• 4 ay önce
Bana Baştan Anlat'ın 5. Bölüm Konuğu: Ayşegül Çoruhlu

Destek Olmak İçin:
https://www.youtube.com/channel/UCojOP7HHZvM2nZz4Rwnd6-Q/join

Özlem Gürses'le 5 Dakikada Dünya Gündemi
Podcast Linki : https://open.spotify.com/episode/2BrfT4VHgTtUJcevyM2cLn?si=rIy-2Q8eS7O0y9zvblRArw

Özlem Gürses gündemi sizin için yorumluyor...
•••

Yeni Videolardan Haberdar Olmak İçin - https://bit.ly/3dEwomR
•••
- Sosyal Medya -
https://www.instagram.com/ozlemgurses/
https://twitter.com/OzlemGurses
http://www.ozlemgurses.com/
•••
Bize Ulaşmak ve İşbirliği Yapmak İçin : iletisim@ozlemgurses.com

#ÖzlemGürses #ayşegülçoruklu #banabaştanlat

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00:00Hasta olduktan sonra işi düzeltmeyi becerebilselerdi, becerebilseydik bütün bu dünyanın insanları olarak Alzheimer olmazdı, kanser olmazdı.
00:00:09Yaşlanma aslında sürekli böyle ilerleyen, sabit giden ve gittikçe ilerleyen bir şey değil.
00:00:15Bazı yerlerde kırılma noktaları var ve iki kırılma noktası çıkıyor.
00:00:19Bir 44 yaşında yaşlanma, bir double ediyor, bir de 60 yaşında.
00:00:24Bir yorukta şöyle bir görüş içerisinde diyor ki, neden sürekli olarak yaşlanma karşıtı ya da yaşlanmayı biyolojik olarak ertelemekle ilgili bir kafa yapısına geldi insan oğlum?
00:00:34Yaşlılık bulaşıcıdır dediğiniz bu mu?
00:00:37Evet, yani bir hücre o bulunduğu popülasyonda artık iyilerinle iş yapamıyorsa, bunu toplumun iyiliği için yapıyor.
00:00:47Yani bedendeki diğer hücrelerin iyiliği için yapıyor.
00:00:50Müthiş bir mekanizma, biyolojik mekanizma bu anlattığınız ve rahmetli anneannemin bir sözü vardı.
00:00:55Derdi ki, Özlemciğim sağlığını kalp metelik gibi harcıyorsun.
00:00:59Şimdi peki o zaman bu hücre dediğimiz varlık, bizim milyarlarcasından, yüz milyarlarcasından oluştuğumuz varlık ne ister, ne sever bu hücre?
00:01:07Biz bu hücreleri nasıl mutlu edeceğiz?
00:01:09Yatmaya kendini bir saat bir saat geriye aldığında karar verme, analitik düşünme, neden sonuç ilişkisi kurma kabiliyetleri artıyor.
00:01:18Dürtmenin en kolay yolu da vücudu aç bırakırsan o daha hızlı devreye girer.
00:01:22Ne kadar aç?
00:01:23İlaçsız, farmakotik olmadan bir yaşam mümkün mü?
00:01:27Covid'den önce D vitamini günde 1000 yeter ünite falan diye konuşurken 5000 diyenin kafasına balyoz da vuruyorlardı.
00:01:34Kilolu olmak ve kötü beslenmek o kadar hızlı yaşlandırıyor ki, bütün bahsettiklerimizi örnek getiriyor.
00:01:39Merhaba, yine bana baştan anlattığı bir pazar günü karşınızdayım.
00:01:51Yine şahane bir kadın var, çok şahane olduğu için göstermeyelim diyorum ben.
00:01:56Yani böyle tek başıma sadece sesini verelim.
00:01:58Soruları sorarken bana bakın.
00:02:00Yok öyle bir şey yapamayız tabii ki.
00:02:02Kendisi çok değerli bir hekim, aynı zamanda bir biyokimya uzmanı.
00:02:06Ve Türkiye'de uzun ve sağlıklı ömür ve sağlıklı yaşamakla ilgili aslında başvuracağımız herhalde ilk birkaç isimden birisiniz.
00:02:14Hoş geldiniz Doktor Ayşegül Çoruklu.
00:02:16Hoş bulduk Özlem Hanım.
00:02:17Harika gözüküyorsunuz.
00:02:18Teşekkür ederim, siz de öyle.
00:02:19Yine incecik, yine evet her zamanki gibi.
00:02:23Şimdi isterseniz önce bir Ayşegül Hanım'ı tanıyalım.
00:02:27Çünkü belki bazılarınız hayatınızda ilk defa görüyorsunuz.
00:02:30Kendisi bir hekim, tıp fakültesi mezunu.
00:02:32Son kitabı Longavity Planı.
00:02:33Longavity uzun ömür, uzun yaşam anlamında ama sadece uzun yaşam değil.
00:02:39Uzun ve sağlıklı bir yaşam anlamında.
00:02:42Ve bu kitap şu ana kadar gayet iyi gitti bildiğim kadarıyla.
00:02:45Evet bu benim altıncı kitabım.
00:02:47Diğerlerinden daha hızlı bir tırmanış yaptı.
00:02:51Çünkü herkes buna hazırdı bence.
00:02:53Özellikle Covid dönemi yaşadıktan sonra herkes sağlığına daha fazla dikkat edip.
00:02:58Hasta olmadan da hasta iyi kalmayı yani hasta olmayı baştan engellemeye odaklandığı için.
00:03:04O günler bu günleri hazırladı.
00:03:06Bütün dünyada da böyle.
00:03:07Herkes artık hastalıktan değil hasta olmaya yaklaşan yaşlardan kaçmaya çalışıyor.
00:03:12Çünkü çoğu hastalığın ortak noktası ileri yaş.
00:03:16Onun için zaman uygundu.
00:03:18Ben de bu konseptin ne olduğunu bu kitapla anlattım.
00:03:22Gayet iyi gidiyor evet.
00:03:23Sağlıklı yaşamak mümkün ve bunun için de aslında kendimize ve bedenimize yatırım yapabiliriz.
00:03:28Bunun için çok büyük paralara, bütçelere, zenginliğe falan da ihtiyaç yok.
00:03:32Çok basit birkaç öneriyle de aslında yaşamımızı çok daha mutlu ve dengeli kılabiliriz.
00:03:37Benim anladığım bu.
00:03:38Çünkü bir de sağlıklı ve iyi bir uzun bir ömür yaşamak sanki çok sadece zenginlere has bir şey.
00:03:44Yoksulluğun içine dolmuş insanlar bunu başaramaz gibi anlaşılıyor.
00:03:48Doğru beslenme açısından baktığınız zaman evet orada tabii ki de büyük şanslar var.
00:03:53Daha varlıklı ailelere doğmuş insanlar için ama çok basit birkaç öneriyle ve tercihle de aslında bedenimizi daha sağlıklı kılabiliriz gibi geliyor bana.
00:04:02Doğru mu?
00:04:04Doğru ama bu giriş bu altıncı kitap diye söyleyeyim diğerleri için de doğru.
00:04:10Zaten zamanın başından beri hep bu argümanlardayız.
00:04:13Sağlıklı yaşamak için yapabileceğimiz çok basit şeyler var konusunda.
00:04:16Bunlar hep söyleniyordu ve başka başlıklar altında bunları hep konuştuk.
00:04:20Ama şu andaki noktada bir şeyin altını çiziyoruz.
00:04:23Altını çizdiğimiz şey de şu.
00:04:25Bu konu bilimsel olarak o kadar ilerledi ki yaşlanmanın moleküler düzeyde nasıl olduğu çok iyi anlaşılınca
00:04:33farklı farklı sebeplerden orayı düzeltecek çözümlere de yaklaşım çok hızlandı.
00:04:39Yani aslında şu anda tam böyle sınıra doğru yaklaştık.
00:04:43Hastalıkların olduğu yaşlı yaşlara gitmemek, yaşlanma hızını yavaşlatmak
00:04:48hatta geriye çevirmekle ilgili çok yakınlardayız.
00:04:51Dolayısıyla şu andaki odamızın bizim eski bildiklerimizi uygulamak
00:04:55ve onları biraz daha titizlenmek olduğunu anlatmak için bunun altını çiziyorum.
00:04:59Çünkü hasta olduktan sonra işi düzeltmeyi becerebilselerdi,
00:05:03becerebilseydik bütün bu dünyanın insanları olarak Alzheimer olmazdı,
00:05:08kanser olmazdı, demans olmazdı, osteoporoz olmazdı bunlarla uğraşılıyor.
00:05:12Ama gelin görün ki bunlara ayrılan bütçe ve zaman tam çözümü getirmedi.
00:05:17Bu ana kadar ve yaklaşımda bütün bu hastalıklardaki ortak nokta ileri yaşsa,
00:05:23yani yaşı ilerledikçe hastalık olasılığı artıyorsa,
00:05:26o zaman yaşın ilerlememesi en doğru yaklaşımdır dendiği için
00:05:29biz şimdi bunun altını aşırı çizmek durumundayız.
00:05:32Çok enteresan bir şey, yaşın ilerlememesi mümkün yani.
00:05:35Evet, şeyden girelim isterseniz, çok yeni bir çalışma olduğu için bahsedeyim.
00:05:41Nature ve Bilimsel Dergi bu çok yakın bir çalışma.
00:05:46Burada halabalık bir grubu inceliyorlar.
00:05:51Kaliforniya'da yaşayan, 25 ile 75 yaş arasında.
00:05:54Kadın ve erkek karışımı.
00:05:56Evet, 51'i kadın, 49'u erkek.
00:05:58Ve bunların genel sağlık parametreleri birbirlerine çok uygun.
00:06:01Kiloları uygun, hastalıkları yok yani relatifli.
00:06:04Ve bunları 7 yıl takip ediyorlar ve binlerce medikal parametrelerine bakıyorlar.
00:06:12Bu şeker olabilir, derisinden sürüntü almak olabilir, DNA analizleri olabilir vesaire.
00:06:19Ve bunları 7 yıl takip ettiklerinde şunu görüyorlar.
00:06:22Yaşlanma aslında sürekli böyle ilerleyen, sabit giden ve gittikçe ilerleyen bir şey değil.
00:06:28Bazı yerlerde kırılma noktaları var.
00:06:30Ve iki kırılma noktası çıkıyor.
00:06:32Bir 44 yaşında yaşlanma, bir double ediyor.
00:06:35Bir de 60 yaşında.
00:06:37Bu iki yaş grubu cinsiyetten ve kişilerin durumundan bahamsız olarak bir anda aşağı inmeye yaklaştığımız hızı hızlandırıyor.
00:06:46Bizim mesela kendi aramızda aniden çöktü, birdenbire yaşlandı.
00:06:50Geçen sene ile bu sene arasında büyük fark var falan dediğimiz olayların iki kırılma anı varmış.
00:06:55Bunun ortalaması 44 ve 60 yaşında.
00:06:59Ne oluyor mesela yani bir sıçrama halinde ya da bir çöküş halinde aniden bir kırılma dediğimizde ciddi mi bir şey oluyor, sesli mi bir şey oluyor?
00:07:07Vücut fonksiyonlarında mı bir şey oluyor?
00:07:09Gözlerimizin feri mi sönüyor? Ne oluyor mesela?
00:07:11Ama zaten hani mesela göz dediğimiz okuma gözlüğü kullanırız değil mi?
00:07:1544'lerde kadınlar için menepez öncesi olabiliyor.
00:07:1860'larda kardiyolojik hastalıkta da olabiliyor.
00:07:20Şimdi bu istatistiksel bir çalışma olduğu için sürekli örnekleme almaya kişilerden ve onları istatistiksel olarak hesaplamaya dayalı olduğu için
00:07:29şunları buluyorlar 44'lü yaşlarda en bariz bozulan şeyler hani günlük hayatta insanların anlayabileceği
00:07:36mesela kafein metabolizması bozuluyor.
00:07:3844'lere kadar kahve içtiğinde daha iyi tölere edenler 44'den sonra o kahveden uykusuzluk çekmeye,
00:07:44daha çarpıntı hissetmeye, rahatsız olmaya ya da kahve sayısını azaltmak zorunda kalmaya başlıyor.
00:07:49Aynı zamanda alkolde de aynı şey oluyor.
00:07:51Buradan biz kahve ve alkolün iki kimyasal olarak kara ciğerden vücuttan atıldığını bilginize göre ne anlıyoruz?
00:07:58Aslında demek ki vücudun içerisindeki kimyasalları vücuttan ayrıştıran o detoksifikasyon sisteminde ufak bir çökme demek ki başlıyor.
00:08:06Yine 44'lü yaşlarda lipidin de bozulmasında bozulma oluyor.
00:08:09Ne demek?
00:08:10O ne demek? Mesela eskiden işte bu kolesterolün iyisi kötüsü, kan yağları falan filan ayarlaması iyiyken
00:08:1744'lü yaşlarda vücut onu ayarlamakta bir tık daha zorlanıyor.
00:08:21O zaman da diyorsun ki ha acaba bu da ileride 60 yaşlılık kardiyovasküler hastalıkları artıyor.
00:08:27Onun zeminini mi azalıyor?
00:08:2860'a bakıyorsun böbrek fonksiyonlarında böyle hani minik farklar ama o minik farkları istatistiğe vurdukları için
00:08:36ve bilgisayar algoritmasını yaptıkları için anlamlı oluyor.
00:08:39Böbrek fonksiyonu azalıyor işte üre ve üre nitrojeni artabiliyor.
00:08:44Kalp hastalıklarına yatkınlık artabiliyor.
00:08:47Yine o dönemde kas iskelet sistemiyle ilgili şikayetler artabiliyor.
00:08:52Cildle ilgili kırılmalar yine 44 ve 60'da oluyor.
00:08:56Cildin ekstra sörüler madrips dediğimiz kendini ne diyeyim hücre arası dokuda olan iyileşmeyi artıralım.
00:09:02Şimdi buradaki konu aslında tam konumuz bu değil.
00:09:05Konumuz şu, yaşlanmaya o kadar ciddi bakıyorlar ki bunu ne yapıyor diye tonlarca parametreyi araştırıyorlar.
00:09:13En çok kim yapıyor bunu? Amerikalılar mı?
00:09:15Yani Amerika'da çok güzel enstitüler var hem San Francisco Bay Area'da hem Boston tarafında ama Avrupa'da da enstitüler var.
00:09:24Zaten bunlar aging institute diye hep var ve bunlar bu çalışmaları hep yapıyorlardı.
00:09:28Yani yaşlanmanın biyolojisini mi anlamaya çalışıyorlar?
00:09:31Evet böyle enstitüler vardı.
00:09:33İnsan bedeni nasıl yaşlanıyor? Organlarımız nasıl yaşlanıyor? Cildimiz nasıl yaşlanıyor?
00:09:37Herkes bir konuyla ilgileniyor. Herkesin her PhD'nin her laboratuvarın bir başlığı var bu konuyla ilgili.
00:09:44Bir uzmanlık alanı var yani.
00:09:45Evet bir şeye odaklanıyorlar. Mesela bir laboratuvar için söyleyeyim. Bu da yine güzel bir çalışmaydı.
00:09:52Önce şu konuyu bağlayayım da havada kalmasın.
00:09:55Az önceki çalışmada anlatmak istediğim şuydu.
00:09:58Yaşlanmanın nasıl olduğuna, neden olduğuna, ne zaman olduğuna o kadar arttı ki artık eskiden bakılmayan,
00:10:05yani üren bu kadar artsa hala normal sınırlarda.
00:10:08İşte şekerin biraz yüksek olsa daha diyabet değilim ki dediğimiz şeylere bakıyorlar.
00:10:15O burnunu ne zaman çıkardı? Ondan sonra ne oluyor diye de takip ediyorlar.
00:10:19Yani yaşlanmanın başladığı ve neden başladığı noktaları bulmaya çalışıyorlar.
00:10:23Geriye soruyorum ilk konuşmaya.
00:10:25İşte bunlara o kadar odaklanıldı ki o noktaları tespit ettiklerinde ve zamanlamaları
00:10:30o zaman oraya gitmemek ya da orası gelmeden onu engellemek yapıldığı zaman
00:10:36o 44'deki veya 60'daki kırılmayı da işte 70'e veya 55'e atabilirsin.
00:10:41Yani aslında amaç burada o kırılma noktalarını yani yaşlanmanın hızlanma noktalarını ertelemek.
00:10:47Böylece ömrü uzatmak ve daha sağlıklı ve uzun sınır.
00:10:50Evet.
00:10:51Şimdi bir grupta şöyle bir görüş içerisinde diyor ki neden sürekli olarak işte yaşlanma karşıtı
00:10:56ya da yaşlanmayı biyolojik olarak ertelemekle ilgili bir kafa yapısına geldi insan o.
00:11:01Niye?
00:11:02Bırakalım doğal bir şekilde herkes yaşlansın işte her yaşın ayrı bir güzelliği var.
00:11:08Orada şunu anlamamakta ısrar ediyorlar aslında.
00:11:11Kendilerine sorulsaydı mesela işte 85 yaşına gelen insanların neredeyse yarısı Alzheimer oluyor değil mi?
00:11:18Öyle mi? İstatistik olarak?
00:11:20İstatistik olarak yüksek olasılık çok yükseliyor.
00:11:23Peki işte prostat kanseri aynı şekilde yani yaş ilerledikçe orada bekleyen hastalıklar var.
00:11:28Bu sözleri eden hiç kimse o dönemde o hastalıkları istemeyecek değil mi?
00:11:32Diyecek ki beni prostat kanserinden iyileştir boşver yaşlanmayı.
00:11:36Ama cevap şu o yaşa gittiğinde olacak o zaten.
00:11:39Çünkü o işte yaşlanma sürecinin geldiği birikim yani birikmişliğin, yıpranmışlığın noktası.
00:11:47Sen 85'teki yıpranmayı şu anda yaşlanmaya karşı davranışlar yaparak 95'e 105'e atarsan
00:11:54105'te belki prostat kanseri söz konusu olacak ama sen 20 yıl sağlık kazanacaksın.
00:11:59Yani o insanlar da doğal yaşlanmak denen şeyi kabul etmiyorlar.
00:12:03Sizin söylediğinizi sadece daha estetiksel bir kavram olarak algılıyorlar.
00:12:08Yaş almak farklı bir şey.
00:12:10Hepimiz 90 olalım, 100 olalım, 120 olalım, 150 olalım.
00:12:14Ama hiçbirimiz hani klasik anlamda o ihtiyacı olan bastonlu, saçı başı beyazlamış,
00:12:205 ilacı bir arada kullanan, 5 kere ameliyat olmuş, 3 doktorla dolanan kişi olmak istemeyiz zaten.
00:12:26Zaten amaç o olmamak.
00:12:28Peki o zaman şöyle bir tanıma gidelim isterseniz.
00:12:32Gençlik dediğimiz şey ne, yaşlılık dediğimiz şey ne?
00:12:35Sizin bu anlattığınız çerçevede gençlik sağlığında kaynağı aslında.
00:12:41Yani genç olmak dediğimiz şey aslında sağlıklı olmak.
00:12:45Zihinsel olarak, bedensel olarak sağlıklı olmak.
00:12:48Doğru mu anladın?
00:12:49Tamam, şöyle yapalım.
00:12:50O zaman gençlik ve yaşlılık dediğim gibi hep görüntüsü sergettiği için.
00:12:53Biyolojik yaş gibi düşünelim.
00:12:55Biyolojik yaş, kronolojik yaş.
00:12:57Şimdi biyolojik yaş, ikizler olsun.
00:13:02Bu ikizlerden biri tütün sağlığına zararlı.
00:13:06Kötü beslensin, kilosu olsun, sigara kullanıyor olsun, gece yaşı olsun.
00:13:10Diğeri de klasik anlamda sağlıklı davranıyor olsun.
00:13:14Onları yan yana koyduğumuzda işte 10 yıl içerisinde birinin nereye, diğerinin nereye gittiğini, hangisinde hangi hastalık olduğunu
00:13:22çok basit bir çocuk mantığı bile hemen çözer değil mi?
00:13:25Arada bir fark var.
00:13:26İşte o yaşlanma hali, yani aynı genlere sahip ikizlerin yaptıklarından dolayı, başına gelenler yani kendilerine yaptıklarından dolayı
00:13:35yaşlanmışlıkların, işte biyolojik yaşlanmanın hızlanması, yapmadıkları ve iyi yaptıkları biyolojik gençlik.
00:13:41Konumuz, biyolojik olarak genç kalma potansiyelimiz var.
00:13:44Aynı ikizlerde olduğu gibi.
00:13:46Yani sanki benle benim ikizim, sizle sizin ikiziniz.
00:13:49Birimiz kötü yaşayacak, birimiz iyi yaşayacak.
00:13:52İkimizin arasında kaderimiz aynı olacak mı?
00:13:54Yani o kader mi?
00:13:55Ya da genler aynı diye her şey aynı olacak mı?
00:13:58Tamamen habitat, yani ne yaptığımız, nasıl davrandığımız, işte stresimize kadar bütün her şey yani.
00:14:05Kontrol edebildiğimiz ve edemediğimiz bölümler.
00:14:07Çok şey edebiliyoruz işte. O yüzden zaten onun altını çiziyoruz.
00:14:10Bak çok şeyi kontrol edebilirsin ve kontrol ettiklerini de o sağlık bankası gibi günlük yapabildiğin kadar adım adım yaptıkça,
00:14:19uzun dönemde, uzun geliyor on yıllar, yirmi yıllar ama o dönemde sen, mesela yirmi yıl geçecek kötü yaşayan, kırk yıl yaşlanacak,
00:14:26sen belki on yıl yaşlanacaksın biyolojik olarak.
00:14:29Yani gençlik ve yaşlılık biyolojide bir bilim insanı, bir mikroskobun altında ona böyle hiç kim olduklarını söylemeden
00:14:38bir sürü insanı toplayıp onun hücrelerini verseniz mikroskoba aldığında farklı yaşlardaki insanların,
00:14:43kimin yaşlı hücreye sahip olduğunu bilir.
00:14:46Nasıl bir şey yaşlı hücre? Yani neye benziyor?
00:14:49Mikroskoba baktığımızda genç hücreyle yaşlı hücre arasında nasıl var?
00:14:54Farklı bir sürü şey söylenebilir organ hücresine göre değişir ama çok genel bir şeyden bahsedeceğim.
00:14:58Şimdi biz kendimiz bu longevit bilim içerisinde bu yaşlanmış hücrelere zombi hücreler diyoruz.
00:15:07Yani bu genel tabir olduğu için söyleyeceğim. İngilizcesi senesans olmuş hücreler.
00:15:11Şu demek bu, bir hücrenin belli bir ömrü var.
00:15:18Bir görevini yapacak, görevini yaparken ömrü tükendiğinde yerine yenisini getirecek,
00:15:24sonra onu birkaç kere yapabilecek, sonra onu da yapamayınca yerine vücuttaki kök hücrelerden bir başka yenisi gelecek.
00:15:31Bu katlanabilme ve yenilenme oranı devam ediyor.
00:15:35Belli bir yerde bunun imkansızlığı başlıyor çünkü kendisinin yerine işini tam yapamayınca
00:15:42yenisine getirmek istediği o bölümlü ve çoğalma anında doğa bizimle bir pazarlık yapıyor.
00:15:48Diyor ki eğer böyle uzun yaşamaya niyetliysen, istiyorsan ve sen bu hücrelerini de biraz da erken kullandıysan,
00:15:56hani yıpratıp sürekli döngüye soktuysan yenisi gelsin, yenisi gelsin şeklinde kötü kullanılmış hücre anlamında söyleyeyim.
00:16:02Ben diyor sana uzun ömrü şöyle verebilirim, biraz daha uzun ömrü.
00:16:07Bu hücre kendini yenilemeye kalkarsa bir yenileme potansiyeli azaldı.
00:16:10İki, o yenilemeden aslında çoğalma kanseri de gidebilir.
00:16:13Pazarlığımız, sen hücren çoğalırken yenilenmek kapasiten azaldığı için kanser olacağına olma.
00:16:20Ben sana bu zombi hücreyi vereyim, bu eski yıpranmış işini de yapmıyor ama pazarlığımız bu.
00:16:27Bu da kanser olmayacak. Sen bu eskiye fit ol, görevini yapmayan.
00:16:30Ve biz yaşlandıkça zombilerimiz artıyor. Bu doğanın bizle pazarlığı.
00:16:36Fakat bu zombiler böyle dursa iyi, onlar etraflarını da birbirlerine benzetiyorlar.
00:16:41Yaşlılık bulaşıcıları dediğiniz bu mu?
00:16:43Evet. Bir senesen istediğimiz evreye girmiş.
00:16:47Kendini yenileyemiyor, kendini yok edemiyor ve çoğalamıyor.
00:16:51Çoğalması durdurulmuş çünkü tümöre kaçabilir ve yenileme doğru olmaz diye bu güvenlik anlamıyla yapılmış bir switch diyelim.
00:16:58O hale gelmiş bir hücre.
00:17:01Yarı yaralı olduğu için, yani zombi o yüzden dönüyor, ne ölü nedir işini de yapmıyor.
00:17:06O böyle bir yaralı, inflamasyonu var onun, bir derdi var ya.
00:17:09Etrafındakileri de kendi derdine ortak etmek için stokin dediğimiz o inflamasyon sinyalini salgılıyor.
00:17:16Beni düzeltin anlamında.
00:17:18Eskiden de bunu yaparken de vücut öyle bir daha birinci senesen hücrede vücut onu yok ediyordu.
00:17:23Bunlar birikince onlar birbirlerini de aynı kafaya sokup
00:17:27bir senesen hücre etrafındaki sinyallerle diğerlerini de kendine meyve ediyor.
00:17:31O yüzden de yaşlılık bulaşıcı oluyor.
00:17:34Dolayısıyla yaşlı hücreyi mikroskop altında bir bilim adamı anlayabiliyor.
00:17:39Ha ne yapıyorlar?
00:17:40O senesen hücreyi biz yok edelim.
00:17:42Nasıl yok edelim?
00:17:43Mesela otofajı yok eder.
00:17:44Nasıl otofajı olur?
00:17:45Hop günlük hayata, yıllardır anlattığımız şey.
00:17:48Yeterince aç kalırsan vücudun önce eski hücrelerinden malzeme kullanarak
00:17:53ve onları yiyip yok ederek sana yardım etmeye çalışır değil mi?
00:17:57Çünkü bizim evrimsel planımız malzeme yoksa
00:18:01eldeki malzemenin kötüsünü döngüye sok.
00:18:05Yenilerini koru ve yeniler kalsın.
00:18:07Yağ yıkımı da böyle.
00:18:08Metabolizma mısın?
00:18:09Aklı böyle çalışıyor.
00:18:10Bir saniye şu ana kadar müthiş bir şey anlatıyorsunuz ama
00:18:13herkesin en iyi şekilde anladığından emin olmak için birkaç ek soru sormak istiyorum.
00:18:17Şimdi biyoloji tabii çok önemli bir bilim dalı ve aslında kendi bedenimizle
00:18:23bağımızı tamamen kopartmış hayatlar yaşıyoruz.
00:18:25Herkes mucize formüller peşinde.
00:18:27Bu sağlıkla da ilgili böyle, aşkla da ilgili böyle, cinsellik seksle de ilgili böyle,
00:18:32hazla da ilgili böyle.
00:18:33Sadece o ana dönük ve o anın yaşantısına dönük şeyler, beklentilerimiz var.
00:18:38O yüzden de uzun vadeli plan yapmıyoruz.
00:18:40Uzun vadeli yatırım yapmıyoruz kendimize ilgili.
00:18:42Zaten de bedenimizde ne olup ne bittiğini de çok fazla anlamıyoruz gibi geliyor bana.
00:18:47İnsanoğlu kaç hücreyle doğuyor?
00:18:51Yani bizim bedenimizde bizi oluşturan sonuçta biz hücrelerden müteşekkil bir biyolojik varlığıyız.
00:18:58Kaç hücre var bedenimizde?
00:18:59Zaten anne babayla başlarken birer tane biliyorsunuz yumurtayla spermle başlıyor.
00:19:03Sonra o çoğaldıkça yüz milyarlar oluyor.
00:19:05Yüz milyarlarca hücre var.
00:19:07Bunlar akıllı varlıklar değil mi?
00:19:10Akıllılık şöyle, şey gibi düşünün.
00:19:13İnternet gibi düşünün.
00:19:15Yani internette her bilgisayar networke bağlı ya, öyle gibi düşünün.
00:19:19Vücuttaki her hücrede hem kendi içinde bir akla sahip, hem networkün tamamıyla akla sahip.
00:19:24Aslında sürekli bir şey var burada, bir iletişim var.
00:19:27Bak yaşlılık böyle de açıklanabilir.
00:19:30Yaşlandıkça hücreler içinde ve hücreler arasındaki iletişim, network duyarlılığı da azalmaya başlıyor.
00:19:38Birbirlerinden haberleri azalıyor.
00:19:40Diyoruz ya, iyi hücreler, kötü hücreleri bulamıyor.
00:19:43Niye eskiden buluyordu?
00:19:44Çünkü haberleşme daha netti.
00:19:46Yani akıllılıkları da azalıyor.
00:19:50Zaten bizim konumuz da işte.
00:19:52Yaptıklarımızla mesela kendi aklımızdan gidelim.
00:19:57Üç gün uyumadığımız zaman zihnimiz bildiğimiz klasik akılda bile unutmalar, hafızalar oluyor.
00:20:03Ben bir gün uyumadığım zaman benim beynim bildiğim duruyor.
00:20:06Hatta yani amiyane tabirle sokak dilinde hani mala bağlamak diye bir şey var.
00:20:10Böyle boş boş bakmaya başlıyorum.
00:20:12Hiçbir şey anlamıyorum.
00:20:13Okuduğumu anlamıyorum.
00:20:14Enerjim kalmıyor.
00:20:16Kendimi kötü hissediyorum psikolojik olarak.
00:20:18Bedenimi de kötü hissediyorum.
00:20:20Yani cildim çöküyor, gözlerim de tersi.
00:20:22Uykuya da döneriz.
00:20:23En basit yöntemlerden biriydi o.
00:20:25Refleksler azalıyor.
00:20:26O da bir sinyalleşmede.
00:20:27Neden peki?
00:20:29Vücut içerisindeki yani her şey yaşlanınca,
00:20:33hücrelerde yaşlanınca bahsettiğimiz senesanız,
00:20:37hücreler, hücre membranları, hücre içindeki organeller,
00:20:40hücrenin arasındaki bağ dokuları vs.
00:20:42içerideki o hızlı akış azalıyor.
00:20:46Mesela...
00:20:47Ama uyku burada çok önemli o zaman.
00:20:49Uyku zaten, uyku, beslenme, bütün her şey de çok önemli de,
00:20:53siz dediniz ya hücrelerin aklı var mı diye.
00:20:55Hücrelerin aklı var.
00:20:56Zaten bizim bazı bakımlardan,
00:21:00işte bu senesansta olduğu gibi beğenmediğimiz şeyler,
00:21:03onun aklının bize yaraması,
00:21:05bizle yaptığı pazarlıkların bir izdüşümü yani,
00:21:07hani bizi korumak anlamında,
00:21:09ya da kendini apoptozla yok etmesi,
00:21:11gönüllü intiharı,
00:21:13onun aklının bir parçası.
00:21:14Yani bir hücre, o bulunduğu popülasyonda artık iyilerinle iş yapamıyorsa...
00:21:20Kendini yok ediyor.
00:21:21Bunu toplumun iyiliği için yapıyor.
00:21:23Yani bedendeki diğer hücrelerin iyiliği için yapıyor.
00:21:27Müthiş bir mekanizma, biyolojik mekanizma bu anlattığınız.
00:21:30Ve bunu bozmaya başladığında insanoğlu,
00:21:32buradaki bağı kopardığında,
00:21:34kendi içinden gelen hücrelerin o sesini duymamaya başladığında,
00:21:37ister psikolojik ister biyolojik olarak,
00:21:39örneğin doydun aslında ama yemek yemeye devam ediyorsun.
00:21:42Saatlerce oturdun ve bedeninin her tarafı ağrıyor.
00:21:45Belli ki hareket etmen lazım.
00:21:46Ne bileyim bir yürümen lazım.
00:21:48İşte bunlar sizin başta söylediğiniz şeyler.
00:21:50Bunlar o kadar kolay ki,
00:21:52hani hala ikna olmadık.
00:21:54Ve bu işin böyle yapılabileceğine.
00:21:56Oysaki çok basit.
00:21:57Yani kendi bedeninle biyolojik ilişkini güçlendirdiğin zaman,
00:22:00uyuman lazım uyumuyorsun mesela.
00:22:02Uykun geliyor uykuna erteliyorsun.
00:22:04Yani sürekli olarak farklı uyaranlarla,
00:22:06senin kendi doğal ihtiyaçlarının sesini sürekli olarak bastırıyorsun.
00:22:11Acıktığında yemiyorsun.
00:22:12Doyduğunda yemeye devam ediyorsun.
00:22:14Uykun geldiğinde uyumuyorsun.
00:22:15Hareket etmen, vücut artık sırtın ağrıyor, oran ağrıyor, buran tutuluyor.
00:22:19Yani sana diyor ki, kalk.
00:22:21Değil mi?
00:22:22Bir yürü, bir şey yap.
00:22:23İki bir hareket et.
00:22:24Onu yapmıyorsun.
00:22:25Stres seni mahvediyor.
00:22:27Beynin uyuşuyor.
00:22:28Baş ağrıların oluyor.
00:22:29Onu görüyorsun.
00:22:30O düşünce sistematiğinden kendini çıkartamıyorsun.
00:22:32Rahmetli anneannemin bir sözü vardı.
00:22:34Derdi ki, Özlemciğim sağlığını kalp metalik gibi harcıyorsun.
00:22:39Bu şey demek.
00:22:41Kalp metalik, yani metal para demek.
00:22:43Çok bonkör harcıyorsun demek.
00:22:46Sağlığı çok bonkör harcıyorsun.
00:22:48Şimdi bunu daha iyi anlıyorum.
00:22:49Aslında ne kadar doğru bir şey söylüyormuş.
00:22:52Çünkü biz hücrelerimizi harcıyormuşuz meğerse.
00:22:55O günden bu güne işte o kodadan gidiyor onlar.
00:22:58Siz anlattıkça anlıyorum.
00:22:59Vücudumuzda bize gençliğimizi ve sağlığımızı veren, bu bedeni yaratan, biyolojik olarak
00:23:05bütün o hücreleri, o akıllı varlıkları kendimize kötü davranarak aslında harcıyormuşuz biz.
00:23:11Bu başlığın altına da bir sürü konuşma yapılabilir.
00:23:15Ama dediğim gibi hücreler ve beden bir habitatın içinde.
00:23:19Hücreler bir yerde, biz de gövdedeyiz.
00:23:20Gövde de bir yerde.
00:23:21İşte dışarıdaki olaylar, yani bizim vücuda yaptıklarımız, nerede uyuduğumuz, uyuyup uyumadığımız,
00:23:27ne yediğimiz, nasıl düşündüğümüz falan filan.
00:23:30İşte o habitat bize büyük gol atıyor.
00:23:33Yani hani eskiden nasıldı ki bunu büyük bilim insanları da tamamen altın çizerek onaylıyorlar.
00:23:41Biz genetiğe çok odaklandık.
00:23:43Yıllarımız, paramız DNA'yı çözmekle geçti.
00:23:47Gel gelelim, DNA'nın yapısının, DNA bir yazılım, ihtimaller olduğu ve o ihtimalleri,
00:23:55kötüsünü veya iyisini dürtüp dürtmemenin de bizim yaşam şeklimizle alakalı olduğunu kabul ediyoruz.
00:24:02O yüzden annenizin dediği ne geliyormuş.
00:24:05Peki o zaman bu hücre dediğimiz varlık, bizim milyarlarcasından, yüz milyarlarcasından oluştuğumuz varlık,
00:24:12ne ister, ne sever bu hücre? Biz bu hücreleri nasıl mutlu edeceğiz?
00:24:15Ve nasıl genç kalmalarını ve mutlu kalmalarını sağlayacağız?
00:24:18Evet, bunu anlayabilmek için aslında şey gibi düşünelim.
00:24:23Mesela bir hücre olalım biz, tek bir hücre olalım.
00:24:26Ve işte dünya ananın içerisinde de x bir canlı gibi, x bir hayvan canlısı, bitki canlısı gibi yaşıyor olalım.
00:24:33Düşünmek lazım bizim varoluşumuzda, zaten tek hücreden gelerek buraya doğru geldik,
00:24:39evolüsyonel olarak da, nasıl hayatta kaldık?
00:24:42Hangi şartlara işte o bahsettiğimiz mühimgenler adapte oldu?
00:24:45Nasıldı? Karanlık vardı, ışık, lamba bir şey yoktu.
00:24:50Doğru.
00:24:51Sabah gün ışığıyla uyanma vardı.
00:24:53Bütün hayvanlar da şu anda öyle yapıyorlar zaten. Benim kedilerim var evde, köpeğim var.
00:24:57Gün ışığıyla uyanıyorlar, gün battığı anda uyumaya başlıyorlar.
00:25:00Bunu yapıyorduk. Yemek bolluğu diye bir şey yoktu.
00:25:03Yemeğin bol olduğu ve az olduğu hem gün hem mevsimler vardı.
00:25:07Gün içerisinde, güneşin çok olduğu anda, sabah kalkıp o yiyecek bulunduğunda ve beslenilebiliyordu.
00:25:15Ama gece olduğunda beslenme faslı bitmiş oluyordu.
00:25:18Ya da yazın daha çok meyveler ve şekerli yiyecekler varken, kışın daha yağlılar vardı ve yoktu.
00:25:24Kışın daha karanlıktı ve daha çok uyku vardı.
00:25:26Yazın belki daha çok avlanacak enerji bulunuyordu falan.
00:25:31Şimdi oradan bakarsak, şimdi buraya bağlayalım.
00:25:34Bu arada orada yediğimiz içtiklerimiz, bırak dışarıda olmayı, toprakta yatmayı, zaten onlar da güneşin altındaydı.
00:25:40Değil mi? O yediklerimiz.
00:25:42Şu anda biz sahte ışığın altındayız.
00:25:44Ayakkabılarımızı yazın belki çıkarıp bir tatilde yere basabiliyoruz.
00:25:49Toprağa basmadığımız, ki acayip önemli bir aslında senkronizasyondur doğanın kendisiyle.
00:25:56Öyle mi?
00:25:57Zamanlar geçiriyoruz, doğal ışıktan uzağız.
00:26:00Yiyeceklerin hiçbiri, doğal beslenme, organik beslenme diye herkesi kovalayıp da o elma olmaz, bu elma olsun demek istemiyorum.
00:26:08Demek istediğim, ne kadar doğalına yakınsa yiyecek ve biz ne kadar onu tüketiyorsak o kadar iyi.
00:26:13Yani aslında şuna benziyor.
00:26:15Nasıl anlatabilirim?
00:26:20Patates cipsi yiyeceğinize, eğer patates haşlamasını yiyemiyorsanız, hiç yemeğini aç kalın daha iyi yiyebilir.
00:26:26Oradaki fayda zarar aslında.
00:26:28Biz onu unuttuk.
00:26:30İçeride olduğumuz için, evde olduğumuz için.
00:26:32Cipste bir fayda falan yok ki zaten.
00:26:34Tamamen plastik yemekle aynı şey.
00:26:36Şu sehpayı yemekle aynı şey haşlamak için.
00:26:39Cips en kötü örnek diye daha kolay ikna olursun diye söyledim ama onu geriye doğru sardığında patates kızartması da öyle olur.
00:26:46Öyle olur patates kavurması da.
00:26:48Nereye gider? Çiğ patatese gider o iş.
00:26:50En doğaya yakın, doğadaki o tek hücreyiz biz de bir hayvancıyız dediğim için.
00:26:55Hücre ne ister biliyor musunuz ya?
00:26:57Asasız kedi köpek bakan biri olarak mantıken kedi köpeklere bile doğal besinlerin verilmesi falan daha şey geliyor.
00:27:06Şeker yedikleri zaman gözleri kör oluyor mesela.
00:27:08Dışarıda olmaları falan filan.
00:27:11Yani bizim de doğanın bir parçası olmamız gerekiyor.
00:27:13Fakat şimdi böyle jungle, ormanda, Afrika'da öyle yaşayamadığımız için bu konuşmalar aslında saçma sapan gibi oluyor.
00:27:21Çünkü hayatı uymuyor.
00:27:22Ha işte orada ne yapacağız?
00:27:24Böyle yaptığında ne oluyor? Okuduğunda anlıyorsun.
00:27:26Demek ki ben bunu yapınca böyle bir gol atıyorum kendime.
00:27:28O zaman ben bunu nasıl silebilirim?
00:27:30Bunu nasıl bertaraf edebilirim?
00:27:32Eğer evin içinde olmak beni sürekli bozuyorsa o zaman gün içerisinde dışarı çıkmaya özen göstermeliyim.
00:27:37Eğer geç yatmak beni bozuyorsa gece ışıkları açmayayım, telefonuma bakmayayım.
00:27:41Hangi saat ideal?
00:27:43İşte gece 11 daha da erken, karanlıkta uyuyayım.
00:27:46Yani bizim doğalımızı mimik etmemiz lazım.
00:27:50Yapamayız yani o böyle daldan elma yemeli, Afrika'da yaşama işini.
00:27:54Ama doğalımızı mimik etmemiz lazım.
00:27:56En kolay o.
00:27:57Ben onu şey gibi diyorum hani beslenmeyiz eğer konu.
00:28:02Tarlayla mutfak arasına gelene kadar başından maceralar geçmeyecek o yiyeceğin.
00:28:07Az maceralı olacak.
00:28:08Hani oradan oraya gibi bir şey.
00:28:10Ama o işin küçük bir kısmı, herkes beslenmeyi merak eder.
00:28:13O işin küçük bir kısmı...
00:28:15Su.
00:28:17Su, uyku vs.
00:28:19Ama şeyden bahsettiğiniz topraklanma anlamında.
00:28:24Mesela bir sürü karyovasküller çarpıntı, tansiyon şikayetiyle ilgili ya da stresle, depresyonla ilgili
00:28:31hatta fibromyaljiyle ilgili yapılmış çalışmada insanları kampa götürdüklerinde
00:28:36ve kamp havasında gün ışığıyla uyan ve orada yatırdıklarında
00:28:42o hastalıkların zaten çok hızlı bir şekilde iyilik seyrine o dönemde girdikleri görülüyor.
00:28:48Zaten hepimiz tatilde o yüzden iyi hissederiz.
00:28:50İşe gitmediğimiz için değil, tatilin habitatı güzel olduğundan.
00:28:53Tabi işe gitmemek de stres bakımından avantajlı olur.
00:28:56Azaltıyordur ama asıl olarak doğayla bir bağ kurmaya başladığımız için.
00:28:59Tabi bu kentleşme meselesi, her tarafın beton olması filan da bütün karmamızı ve biyolojimizi fenaya bozmuyor.
00:29:05Gelecekte şehirler değişecektir yani böyle olmayacağız.
00:29:08Ölüyoruz zaten.
00:29:10Ya da ölmüş gibi yaşıyoruz zaten.
00:29:13Birer zombi, hücreler için zombi dediniz ya, insanlar da zombiye dönüşmüş vaziyette.
00:29:17Evet, mesela bir çalışma diyor ki eğer eviniz büyük şehir yolları, ana şehir hatları yollarının kenarındaysa
00:29:25hamle kalma olasılığınız düşük istatistik olarak.
00:29:29Yani hamle kalmaktan bahsettiğimiz 20 ile 30'lu yaşlarda genç insanlardan bahsediyoruz.
00:29:34Ama bu genç insanların bile o üreme hücreleri gibi en nazik hücrelerine gol atabiliyor işte.
00:29:39Oradaki hava kirliliği mesela, şehri.
00:29:42Yani böyle anlamamız lazım konuyu.
00:29:44Ha buradan bakarsan sanayi şehrinde oturanla bir Ege kasabasında oturan arasında fark var mı?
00:29:50Çok fark var.
00:29:51Niye o mavi bölgeler konu oldu?
00:29:52Zaten çok elektronik az, sanayi az, kendi aralarındalar, sakin yaşıyorlar, zaten her taraf doğa.
00:30:00Yani istatistikleri var bunların.
00:30:03Mavi bölgeler dediğiniz dünyada uzun ömürlü insanların yaşadığı 5-6 bölge.
00:30:07Nereler onlar? Bir daha hatırlatayım.
00:30:09İşte Ikara, Bargaba, Yunanistan'da.
00:30:12Japonya'da Okinova var.
00:30:14Okinova adası var.
00:30:15Hepsini saymam mümkün değil.
00:30:16Kuzey ülkelerinde bir iki yer var diye hatırlıyorum.
00:30:18Ama şimdi bunların ortak özellikleri işte insanların, onu da şöyle bağlayayım.
00:30:23Tabi belli bir rutinde yaşıyorlar.
00:30:26İşte yürüyüş yapıyorlar, lokal besleniyorlar, mevsiminde yiyorlar.
00:30:31Daha pozitifler, dolaylı olarak sorunları daha az.
00:30:34Toplumun içinde üretkenler falan.
00:30:36Fakat şöyle düşünmek lazım.
00:30:38Buradan ta en baştaki, hani genler mi konu, bizim yaptıklarımız mı konuya geçmek lazım.
00:30:43Sizi beni alıp bir tane mavi bölgeye koysam, benim ömrümün uzunluğu belki şu kadar olabilir.
00:30:48Çünkü orada yeni gidiyorum oraya, değil mi?
00:30:51Biraz uzatabilirim.
00:30:52Ama ben oraya...
00:30:54Oraya doğduysan.
00:30:56Evet, ben orada çocuk doğurmuş olsam, o çocuğun ömrü daha uzun, onun çocuğun ömrü daha uzun.
00:31:01Yani oradaki insanlar yüzlerce yıldır oradalardı.
00:31:04Her birindeki o güzel gen versiyonları bir sonraki nesne, bir sonraki nesne, bir sonraki nesne geçtiği için...
00:31:12...onlar toplamda sağlıklı ve uzun yaşıyor oldu.
00:31:15Yani oraya gittiğinde işi hemen kurtaramıyorsun.
00:31:17Bu kadar kurtarıyorsun.
00:31:18Yani bu demektir ki bizim şu anda kendimize yaptığımız olacak çocuğumuzun, torunumuzun ve devamının konusu.
00:31:25Aslında.
00:31:26Yani mesela bu şehirde anne olmuş insanların çocukları, dediğim gibi öyle bir kasabada anne olarak çocuk büyütmüş insanlara göre...
00:31:33...çok farklı demektir büyük resimde.
00:31:35Ama bunları ispat için büyük bilgisayar algoritmaları, büyük çalışmalar lazım.
00:31:39Ama mantık aynı.
00:31:41Peki siz tabii...
00:31:42Hücre neyi sever mantığı.
00:31:43Mantığı, hücre neyi sever?
00:31:45Siz içten dışa bir sağlıktan bahsediyorsunuz.
00:31:47İnsanlar sadece görüntüde bir gençleşme ve sağlık arıyorlar.
00:31:51İşte efendim estetik ameliyatlar, küçük dokunuşlar.
00:31:54Bunlar da yapılabilir.
00:31:55Yapabilir.
00:31:56Yapabilen için, kendisini iyi hissetmek açısından karşı olduğum için söylemiyorum.
00:32:00Ama öbürü daha devrimsel ve daha kalıcı bir aslında değişim gerçekten de.
00:32:05Şimdi kimileri diyor ki ben gece insanıyım, uyuyamıyorum.
00:32:08Ben gece yaratıcılığım artıyor.
00:32:10İşte gece çalışıyorum, bütün gün uyuyorum.
00:32:12Şimdi bunların hepsinin bedeli ödeniyor vücut tarafından.
00:32:16Bazen şeyler çıkıyor böyle hani...
00:32:18Yani öyle gece insanıyım, benim bedenimde böyle falan...
00:32:21Biyoloji'de böyle bir şey yok mu?
00:32:22Aslında var.
00:32:23Psikolojik bir şey mi?
00:32:24Şöyle var.
00:32:25İşte bizim clock...
00:32:27Sirkadyen clock genlerimiz diye bir genlerimiz var.
00:32:30Onları özellikle...
00:32:31Sirkadyen clock nedir?
00:32:32Anlatır mısınız bize?
00:32:33Sirkadyen 24 saat döngüsü demek.
00:32:35Vücutta ayarlamak.
00:32:36Bir öğretim aslında yani değil mi?
00:32:37Bir öğretim.
00:32:38Genin adı da clock zaten.
00:32:39Saat geni.
00:32:40Bizim bir saat genimiz var.
00:32:42Her hücrede bundan var.
00:32:43O saat genlerinin genetiğine baktığın zaman...
00:32:46O insanın...
00:32:47Geninin iyi çalışmasını anlatırsak...
00:32:50Onlar aslında...
00:32:51Nasıl diyeyim?
00:32:52Sabah insanları gibi.
00:32:54Yani normal, iyi çalışıyor.
00:32:56Ama versiyonlar olabiliyor.
00:32:57Ama benim genim öyle diye öyle yaptığınızda...
00:32:59O iyi bir gen anlamına gelmiyor.
00:33:01Bazen işte Instagram'da falan görüyorum.
00:33:04İşte gece geç uyanlar daha zekidir falan.
00:33:06E çünkü kafayı çok kullandığı için uyumuyor zaten aslında.
00:33:09Yani sürekli bir şey okuduğu ya da bir şey araştırdığı için...
00:33:11Ya da bir şey düşündüğü için...
00:33:12Evet.
00:33:13Öyle olduğu için uyumadığı için öyle oluyor.
00:33:15Yani zeki olduğu için zaten uyumuyor.
00:33:17Uyumadığı için zeki olmuyor.
00:33:18Yani tersine bağlamamak lazım.
00:33:20Aksine...
00:33:21Her gece geç yatışı bir saat geriye aldığında...
00:33:25Hata yapabilirim.
00:33:26Bir çalışmayı paylaşmıştım.
00:33:28Belli bir yüzde de yöneticilerin zekasında ve karar vermelerinde artma oluyor.
00:33:33Yani ikide yatan birde, birde yatan onikide, onikide yatan onbirde, onbirde yatan onda yatmaya...
00:33:38Kendini bir saat bir saat geriye aldığında...
00:33:40Karar verme, analitik düşünme...
00:33:42Neden sonuç ilişkisi kurma kabiliyetleri artıyor.
00:33:46Ben bunu yaşadım.
00:33:47Zaman zaman hayatımın çalıştığım dönemlerinde...
00:33:50Yani televizyonda ana akımda çalışırken...
00:33:52Tabi gece bire kadar yayın yaptığımız formatlar yapıyorduk.
00:33:56Bazıların bir buçuk ikiyi buluyordu o tartışma programları.
00:33:59Şimdi eve geliyordum.
00:34:00Eve geldiğimde tabi artık bir adrenalinle beraber, yayın adrenalinle beraber...
00:34:04Uyuyamıyorsunuz.
00:34:05Uyarıcıya şey yapmış oluyorsun.
00:34:08Dolayısıyla kafanı koydun uyudun öyle bir dünya yok.
00:34:10Bir saat, bir buçuk saat bir kendini dinlendiriyorsun.
00:34:13Zihnini boşaltıyorsun bir şekilde vesaire falan.
00:34:16Yani neredeyse sabah dördü beşi bulan uykular.
00:34:19Ertesi gün ben böyle on birlere, on ikilere, birlere kadar uyuyabilen bir insan değilim.
00:34:24Beynimin içinde bir sis bulutu oluyor o kadar uzun uyuduğum zaman.
00:34:27Yani günün o saatlerinde uyuduğum zaman.
00:34:29Erken kalkıyordum gene.
00:34:31Yani nereden baksam bir onda falan uyanmış oluyordum.
00:34:34Ve bunu böyle arka arkaya yaşadığım zaman...
00:34:36Gerçekten de ben düşünemesi hale geldim bir noktadan sonra.
00:34:40Beyin sisi deniyormuş galiba buna.
00:34:42Hiçbir şey düşünemiyorum.
00:34:44İdrak kabiliyetim azaldı.
00:34:45Unutkanlığım arttı.
00:34:46Karar veremiyorum.
00:34:47Analitik düşünemiyorum.
00:34:48Sonra bunu düzeltmeye başladığımda o programları bıraktım.
00:34:52Oradan çıktım vesaire.
00:34:54Zihin açıklığı diye bir şey var ya.
00:34:56Bizim büyüklerimizin duası vardır.
00:34:58Allah zihin açıklığı versin diye.
00:35:00Gerçekten onu yaşamaya başladım.
00:35:02Hani hakikaten böyle bir kafam açıldı.
00:35:04Daha net düşünmeye başladım.
00:35:06Daha iyi hatırlıyorum.
00:35:08Gerçekten böyle bir şey var yani.
00:35:10En azından ben yaşadım bunu.
00:35:12Hiç tartışmasız var.
00:35:14Hani böyle sabah 5, 5 am book club falan gibi...
00:35:18Böyle şeyler var.
00:35:20Onu yapamıyorum mesela.
00:35:21Ben 5'de uyandığım zaman perişan bir insanım.
00:35:23Ama anlamı şu.
00:35:24Gün erken başlamak ve erken kapatmakla ilgili.
00:35:26Şimdi sadece uykudan giderek söylüyorum.
00:35:29Ne dedik?
00:35:30Biz hani mağaradaki o tek hücre olsaydık ne olurdu diye.
00:35:33O zaman ki o genetik ayarlamada ışıkla...
00:35:37İşte Sirkadyen Sistem Biyolitim o demek.
00:35:39Vücut ışıkla o kadar ayarlı ki ne zaman uyuyacağını ve hangi işi ne zaman yapacağını biliyor.
00:35:45Tudu listi var vücuttaki tüm ücretlerin.
00:35:47Şimdi uykuya geçme zamanında, doğru zamanda geçtiğinde sırayla hormonlar devreye girecek.
00:35:54Ne oluyor mesela uyku sırasında?
00:35:56Ne yaşıyoruz?
00:35:57Mesela bu şeyle ilgili.
00:35:59Brain fog dediğiniz sizinle ilgili söyleyeceğim.
00:36:01Şimdi bizim nasıl bacaklarımız şişer uçakta.
00:36:06Değil mi? Ödem olur falan filan.
00:36:08İşte beynin içinde de olabiliyor.
00:36:10Lev akışı var çünkü.
00:36:12Beynin içerisinde metabolizma var değil mi?
00:36:14Sürekli bir şey yakıyor, enerji üretiyor.
00:36:16Beyin enerji kullanıyor falan filan.
00:36:18Düşünüyoruz, ediyoruz bütün gün.
00:36:20Onu çalıştırıyoruz.
00:36:21O çalışırken bir takım metabolik artıklar üretiyor.
00:36:24Orada bütün hücrelerde konuştuğumuz hikayeler orada da dönüyor.
00:36:26Bu metabolik artıkların atılabilmesi için, oradaki lenf sisteminden bu boyun lenflerine ve vücudun devamına atılabilmesi için,
00:36:34bizim ideal saatte işte 9'dan sonra 11 ideal yatay olmamız gerekiyor.
00:36:40Yatmamız gerekiyor.
00:36:41Yatacağız yatay pozisyonda.
00:36:43Ve yattığımızda yediğimiz saate bağlı olan o uyku, işte melatonin ürettiği, derin uykuya geçtik, ren var, nem var.
00:36:51Ne yapıyor biliyor musunuz vücudu?
00:36:53Yine bunlar bizim çok inatlaştığımız sevgili hücrelerimizin bize marifeti.
00:36:58Eğer o derin uykuya geçebiliyorsak doğru zamanda, artıklar vardı yani iş yapıldı, ofis kirli.
00:37:03Beyin hücrelerinin bir kısmı gece shrink ediyor.
00:37:07Yani normalde daha genişlerken gece o uykuda küçülüyorlar.
00:37:11Neden onu yapıyorlar?
00:37:13Araları açılsın ve aralarından o lenf sıvısı boyuna aksın diye yatay pozisyon.
00:37:19Yani siz onların küçülme zamanını, küçülme hallerini, idealini onlara vermediğinizde sürekli kullandığınız enerji artıkları orada olacağı için
00:37:28oradaki, bulaşık suyu gibi düşünün yani, oradaki lenf tranajınız yeterli olmamış oluyor.
00:37:36O yüzden de net düşünülmüyorsunuz.
00:37:38Tam da böyle oluyor biliyor musunuz?
00:37:40Bütün o toksik düşünceler, toksik şeyler.
00:37:42Demek ki insanoğlunun kullandığı o kelimeler tam da o duyguyu anlatıyor.
00:37:46Beynim şişti, beynim yandı.
00:37:48Hakikaten de şişiyor demek ki beynimiz.
00:37:50İnflamasyon hep şişmiyor.
00:37:52Hakikaten de yanıyor gerçekten de ve onu hissediyoruz.
00:37:54Ondan sonra da korkunç baş ağrıları, fibromiyajlar sürekli olarak sırtta, omuzda ağrıyor.
00:38:00Onlar birbirlerini de destekliyor.
00:38:01Yani boynun ağrıyorsa, fibromiyajın varsa gene gece rahat yatamadığın demektir.
00:38:05İşte işin sıkılsın, kafaya giden kan azalıyor ve o relax moduna gireceksin.
00:38:11Yani uyku ne?
00:38:12Anestezi.
00:38:13Biz uykuda bir anestezideyiz.
00:38:14Rüya görse kaçabiliyor muyuz?
00:38:15Yani full anesteziye sokuyor bizi aslında uyku.
00:38:18O ideal anestezi kalbi, bütün kasların gevşemesi lazım.
00:38:22Uykudayken, anestezi halindeyken, gevşemeye direnen vücut, dişini sıkarak, elini sıkarak,
00:38:28işte bacağını kramp direrek, sırtını sıkarak, boynunu sıkarak dinlenebiliyor olabilir mi?
00:38:36Evet, bu gerçekten önemli bir şey.
00:38:38Peki uykuyu anladım.
00:38:40Uyku önemli.
00:38:41Su?
00:38:42Yani su konusu zaten gayet uzun konuşabiliriz.
00:38:46Hücremizin ne kadarı su?
00:38:48Şimdi içtiğimiz suyla hücre suyu işleri biraz farklı.
00:38:52Biraz farklı, öyle mi?
00:38:53Hayır, biraz farklı.
00:38:54Çünkü hücrenin içerisinde ve hücre arasındaki su bizim için daha bambaşka, daha özel bir şey.
00:39:00Biz ona girmeyelim, şuradan gidelim.
00:39:02Su içiyor muyuz, ne kadar sıvı tüketiyoruz falan?
00:39:05Su içmek çok zevkli bir şey değil zaten, pek çok insan sevmez.
00:39:09Kadınlar içtikçe tansiyonları da düşüktür, su tutmaları, yani soğutma tutmaları zayıftır
00:39:15ve tuvalete çok sık gidileceği için dışarıda olmaktan dolayı istemezler
00:39:18ya da içip hemen tuvalete gidince zaten o bir volume yaratmaz falan.
00:39:22Fakat su içme işinin tabii her zaman önemli ama özellikle belli bir yaştan sonra artması lazım.
00:39:30Çünkü suyun bizim cildimizden dışarıya terlemesek de buharlaşma kapasitesi artıyor.
00:39:38Çünkü üzerimizde bir bariyer var, cildin üzerinde bir bariyer var, işte iki metre kare cild.
00:39:44Bu bariyer seal, yani sıvanmışsa altındaki kolesterolüyle, seremiliyle, iyi yağlarıyla nasıl yağ suyu yüter?
00:39:53Burası sıvandığı için vücudun içindeki su, cildin altındaki su falan.
00:39:57Ama burası zamanla yaşlanıp da inceleyeceği için, gene beslenmeye falan filan,
00:40:02transepidermal evaporasyon cildin içinden havaya buhar diye bir terminoloji var ve yaşlandıkça buhar çıkıyor.
00:40:10Yani biz su kaçırıyoruz yaşlandıkça.
00:40:12Dolayısıyla yaş ilerledikçe...
00:40:14Daha fazla su tüketmemiz gerekiyor.
00:40:16Ama hani şimdi buradan hemen birisi altına şey yazar, işte böbreklerde zorunlu oluyor,
00:40:20siz o kadar su dediniz, su zehirler falan.
00:40:22Bir mantık çerçevesinde konuşuyoruz ve bir bilimsel konuyu anlatıyoruz.
00:40:26Onun için su içmeye dikkat etmeye, her zaman başlamak önemli ama 41 yaşlardan itibaren de bunu bizim rutinimizin,
00:40:34ben düzgün su içerim şeklinde hayatımızın parçası olması lazım.
00:40:38Açlık, otofajiden bahsettiniz.
00:40:40Otofajiyi herkes duymuştur ve biliyordur diye düşünüyorum bizim izleyicilerimiz.
00:40:44Ama ilk defa duyanlar için, geçmiş yıllarda Nobel ödülü de aldı bu çalışma otofaji.
00:40:50Yani hücrelerin kendi kendini yenilemesine, yemesine ve dev parça olarak kullanmasına olanak sağlayacak kadar kendimizi aç bırakmamız.
00:41:00Şimdi...
00:41:02Diye özetleyebilir miyim?
00:41:04Bizim pratiğimizde olan o.
00:41:06Aslında otofaji için, biz otofajiyi dürtmek için bunu yapabiliriz.
00:41:10Normalde vücudun içerisinde otofaji zaten oluyor.
00:41:12Fakat işte mesela bir bebeğin de otofajisi oluyor.
00:41:15Hücresi kötüyse ya da yaşlanmışsa.
00:41:17Kendi eski kötü hücrelerimizi, kanserjen hücrelerimizi yok eden bir mekanizma var aslında içimizde.
00:41:22İşe yaramayanları diyelim.
00:41:25Bir hücrenin kendisi değil de hücrenin içinde bir organel olabilir.
00:41:29Şurası artık çalışmıyor değil mi?
00:41:31Onu, hücrenin kendi içinde de bir mide var aslında.
00:41:35Lizozom diye.
00:41:36Lizozomları ondan alıyor.
00:41:38Deterjanlar var içinde, parçalıyor.
00:41:40İşe yarayanlar, yaramayanlar diye böyle bir şey yapıyor.
00:41:43Ayrım yapıyor, malzemeleri kullanıyor.
00:41:45Yani otofajide malzeme ayrıştırma ve geri dönüşüm var.
00:41:48Apoptozisi de toptan yok etme var.
00:41:50Muhteşem bir şey.
00:41:51Biyoloji ve insan vücudu ve metabolizmanın aslında olağanüstü bir şey gerçekten.
00:41:55Otofaji biz zaten yapabiliyoruz ya.
00:41:57Ama sonra ne oluyor?
00:41:59Yaşlılık her şeyi yavaşlattığı için o otofaji yapacak rütbe sinyallerinde,
00:42:03hani haberleşmede azalıyor dedik ya, sinyalleri azaltıyor.
00:42:06Otofaji yapacak mide hücresindeki deterjan enzimlerinin tıpkı mide asidi azalması gibi
00:42:12etkisini azaltıp azalmaya başlıyor.
00:42:14O yüzden de biz onu dürtersek iyi bir şey olur.
00:42:17Dürtmenin en kolay yolu da vücudu aç bırakırsan o daha hızlı devreye girer.
00:42:22Ne kadar aç?
00:42:23Şimdi bu çalışma tam da bunu araştırıyordu.
00:42:26Yani otofaji, faydalı otofajinin sınırını araştırıyordu yanlış hatırlamıyorsam bu Nobel almış olan çalışma.
00:42:32Ne kadar aç? Kaç saat aç? Ne kadar aç?
00:42:34Şimdi burada da…
00:42:35Kişiden kişiye değişebilir belki yaştan yaşa değişebilir ama…
00:42:38İnsanlar genelde cümle kurarken ben çok dikkat ediyorum ki pratikte kullanılacak şeyler olsun.
00:42:43Çünkü ya vur deyince öldüren duruma gidiyorlar.
00:42:46Ben 21 gün su içeceğim beni rahat bırak diye.
00:42:48Halbuki diyorsun ki akşam yemesen yeter yani.
00:42:50Aslında.
00:42:51Evet. O nasıl oluyor?
00:42:53Onun için şimdi o çalışmadan öte belli bir açlık gerekiyor ki o şeyin çalışması için.
00:43:00Ama biz hani onu ispat edecek, o düğmeye böyle baltayla basacak bir durumda olmak durumunda değiliz.
00:43:06Biz günlük vücutta olan otofaji saykalını ittirmek ve onu bozmamamız lazım.
00:43:12Nedir normalde otofajinin ya da apoptolojisinin en iyi zamanı?
00:43:16Sizin uyku hikayesi.
00:43:18Gece yatağı aç yattığınızda ve derin uykuda olduğunuzda zaten olayın amacı o.
00:43:22Eski hücre mi var? İşi bitmiş hücre mi var? Lenfler mi temizlenecek?
00:43:26Tıkır tıkır vücut kendi işini yapıyor.
00:43:28Sen ona bir ara ver demek aslında.
00:43:30Yani gece açlığıyla, gece iyi uykuyla yapılan şey.
00:43:33Ben o kadar aç kalmak yetmiyormuş hocam.
00:43:35Otofajiye bilgisinden bahsetmiyoruz.
00:43:38Çünkü o değil konumuz yani. Biz orada değiliz.
00:43:40Günlük hayatta senin vücudunun zaten yapacağı doğru seleksiyonu,
00:43:45bu iyi bu kötü, bu iyi bu kötü, bu iyi bu kötü yapması için ona izin vermen gerekiyor.
00:43:49İzin vermenin yolu da erken akşam yemeği ve derin uyku.
00:43:53Ve gece boyunca.
00:43:55Kaç o mesela? Beş mi altı mı?
00:43:57Ben onu hep beş olarak söyledim.
00:43:58Siz onu beş olarak kabul ediyorsunuz.
00:43:59Bunu da böyle hani beynelmler bir bilinirliği oldu ama Harvard onu üçe çekti.
00:44:05Çok üzgünüm.
00:44:06Ne diyorsunuz? Yani saat üçten sonra hiçbir şey yememek mesele mi?
00:44:10Ben yine beşte kalmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.
00:44:12Ben de sizinle aynı fikirdeyim.
00:44:13Çünkü bir de şöyle bir şey uygulanabilmesinin de mümkün olması lazım ki çok fazla insan bunu uygulayamaz.
00:44:19Mesela bu konuştuğumuz konuların önemli bir bölümü gece vardiyasında çalışan insanlar için çok zor.
00:44:25Ama gece vardiyasının kendisi ömür kısaltıcı.
00:44:28Bu bir gerçek yani değil mi?
00:44:32Yani ömür kısaltıcı yuvarlak laf olur ama istatistiksel olarak mesela işte şift çalışanlarda hani meme kanseri, postat kanseri,
00:44:40zihinle ilgili sorunlar falan bir tık daha öne geliyor ve istatistiği artıyor diye.
00:44:45Zaten öyle çalışmalar var ama mantık yani aynı şey.
00:44:49Yani doğanın tersine yapmış oluyorsun.
00:44:51Yaşam şeklini.
00:44:52İtfaiye erisin, sağlık personelisin, ameliyathanede çalışıyorsun, ne bileyim fabrikada ikinci vardiyada çalışıyorsun.
00:44:59İnsanlar için çoğu için böyle bir seçme şansı yok.
00:45:01Yani robotlar gelince rahat edeceğiz.
00:45:03Gelecek mi acaba bilmiyorum ama evet doğru o zaman belki bambaşka dünyalar kurulacak.
00:45:08Şimdi tabii ben mesela sizin kendi hayatınızı merak ettim.
00:45:14Sabah kaçta uyanıyorsunuz, ne yapıyorsunuz, ilaçsız farmakotik olmadan bir yaşam mümkün mü?
00:45:21Buradan cevap vereyim.
00:45:23Şimdi bazı insanlar daha obsesif kompülsif konuya yaklaşıyorlar.
00:45:30Yani işte balın içine metal kaşık koydu restoran ben oraya bir daha gitmem tahta olmalı diyen de var.
00:45:38Yok artık ya o da ama bence bir stres yani ve o stres hormonunu artıran bir şey bence.
00:45:44Hayatı zehir etmek için değil ki tam tersine daha mutlu yaşamak için aslında bunları yapmak lazım.
00:45:49Genel olarak ben hep bilmenin altını çiziyorum.
00:45:52Neden sonuç ilişkisini bilirsen kendine uyacak kadar uyduğu kadar yaparsın.
00:45:57Ve ben de öyle bir modelim.
00:45:59O yüzden kendimi örneklemek de hani ben süper ideal yaşıyorum cümlesini kuramam.
00:46:03Ayşegül'ün ihtiyaçlarına göre yaşıyorum.
00:46:05Yani ben kendim bilgi dağarcığımda bana en çok işime gelenleri yaparak işi döndürüyorum.
00:46:12%90 doğruyum orada bir problem yok hani önerdiklerimi yapıyorum.
00:46:15Şeye gelince bu dışarıdan olmaz mı konusuna?
00:46:19Yani işte dananın kuyruğu orada kopuyor Özlem amca.
00:46:22Eğer bu konuşma bundan 3 sene önceki 5 sene önceki konuşma olsaydı
00:46:26evet işte yaptıklarımız çok önemli şöyle yapalım böyle yapalım işte halledeceğiz.
00:46:31Erken check-up olsun falan ama dünya öyle bir yere geldi ki.
00:46:34Yani insanlar işte obsesif konflüksif o metal kaşıklı balın başka bir versiyonuna gittiler.
00:46:42Ölmeden önce kendini dondurmak için kaydedenler mi istersiniz?
00:46:46Taze kan için işte enjeksiyon alanlar mı istersiniz?
00:46:51Kanlarını temizletenler mi istersiniz?
00:46:53Bunlardan biriyim ben de yani bu yapılabilen bir şey.
00:46:55Öyle kanımız pis anlamında değil.
00:46:57Gerekirse anlatırım bir tür sulandırma işlemi.
00:47:00Bir takım işte herkes biliyor artık damardan alınan protokoller var.
00:47:05Bir takım makinelerin içine girebiliyorsunuz.
00:47:07İşte onlar size ne diyeyim bir takım iyileşmeler sağlayabiliyor.
00:47:13Sauna bile bunlardan biridir yani günlük hayatın parçası ya da o soğuk uygulamalar vesaire.
00:47:18Böyle şeyler var ama bunların daha duyulmamışları bile var.
00:47:22Bir sürü çalışmanın sonunda bekliyor herkes.
00:47:24Ve herkes ona aklıyım ben bunu da yapacağım gibi konuyu inceliyor.
00:47:28Ben bunu çok takip eden biri olarak birebir içinde olan biri olarak
00:47:32Eskiden de kullanılan normal olan hani normal ilaçlar bunlar.
00:47:36O hastalıkların ilacı denen şeylerin günlük hayatta da yer aldıklarını biliyorum.
00:47:40Mesela örnek Aspirin zamanında baş ağrısı mıydı?
00:47:44Şimdi Aspirin kolon kanseri de oldu değil mi?
00:47:46Yani doktor olarak kullanman lazım ama pozisyonu değişti.
00:47:50Diabet hastalığı ilacı derken acaba poliklistikolarda da çalışır mı bu deyip şeker ilaçlarının pozisyonu değişti.
00:47:57Ya da sarf rekesini rahatlatmakla ilaçlar başka konularda da kullanılmaya başladı.
00:48:03Bunu da repurpose deniyor.
00:48:05Yani eski ilaçları biz çok iyi biliyoruz.
00:48:07Bunları 30 yıldır 40 yıldır kullanıyoruz.
00:48:09Yan etkisi şusu musu.
00:48:11Dur bir bakalım bunlar aslında başka işlere de yarıyorlar mı?
00:48:14Şimdi o yüzden bu bilgiler de öne çıktıkça bu vitamin konusunda da olabilir ilaç konusunda da olabilir.
00:48:20Yeni moleküller işte small molekül bilgisayar.
00:48:23Eskiden laboratuvarlarda zavallı PhD insancıklarının günlerce uğraşarak yapmaya çalıştığı o molekül uyumlarını...
00:48:30...şu anda bilgisayarlar saatte binlercesini tarayarak yapıyor.
00:48:34Buraya bunu yapıştırırsak bu hastalık için çözüm olabilir diye anlatabiliyor muyum?
00:48:39Anlıyorum.
00:48:40Çok hızlı geliyor.
00:48:41Yani ilaçsız, desteksiz, yeni şeylere bakmasız o doğal kısımın bir yeri var.
00:48:50Bir sürü insan hala orayı yapmadı.
00:48:53Orada kalsın ama bir sürü insan oradan bir tık ileriye gitmek durumunda.
00:48:57Covid'den önce D vitamini günde bin yeter ünite falan diye konuşurken 5000 diyenin kafasına balyoz da vuruyorlardı.
00:49:05Şu anda o anca 5000 ile başladı değil mi?
00:49:08Ve rutinimiz oldu.
00:49:09Vitamin D düşük olursa her şey problem.
00:49:11Yani bir şey bir şeyi ortaya çıkardı da ispatlanmış oldu.
00:49:16O ispatlar geliyor mu ben onları görüyorum kapısın.
00:49:18O yüzden ben bir şey kullanmayarak doğal bu işler cümlesini kuramam.
00:49:23İkisi beraber olmak zorunda diyorsunuz.
00:49:25Peki bütün bu anlattıklarınız çok heyecan verici bir tarafı var.
00:49:28Çünkü şu t-shirt'te de yazdığı üzere sizin de kitabınızın motto'su.
00:49:33The ideal is to die young as late as possible.
00:49:39İdeali mümkün olduğu kadar uzun yaşayarak.
00:49:45İdeali mümkün olduğu kadar genç ölmek.
00:49:49Mümkün olduğu kadar sonra genç ölmek.
00:49:52Evet yani en uzun ömrü en genç şekilde yaşamaktır diye bir t-shirt'ınız var.
00:49:57Bununla geldiniz.
00:49:58Ama insan kafayı buna kırarsa deyim yerindeyse demin obsesif kompülsif dediğiniz.
00:50:03O zaman yaşamın günlük küçük tatlı şefkatli minnoş zevklerinden de kendini kopartabilir.
00:50:11Bir noktadan sonra kendini klonlamak yok.
00:50:14Efendim gidip özellikle California, Bay Area'daki beyaz Amerikalıların çılgınca yaptığı bazı uygulamaları ben de okuyorum ve dehşete kapılıyorum.
00:50:23Bir noktadan sonra baya bir aslında ölüm korkusu ve narsistik kişilik bozukluğuna kadar gidebilebilirmiş.
00:50:30Bravo aslında zaten.
00:50:32Oysaki doğal ve sağlıklı ve neşeli olmak gerekiyor galiba.
00:50:36Şöyle, zaten bu hikaye imkanları olanları işte COVID'de korktular ya ve hemen bu şirketleri klonlamaya başladılar.
00:50:46Aging'le ilgili çalışanları.
00:50:48Yani param var, imkanım var, gençliğim var.
00:50:50Ne yaşlanacağım ne öleceğim.
00:50:51Narsistik evet yani diyor ki eğer buna yatırım yapacak imkanım varsa, bunun çalışan firmalar varsa ben hayattan niye bu kadarını istemiyorum?
00:51:00Öyle gibi gözüküyor, narsistik gibi gözüküyor ama bence bir önceki de bizim fazla kadersel ve salmış halimizdi.
00:51:06İkisinin arasında bir yeri bulmak gerekiyor galiba.
00:51:08Evet, ikisinin arasındaki bir yeri bulmak için yapabilen konuştuğumuz kadarını yapmalı.
00:51:14Hani yapabildiklerini.
00:51:16Tabii mesela bazen şöyle bir cümle de kullanmak lazım.
00:51:19Biz burada aging, lonjeviti falan konuşuyoruz diye hiç kimsenin sekiz kadında bir meme kanseri riski azalmıyor.
00:51:28Sen o memeye baktıracaksın, check-up'ına gideceksin, rutin bir doktorun olacak.
00:51:32Yani sen onları bilmeden başka bir şeymiş gibi değil ki bu aging işi.
00:51:36Yani hani anlatabiliyor muyum?
00:51:38O da onun bir parçası.
00:51:39Birinci hikaye oradan başlayacaksın.
00:51:41Yani iyi bir check-up'a gideceksin, rutinlerini ihmal etmeyeceksin, klasik bir doktorun olacak.
00:51:46Onları yapıp öğrenmeye devam edip daha iyi ne yapabilirim dedikçe adım adım kendini başka bir yere getirebilirsin.
00:51:52Buradaki iyi haber şu işte bu işler çok hızlı ilerlediği için.
00:51:55Daha dün bir yayın çıkıyor, ertesi gün öbür yayın çıkıyor.
00:51:58Aa şimdi köpeklere uzun yaşam olayı çıktı.
00:52:01Aa bak bir de bu ispat oldu diye.
00:52:03Böyle bir şey logaritmi artıyor yani.
00:52:06Aritmatik değil, logaritmi artıyor her şey.
00:52:08Onun için bunun cevabı, hani hayatın güzel şeylerini de yaşayabileceğimizin cevabı çok yakın.
00:52:15Yani karaciğeri rejenere edecek organoidleri yapıp bize verdiklerinde biz o karaciğerden alkol kullanabileceğiz.
00:52:22Belki hani iyi bir şey değildir diye söylemiyorum.
00:52:25Ya da işte mesela uykusuz kalmak eğer bir problemse ve biz az uyumaya vakit ayırmak istiyorsak,
00:52:35belki uykunun en derin zamanını mülk eden özel makinelerde uyacağız.
00:52:39Power nap dedikleri belki de.
00:52:41Evet bir şeyler gelecek yani.
00:52:43O narsistler aynı zamanda hedonist olduğu için.
00:52:46Evet tam olarak bunu söylüyorum korkunç bir hayat bence.
00:52:49Yani onu yapmıyorlar zaten.
00:52:52Yani hedonist oldukları için her şeyi de istiyorlar.
00:52:55Ama aynı zamanda başlarında o yaptıklarından bir şey gelmesini de istiyorlar.
00:52:59Yanlışı yapıyor düzeltiyor.
00:53:01Yani nasıl düzelteceğine danışarak işte o bahsettiğim gibi genç kan alma hikayeleri gibi.
00:53:08Oysa ki mesela son olarak onu sorayım.
00:53:11Temas da herhalde uzun yaşamanın, genç kalmanın ve sağlıklı yaşamanın önemli bir bölümü.
00:53:16Bu insanlar belli bir noktadan sonra yani artık kişilik bozukluğuna geldiği zaman,
00:53:21bir bir obsesif kompülsif bir şekilde asla yaşlanmayacağım, hiç ölmeyeceğim falan gibi
00:53:26insan doğasına da aykırı bir noktaya geldiği zaman zalim de olabiliyorlar.
00:53:31Yani kendilerine zalim, başkalarına zalim.
00:53:34Başka bir duygu durumuna geçebiliyorlar.
00:53:37Oysa ki temas, mesela siz kaçağı seviyorsunuz devinden beri, su verdiniz.
00:53:41Ben kedimle aynı suyu içiyorum dediniz az önce.
00:53:44Ben de içiyorum açıkçası.
00:53:46Benim bir sürü kedim var ve onlara temas ederek yaşamak benim için çok değerli.
00:53:50Birine sarılmak, birine öpmek, yani bu da gitti mesela hayatımızda.
00:53:58Yani geleceğe projeksiyon yaptığında senaryolar ürkütücü olabiliyor ya da merak uyandırıcı da olabiliyor.
00:54:07Ama hani temastan konuşacağımız için söyleyeyim.
00:54:10İşte ne yapıyorlar bunlar?
00:54:12Eğer insanlarla temas kurmak, sarılmak, yakın olmak, hayvanlarla falan iyi bir şeyse,
00:54:18bu niye iyidir?
00:54:19Bilim insanları çalışıyor.
00:54:20Çünkü oksitosin üretir.
00:54:22Çünkü oksitosin vücutta şefkatin olmalıdır.
00:54:24Çünkü seni relaks eder, bir sürü şey iyileştirir falan.
00:54:27Var mı oksitosin markette? Var.
00:54:30Peki, alalım ondan.
00:54:32Tüylerim diken diken oldu.
00:54:35Yani demek istediğim, o da güzel bir şey.
00:54:38Ama şimdi biz iki şeyden bahsediyoruz.
00:54:40Bu insanlar bunu yapıyor, biz onlara şöyle müteşekkiriz.
00:54:43Ben onlara çok müteşekkirim.
00:54:44Çünkü onlar fonlamasa bu araştırmalar olmayacak.
00:54:47Onlar bütün paralarını buraya yatıracaklar.
00:54:49Onlar şimdi oralarda daha çıkmış çıkmamışı...
00:54:53Bunu benim çok sevdiğim, yine böyle bir enstitüsünün şefi, çok hoş bir hocam var.
00:55:00Brian, o şöyle diyor.
00:55:03Biz diyor eskiden fareleri kobay olarak kullanırdık.
00:55:06Şimdi zenginler var diyor.
00:55:07Zengin kobaylarımız var.
00:55:08Biz onların üstünde bu aging işini deneyebiliriz.
00:55:10Kendileri çünkü zaten gönüllü olarak geliyorlar.
00:55:13Evet, yani o bilim insanı diyor ki, zenginleri kobay yapıyoruz zengin insanlar.
00:55:18Eskiden farelerdi diyor.
00:55:19Çünkü onlar zaten getiriyorlar bütçelerini.
00:55:21O da müteşekkir, aynen.
00:55:22Dolayısıyla onlar bizim için delirmeye devam yapsınlar.
00:55:25Ama biz de onları beklerken, ben mümkün olduğunca onların neyi kovaladığını,
00:55:29günlük hayatta onun ne demek olduğunu tercüme ediyorum zaten.
00:55:33Yani Türkiye'de de yaptığım iş bu.
00:55:35Bence de o tercümeyi çok iyi yaptığımı düşünüyorum.
00:55:38Hani karışık şeyi düz anlatmak.
00:55:40Onun için buradaki bilgiler ve bu konsepti anlattıklarımız yeterli.
00:55:44Henüz bir şey kaçırmıyorlar.
00:55:46Zengin kobaylardan vize düşeni ben ileteceğim yine.
00:55:49Peki.
00:55:50Bulgari tiplerine gençleşmek isteyenlerin el kitabı kronik kitaptan çıktı.
00:55:53Yaşlanma sürecini anlamak, yani yaşlanmanın biyolojisini anlamak.
00:55:57Hastalıklar ortaya çıkmadan dur demek.
00:56:00Sağlık Bakanı ne demişti hatırlıyor musunuz?
00:56:02Elimizde büyük bir koz var bu hastalığa yakalanmamak demişti.
00:56:05Çok güzel.
00:56:06Ama herkes çok şakasını yapmıştı ama.
00:56:08Elimizde çok büyük bir koz var yaşlanmamak.
00:56:10Aslında yani haksız da sayılmazdı.
00:56:12Gençliği kalıcı kılmak için öneriler.
00:56:14Bu kitabı alarak, bu kitabı okuyarak insanlar kendi yaşamlarında,
00:56:18yani her seferinde size danışmak durumunda kalmadan ufak tefek değişiklikler...
00:56:22Çok insan, çok şey yapıyor.
00:56:24Bu altıncı ya.
00:56:25Hani ben o kadar hasta bakan biri de değilim.
00:56:28Bazen gözüm doluyor feedbacklerden.
00:56:30Her doktor işini çok iyi yapıyor.
00:56:32Herkes güzel yapıyor.
00:56:33Ama belli ki insanların bir kısmının da neden öğrenmeye ihtiyacı varmış.
00:56:39Yani böyle olduğu için, böyle oluyor öğrenince davranışını değiştirebiliyor gibi olmuş.
00:56:45Yani niyeyi merak edenlerin kitapları bunlar.
00:56:49Şimdi yeni dönemin başlığı ne olacak?
00:56:55Şimdi uyku bir ara çok şeydi.
00:56:57İşte su öyle.
00:56:58Otofaji öyle.
00:56:59Egzersiz, hareket.
00:57:01Siz sürekli olarak bu dünyaları takip ediyorsunuz.
00:57:04Yani ne gelmekte şu anda?
00:57:05Ne geliyor?
00:57:06Şimdi bu longevity science dediğimiz bu başlığın altı çok kalabalık.
00:57:11Çünkü farklı 14 parametrede yaşlanıyoruz.
00:57:14Ve her biri için bir başka cevap var.
00:57:16Az önce konuştuğumuz apoptoz için var, senesans için var.
00:57:19Bir sürü research var.
00:57:20Bu konu devam edecek.
00:57:22Ve bu konu dediğim gibi farklı başlıklarda cevaplarla karşımıza gelecek.
00:57:27Yani bence bundan sonraki yıllar hep yaşlanma hızı şu kadar yavaşladı.
00:57:32Ya da şu bölgede durduruldu veya burada rejener oldu.
00:57:35Ve en büyük yatırım alan konulardan biri de normal hücreleri kök hücreye,
00:57:41kök hücreye demeyelim de zamanın başında bir hücreye çeviren IPS dediğimiz bir yöntem.
00:57:48İndiklenen yani bir normal zaman hücresi işte sizin yaşınızdaki hücre.
00:57:55Peki.
00:57:56Bu da Nobel hikayesi.
00:57:58Sistemsele kök hücreye çevrilmişti.
00:58:00Fakat o kök hücreyi ne yapacağız?
00:58:02Hani bu kök hücre falan.
00:58:04Sonra ne yapıldı?
00:58:05Çünkü kök hücre kullanımı da ayrı bir regulasyon konusu.
00:58:08Sonra onun bir adım ilerisinde gidildi işte hemencecik.
00:58:11Ve 50'deki hücreyi 30'a çevirebildiler.
00:58:14Şimdi 50 yaşındaki hücreyi sıfıra çevirirsen hücrenin kimliği olmadığı için bir belirsizlik yaratırken
00:58:2050'deki hücreyi 30'a çevirirsen o hala Özlem'in hücresidir ama Özlem'in 30 yaş hücresidir.
00:58:25Şimdi bunları laboratuvarlarda yapıyorlar.
00:58:28Gelip bizim üzerimize de yapacaklar ve bunlarla ilgili de bir sürü şey olacak.
00:58:32Dolayısıyla hani en heyecanlı şey bu indiklenmiş geri çevirmeler olacak.
00:58:39Ama şey konusunda ekonomik olarak ve popülerlik olarak en heyecanlı şey bu zayıflama ineli.
00:58:47Çünkü onlar bunu o kadar iyi pozisyonladılar ve çok büyük paralar kazandılar.
00:58:53Şu anda onların elinde çok büyük bir çalışma yapma parası var.
00:58:57Ve onlar da işte kardiyo-vaskül hastalıkları engeller miyiz?
00:59:01Bunamayı engeller miyiz?
00:59:03Diye onun şeyini yapıyorlar, yolunu yapıyorlar.
00:59:07Onların değişik versiyonlarını yaparak bu durumu çözmek için.
00:59:11O da aslında şeye geliyor yani, bütün bu konuşmadan ne diyeyim dersem
00:59:17onu topluyorum, bunu çıkarıyorum, Okongur'u düşünüyorum, bunu düşünüyorum falan.
00:59:21Şuraya geliyor konu.
00:59:23En kolay aging, yavaşlatma işi şu 40'lı yaşlarından sonra
00:59:29varsa fazla kilon ver ve fazla yeme.
00:59:35Yani 40'tan sonraki fazla yeme hali ve fazla kilo hali,
00:59:39bakınız zayıflama ineleri kazandıkları paralar ve yapmak istedikleri çalışmalar eşittir.
00:59:45Önlemek istedikleri hastalıklar hepsi yaşlanma hastalığı.
00:59:48Değil mi? Onlar aslında.
00:59:49Yani kilolu olmak ve kötü beslenmek o kadar hızlı yaşlandırıyor ki
00:59:53bütün bahsettiklerimizi öne getiriyor.
00:59:55Yani şu anda bu dediklerimi başarmış gözüküyorlar ya onlar,
00:59:58hani oraya gidiyor gibi gözüküyor.
01:00:00Çünkü her türlü çalışmayı yapacaklar bu konuyla ilgili.
01:00:03Ana meseleyi tıkadılar çünkü.
01:00:05Ana mesele aralıksız, sürekli, gereksiz, çok yemek ve kilo.
01:00:09Bunu çözdüğümüz zaman birçok şeyleri çözüyoruz.
01:00:11Biz bunu çözsek yetiyor yani.
01:00:13Uyku, işte ben hep onu özetliyorum.
01:00:15Yani bu kadar bilimsel bir şeyler de anlatmaya çalıştın da buraya mı bağlandım?
01:00:20Erken uyuyacaksın, erken yemeği keseceksin.
01:00:23İki tane şey çok macun.
01:00:24Bu kadar. Bir de hareket edeceksin herhalde.
01:00:26Hareketi katabiliriz, suyu katabiliriz, şehir yaşamı dışında olmayı katabiliriz,
01:00:30stressizliği katabiliriz ama onların altında bir bahane bulunuyor ya.
01:00:33Ama buradan eve gittiğinde akşam beşte dişlerini fırçalamakla
01:00:38gece on buçuk, on birde yatmak en kolay şey.
01:00:42Doğru. Yapabilirsek aslında en kolay şey.
01:00:45Umarım motiv olmuşsunuzdur siz de böyle yaşamak için.
01:00:49Ama yani bütün anlattıklarınızdan ben iki şey anlıyorum.
01:00:53Birincisi insan bedeninin mucizesi.
01:00:55Gerçekten mükemmel bir metabolizma mekanizması var insan biyolojisinin.
01:01:00Yani kendi kendini yenileme kapasitesi olan,
01:01:03kendi kendini şifalandırma kapasitesi olan mükemmel bir varlık hakikaten.
01:01:08Oradaki bağları güçlendirdiğimiz ve kendimizi daha iyi anladığımız zaman
01:01:12sanki böyle önümüzde başka pencereler açılacakmış,
01:01:15kendimizle daha kolay barışabilecekmişiz gibi geliyor.
01:01:18İkincisi de bütün bu sağlık dediğimiz şey aslında esenlik için, mutluluk için gerekli.
01:01:23Tabii.
01:01:24Yani bütün mesele bu.
01:01:25Hissiyatlar da biyokimyanın parçası.
01:01:27Öyle mi?
01:01:28Yani bir olaya nasıl tepki verilirse uykusuz kaldığımda karar veremediğim, sinirli olduğum falan.
01:01:32Aptal gibi oluyorum, sinirli oluyorum.
01:01:33Ama tatilde herkes birbiriyle iyi geçiniyor.
01:01:36Yani toplumları da ilgilendiriyor.
01:01:39Yani sağlıklı olma hali toplumsal gereklilik.
01:01:45O yüzden zaten aile hekimliği diye bir şey var.
01:01:47Aslında koruyucu hekimlik diye bir şey var.
01:01:49Evet ama hani toplumsal gereklilik şu anlamda.
01:01:52Çözüm olarak soruyorsunuz da yani mutlu toplum için gerekli.
01:01:55Herkesin sağlıklı olması.
01:01:57Olması.
01:01:58Peki.
01:01:59Umarım o ideale bir gün kavuşabiliriz.
01:02:00Çok teşekkür ediyorum.
01:02:01Doktor Ayşegül Çoruk da bizimle birlikteydi.
01:02:03Son kitabı.
01:02:04Long life tiplerini gençleşmek isteyenlerin el kitabı.
01:02:07Bilimsel yöntemlerle yaşlanmaya son.
01:02:10Vallahi de vermiş ben gördüm yani.
01:02:13Hani yüzünü, tatlılığını zaten görüyorsunuz.
01:02:15Şu elleri görebilir miyim ya lütfen?
01:02:17İkimizin arasındaki farkı.
01:02:18Nasıl hangi kameraya gösterelim?
01:02:20Ya gayet iyisiniz.
01:02:22Yani işte idare ediyoruz da.
01:02:25Peki.
01:02:26Bugün Bana Baştan Anlat'ta Doktor Ayşegül Çoruklu vardı.
01:02:29Umarım siz de bizim kadar keyif almışsınızdır.
01:02:31Bambaşka dünyalara daldık.
01:02:33Bir sonraki konuk da Bana Baştan Anlat'ta.
01:02:35Tekrar görüşünceye dek.
01:02:36Hoşçakalın.
01:02:37Mutlu pazarlar.

Önerilen