• geçen ay
TBMM Genel Kurulu'nda Saadet Partisi, İYİ Parti, DEM Parti ve CHP'nin çeşitli konulardaki grup önerileri AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Konular arasında iş sağlığı, emekli sorunları ve çocuk hakları gibi önemli meseleler yer aldı.
(TBMM)- TBMM Genel Kurulu'nda, Saadet Partisi'nin "iş sağlığı ve güvenliği", İYİ Parti'nin "Kara Harp Okulu'ndaki mezuniyet töreni", DEM Parti'nin "Çocuklara yönelik hak ihlalleri", CHP'nin "Emekliler ve ücretli çalışanların yaşadığı sorunlar"ın araştırılmasına ilişkin grup önerileri AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
TBMM Genel Kurulu'nda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisi gruplarının gündeme ilişkin tüm grup önerileri AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

hbrlr1.com/ctaytlyikckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Beş dakikada çok uzun,
00:04çetrefilli bir konuyu anlatacağım için çok hızlı
00:06konuşacağım. Öncelikle genel kurulu saygıyla
00:08selamlıyorum. Ve selamlamama başlarken yarın aslında ölüm
00:12yıldönümü olan Uğur Kaymaz'ı, aile, erkek, devlet ve sistem
00:16şiddetinin kurbanı olan Narin'i, Veysel'i, Sıla'yı eee
00:20Miracı, Ceylan'ı, bütün çocukları saygıyla anıyorum.
00:24Yakın zamanda Yenidoğan Çetesi'nin eee duruşmasının
00:28görüldüğü İstanbul'daydım ve o salonda otururken sıklıkla
00:32faillerden şöyle bir savunma duyduk. Hepsi diyordu ki bu
00:35herkesin bildiği bir olay. Zaten olan bir şey devleti
00:38soymak, kamuyu soymak bir ııı normal bir normdur diye
00:42açıklama yapıyorlardı. Ve bu normallik bunun
00:45normalleştirilmesi direk akla devlet malı, deniz, yemeyen
00:50keriz ibaresini hatırlattı bana ve birçok arkadaşıma. Neden bu
00:54ibareyi hatırlatıyorum. Mal ile birlikte çünkü sistem
00:58çocuğa ve çocuğu doğuran kadına bir mal, bir mülkiyet
01:02olarak bakıyor. Malı ve mülkiyeti tüketebileceği,
01:04ideolojisine aktarabileceği, yaygınlaştırabileceği bir meta
01:08bir komodite olarak bakıyor ve bu şekilde muamele gösteriyor.
01:11Işte bu yüzden on tane çocuk o yoğun bakım servislerinin
01:15içinde kar ııı amacıyla katledildiler ve öldürüldüler.
01:19Şimdi bu çocukların on tane çocuğun bu sistem içinde
01:24öldürülmesi direkt olarak aklıma İspanyol ressam Goya'nın
01:29iç savaş sürecinden yaşadığı travma sebebiyle oluşturduğu
01:33ııı çizdiği bu tabloyu hatırlattı. Çocuğunu yiyen
01:36Satürn. Satürn kendi iktidarına tehdit teşkil edebilir diye
01:40çocuklarını sürekli olarak yiyor. Çünkü iktidarı zaten
01:43buradaki ellerinden anlarsınız sımsıkı tutmuştur. Işte bu
01:47sistemde şu an içinde çocukları yiyen Uğur'u, Veysel'i,
01:50Ceylan'ı, Narin'i katleden sistem iktidara tam da Satürn
01:54gibi, bu tanrı gibi tutunmaya devam ediyor. Meshemlerde
01:57çocukları katlediyor, metal ııı makinelerin arasında çocuklar
02:01katlediliyorlar. Bazen de dilleri daha oluşmadan, daha
02:04ilk kelimelerini edinmeden bu ana dillerini öğrenebilecekleri
02:08tıpkı Batman'daki Beyyum, Beybun kreşinin kapatılması gibi
02:12kayyumca bu kreşlerin kapatılması gibi dillerinden
02:15ediliyorlar, dilleri amfite ediliyor. Bir yandan depremde
02:18çocuklar kayboluyor, diğer yandan küvezde ölüyorlar, başka
02:22bir yandan köyde, köy sokaklarında gezerken
02:24katlediliyorlar ya da yurtlarda yangında ölüyorlar, bazen de
02:28kuran kurslarında tacize uğruyorlar ve katlediliyorlar.
02:31Haliyle bu devlet, bu ülke çocuklar için güvenli bir ülke
02:36değil. Güvenli bir ülke olmadığı için de bizim buna
02:39dair bazı önerilerimiz var. Şimdi biliyorum ki bu genel
02:42görüşme önergesini kimse okumadı. Okumadığı için de
02:45kimseyle kastım mazur görüşsünüz, sizi kastediyorum.
02:49Okumadığınız için de hayır diyeceksiniz. Çünkü bu
02:51önergeyi okumuş olan kişi istatistikleri görür. Kaç tane
02:55çocuğa yönelik cinsel saldırı suçlarının ne kadar arttığını
02:58görür. Bu önergeyi okuyan kişi Türkiye'nin çocuk hakları
03:01bildirgesine çekinge koyduğunu görür. Bu çekingeden utanır ve
03:05der ki ben böyle bir çekinceyi, böyle bir çekincenin eee
03:09parçası olan bir partinin parçası olmak istemiyorum der
03:12ayrılır ve bir vicdan muhasebesi yapar. Işte bu vicdan
03:16muhasebesine düşmemek için süren bitmeden öncelikle her
03:19birinizden bu genel görüşme talebine evet demenizi
03:23öneriyorum. Neden öneriyorum? Bu komisyon üç ayda olsa, dört
03:27ayda olsa çalıştığında en azından bir tane çocuğun bile
03:30yaşamını değiştirebilecekse o zaman bu parlamento buraya
03:34gönderilme misyonunu az da olsa karşılayabilecektir. Yine bugün
03:37bir ııı kanun teklifi verdim. Kanun teklifinde özellikle
03:41savunmasız ııı saydığımız kırılgan gruplar yani kadınlar
03:45ve çocuklar bu sistemini en çok ııı ezdiklerinin öz savunma
03:49yeteneklerine erişebilmesi için bu parlamentonun bu kanun
03:53teklifini uygulayarak milli eğitim müfredatına ilgili
03:55değişiklikleri yapmasıyla ilgili bir önerge verdim. Ve en
04:00başından söylemeye çalıştığım çok zamanımızda almadan hesap
04:05verebilir bir sistem inşa etmemiz gerekiyor. Çünkü kendi
04:08çocuklarını yiyen sistem olmak durumunda değiliz. Böyle bir
04:11sistemin devamı olmak zorunda değiliz. Siz de bu sistemin
04:14başlangıcı değilsiniz. Sizden önceki iktidarlar da bunu yaptı.
04:17Bu geleneği devam ettirmek zorunda değilsiniz. Bu önergeyi
04:20evet ııı bu genel görüşme önergesine evet vermenizi ve
04:24çocuklarla ilgili samimi niyetinizi beyan etmenizi
04:26bekliyoruz. Genel kurulu saygıyla selamlıyorum.
04:30Teşekkürler Sayın Akça Kupolu, Saadet Partisi grubu adına
04:35Konya milletvekili Sayın Hasan Ekeci. Sayın Başkan, değerli
04:42milletvekilleri, Yüce Meclis'i saygıyla selamlıyorum. AKP
04:46iktidara geldiği günden itibaren uygulaya geldiği
04:49yandaşlara kaynak aktarma politikaları nedeniyle toplumun
04:53geniş kesimlerini yoksulluğa ve dahası sefalete itmiştir.
04:58Sefalete itilen kesimlerin başında emekliler, asgari
05:02ücretliler ve bordrolu çalışan işçi ve memurlar gelmektedir.
05:06Bu kesimlerin ortak özelliği gelirlerinin ve gelirlerindeki
05:10artış oranının hükümetçe belirleniyor olmasıdır. Iktidar
05:14bu kesimlerin ücretlerindeki artışı TÜİK'in açıkladığı
05:18düzmece enflasyon oranına göre belirlemektedir. TÜİK'in
05:23enflasyonu nasıl hesapladığını hepimiz biliyoruz. Sokağa
05:27çıktığınızda TÜİK'in açıkladığı enflasyona inanan bir kişi dahi
05:31bulamazsınız. Türk işe göre Ekim iki bin yirmi dört
05:35itibariyle açlık sınırı yirmi bin dört yüz otuz bir lira
05:39yoksulluk sınırı ise altmış altı bin beş yüz elli üç lira
05:44olarak hesaplanmıştır. TÜİK ise oldukça düşük bir yoksulluk
05:48sınırı esas alarak Türkiye'deki yoksul sayısını on sekiz
05:52milyon olarak açıklamaktadır. Bu her beş kişiden birinin
05:55yoksul olduğunu göstermektedir. Ülkemizde yaşanan gıda
05:59enflasyonu iki bin üçten bu yara otuz bir kart artarken
06:04ortalama fiyatlar ise yirmi bir kat artmıştır. Sizin düzmece
06:09TÜİK rakamlarına göre zam yapma ısrarınız gıdaya ulaşmanın her
06:14gün daha da zorlaştığı günümüzde emeklilerimizi
06:17işçilerimizi ve memurlarımızı daha fazla açlığa
06:21sürüklemektedir. Mesela iki bin iki yılında en düşük memur
06:25maaşıyla on dört buçuk çeyrek altın alınabiliyorken bugün
06:29yedi buçuk çeyrek altın alınabiliyor. Kayıp yedi çeyrek
06:33altın. Yine iki bin iki yılında asgari ücrette yedi
06:38çeyrek altın alınıyorken bugün ancak üç çeyrek altın
06:42alınabiliyor. Kayıp dört çeyrek altın. Yine en düşük emekli
06:46aylığı iki bin iki yılında sekiz çeyrek altın ederken
06:50bugün sadece iki buçuk çeyrek altın ediyor. Kayıp beş buçuk
06:55çeyrek altın. Memurun cebinden yedi. Asgari ücretlinin cebinden
07:00dört. Emeklinin cebinden beş buçuk çeyrek altını kim çaldı?
07:06Iki bin ikiden beri kimin serveti haksız şekilde arttıysa
07:10onlar ve onlara bu haksız kazancı sağlayanlar çaldı.
07:15Iktidarınızca iki bin sekiz yılında yapılan düzenlemelerden
07:19sonra Türkiye'de emeklilik sistemi maalesef çökmüştür.
07:24Mali yük getirdiği gerekçesiyle yıllarca çalışmış prim ödemiş
07:29ve emekli olmuş vatandaşları açlık sınırının altında bir
07:33maaşla sefalete mahkum ettiniz. Bugün sosyal güvenlik sistemi
07:39tarafından on altı milyon dört yüz seksen bine yakın vatandaşa
07:42aylık ödenmektedir. Bunlardan dört milyona yakını yakın
07:48vatandaşın maaşı, kök aylıkları yetersiz kalması sebebiyle on
07:53iki bin beş yüz liraya tamamlanmaktadır. Eğer acil bir
07:56yasa değişikliği yapılmaz ise bu vatandaşlarımız iki bin
08:00yirmi beş yılında da açlığa mahkum olacaklardır. Tüm bunlar
08:04ortadayken başta Hazine ve Maliye Bakanı olmak üzere
08:07iktidar temsilcileri hedeflenen enflasyona göre ücret artışı
08:12yapılacağını söylemeye başladılar. Sizin hedeflediğiniz
08:15enflasyon rakamı ne zaman gerçekleşti ki önümüzdeki yıl
08:19gerçekleşsin? Daha geçtiğimiz günlerde Merkez Bankası yıl sonu
08:24enflasyon tahminini ikinci defa artırdı. Iki ay, üç ay
08:29sonrasını bile öngöremeyen bir iktidarın önümüzdeki bir yıl
08:33için hedef enflasyona göre ücretlere zam yapması akıl işi
08:37değildir. Olsa olsa faiz ve sıcak para lobilerine
08:41yandaşlara kaynak aktarmaktır. Yapılması gereken ücretlere ve
08:46emekli aylıklarına gerçekleşmiş enflasyona göre artış
08:50sağlamaktır. Önümüzdeki yıl için asgari ücret en az otuz
08:54bin liraya yükseltilmeli en düşük emekli aylığı da asgari
08:57ücrete eşitlenmelidir. Aksi takdirde zaten açlığa ve
09:02yoksulluğa mahkum edilmiş toplum kesimleri yok oluşa
09:05sürüklenecektir. Iktidarlar sorun değil, çözüm üretmelidir.
09:09Ne yazık ki iktidarınız yirmi iki yıldır dar ve sabit
09:13yerliler açısından çözüm değil sorunun kaynağı olmuştur. Bu
09:18itibarla ucube başkanlık sisteminin sebep yoksulluğun
09:22sonuç olduğu ekonomik krizden çıkış yollarının aranması,
09:26başta emekliler, ücretli çalışanlar, dar ve sabit
09:30gelirlerin yaşadığı sorunların çözümü, yoksulluğun önlenmesi
09:34için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla
09:37meclis araştırması açılmasını Teşekkürler Sayın Karaman.
09:46Saadet Partisi grubu adına Muğla milletvekili Sayın
09:51Selçuk Özdağ konuşacaklar. Süreniz üç dakikadırdır.
09:57Sayın Başkan, değerli milletvekilleri

Önerilen