Kurulu'nda 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin tümü üzerine görüşmeler yapılıyor.

hbrlr1.com/ctcbtbwbkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Teşekkür ederim Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri
00:08televizyonları başında ve sosyal medyadan bizleyen sevgit
00:11bizleri izleyen sevgili yurttaşlarım herkesi saygıyla
00:15selamlıyorum. Evet bugün bütçenin on ikinci günü hem
00:19plan bütçe aşamasında komisyon aşamasında hem de genel kurul
00:23aşamasında büyük özverilerle çalışmalar yapıldı. Bu
00:28çalışmalara katkı sunan tüm milletvekili arkadaşlarımı ama
00:32bizden daha çok mesai yapan meclis emekçilerini
00:48Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içerisinde de yedinci
00:52bütçe buraya geliyor. Bir konuşma yapacağım. Yirmi
00:56dakikalık süre boyunca bu konuşmayı tablolarıyla beraber
01:00an itibariyle linkini verdim. Sosyal medyaya yüklemiş
01:03durumdayım. Bunu neden yapıyorum? Verdiğimiz tüm
01:07veriler ve konuşmalarda kullandığımız olgular
01:10denetlemeye açık olacaktır. Hiçbir şekilde verilerden ve
01:16olgulardan uzaklaşan bir hayalcilik içerisinde
01:18olmayacağız. Ayrıca artık AKP'nin yirmi iki yıldan sonra
01:24mazeret üreten bir muhalefet partisi gibi konuşan ya da
01:30gelecek zaman cümleleri kuran bir parti olamayacağı çok
01:34açıktır. Yirmi iki yıldır bu memleketi yönetiyorsunuz.
01:38Dolayısıyla bu bütçeyi değerlendireceğiz. Makro
01:42verileri ortaya koyacağız. Arkasından da bu parayla ne
01:46yaptığınızı, ne yapmadığınızı değerlendireceğiz. Dinledik.
01:49Dokuz Aralık'tan bu yana Cumhurbaşkanı yardımcısını
01:53grup başkan vekillerini, bakanları, milletvekillerini
01:56şimdi değerlendirelim. Büyüme oranlarından bahsediyorsunuz.
02:00Öyle bir anlatıyorsunuz ki Türkiye müthiş büyümüş AKP
02:04döneminde. Gerçek ne? Bin dokuz yüz yirmi üç ila iki bin yirmi
02:08dört arasında memleketin tarihsel büyüme oranı yüzde
02:12beş nokta üçtür. Tek iskısnası Atatürk dönemidir. Yirmi üç,
02:17otuz dokuz döneminde bu memleket yılda yüzde yedi nokta üç
02:21büyümüştür. Tarihsel ortalama hangi dönemlerde
02:25gerçekleştirmiştir? Bin dokuz yüz otuzlardaki büyük ekonomik
02:29buhran, bin dokuz yüz kırklarda ikinci dünya savaşı, yetmişlerde
02:34petrol krizi, Türkiye'yi uzun yıllar boyunca etkileyen etkisi
02:38altına alan terör, koalisyon hükümetleri, kapitalizmin birik
02:42birikim krizleri bunların tamamında yüzde beş nokta üç
02:47büyümüştür. Peki son yirmi yılda siz ne yaptınız? Son yirmi
02:51yılda iki bin üç ila iki bin dokuz arasında bu orandan
02:56farklılaşan bir olumlu büyüme temposu ama iki bin dokuzdan
03:00itibaren bu tempoya hatta bu temponun altına düşen bir yapı.
03:05Hiç kimse bize on beş Temmuz'dan şikayet etmesin.
03:09Yaratan sizsiniz. Kimse bize on yedi yirmi beş lafını
03:14mazeret olarak ortaya koymasın. Önce rüşvetçilerin
03:18hesabını verin. Hiç kimse bize büyük ekonomik krizden
03:25dünyadaki stratejik sorunlardan, bölgesel savaşlardan bahsetmesin.
03:29Siz yüzde beş nokta üçlük tarihsel büyüme oranlığı
03:34yakalayamamış bir siyasal partisiniz. Gelelim kişi başına
03:38bildiği gelir oranlarına. Bu şüphesiz bölüşümü göstermez.
03:42Ama yine de bakalım. Iki bin sekiz yılında on bir bin on
03:47sekiz dolar. Iki bin yirmi ikide on bin altı yüz elli
03:51dokuz dolar. Iki bin yirmi üçte on üç bin iki yüz kırk üç
03:54dolar. Yani kişi başına gelir de Türkiye en azından on beş
03:59yıldır yerinde sayıyor. Peki bu bir ölçüt müdür? Dediğim gibi
04:04hem liberallerin hem de bu gerçekleri örtmeye çalıştıkların
04:10özellikle kaçtıkları bir olgu vardır. O da bölüşüm. Gelin
04:14size ben bir bölüşüm ilişkisi vereyim. Türkiye'nin en zengin
04:17yüzde yirmisi villigelerin yüzde kırk sekiz nokta
04:21yedisini alıyor. Türkiye'nin en yoksul yüzde yirmisi ancak
04:26yüzde altısını alıyor. Dolayısıyla bir tarafta
04:30parmağında bal tutan damağına bal çaldığınız yandaşlar
04:35inanılmaz ölçüde zenginleşirken diğer tarafta
04:39mutfağını kaynatamıyor insanlar. Yeni bir elbise
04:42alamıyorlar. Çocuklarını okula gönderemiyorlar. Çocuklarını
04:46okula gönderirlerse onlara harçlık veremiyorlar. Işte
04:50Türkiye'nin tablosu budur. Şimdi bir sefalet endeksi var
04:56arkadaşlar. Memleketi dünyada ilk on ekonomiye sokacaktınız.
05:02En sefil ilk yedi ülkesi içine soktunuz. Yüz elli yedi ülkenin
05:09yer aldığı sefalet endeksinde memleket yedinci. Önümüzde
05:13Zimbabva var, Suriye var, Sudan var, Vildan var ve benzeri
05:18ülkeler var. Şimdi Abdullah Bey konuşma yapmaya hazırlanıyor.
05:22Diyecek ki bunlar dış güçlerin etkileri. E be kardeşim bunun
05:27nasıl hesaplandığı ortada. Ben buradan okuyayım tam olsun.
05:30Yıl sonu işsizlik, enflasyon ve banka kredisi oranlarının
05:35toplamından kişi başına düşen reel gayri salfi yurt içi
05:40hasıladaki yıllık yüzde değişimi çıkartıyorsunuz. Sefalet
05:45endeksini buluyorsunuz. Bütün dünyanın rakamları ortada. Diğer
05:50ülkelerinkini de hesaplayın. Kendi ülkenizinkini de
05:53hesaplayın. Dış güçler dış güçler demekten vazgeçin.
05:57Sefalet endeksi böylesine yanlış hesaplanıyor deyin.
06:00Diyemezsiniz. Ne denir biliyor musunuz? Çünkü tablo ortada
06:04Türkiye'nin maalesef sefaleti ortada.
06:14Gelelim bütçeden yapılan mutlaka Yahudiler hesaplamışlardır.
06:18Dediğimi duyun. Bütçeden yapılan faiz ödemeleri.
06:22Arkadaşlar yirmi iki yıllık iktidarınızda toplam üç
06:27trilyon dört yüz yetmiş iki milyar TL bütçeden faiz
06:31ödemesi yaptınız. Ama bunun iğnesine bakınız. Elli milyar
06:37TL düzeyindeydi faiz ödemeleri. Iki bin üçten iki bin on yediye
06:41kadar. Sonra bir füze etkisi oldu. Iki bin on sekizde yetmiş
06:45dört. Iki bin on dokuzda yüz. Iki bin yirmide yüz otuz dört.
06:49Iki bin yirmi birde yüz seksen bir. Iki bin yirmi iki yılında
06:53üç yüz on bir milyar TL ödediniz. Ama esas sıçrama
06:57buradan sonra oldu. Bakın rakam veriyorum size. Iki bin
07:02yirmi üçte altı yüz yetmiş beş milyar. Iki bin yirmi dört
07:06yılında bir trilyon iki yüz doksan sekiz milyar. Iki bin
07:10yirmi beşte bir trilyon dokuz yüz elli milyar TL faiz
07:15ödüyorsunuz. Benim bu yirmi dakikalık konuşmam boyunca bu
07:18memleket yetmiş beş milyon TL faiz ödüyor. Peki peki
07:25arkadaşlar bunun bütçedeki anlamı ne? Sağlık Bakanlığı'na
07:30bunun yarısını Milli Savunma Bakanlığı'na bunun üçte birini
07:34geriye kalanını da ancak Tarım Bakanlığı'na verebiliyorsunuz.
07:38Yani siz İsrail bize saldıracak derken, sağlık sistemi
07:43çökerken, tarım iflas ederken bu üç bütçenin toplamını gidip
07:49faize yatırıyorsunuz. Ha burada şunu izledik, duyduk. Dediler
07:53ki geçin onları geçin. Faizin tutarı önemli değildir. Milli
07:59gelire oranı önemlidir dediniz. Öyle dediniz değil mi
08:02arkadaşlar? Ben size bir şey söyleyeyim. Türkiye Cumhuriyeti
08:06tarihinde ilk ilk kez dış borçla faiz ödemelerinin tutarı asıl
08:12borcu geçti. Neden bahsediyorsunuz? Bu liberal
08:15tezlerle kendinizi de memleketi de kandırmayın. Dış borç
08:19almazsanız makro ekonomiyi çeviremez durumdasınız.
08:22Memleketin durumu bu kadar acıklı durumda. Peki siz ne
08:27yaptınız? Söyleyeyim. Vergi aslı ve faizi olarak toplam yedi
08:33buçuk milyar lira yandaşların faizini sildiniz. Burada Maliye
08:38Bakanı oturuyordu Mehmet Şimşek. Defalarca sordum.
08:42Hepsinde dedi ki tarihat tarihat. Ben de defalarca
08:46dedim ki geç tarihatı uzlaşma komisyonunda kaç parayı
08:50sildiniz? Söyleyemedi. Sonra biz söyledik. Yedi buçuk milyar
08:55lirayı sildin kardeşim. Onun üzerine dedi ki ama artık
08:59aslını vergi aslını silmeyi yasakladık. Ne zaman yasakladı?
09:04Üç ay evvel. Iki Ağustos tarihinde. Niye yasakladı?
09:08Çünkü yıllarca anlata anlata anlata artık utandırdık. Bu
09:13nedenle yasaklamak zorunda kaldınız. Peki bugüne kadar
09:18yurttaşın hangi vergisini sildiniz? Hangi uzlaştırma
09:21komisyonunda esnafın prim borcunu sildiniz? Yurttaşın
09:24emlak vergisini vatandaşın motorlu taşıtlar vergisini
09:28hangi uzlaştırma komisyonunda sildiniz? Hiçbirinde
09:31silmediniz. Daha düne kadar asgari ücretten vergi
09:35alıyordunuz. Burada övünerek anlatıyorsunuz almıyoruz diye.
09:38Sebebi ne? Yıllarca anlattık. Ayıp ayıp utanın dedik. En
09:43sonunda vazgeçtiniz asgari ücretten vergi almaktan. Tablo
09:47bu kadar açıktır. Şimdi sevgili dostlarım bir de vergilere
09:52bakalım. Yirmi iki yıllık iktidarınızda yüzde altmış beşi
09:56dolaylı vergi olmak üzere iki trilyon dokuz yüz