CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Düzce'deki toplantıda, gıda enflasyonunun çocukların sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak, Türkiye'nin sosyal adalet konusundaki durumunu eleştirdi.
Haber: Tuncay Türkgülü
(DÜZCE) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, "Gıda enflasyonunun bu kadar yüksek olmasıyla çok ilintili olarak şu anda ülkemizde 5 yaşın altındaki çocuklarda bodurluk oranı yüzde 10'lara ulaştı. Çocukların sağlıklı gıdaya erişimi giderek zorlaşıyor" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Düzce'de CHP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Danışma Kurulu toplantısına katıldı.
Nazlıaka, konuşmasında şunları söyledi:
"Kadınlar Türkiye'de kadınların seçme seçilme hakının kazanmasının yıldönümü ben öncelikle Türk kadınına bir çok gelişmiş ülkeden önce bu hakkın tanınmasını sağlayan ebedi liderimiz, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla özlemle anıyorum.
hbrlr1.com/ctcfittdkckckl
Haber: Tuncay Türkgülü
(DÜZCE) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, "Gıda enflasyonunun bu kadar yüksek olmasıyla çok ilintili olarak şu anda ülkemizde 5 yaşın altındaki çocuklarda bodurluk oranı yüzde 10'lara ulaştı. Çocukların sağlıklı gıdaya erişimi giderek zorlaşıyor" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Düzce'de CHP İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Danışma Kurulu toplantısına katıldı.
Nazlıaka, konuşmasında şunları söyledi:
"Kadınlar Türkiye'de kadınların seçme seçilme hakının kazanmasının yıldönümü ben öncelikle Türk kadınına bir çok gelişmiş ülkeden önce bu hakkın tanınmasını sağlayan ebedi liderimiz, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla özlemle anıyorum.
hbrlr1.com/ctcfittdkckckl
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Türkiye'de kadınların seçme seçilme hakkını kazanmasının
00:05doksanıncı yıl dönümü ben öncelikle Türk kadınına birçok
00:12gelişmiş ülkeden önce bu hakkın tanınmasını sağlayan ebedi
00:17liderimiz, ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa
00:22Kemal Atatürk'ü saygıyla, özlemle, minnetle anıyorum.
00:30Beş Aralık bin dokuz yüz otuz dörtte kadınlar seçme seçilme
00:34hakkını kazandıklarında ilk seçim bin dokuz yüz otuz beş
00:37yılında yapılmıştı. Ve o dönemdeki parlamenter sayısına
00:42göre on sekiz kadın milletvekiliyle birlikte
00:45parlamentoda kadın temsil oranı açısından dünya ikincisiydik.
00:50Bugün ise yüz seksen altı ülke içerisinde en alt sıralarda
00:55yer alıyoruz. Suudi Arabistan yani Somali saymayayım bazı
01:00ülkeler inanmazsınız her biri bizim üzerimizde yer alıyor.
01:05Onun için eşitlik mücadelesine hep birlikte omuz vermemiz
01:09gerekiyor. Yürek yüreğe dayanışma içerisinde
01:12sürdürmemiz gerekiyor hiç şüphesiz. Ve hakikaten zorlu
01:18bir dönemden geçerken AKP iktidarı hakikaten bazı
01:23konularda da sürekli olarak birinci oluyor. Hakkını
01:27yemeyelim. Şu anda enflasyonda Avrupa birincisiyiz. Faizde
01:33dünya birincisiyiz. Sefalet endeksinde OECD ülkeleri
01:39içerisinde yani ekonomik ve kalkınma işbirliği örgüt
01:42ülkeleri içerisinde birincisiyiz, birinciyiz.
01:46Istihdama katılım oranı en düşük olan ülkeler sıralamasında
01:51birinci birinciyiz. Kadın işsizliğinde birinciyiz. Yüzde
01:56otuz sekizlik kadına yönelik şiddet oranıyla gene ne yazık
02:01ki şiddet meselesinde birinciyiz. Çocuk yoksulluğunda
02:06ikinciyiz, OECD ikincisiyiz. Gıda enflasyonunda gene
02:11birinciyiz. OECD ülkeleri içerisinde birinciyiz. Işte gıda
02:15enflasyonunun bu kadar yüksek olmasıyla çok ilintili olarak
02:20şu anda ülkemizde beş yaşının altındaki çocuklarda bodurluk
02:24oranı yüzde onlara ulaştı. Yani çocukların sağlıklı gıdaya
02:28erişimi giderek zorlaşıyor. Gıda çeşitliliği giderek daha
02:35da özellikle yoksulluk arttıkça zorlaşıyor. Onun için
02:41baktığınızda çocuklarımızın sadece yüzde on ikisi her gün
02:46et, balık ya da tavuk yiyebiliyor. Yüzde altmış üçü
02:51makarnayla besleniyor. Geçenlerde pazarda bir kadın
02:55arkadaşla karşılaştım. Dedi ki çocuklarıma öğlen makarna,
02:58akşam makarna çocuğum bulubat kafalı oldu. Yani gıda
03:03çeşitliliği gerçekten olmazsa olmazınız. Iktidar ise sosyal
03:08devlet olmanın gereğini adeta siyasi bir araca dönüştürmüş
03:12durumda. Yani yapmış olduğu o sosyal destekleri sanki bir
03:18lütufmuş gibi gerçekleştiriyor. Bir anayasal hak olarak
03:21görmediği gibi şeffaflık yok, hesap verebilirlik yok, en
03:26önemlisi müthiş bir partizanlık var. Yani eğer AKP'liyse birçok
03:32ayrı kurumdan destek alabilirken AKP'ye uzak bir
03:36siyasi görüşe sahipse bu desteklerden mahrum kılınıyor.
03:40Ve sosyal destek verilen yurttaşlarımız adeta siyasi
03:46bir rehine olarak görünüyor. Iki bin on sekiz yılında iki
03:51nokta beş milyon iki buçuk milyon haneye sosyal destek
03:55verilirken iki bin yirmi dördün onuncu ayına kadar üç nokta
04:00yedi milyon haneye sosyal destek verildi. Hepimiz şunu
04:03biliyoruz değil mi? Yoksul hanelerde hane başına düşen
04:07sayısı daha fazla. Yani TÜİ'ye göre üç buçuk kişi var her
04:11hanede ama yoksul hanelerde bu sayı en az beş. Dolayısıyla üç
04:17nokta yedi milyonu beşle çarptığınızda bugün Türkiye'de
04:21nüfusun neredeyse her beş ya da dört kişisinden birisi
04:26devletten destek almadan hayatını idame ettiremeyecek
04:30durumda. Ve çocuklarımız açlıkla, yoksullukla,
04:34yoksullukla sınanırken İzmir'in Selçuk ilçesinde hepiniz
04:38biliyorsunuz ki beş evladımız yanarak yaşamını kaybetti. Ve o
04:44dönemde AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin ne dedi? Bunun
04:49parayla ne ilgisi var dedi değil mi? Bu kadar halktan
04:53uzaklaşmış durumdalar. Bir milletvekilimiz diyor ki millet
04:57aç aç midesine ancak kuru ekmek giriyor. Eee diyor AKP'li
05:02milletvekili. Aç değilmiş demek ki midesine kuru ekmek
05:06giriyormuş diyor. Yani milletin midesine giren o kuru ekmeği
05:11bile çok görüyorlar. Ama sarayda bir dakikada iki asgari
05:18ücret tutarında para harcanıyor. Ve paramızın satın
05:24alma gücü her geçen gün eriyor.