Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) Malatya Şubesi tarafından 'Dayanışma yemeği' etkinliği düzenlendi. Yemekte konuşma yapan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Bakan diyor ya, 'Cumhuriyet'in ilk yıllarında camilerin kapısına kilit vuruldu ve adeta ahıra çevrildi' diyor. Bunu Milli Eğitim Bakanı söyledi. Bunun yalan olduğunu emin olun kendisi de biliyor. Buna bu ülkedeki hiçbir yurttaş da inanmıyor. Ama şunu da herkes çok iyi biliyor ki; 22 yıllık siyasi iktidarınızda 20 bine yakın köy okulunun kapısına kilit vuruldu" dedi.
(MALATYA) -
Eğitim-İş Malatya Şubesi tarafından Malatya Büyükşehir Belediyesi Nikah Sarayı'nda 'Dayanışma yemeği' programı düzenlendi. Programa Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı Yunus Millioğulları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile öğretmenler katıldı.
hbrlr1.com/ctcwibwwkckckl
(MALATYA) -
Eğitim-İş Malatya Şubesi tarafından Malatya Büyükşehir Belediyesi Nikah Sarayı'nda 'Dayanışma yemeği' programı düzenlendi. Programa Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı Yunus Millioğulları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile öğretmenler katıldı.
hbrlr1.com/ctcwibwwkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Değerli dostlar, eğitim iş tabii kuruluğu günden bu yana
00:05bütün eğitim emekçilerinin aslında gönlündeki sendika.
00:09Yani biz okullara öğretmenler olasına gittiğimizde
00:13arkadaşlarımız sendikacılığı siz yapıyorsunuz. Iyi ki eğitim
00:17iş var diyorlar ama çeşitli gerekçelerle sendikaya üye
00:21olma, imza atma konusunda tereddüt gösteriyorlar. Biz o
00:25edenleri biliyoruz. Ama şunu duymak çok güzel, sendikası ne
00:31olursa olsun, sendikacılığı, eğitim işin yaptığını söyleyen
00:36eğitim emekçisini görmek bizi mutlu ediyor. Elbette ki
00:40ülkeliğin yanından incelik de gerekir. Çünkü yasa diyor ki
00:46ben muhatap olarak karşımda sayısaya fazla olan sendikayı
00:50Onun için önemli. Ama bugün sayısı en yüksek olan ve
00:56işgalerine masaya oturan sendikanın sendikacılık
01:00yapmadığını adeta siyasetliklerin memur kolları
01:04gibi çalıştığını hepimiz biliyoruz. Yoksa bugün eğitim
01:07emekçi emekçileri özlük haklarıyla, ekonomik haklarıyla,
01:11sosyal haklarıyla çok daha farklı yerde olurdu. Bakın
01:14bugün toplumun bütün kesimleri ekonomik yoksulluk içerisinde.
01:19Ama öğretmenler yaptıkları görev nedeniyle hiç hak
01:24etmedikleri bir ücrete çalışıyorlar. Bunun bir an önce
01:29düzelmesi ancak eğitim işin yetkiyi alıp gerçek bir sendika
01:35olarak işverenin karşısında oturmasıyla mümkün olacaktır.
01:39Çok büyük bir acı yaşadığı bu ülke ama bu acının sebebini
01:45aslında hepimiz biliyoruz. Doğal bir afetin felakete
01:50dönüşmesinin sebebi bu kadar çok canımızı kaybetmemizin sebebi
01:56aslında merkezine insanı yaşamı koymayan politikalarının
02:02mimarları. Çünkü bu bölgeyi o sürede birçok kez ziyaret
02:09ettik. Birinci yılda tekrar ziyaret ettik. Ikinci yılı
02:14tekrar ziyaret ediyoruz. Hala birçok şey değiştirmiyor
02:18görüyoruz. Bakın Türkiye OECD verilerine göre eğitimde
02:26eşitsizliğin en çok yaşandığı ülke sosyaeşitsizliği yirmi iki
02:32milyon çocuğun yaklaşık yedi milyonu derin yoksulluk
02:37altında. Her üç çocuktan birinin okulda açlık ve
02:43susuzlukla karşı karşıya kaldığını biliyoruz. Sağlıklı
02:47beslenemeyen çocukların sağlıklı bir şekilde yetişmesini
02:50bekleyebilir misin? O nedenle ben diyorum ki ortada gerçekten
02:54bir devlet hakkı yok. Ortada bir devlet hakkı olsa en
02:58önemli yatırım eğitim olur. Bugün Malasya'ya geldik. Sayın
03:03Başkanımız bize anlattı. Dedi ki biz bir de biz görelim
03:07burayı. Gerçekten biz utandık. Ama alın. Milliyetin
03:13bakanlığını yönetmekle sorumlu olanlar o tabloda utanmıyorlar.
03:18Üç bin üzerinde çocuk konteynerin içine sıkıştırılmış.
03:24Öğretmenler inanın evlerimiz evleri buz gibi öğretmenleri,
03:28buz gibi. Güya su koymuşlar, ısıtıcı bir yan sınıfta
03:33çalışıyor. Diğer yan sınıfta çalışmıyor. O da ısıtıcıya ne
03:38kadar ısınabiliriz? Bir tane lavabo kullanmaya çalışıyorlar.
03:41Yetmişin üzerinde öğretmen. Cumhuriyeti yüzüncü yılı
03:47okullarının durumu, eğitimin durumu. Hatay'a gittim. Hatay'da
03:52bir tane sağlam bina varmış. Onu da Emniyet Müdürlüğü'ye
03:56koymuş. Anadolu Sesi yazıyor. Altında da Emniyet Müdürlüğü'nün
03:59tablası var. Bir tane çalışmayan gemi bulmuşlar. Bir
04:04yandaşın herhalde o da. Boş kalmasın diye pansiyonlu okul
04:08o gemiye taşımışlar. Pansiyonlu okul gemiye taşımışlar. Yani
04:13sizin de Malatya'da yaşadığınız o kadar çok örnek var. Deprem
04:16sonrası eşitsizliğin daha da derinleştiği ortam, eğitim
04:20ortamını sizler de görüyorsunuz. Hani bakan diyor ya, ben de ona
04:24şöyle bir karşılık veriyorum, burada da kayda getirin.
04:27Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında diyor ağırların ağıra çevrildi
04:33diyor. Camilerin kapısına kilit vuruldu. Camiler halife ağıra
04:37çevrildi. Bunu milliyetin bakanı söyledi değil mi? Bu ülkenin
04:39milliyeti bakanı. Bunun yalan olduğunu emin olun kendisi
04:42bilmiyor. Buna bu ülkedeki hiçbir yurttaş da aklı başında
04:46hiçbir yurttaş da inanmıyor. Ama şunu da herkes çok iyi
04:51biliyor ki yirmi iki yıllık siyasi iktidarımızda yirmi
04:56bine yakın köy okulunun kapısına kilit vuruldu. Yirmi
04:59bine yakın köy okulu kapandı. Ve Cumhuriyet'in yüz yılı
05:04devirde bu dönemde temizlemediğiniz temizleyemediğiniz
05:08okullar adeta ağıra çevrildi. Asıl siz bununla mı tanımlıyorum
05:13ben bunu? Yüz yıldır Cumhuriyet'in kurumlarında
05:16oturuyorsunuz. Yer arttığınız ortam bu. Bugün bu ülkede eğitim
05:23çalışanları yoksulluk sınıfının altında müddetle yaşamını
05:26çözdürmeye çalışıyor. Büyükşehirlerde birçok
05:29öğretmen arkadaşınız giden kirası mı diyemediği için
05:32oradan gidebilmenin yolunu var mı ya da ek iş yapmak durumunda
05:35kalıyor. Evet. Ne diyor? Dünyada başarılı bir mantık
05:39değildir. Diyor ki bir toplumun uygarlık düzeyi öğretmene
05:44verdiği değer ölçülür. Hem geleceği mimar diyeceksin,
05:48geleceği yetiştirmeyeceksin, bir milyon ataklıyan öğretmen
05:51dışarıda bile bırakacaksın. Iki yüz bin özel sektörde ne kadar
05:57ücreti aldığı belli olmayan güvencesiz çalışma ortamına
06:01mahkum edeceksin. Yüz bini yakın müddetli öğretmen
06:05çalıştıracaksın, güvencesi yok. Bugün yine aradılar, Trabzon'a
06:08aradılar. Müddetli öğretmenin aldığı parayı buradaki
06:11arkadaşlarımızın hepsi biliyordu. Mevsimlik iş değil
06:14bu. Benim de yazan para on beşi gelmiş o da yatmamış. O da hala
06:19yatmış. Zaten diyor mesela şimdi buradan devletin bir
06:23yetkilisi gelse şurada herhangi bir dükkana girse bir tane
06:28sigortası çalıştırılan görse asgari ücretin altında tutamak
06:31uzak kapatır. Ama devlet eliyle hem de geleceği yetiştirecek
06:36öğretmenler yüz bine yapım kadrolu istihdam edilmiyor. Ne
06:40yapılıyor? Müddetli çalıştır. Bir ülkenin geleceğini ne kadar
06:46düşünmediği eğitime yaptığı yatırımla ancak