Sosyal Medya Hesaplarımız...
Facebook : https://www.facebook.com/AkitTVOfficial
Twitter : https://twitter.com/akittv
Instagram : https://www.instagram.com/akittv
Google+ : https://plus.google.com/+akittv
Web Site : http://www.akittv.com.tr
Facebook : https://www.facebook.com/AkitTVOfficial
Twitter : https://twitter.com/akittv
Instagram : https://www.instagram.com/akittv
Google+ : https://plus.google.com/+akittv
Web Site : http://www.akittv.com.tr
Category
🗞
HaberlerDöküm
00:00Her insan bir hayat hikayesidir, bir değerdir, bir anıdır.
00:04Biz de bugün rengarenk bu odada Hasan Külünke misafir olacağız ve onun çocuklukta başlayan,
00:11biriktiricilikten, koleksiyonelliğe uzanan hayat hikayesini kendisinden dinleyeceğiz.
00:16Odayı görüyoruz, rengarenk. Bir de onun hayat hikayesini kendisinden dinleyelim.
00:23Evet Hasan Bey, her insan bir hikayedir, bir anıdır.
00:26Sizin de mutlaka çok güzel anılarınız vardır.
00:29Kısaca sizi tanıyacak olsak, bize neler anlatırsınız?
00:33Gençliğinize dair ya da bugüne kadar yaşadığınız hayat hikayelerini anlatarak siz kendinizi nasıl tanımlarsınız?
00:411954 İstanbul doğumluyum.
00:4570 yıldır ömrümüz İstanbul'da geçti.
00:50Bir iki ufak mola verdik.
00:54Zaman zaman Rize dönemlerimiz oldu.
00:57Bunun dışında bütün hayatımız İstanbul'da geçti.
01:01Çocukluğumuz, gençliğimiz ve devam eden bütün hayat.
01:09İstanbul Gazi Osman Paşa'da doğdum.
01:12İlkokul ve ortaokul orada.
01:15Liseyi Pertevniyel'de, üniversiteyi de, lisansı Yıldız Üniversitesi'nde, yüksek lisansı da Marmara Üniversitesi'nde.
01:25Hayatımız böyle geçti.
01:281960'ı da yaşadık.
01:3370'i de yaşadık.
01:3580'i de yaşadık.
01:38Tabi bunlar Türkiye tarihinin kilometre taşlarıydı.
01:4560 ihtilalinde, henüz 6 yaşındaydım.
01:51Dayımı gözaltına aldılar.
01:549 ay tutuklu kaldı.
01:57Gözaltına alınış gerekçesi, Yenikapı'dan Yatsıada'ya tünel kazıp Menderes'i kurtaracak.
02:06İddiasıyla gözaltına alındı.
02:09Ciddi ciddi bu iddiayı iddianameye çevirdiler, yargıladılar.
02:15Sonra beraat etti, çıktı.
02:18Alıp götürdüler, 3 ay hiç haberimiz olmadı.
02:23E çocuğuz o zaman ama büyüklerimiz yanımızda konuşuyor, bunları takip ediyoruz.
02:31Dayımın tabi daha evveliyatı da vardır, siyasi hayatında.
02:376-7 Eylül olaylarında aktif bir insandır.
02:42Daha önce 1945 2. Dünya Harbi sonunda Ali İhsan Sabis Paşa ile bir takım komitacılık mahiyetinde siyasi faaliyetleri vardır.
02:54Çocukluğumuzda bunları dinleyerek büyüdük.
02:57Sonra Menderes'i idam edecekleri zaman babam bir pankart yazdırdı, hazırladı.
03:06Edirnekapı'dan Beyazıt'a bir yürüyüş yaparsak, 30-40 kişi yürüsek Edirnekapı'dan Beyazıt'a gidince 3-5 bin kişi oluruz.
03:17Belki kurtarırız Menderes'i dedi ama pankartı taşıyacak ikinci kişiyi bulamadı.
03:23Bunlar da çocukluğumuzda, şuur altımızda yer etti.
03:28Yine o yıllar babam lokantacılık yapardı.
03:32Daha sonra Türk siyasetinin aktif aktörlerinden biri olan Köksal Topta'nın üniversite yılları ve bizim lokantada geçerdi bütün zamanı.
03:47Üniversite olayları 1964-65, Yeni İstanbul Gazetesi baskını, MTTB içindeki kavgalar,
03:56Rasim Cinistin'in MTTB'yi ele geçirmesi süreciyle ilgili hikayeler, bütün bunları dinleyerek çocukluğumuz geçti, ortaokul yılları.
04:12Daha sonra bizim lise hayatımız, 68-71 arası 12 Mart muhtırası, Kanlıpazar.
04:24İşte yakın Türkiye tarihinin cereyan ettiği sahnelerin hepsinde bazen ortalarda bazen kenarlarda bu yaşa geldik.
04:36Bu süreçte üniversiteden mezun oldunuz, kendi ticari hayatınıza mı atıldınız yoksa bir kurum kuruluşunda çalıştınız mı hiç bu süre boyunca?
04:45Evet, üniversiteyi bitirir bitirmez İstanbul'dan ailem tarafından sürgün edildim.
04:54İnsanın iki buçuk lira olduğu bir dönemdi 1978 Mart ayı.
04:59Rize'ye gittim, Çaykur Genel Müdürlüğü'nde işletme mühendisi olarak göreve başladım.
05:05İki yıl çay imalat mühendisliği yaptım, sonra askere gittim.
05:10Bu arada 12 Eylül darbesi oldu, askerliğimi tamamladıktan sonra devlete dönemedim.
05:20Zaten dönmek de istemiyordum.
05:22O zaman bize dikkat ve takibi gerekli sakıncalı personel şeklinde bir etiket taktılar ve bundan dolayı devlet memurluğuna tekrar almadılar beni.
05:37Ben de Türkiye'nin en ünlü çikolata bisküvi fabrikasına yine işletme mühendisi olarak girdim.
05:46Yaklaşık beş buçuk yıl orada amele çavuşluğu yaptım.
05:51Ve sonunda ayrıldım.
05:551987'den itibaren önce beyaz eşya ticareti yaptık, sonra sağlık alanında bir poliklinik açarak,
06:10kardeşlerimin öncülüğünde, liderliğinde, ben de arkalarını toplayarak onlarla beraber bir mücadeleye girdik.
06:20Hayata bakışımız biraz enteresandır bizim.
06:27Bugün yaklaşık 2000 kişilik bir çalışan grubuyla beraberiz.
06:39Böyle bir grubun bordrosunu imzalıyoruz, böyle bir yük var üzerimizde.
06:45Bütün bunları çeviren, bıçakı döndüren bir de ekonomik varlık var.
06:53Bütün hayatım boyunca olduğu gibi şimdilerde de kendimi hiçbir şeyin sahibi olarak hissetmiyorum.
07:02Ağır denetime tabi bir emanetçi olarak hayatı kucaklamışız.
07:11Emaneti usulüne uygun taşımaya çalışıyoruz.
07:19Biz gayrete devam ettikçe yükümüz artıyor da.
07:25Dolayısıyla hayat bir anda geçiverdi, işte geldik 70 yaşımıza.
07:33Baya mücadeleli yıllarınız olmuş.
07:36Gençlere bir tavsiyeniz olur mu bu manada?
07:38Çünkü gençlere bakıyoruz 23-24 yaşında hayattan bıkkın haldeler.
07:42Siz bu yaşınızda hala mücadele veriyorsunuz ve işinizin başındasınız.
07:46Gençlere bu manada 70 yıla geri dönüp baktığınızda vereceğiniz nasihatler ne olabilir?
07:53Gençlere demem o ki insan hayatı 3 boyutlu bir yapıdır.
08:05Fizyolojik boyut, psikolojik boyut, sosyal boyut.
08:09Nasıl yeme içme ihtiyacımız varsa aynı şekilde aynı dozda hatta daha şiddetli bilgi edinme ihtiyacı var.
08:19Okumalıdır gençler.
08:21Nasıl 3 öğün yemek yiyorsa 3 öğün okuması lazım.
08:26Ve bunu da ne bulursa okumak değil belli bir disiplinle okuması lazım.
08:33Aynaya baktığı zaman gençler kendisine bakarken kendisini farklı okuması gerekir diye düşünüyorum.
08:46İnsan bir devlettir.
08:48İnsan devletin özetidir.
08:52İnsan devletin minyatürüdür, modelidir diye düşünüyorum.
08:59Devlete yüklenen 3 temel görev vardır.
09:03Eğitim, sağlık, güvenlik diye.
09:07İşte buradan hareketle gençler kendisini devlet olarak görmeli.
09:13Ve bulunduğu yerde hem kendisi açısından hem çevresi açısından eğitici, güvenlik sağlayıcı ve sağlıklı bir toplum inşasına omuz verici nitelikte olması gerektiğine inanmalı.
09:31Kendine baktığı zaman bu yükü hissetmeli, bu görevi hissetmeli.
09:36Ve hayatın anlamı olarak da bunu yüklenmeli ki hayatın tadı olsun, enerjisi gelsin.
09:43Her insan çevresini eğitmekle mükelleftir.
09:48Her insan çevresinin sağlığına katkı yapmakla mükelleftir.
09:53Her insan çevresinin güvenliğini sağlamakla mükelleftir.
09:57Dolayısıyla gençlere tavsiyemiz odur ki gençler kendinizi devlet olarak görün, devletin temel misyonlarını yüklenin.
10:10Bulunduğunuz yerde bir devlet gibi hayatı kucaklayın, katiyen umutsuz olmayın.
10:18Bu coğrafya nice karanlık günler geçirmiş.
10:23Bunları mukayese ederek bugünü anlamlandırmaya çalışın. Gençlere söyleyeceğimiz bunlar.
10:31Peki görüyorum orada hasır sepetlerden cama, tesbihlerden vazolara kadar siz iyi bir koleksiyonersiniz galiba odanızdan rengarenk anlaşıldığı gibi.
10:43Peki daha önce çocukluğunuzda biriktirme merakıyla koleksiyonerliğe uzanan yolu kısaca özetler misiniz?
10:51Evet, tam koleksiyoner olarak kendimi sıfatlandırmıyorum. Biriktiricilik daha oturuyor tanımlama noktasında.
11:05Bizim çocukluğumuz Kurtuluş Savaşı şartlarında yetişmiş insanların yönetim ve himayesinde gelişti.
11:17Ailemiz, çevremizdeki aile büyüklerimiz hepsi Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrası yokluk yıllarını, zorluk yıllarını yaşamışlar.
11:28Tekalifi Milliyet Kanunu'nun ruhunu sindirmişler ve o şartlarda, o atmosferde bizleri yetiştirmişler.
11:39Yolda yürürken bir eğri çivi görsek eğilip alır, onu çekişte düzeltir, çivi sandığına atardık.
11:49Hini hacette lazım olur diye elimize geçen her şeyi saklardık, bunu öğrendik.
11:57Dolayısıyla çocukluktan itibaren ilk hatırladığım gazoz kapaklarını toplardım yollardan, kibrit kutularını toplardım.
12:09Daha sonra kartpostal ve kitap toplamaya başladım.
12:16Pul, pullu zarf derken kalem, özellikle bitmek üzere olan böyle küçülmüş kurşun kalemleri toplar, onların üzerine uzatmalar yapar.
12:29Onları böyle bir santime kadar kullanırdık, sonra da biriktirirdim onları.
12:35Daha sonra kalem, büyük kalem, tükenmez kalemler çıktı altmış beşlerden sonra, onları toplamaya başladık.
12:45Giderek tespih, çakmak derken cama geçtik.
12:50Bir müddet sonra da olay biraz daha disiplinize oldu.
12:56Cam, porselen ve bunların türevleri, çeşme bülbüller, beykoz camları, Sümerbank, yıldız, el boyama eserleri, belli bir disiplinle bunları toplamaya başladım.
13:13Sadece biriktiriyorum, belki daha sonra bir nesil, daha bir disipline olarak bunları teşhir boyutuna dönüştürebilir.
13:25Belki bir müze, cam, seramik, porselen müzesi şeklinde hayalimiz de var.
13:32İnşallah olur. Peki yürüyerek gezecek olsak bize bir iki tanesini gösterebilir misiniz?
13:38Benim için çok özel olan ve beni çok duygulandıran bir hatıra parçam var burada.
13:47Bu gördüğünüz parça 2001 yılında Medine ziyaretimiz esnasında annemle beraber Medine tren istasyonu lokomotif atölyesine girdik.
14:04Osmanlı nasıl terk etmişse orayı o haliyle duruyordu.
14:13Hiçbir şeye dokunmamışlar, çatının yarısı çökmüş, yerlere düşmüş, yerde bir kalas, ucunda bir çivi.
14:24Annem rahmetli onu görünce döndü, dedi Hasan bu bizim muhlere benziyor.
14:32O muhluk bu muhluk?
14:35Evet. Dedim ana o bizim muhtur da.
14:39Anneniz de bu galiba.
14:41Evet annem. O bizim muhtur da ana dedim.
14:46Dedim nasıl?
14:48Dedim ana bunu Sultanahmet yaptırmış buraları, bu kalaslar, bu muhler, her şey Türkiye'den gelmiş.
14:57Uuu öyle mi? Öyleyse bu muh'u alalım dedi ve eğildi o yerdeki kalasın ucundan bu muh'u kanırta kanırta söktü aldı.
15:11Ben de hatıra olarak onu saklıyorum.
15:16Her bakışta her görüşte hem Medine'yi hem annemi hatırlıyorum.
15:23Bu vesileyle o dönem haç kafile başkanımız olan Yusuf Kavaklı hocayı da rahmetle anıyorum.
15:33Bugünden bugüne saklıyorsunuz belki de koleksiyonun en özel parçası.
15:36Evet benim için en kıymetli parçalardan birisi.
15:42Yine odanızın en güzel köşelerinden birisi. Burada da rengarenk porselenler, camlar.
15:47Burada da cam, cam türevleri. Tabii ki bunların hepsi topraktır, mayamız aynıdır.
15:52Herhalde bağlılığımız ondan geliyor.
15:55Bu vitrindeki ürünler Mine dediğimiz soğuk cam hamuru ile metalin işlenerek yapılmış parçalar.
16:13Bize mi ait? Osmanlı dönemi mi?
16:15Bize ait olanlar da var. Fransız var, Uzak Doğu var, İngiliz var.
16:19Değişik kültürlerin, değişik ülkelerin, değişik parçaları var.
16:24Kalemler var, büro aletleri var, mutfak eşyaları var, biblolar var.
16:31Çeşitli efsanevi onlar uzak doğu Çin ejderha görünümlü objeler.
16:41Cam galiba sizin için daha özel. Odanızın çoğunda cam var.
16:46Camdan ziyade hem camın hem porselenin hem seraminin hem maddesi topraktır.
16:53O toprağın çekiciliği zannediyorum beni cezbediyor.
16:57Üzerine bir de insanın zarafet ve estetik anlayışının işlenmiş olması.
17:04Ayrıca bize ait olan ürünler de başka bir cazibeye sahip.
17:10Bu ürünler Paşabahçe geleneği, Beykoz geleneği olarak Sultan III. Selim ile başlayan geleneksel Türk cam sanatının ürünleridir.
17:25Çok eski dönem parçalar bulunmuyor elimde. Eski dönemin replikaları var.
17:31Bunlar Paşabahçe tarafından 50'li yıllarda üretilmiş Çeşm-i Bülbül tarzı ama bize özgün başka bir ülkede benzeri olmayan ürünlerdir.
17:46Bunları buldukça çeşitli kanallardan, pazarlardan, antikacı dükkanlarından, eskicilerden toplamaktayız.
17:55İsterseniz kırbaçlarla başlayalım.
17:57Kırbaçlar Orta Asya geleneği. Ceylan ayakları üzerine deri ile işlenmiş kırbaçlardır.
18:06Orada bir de gravatım var. O gravat da Medine'de bir sabah dolaşırken bir vitrinde gördüm.
18:14Hoşuma gitti. Üzerinde lale motifleri var. Girdim mağazaya.
18:19Kaç para dedim. 150 riyal dedi. Yaklaşık 50 dolar ediyor. Serde biraz da zor harcama hastalığı var.
18:28Emanetçi olmaktan kaynaklanıyor zannediyorum. Çok pahalı geldi bana. Almadım geri çıktım.
18:37Fakat gün içinde pişman oldum. Akşam kendi kendime kızdım. Yahu 40 yılın başı bir şey sevmişsin.
18:45Onu da pahalı diye alt tarafı 50 dolar. Kendine bu kadar eziyet etmeye ne hakkın var diye bütün gece kendime kızdım.
18:57Sonra ertesi sabah kalktım. Yine gittim aynı mağazaya. Gittim ki ne koydun ne bulasın.
19:04Gravat satılmış yok. Üzüldüm. Kızdım kendime. O kızgınlıkla bilahare Mekke'ye intikal ettik.
19:14Mekke'de dolaşırken o mağazanın bütün şubelerine rastladıkça girip bakıyorum var mı yok mu diye derken
19:24Hiton Oteli 4. kattaki bir mağazasında firmanın gravatı buldum. Kaç para dedim. 75 riyal dedi.
19:33Medine'nin yarı fiyatına gravatı aldım. İtalya'da yaptırmışlar. İpek gravat.
19:40Sonra yıllarca kullandım taktım. Bir gün yine boynumda takılıydı. Büyük mahtum Abdurrahman Bey.
19:50Gördü dedi baba senin gravat yırtılmış dedi kenarlara. Baktım bir fenama gitti bir üzüldüm.
19:58Baba üzülme dedi ben onu çerçeve yaptırayım dedi de as bir kenara. Böylece çerçeve yaptık astık.
20:07Yerini aldı koleksiyona.
20:09Ona da baktıkça Medine'ye gitmiş oluyorum. Kendi geçmişimi sorgulamış oluyorum. Böyle bir hikaye zinciri işte bizimki.
20:19Sizin galiba sadece bir şeyi biriktireyim sadece onun koleksiyonu olayım değil de o an neyi kıymetliyse ne hoşunuza gidiyorsa onu biriktiriyorsunuz.
20:26Yani belli başlı insan hayatında kullandığı şeyleri hepsinden bir tutam topladık denk geldikçe.
20:37En çok da kitabım var.
20:40Kitaplara da bakalım istersen.
20:42Yaklaşık 25 bin civarında kitap biriktirelim de.
20:46Hepsi burada değil o zaman.
20:48Değil burada 3-5 bin tane var. 15 bin civarında evde var. 3-5 bin öteki ofiste var.
20:55Çocuklara da verdiklerim var. Onların evlerinde de 3'er 5'er binlik kütüphaneler var.
21:02Çocuklarım da toplayıcıdır, biriktiricidir.
21:06Babadan miras onlara da o duygu, o his kaldı.
21:10Onlar da okurlar, yazarlar.
21:14Sizin gibi onlar da bu geleneği devam ettirecek galiba.
21:18Öyle gözüküyor.
21:20Peki belirlediğiniz, bu özellikle de biriktirdiğiniz koleksiyonlara miras bırakacağınız çocuğunuz var mı?
21:28Çocuklarımız var.
21:30Biz 3 kardeşiz, 12 çocuğumuz var.
21:33Hemen hemen hepsi biriktirir.
21:37Herkesin sevdiği belli kalemler vardır.
21:40Kimi tesbih biriktirir, kimi kitap biriktirir, kimi biblolar biriktirir falan.
21:45Hepsinin bu bizim topladığımız ürünlerin içinden daha yoğun, işte bir tanesi pul biriktirir falan böyle.
21:55Kuşaktan kuşağa devam ediyor sonra torunlara mı aktaracağız?
21:58Nasip diyelim.