• geçen ay
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla yarın Mardin'de grup toplantısı düzenleyeceklerini açıkladı. Milletvekilleri bu hafta TBMM Genel Kurulu'na katılmayacak.
(ANKARA) - DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine kayyum atanması üzerine DEM Parti grup toplantısının yarın saat 13.00'te Mardin'de yapılacağını açıkladı. DEM Parti milletvekilleri, bu hafta TBMM Genel Kurulu'na ve bütçe görüşmelerine katılmayacak. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, bugün önce Batman ardından Mardin'e gidecek.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük ve Şanlıurfa Halfeti Belediye Başkanı Mehmet Karayılan'ın görevden uzaklaştırılarak yerlerine kayyum atanmasıyla ilgili TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

hbrlr1.com/ctaabwbtkckckl

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Değerli basın emekçileri, değerli Türkiye halkları, Dem
00:03Parti adına sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Evet,
00:06bugün dört Kasım ve yine güne büyük bir hukuksuzlukla
00:10uyandık. Tabii dört Kasım tarihinin ayrıca da bir
00:13özelliği var. Dört Kasım iki bin on altı yılında halkların
00:17Demokratik Partisi'ne büyük bir darbe gerçekleştirilmişti. O
00:22eş genel başkanları Sayın Figen Yüksektağ, Sayın Selahattin
00:25Demirtaş ve birçok milletvekili eş zamanlı bir operasyonla
00:29gözaltına alınmış ve daha sonra da tutuklanmıştı. Evet, bu
00:34siyasi soykırım operasyonunun sekizinci yılında, sekizinci
00:38yıl dönümünde bugün bu sabah Türkiye yeni bir hukuksuzluğa,
00:42yeni bir darbeye bir gözünü açmış oldu. Bu anlamıyla dört
00:47Kasım tarihinin kayyum atama meselesinde seçilmesinin asla
00:51tesadüf olmadığını ifade etmek istiyoruz. Evet, bu sabah
00:55Mardin Büyükşehir Belediye'miz, Batman İl Belediye'miz ve Urfa'ya
01:00bağlı Halifeti Belediye'mize kayyum atandığı bilgisini almış
01:05olduk. Şimdi İçişleri Bakanlığı yine her zamanki gibi minareyi
01:10çalıp kılıfını hazırlamış. Ne diyor? Bizim belediye
01:14başkanlarımızın, eş başkanlarımızın kesinlikle şey
01:17cezaları aldıkları cezalar ve soruşturmalar gerekçesiyle
01:22belediyelere kayyum atandığını ifade ediyorum. Talimatlı bir
01:26yargıyla ilerleyen bütün bu soruşturma ve konuşturmaların
01:30talimatlı yargıyla ilerleyen bütün bu mahkeme kararlarının
01:35sonucunda aslında gelip bu hukuksuzluğu yapıyorlar. Yani
01:40önce minareyi hazırlıyorlar, kılıfı hazırlıyorlar, sonra da
01:45minareyi çalıyorlar, halkın iradesine darbe vuruyorlar.
01:49Şimdi şunu söyleyelim. Bugün halkın iradesine yapılan
01:55darbenin asıl meselesi, asıl özü, asıl gerçeği nedir? Bu
02:00ülkede bu ülkenin bir bölümünde bölgede Kürt halkının en temel
02:06hakkı olan seçme, seçilme hakkının yok sayılmasıdır. Kürt
02:11halkının yurttaş olarak görülmemesidir. Kürt halkının
02:15kendi kendini yönetmesinin engellenmesidir. Sen belediye
02:21başkanı seçemezsin. Sen belediye başkanı olamazsın. Sen il
02:26il meclisi üyesi olamazsın. Sen aslında halk değilsin. Sen
02:33yurttaş değilsin sözünü bugün bu kayyum uygulamalarıyla bize
02:38söyleyen bir siyasi akılla bir siyasi anlayışla karşı
02:42karşıyayız. Şimdi AKP çokça şunu söylüyordu. Biz siyasi
02:47darbelere karşıyız. Biz darbeye direndik. Biz darbelerin
02:51mağduru bir iktidarız diyorlardı. Oysa ki bugün AKP
02:55MHP iktidarı bizzat darbeci bir iktidardır. Bizzat halkın
03:01iradesine darbe yapan demokrasiye darbe yapan
03:05demokrasiyi askıya alan anayasayı askıya alan bir
03:09iktidardır. Bunun altını özel olarak çizmemiz gerekiyor. Ve
03:14bütün bu darbeleri kumpas yöntemleriyle yaptığını da özel
03:18olarak vurgulamamız gerekiyor. Bakın bugün yargı, emniyet,
03:23siyaset kayyum atamak için işbirliği yapmış durumdadır.
03:28Bir kumpas üçgeni kurulmuş, bir kayyum kumpas üçgeni kurulmuş
03:33durumda ve aslında tam olarak Türkiye bugün yirmi birinci
03:38yılda iki bin yirmi dört yılında bir susurluk düzeniyle
03:42bir susurluk aklıyla karşı karşıyadır. Bu irade gaspı bu
03:48hukuksuzluklar sadece bugünle sınırlı değil. Sadece üç
03:52belediyemizle ve daha önce kayyum atanan Hakkari ve geçen
03:56hafta ııı kayyum atanan Esenyurt'la sınırlı değil.
03:59Bugüne kadar yüz kırk dokuz belediyeye kayyum atanmış
04:03durumda. Bugün Mardin üçüncü defa Mardin Belediyesi'ne kayyum
04:08atanıyor. Ahmet Türk'ün yerine üçüncü defa kayyum atanıyor.
04:13Batman Belediyesi'ne üçüncü defa kayyum atanıyor. Peki bu
04:17kadar çok kayyumu yöntem olarak belirleyen iktidar her seferinde
04:22sandığı kurduğunda her seferinde karşımıza adaylarını
04:25çıkardığında bir başarı elde edebiliyor mu? Hayır bir başarı
04:30elde edemiyor. Mardin'le bizim Mardin Belediye Başkanımız ııı
04:35yüzde elli yedi nokta ııı dörtle büyük bir zafer elde
04:39etti. Yine Batman'da, Batman Belediye Başkanımız, eş
04:43başkanımız yüzde altmış dört nokta elli iki gibi bir oy
04:46oranıyla seçildi. O kentlerde yönetime geldiler. Işte tam da
04:52rahatsız olunan budur. Bütün bu sistematik kayyum
04:56uygulamasına karşı halkın bu kayyum rejimine karşı demokratik
05:01tutumu, demokratik direnişi, hukuktan yana olan tutumudur,
05:06demokrasiden yana olan tutumudur. Işte bu tutumdan
05:09rahatsız olan bir iktidar olduğunu açık ve net bir
05:13şekilde görüyoruz biz de. Şimdi bu ülkede çok uzun süre
05:18Kürtlere sistematik olarak aslında ııı bir dizi politika
05:23uygulandı. Bu politikaların en önemlisi de istisna hukukunun
05:27genelleşmesiydi. Biz bunu genelde yargı eliyle gördük.
05:31İstiklal mahkemelerinde gördük. Devlet güvenlik mahkemelerinde
05:35gördük. Özel yetkili mahkemelerde gördük. Sulh ceza
05:38mahkemelerinde gördük. OHAL uygulamalarında gördük. Yani
05:42aslında Kürtler çok uzun süre yüz yıldır bir istisna hukuyla
05:47yönetilmeye çalışılıyorlar. Bugün de bu kayyum rejimi
05:51aslında bir OHAL adı konulmamış bir OHAL
05:56uygulamasıdır. Bu aslında Kürtlere yönelik istisna
05:59hukunun devam ettiğini, istisna hukunun süreklileştirilmek
06:04istendiğini Türkiye halklarına da bizlere de gösteriyor. Ama
06:09bugün yeni bir yol ayrımında olduğumuzu da görüyoruz. Bu
06:12istisna hukunun sadece bölgeyle sınırlı kalmadığını bugün
06:16genelleştiğini yaygınlaştığını ve bütün Türkiye'yi kuşattığını
06:21bütün Türkiye'deki demokrasiye kastettiğini de hep beraber
06:25Esenyurt örneğinde de gördük. O anlamıyla bölgede olanın
06:30bölgeyle sınırlı kalmadığının altını çizmemiz gerekiyor. Ve
06:34birilerinin çıkıp yaptığı ya bu kayyum uygulamalarını bölgeyle
06:39sınırlı tutalım anlayışının da tam bir bölücülük olduğunu
06:42buradan Türkiye'nin gidebileceği bir yolun
06:45olmadığını aksine bölgede de yapılsa Mardin'de de yapılsa bu
06:51kayyum uygulaması karşı çıkmak gerektiğini Trabzon'da da olsa
06:54karşı çıkmak gerektiğini ve bu meseleye ilkesel bir yerden
06:58demokrasi penceresinden hukuk penceresinden temel hak ve
07:02özgürlükler penceresinden bakmak gerektiğinin altını çizmek
07:07istiyorum. Bu anlamıyla bizim belediyelerimizin hedef
07:11olmasını hiç kimse sadece Kürtlere yönelik bir hamle
07:15olarak algılamamalıdır. Bu Türkiye halklarının umudunu
07:19kırmaya Türkiye'deki yükselen demokrasi mücadelesinin önünü
07:23kesmeye Türkiye'deki halkların bir arada yaşama iradesini
07:28baltalamaya dönük bir yaklaşımdır ve bunun adım adım
07:33örüldüğünü hep beraber görüyoruz. Bu anlamıyla şunu da
07:37söyleyelim. Tabii bizim belediyelerimiz aynı zamanda
07:41yürüttüğümüz demokratik özgürlükçü ve kadın özgürlükçü
07:45ve ekolojik paradigma yani katılımcı yani halkı esas alan
07:49toplumu esas alan belediyecilik hizmetleri nedeniyle de
07:53hedeftirler. Neden? Çünkü AKP bütün belediyelerde rantı,
07:58talanı aslında kendisi için felsefe edinmiş, kendisi için
08:03yol edinmiş. Işte otuz bir Mart seçimlerinde bütün o yolsuzluk
08:07muslukları kesildiği için bütün o talan muslukları kesildiği
08:11için kendi çetelerine giden rant hortumları kapandığı için
08:15tıkandığı için bugün yeniden halkın kaynaklarına çökmek
08:20için kayyumu devreye koydular. Işte en büyük kaynaklara sahip
08:25Esenyurt Belediyesi'ne çökmelerinin orayı gasp
08:29etmelerinin bir nedeni de aynı zamanda budur. Bölge
08:32belediyeleri, Batman'ın, Mardin'in, Halfeti'nin,
08:35Hakkari'nin gasp edilmesinin temel motivasyon kaynaklarından
08:39birinin de yine rant, talan ve kaynaklara çökme olduğunu çok
08:44iyi biliyoruz. Bu anlamıyla şunu söylemek istiyorum. Kayyum
08:48uygulaması aslında halkın sadece kaynaklarını yok
08:53etmiyor. Aynı zamanda dilini, kültürünü, bölgesel, yerel
08:58yaşamını da yok eden, ona da kasteden bir uygulamadır. Bu
09:02anlamıyla aslında yüz yıldır Kürtlere dayatılan red, inkar
09:07politikalarının en inceltilmiş halinden en kaba haline
09:11uygulandığını görüyoruz. O anlamıyla kayyum politikası
09:15aynı zamanda bir Kürt'ü red, Kürt'ü inkar, Kürt'ü yok sayma
09:20politikasının bizzat kendisidir. Bunu da ifade
09:24edelim. Bugün bizleri siyaseten geriletmeye çalışanlar aslında
09:30belediyelerimiz ve halkın iradesini gasp etmeye
09:34çalışanlar şunu çok iyi biliyorlar. Biz bütün bu
09:38kumpaslara, bütün bu gasplara, bütün bu anti demokratik
09:43uygulamalara ve bütün bu darbelere direnen yegane
09:47mücadele odağıyız. Biz olmasak biz direnmesek iki bin on altıdan
09:53beri bu zulme karşı ses çıkarmasak bugün AKP çoktan
09:58kendi faşist rejimini

Önerilen