• 2 saat önce
Yeniden Refah'lı Suat Kılıç: "İsrail'in işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz" Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Suat Kılıç, "İsrail'in işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz.
Yeniden Refah'lı Suat Kılıç: "İsrail'in işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz"
ANKARA - Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Suat Kılıç, "İsrail'in işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz. Suriye limanları, hava üssüleri İsrail tarafından arka arkaya bombalanırken kimseden çıt çıkmıyor. Bu mu özgür Suriye?" dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Suat Kılıç, partisinin MYK toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalar yaptı.

hbrlr1.com/ctcylcttkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Suriye sahnesindeki tüm aktörlerin aynı anda ve ansızın
00:03perde gerisine çekilmesi hayra alamet mi değil mi? İsrail'in
00:09işgal hattını genişletmesini derin kaygılarla izliyoruz.
00:13Suriye limanları, hava üsleri İsrail tarafından arka arkaya
00:18bombalanırken kimseden çıt çıkmıyor. Bu mu özgür Suriye,
00:23bu mudur Suriyelilerin kurtuluşu? Bir bela gitti, en
00:28büyük bela İsrail belası mı geliyor Suriye'nin başına?
00:31Bölgedeki süreçlerde Türkiye'nin bulunmasından
00:35Türkiye'nin bölgede aktif ve etkin olmasından tabii ki gurur
00:40duyarız. Endişemiz Türkiye'ye verilen sözlerin tutulmaması
00:44Suriye'nin parçalanması ve Suriye halkının İsrail
00:49saldırganlığı karşısında savunmasız bırakılmasıdır.
00:54Umarız her şey hükümet çevrelerinin seslendirdiği gibi
00:58güllük gülistanlıktır. Türkiye'nin ve Suriye'nin
01:02hayrınadır. Umarız Suriye halkının topraklarını ve
01:07egemenlik haklarını korumak dışında bir sinsi plan yoktur.
01:12Ama görünen köy kılavuz istemez. Parçalanan Suriye'yi
01:16lokmalar halinde yutmaya çalışan bir İsrail
01:20saldırganlığı ve yayılmacılığıyla karşı
01:24karşıyayız. Ve biliyoruz ki İsrail laftan anlamaz, güçten
01:30anlar. Ankara sürecine öncülük eden Sayın Cumhurbaşkanı'nın
01:34şahsında Dışişleri Bakanlığımızı tebrik ediyoruz.
01:38Bu adımın İslam dünyasında sorunları kökünden çözüme
01:42kavuşturacak olan D sekiz projesinin canlandırılmasına da
01:47vesile olmasını diliyoruz. Ve D sekiz projesine bizzat Sayın
01:53Cumhurbaşkanı'nın sahip çıkmasını zaman yitirmeksizin
01:57bir Profesör Doktor Necmettin Erbakan hatırası olan D sekizin
02:03İslam dünyasındaki köklü sorunların kalıcı olarak çözüme
02:07kavuşturulmasına yönelik olarak Sayın Cumhurbaşkanı tarafından
02:11sahiplenilmesini ibedilikle bekliyoruz. Bu arada Sayın
02:16Cumhurbaşkanı gençlerin geç evlenmesinden veya hiç
02:21evlenmemesinden yakınıyor. Aslında sorun evlenmemek değil
02:26evlenememek. Nedenleri hakkında yanında ve yakınında olanlar
02:31kendisine bir şeyler söylemiyorsa biz söyleyelim. Bir
02:37aylık asgari ücret karşılığı kiralık daire bulmak neredeyse
02:41imkansız. Düğün yapmak, eşyaları tamamlamak bu maaşlarla
02:46mümkün değil. Ayrıca seçim zamanı verilen evlilik kredisi
02:51sözü de birkaç pilot yıl dışında maalesef tutulmuş değil
02:56üstelik bir buçuk yıl önce verilen yüz elli bin lira
03:00sözüne de bir güncelleme yapılmış değil. Rakam da
03:04enflasyona rağmen hala yüz elli bin lira bandında kalmış
03:08durumda. Bir yıl belki bir yıldan bile az bir evliliğe bir
03:13ömür boyu nafaka ödeme mecburiyeti evlenememe
03:19probleminin en önemli başlıklarından biri haline
03:22geldi. Bir yıldan kısa süren evliliğe bir ömür boyu nafaka
03:26olur mu? Bu riski hangi genç, hangi çalışan, hangi asgari
03:31ücretli göze alabilir? Nafaka ödeme riski gençleri
03:35evlilikten yıldıracak kadar göz korkutan bir mesele haline
03:39gelmiş durumda. Gençler evlenemiyor diye yakın anlar
03:43gençler evlenmiyor diye yakın anlar gençler niye
03:48evlenemiyor diye de baksınlar bir zahmet sorunlara
03:52odaklansınlar gençlere kulak versinler. Değerli arkadaşlar
03:56ekonomide iki bin yirmi dördün iki bin yirmi üçten iyi
03:59olmasını beklerken maalesef iki bin yirmi beşin iki bin yirmi
04:03dörtten de kötü olacağı gerçeğiyle karşı karşıya
04:07bulunuyoruz. Kredi borcu olan kişi sayısı kırk bir nokta dört
04:12milyona ulaşmış durumda. Kişi başına düşen kredi borcu
04:16miktarıysa seksen sekiz bin yüz elli beş lira. Bireysel kredi
04:22borçları da gösteriyor ki vatandaş aylık kazancıyla
04:26geçinemiyor, borcu borçla çeviriyor. Bu borç vatandan
04:31çıkış mümkün müdür? Her geçen gün tablo daha da kötüye
04:35giderken kredi kartı borçlusu, kredi borçlusu sayısı ve hane
04:41halkının kredi borcu artmaktayken hazine ve Maliye
04:45Bakanı hala gözümüzün içine baka baka Türkiye'de işlerin
04:48iyiye gittiğini, ekonominin düzelmekte olduğunu, sürecin
04:52toparlandığını söyleyebilecek midir? Hiç olmazsa çalışanları
04:57enflasyona ezdirmesinler diye umutla gözlerinin içine
05:02bakıyoruz. Elektriğe zam, doğal gaza zam, suya zam, gıda
05:10fiyatları kontrolden çıkmış, konut kiraları aldı başını
05:14gidiyor. Bu şartlar altında asgari ücret ne olacak ki
05:20insanlarımız rahat nefes alacak? Bekliyoruz, hükümet
05:25yetkililerinin gözünün içine bakıyoruz, kurumların
05:29alacaklarını tahsil etmesinden rahatsızlık duymayız. Ama bu
05:32otuz bir Mart iki bin yirmi dört tarihinde yapılan genel
05:35seçime kadar SGK neredeydi? Bu borçların önemli bir kısmı
05:39iktidar partili belediyelerden kalan borçlar. SGK'ya borç
05:43biriktiren, borç takan belediyeler büyük ölçüde iktidar
05:46partisine mensup belediyeler. Devletimizi yönetenlerin tüm
05:50bireyleri olduğu gibi tüm kurumlara ve tüm belediyelere
05:54aynı hukukla aynı adalet penceresinden ve hakkaniyetli
05:59bir mercekten bakmalarını tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde
06:02Türkiye hızla adaletten uzaklaşır ve yaşanabilir bir
06:07ülke olmaktan çıkar.

Önerilen