• geçen ay
Ankara'nın Nallıhan ilçesinde, Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesine karşı çıkan yaklaşık 500 maden işçisi, kendilerini yer altına kapatarak eylem başlattı. Soğuk hava koşullarında eylemlerini sürdüren işçiler, varlık satışının durdurulması çağrısında bulundu.
HABER: KADİR DEVİR / KAMERA: CEMAL BERK AYTEKİN
(ANKARA) - Ankara'nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali'nin varlık satışına karşı maden işçilerinin kendilerini yer altına kapatarak başlattıkları eylem hava sıcaklığının 5 derecenin altına düştüğü bölgede devam ediyor. İşçiler yaktıkları ateşin başında ısınarak eylemlerini sürdürürken, varlık satışının durdurulması için çağrıda bulundu. 
Ankara'nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Termik Santrali maden sahalarının özelleştirme kararına karşı 500 dolayında maden işçisi, bugün sabah 08.00 vardiyasında eylem başlattı.

hbrlr1.com/ctaytybykckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Eee emeğimizin karşılığını alacağımızı umuyoruz. Yani
00:04hava şartları bizi korkutmayacak. Hak ettiğimizi
00:07alacağımızı düşünüyorum. Şu anda hiçbir endişemiz yok. Biz
00:09buna alacağımıza inanıyoruz. Bizim olan bizim olacaktır. Biz
00:13burada çalışmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar bir
00:15dönüş olmadı. Bakanlıktan beklendiğimiz buranın
00:17özelleşmemesi bizde aynı şekilde devam etmemiz. Biz
00:21burada istediğimizi alacağız. Burada var çalış yaptırmayacağız.
00:24Özelleştirmeyeceğiz burayı. Elimizden geleni yapacağız.
00:28Ettirmeyecek. Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz
00:31yani. Yani buradayız yani. Gitmiyoruz. Satış hayır.
00:35Özelleştirmeye hayır. Bu soğukta ııı bu kadar çabamız tabii
00:39ki herkesin olduğu gibi ailemiz ve çoluk çocuğumuz için. Yani
00:43bu sadece madenciler için geçerli değil. Yani kim olursa
00:47olsun yani devletin en yukarısındaki insanlar bile
00:50olsa herkes çoluk çocuğu ailesi için gereken fedakarlıkları
00:54yapıyor. Biz de elimizden geleni yapıyoruz. Ve sonuna
00:57kadar yapacağız. Bu iş sadece kapanmakla bitmiyor yani. Biz
01:01çoluk çocuğumuz için ve Türkiye'deki bütün insanlar için
01:05elimizi taşımızın taşın altına her zaman sokuyoruz. Ve sokmaya
01:08devam edeceğiz. Biz nasıl devletimizi, milletimizi,
01:11vatandaşımızı yarı yolda bırakmıyorsak ben buradan bütün
01:14Türkiye'ye sesleniyorum. Kimse de bizi yalnız bırakmaz. Biz bu
01:18zamana kadar elimizi taşın altına soktuk. Nasıl silahla
01:21kuvvetler hazırda duruyorsa biz de her zaman hazırda
01:24bekliyoruz. Bu doğal afette de olsa böyle ben kimseye
01:28yaptığımızı yüzüne vurmak için söylemiyorum. Depremde nasıl
01:31yirmi metrelerce altına girmiş binaları gördüysek burada da
01:35biz yerin altına giriyoruz. Biz devamlı ölümle pelçeleşiyoruz
01:38zaten. Ailemizi yukarıda bırakıyoruz. Her zaman yerin
01:42altında ölümle cebelleşiyoruz. Bizim için ölümle oynamak,
01:45dans etmek normal rutin bir hayatımıza dönüştü. O yüzden bu
01:49sadece madene kapanmakla kalmayacak. Gerekirse ölüm
01:52orucuna, gerekirse yürüyüşlere kadar devam edecek. Teşekkür
01:55ediyorum. Biz teşekkür ediyoruz. Peki.
02:01Biz ailemizi burada evde bırakıp da geldik. Onlarla
02:08vedalaştık yani dönmeyecek gibi. Sonuna kadar ne karar
02:12çıkarsa direneceğiz, peşinde olacağız. Ekmeğimizi için
02:17ailemize ekmek getirmek için, evimize ekmek getirmek için
02:20çalmıyoruz. Çalmıyoruz, çırkmıyoruz. Özel sektör
02:23geldiğinde bunlar hiçbiri olmayacak. Hadi hadi kömür
02:27çıkarım diye hep yapılan iş güvenlikleri görülmez hale
02:31gelecek. Ama şu an öyle bir ortam yakaladık ki kazalanmayın
02:35diyorlar. Önce iş güvenliğine önem veriyorlar. Bu hepimizde
02:39huzurlu mutlu ediyor. Evimize gitmek için. Devletten
02:43beklentimiz burayı kimseye satmasın. Biz onlara daha çok
02:47çalışan, daha çok kazanan bu şekilde çalışmaya devam edelim
02:51iki taraflı.
03:47Evet.
04:09Gel gel buraya gel.
04:18Bak.
04:32Iki.
04:48Allah'a emanet olun.
05:02Düşürmüşsün oğlum.
05:06Sen de kamerayı
05:18var.
05:25Oradayken beni görüyor musun? Karanlıkta kalıyorsun ya böyle
05:31aydınlattığı yerde de
05:47Yine çıkamadık.
06:17Tamam.
06:47Yine kaçıyor.

Önerilen