• 5 ay önce
Tarihi sevdiren ve merak uyandıran program Tarihte Yürüyen Adam geçmişten günümüze kadar ayakta kalmayı başaran tarihi yapıları ve hikâyelerini izleyicilerle buluşturuyor.

Tarihte Yürüyen Adam Tarihçi Yazar Ahmet Anapalı’nın sunumuyla Ülke TV’de … Mekanların tarihçesi, gündelik hayatta sıkça kullanılan deyişlerin kökeni ve tarihe farklı bir bakış Ülke TV’de… Ahmet Anapalı, kimi zaman mimari yapıları ile ilk olma özelliğine sahip yerleri ekrana taşıyor.

“Dünü bilmeyen bugünü anlayamaz; bugünü anlamayan yarını göremez, yarını inşâ edemez; hattâ dünden gelen hamlelerin nedenlerini bile düşünemez.” diyen Abdulbaki Gölpınarlı’nın sözünden ilhamla ‘Tarihte Yürüyen Adam’ dünü anlatıyor, bugünü gösteriyor ve yarının rotası için ışık tutuyor.

Tarihi camiler, kervansaraylar, üstünde birçok medeniyetin yaşadığı Mezopotamya ve Anadolu şehirlerinin bilinmeyen hikâyeleri Tarihte Yürüyen Adam ile her Cumartesi Ülke TV’de…
Döküm
00:00MÜZİK
00:13MÜZİK
00:33Efendim merhabalar.
00:35Tarihte Yürüyen Adam programına hoşgeldiniz.
00:38Her hafta söylüyoruz Ülke TV'nin artık Cumartesi gününü doldurmuş olan klasikleşmiş, geleneksel hale gelmiş kült programı Tarihte Yürüyen Adam.
00:52Yalnızca İstanbul'da değil, Türkiye'de ve yeni sezonda belki de Balkanlar'da, Avrupa'da, Orta Asya'da her yerde sizinle birlikte yürümeye aht ettik.
01:04Efendim bugün Koca Musa Paşa'dayız.
01:07Adına şiir yazılan kaç semt var ki bu şehirde?
01:12Yahya Kemaller, Necip Fazıllar şiirlerle süslemişler bu güzel şehri.
01:18Mesela ne demiş koca şair üstad?
01:22Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul.
01:25Görmediğim, gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
01:30Ömrüm oldukça gönül tahtıma keyfince kurul.
01:35Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
01:39Kanlıcalar var, kandilliler var, bilindik ilçeler ve semtler bulunmakta.
01:46Koca Mustafa Paşa için Yahya Kemal'in bir şiir yazdığını biliyor muyuz?
01:52Koca şair İstanbul'un her semtini şiirleriyle süsleyen.
01:58Necip Fazıl Üsküdar'ı, Yahya Kemal Kanlıca'yı İstanbul'un tamamını hepsini birden süsleyen bu şairlerden.
02:07Yahya Kemal demiş ki koca Musa Paşa için koca Mustafa Paşa faası yok.
02:15Ben Cerrah Paşalıyım.
02:17Cerrah Paşa'da doğdum büyüdüm.
02:20Yaşlılar, büyükler buraya koca Mustafa Paşa demezler.
02:25Buranın adı koca Mustafa Paşa'dır.
02:28Sonundaki fa yoktur.
02:31Yahya Kemal de şiirin öyle başlar ve der ki koca Mustafa Paşa, ücra ve fakir İstanbul taa fetihten beridir mümin, mütevekkil ve yoksul.
02:46Yahya Kemal'in şiirine konu almış olan koca Mustafa Paşa, Cerrah Paşa ve Haseki bugün ve haftaya yayınlayacağımız olan bu bölümün ikinci, bu semtin ikinci bölümünde sizle anlatacağımız semtler arasındadır.
03:05Ne demiş şair koca Mustafa Paşa, ücra ve fakir İstanbul.
03:11Bu fakirlik ekonomik anlamda bir fakirlikten kastetmiyor.
03:16Bu fakirlik İstanbul'un ücra bölgesidir.
03:19Biz şu an Taşra'dayız biliyor musunuz?
03:22Burası aslında bir köy.
03:24İstanbul'un şehir merkezi değil.
03:26Burası bir köy.
03:28Burası bir Taşra.
03:30Burası İstanbul'un en son sınırı.
03:33Biraz daha gidersek Silivri Kapı var, Belgrad Kapı var.
03:38Belgrad Fethine çıkılan 1521 ordusunun çıktığı yol ya da Silivri'ye giden yol olduğu için Silivri Kapı sonra İstanbul bitiyor.
03:48Fatih Sultan Mehmet Han'ın fethettiği İstanbul buradan başlar, Eminönü'nde biter.
03:55Bu yüzden burası İstanbul'un ücrasıdır.
04:00Yani en uçta bulunan Taşra'sıdır.
04:04Bu yüzden fakir İstanbul der.
04:06İstanbul'dan biraz uzaktır, kopuktur.
04:09Ben bir Cerrahpaşalı olarak buraların her sokağını bilirim.
04:15Ne diyor Edip Cansever?
04:17Bir yeri en çok orada saklambaç oynayanlar bilir.
04:23Ben bu sokaklarda saklambaç oynadım ve buraları biliyorum.
04:27Çocukluğumun, gençliğimin, orta yaşlılığımın Cerrahpaşasını, Koca Mustafa Paşasını size anlatmaya geldik ekip olarak.
04:37Tarihte yürüyen adamlar olarak bizler hazırız.
04:41Sizler de hazırsanız eğer hadi sizler koltuğunuza bizler mekanları ve makamları gezmeye.
04:50Tarihte yürüyen adam başladı.
04:57Tarihte yürüyen adam başladı.
04:59Tarihte yürüyen adam başladı.
05:01Tarihte yürüyen adam başladı.
05:03Tarihte yürüyen adam başladı.
05:271930'lara gidelim mi hep birlikte?
05:29Ben 90 yıllık bir fotoğrafla karşı karşıyayız.
05:32Koca Mustafa Paşa da Sümbül Efendi Camii'ne bakan Sultan II. Mahmud döneminden kalma bir polis ya da jandarma.
05:41O günlerde polis veya jandarma ayrımı henüz olmamıştı.
05:45Bir jandarma karakolu, bir ASES asker karakolunu görmekteyiz.
05:51Çok şükür bugün çok net göremiyoruz.
05:53Zira bugün bir ağaç kapatmış ve binanın ikinci katı zaten orijinal değil.
06:01Orijinaline birebir uygun olarak bir daha yapılmış belli.
06:05Ama alt katı orijinal onu da ağaç kapatıyor.
06:09Fotoğrafta ileriye doğru bakarsak bu ağacın kapatmış olduğu bir katlı karakolu görebiliriz.
06:17Güzel bir sokak, 90 yıl evvel de güzel bir sokakmış.
06:22Esnaflar var.
06:23Mesela şurada saksının bulunduğu yerde tezgahındaki malını düzeltmeye çalışırken fotoğraf çekildiğini fark edip fotoğrafa bakan bir esnaf bulunmakta.
06:36Mesela şuralarda tıpkı bugün arabanın bulunduğu gibi bir araba park etmiş.
06:4230'lu yıllarda Yahya Kemal'in tabiriyle Koca Mustafa Paşa ya da benim dedemin tabiriyle Koca Mustafa Paşa'da bir araba bulunmaktadır.
06:54Polis karakolu, jandarma karakolu, Sümbül Efendi Külliyesi bu bölgeye isim veren, nam veren ve bu bölgeye bir kimlik kazandıran bir noktadır.
07:06İnsanlar var 90 yıl evvelki fotoğrafta.
07:10Bugün de insanlar var, dükkanlar var 90 yıl önceki fotoğrafta.
07:15Bugün de dükkanlar var ve her birinin kapısında tıpkı fotoğrafta, tıpkı 90 yıl önce görülen dükkanların fotoğrafındaki gibi esnaf var.
07:27Bugün de esnaf var.
07:29Değişen bu fotoğrafta, buradan baktığımızda değişen araba yoğunluğu, trafik yoğunluğundan başka herhangi bir şey yok.
07:41Sanki yapı aynı.
07:43Binalar yıkılmış, yerine yeni binalar yapılmış.
07:47O kadar ama. Cadde yine geniş.
07:50Normalde bu cadde kaldırımlarıyla beraber hesap edeceksek Roma İmparatorluğundan, Osmanlı İmparatorluğundan bugüne kalan bir cadde kültürü değil.
08:02Bu kadar büyük bir sokak olamaz.
08:05Sokaklar aralarda oluyor.
08:07Burası cadde olduğu için bu kadar geniş.
08:10Osmanlı'da ve Roma İmparatorluğunda sokak demek, üstünde küfe bulunan iki eşek yan yana geçebiliyor ve çarpmıyorsa birbirine al sana sokaktır.
08:24Osmanlı'da da iki eşektir burada barem, Roma İmparatorluğunda da iki eşektir barem.
08:32Yük taşıyorlar, gidip geliyorlar ve çarpmıyorlarsa o sokaktır.
08:38Bu ölçüye şu an bulunmuş olduğumuz cadde ki burası çok tarihi bir cadde.
08:43Burası İstanbul'un taşrası.
08:46Burası İstanbul'un köyü.
08:48Burası İstanbul'un artık sınırı.
08:50Bir memur, bir örnek veriyorum.
08:55Roma İmparatorluğunda Ayasofya Katedrali'nin bizim bugün cami olarak söylediğimiz Ayasofya Katedrali'nin son kardinali Giovanni Sicono Milio Genadius sürgün yedi ve sürgüne gitti.
09:11Yer Zeyrek.
09:12Zeyrek İstanbul'un diğer tarafındaki taşrası.
09:16Silibri Kapı, Belgrad Kapı, Mevlana Kapı, Sümbül Efendi'nin arkaları da bu taraftaki taşrası.
09:24Biz şu an İstanbul'un taşrasında bulunuyoruz.
09:27Çok değil ama yavaş adımlarla şu adımlarla on dakika yürüsek İstanbul'un sonunu göreceğiz.
09:37Sebep surları göreceğiz.
09:39Surlardan çıktığımızda zaten İstanbul bitti.
09:43Yani bugünkü anlamda Zeytinburnu dediğimiz yer aslında ve esasında Fatih Sultan Mehmet Han'ın 70 bin kişilik ordusunun otağının kurulduğu yerdi.
09:54İstanbul değildi.
09:56Hani bir tabir var ya eskiden buralar dutluktur.
10:00İşte o zaman Zeytinburnu dediğimiz yer boş verin bağcıları, gün göreni, esenleri, boş verin çekmeceleri, avcıları, oralar zaten yok.
10:10En yakın İstanbul'a en yakın ilçe olan Zeytinburnu buradan on dakika çıktığında surları çıktığında al sana Zeytinburnu.
10:20Zeytinburnu dutlukmuş o zamanlar.
10:24O günlerden bahsediyorum.
10:26Burası Taşra, burası İstanbul'un köyü, burası İstanbul'un en son çıkış noktası.
10:32Ve orada 2. Beyazıt devrinden kalma muhteşem bir külliye ve o külliyeyi korusun diye 2. Mahmud'un 1820'lerde, 1828'lerde yapmış olduğu muazzam bir karakol.
10:47İlerleyen fotoğraflarda bu karakolu enlemesiyle birlikte göreceğiz.
10:51Ancak elimizdeki fotoğraf 90 küsur yıllık bir fotoğraf.
10:56Dükkanlar var, esnaf var ve karakolun dış duvarı görülmekte.
11:022024'te görülmüyor çünkü ağaç var fakat o gün görülüyordu.
11:07Sizi 90 yıl ara ile aynı açıdan çekilen 2 fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
11:22Haydi gelin 1940'lara hep birlikte 80 yıl öncesine gidelim.
11:39Yahya Kemal'in tabiriyle Koca Mustafa Paşa semtine isim, kimlik ve omurga kazandıran Sümbül Efendi Külliyesi'nin önünde bulunan
11:49az evvel 1. fotoğrafta söylemiştim ya 2. Mahmud devrinden kalma bir karakol bulunmaktadır.
11:56Bu karakol bir jandarma karakoludur.
11:59O günlerde jandarma karakolu ya da polis karakolu diye bir ayrım olmaksızın karakoldur, jandarma karakoludur.
12:0780'li yıllarda boş metruk bir binaydı.
12:10Benim çocukluğum bu sokaklarda geçti.
12:1380'lerde boştu.
12:15Bugünlerde güzel yani eleştirmek için söylemiyorum olmuş bir dernek merkezi.
12:22Keşke bu binalar bir dernek merkezi olarak çalışsa da içinde insan olsa içinde insan olan şey eskimez.
12:31Sürekli restorasyon geçirir ve kendi özelliğini muhafaza eder.
12:37İçinde insan var bir dernek merkezi ve bugüne kadar varlığını sürdürmüş bulunmaktadır.
12:44İkinci Mahmud'un kitabesinde buraları neden yaptığını, Sümbül Efendi'nin kim olduğunu,
12:50nasıl buralarda bir külliye yapmak lüzumunu hissettiğini ve bu külliye de kimlerin yetiştiğini,
12:57bu yüzden nasıl bir karakol yapılması gerektiğini anlatan bir kitabe bulunmaktadır.
13:03O kitabede Adli Mahlaslı 1254 tarihli yani bu hicri tarihtir, 1830'lara gelir.
13:121254 tarihli bir kitabe bulunmaktadır. Nasıl ama güzel değil mi?
13:17Fotoğrafta üst katta bugün pembe olarak görülen ahşap yapının köhnemiş ve boyasız biçimde görülmektedir.
13:271940'larda yukarıda ahşap kısım var, 1980'lerde yok.
13:33Ben çocuktum, ben gençtim burada herhangi bir şey yoktu, üstü açıktı.
13:38Tekrar yapıldı, tekrar restorasyondan geçirildi.
13:41Biz diyoruz ya içinde insan varsa o varlığını muhafaza eder.
13:46Bu yüzden yukarıda pembe boyalı ahşap yapı tekrar yapılmış.
13:52Bunun hemen yanında fotoğrafın uzantısında, bakın fotoğraf uzuyor, yalnızca bir karakol yok.
14:00Uzantısında dükkanlarla birlikte bir hamam bulunmaktadır.
14:05Dükkanlar vardır, tarihi eserdir dükkanlar ve içinde bir hamam bulunmaktadır.
14:11Bu hamam da, dükkanlar da tarihi eserdir ve Sümbül Efendi medresesinde eğitim gören,
14:20bugün tekkedir orası, birazdan gidiyoruz.
14:23Sümbül Efendi medresesinde eğitim gören, tekkesinde ders gören öğrencileri
14:29ve eğitim veren, ders veren öğretmenleri yani müderrislerin maaşlarını ve okulun ihtiyaçlarını gidermek için yapılan AKAR'dır.
14:40Yani kira geliriyle gelir yazan kurumlardır.
14:47AKAR etler, Beşiktaş'taki AKAR etler toplu halde kiralık dükkanlarla birlikte Türkiye'nin ilk toplu konutlarıdır ya
14:57AKAR kelimesi orada da kullanılmıştır.
15:00Bu AKAR'ı olan binalar vakıflar tarafından artık hangi vakıfsa, burası Sümbül Efendi Vakfı,
15:09o vakfa irad olarak, gelir olarak kaydedilir ve o vakıf, o geliri vakfın külliyesinin ihtiyaçlarını gidermek için kullanır.
15:19Hamam, tarihi hamam, 1500'lü yıllardan kalma, 500 yıllık bir hamam.
15:24Hemen yanlarında emlakçı dükkanları ve kaynakçılar vs. bir sürü dükkan.
15:29Bu dükkanlar o günlerden bugünlere kadar Sümbül Efendi Vakfı'na, medresesine, tekkesine para kazandırıyor.
15:39Kira gelirleriyle öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılıyordu.
15:44Sizi bir fotoğrafla çok fazla yormayalım. Daha çok fotoğrafımız var.
15:5080 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
16:14Sümbül Efendi Vakfı
16:44Sümbül Efendi Vakfı
16:54Sümbül Efendi Camii'nin üç tane kapısı vardır.
16:57Birisi Kudüs'e bakan tarafında, diğeri surlara bakan tarafında, diğeri ise sokaklara medena bakan tarafında.
17:06Şu an sokağa bakan tarafındaki kapıyı görmekteyiz.
17:10Kapı inşallah görünüyordur.
17:12Şu an tam şurada bir kapı görülüyor.
17:15102 sene önce tam olarak buradan bir kapı modellemesi yapılmış ve bir fotoğraf çekilmiş.
17:24Takvimler 1922'yi göstermekte.
17:27102 sene önce tam olarak böyle görünüyordu.
17:31Bugün öyle görünmüyor. Peki fark ne, problem ne?
17:35Problem şu, ben dahi hatırlıyorum.
17:38Ben dahi diyorsam hatırlıyorum.
17:411980'lerini 1990'larını hatırlıyorum.
17:45Buralarda harabeler vardı.
17:48Buralarda duvar diplerinde yıkıntılar vardı, bina artıkları vardı.
17:55İşte o benim harabeler, bina artıkları olarak görmüş olduğum bloklar
18:021922 yılında şu an sizin görmüş olduğunuz evler ve dükkanlar olarak karşımızda bulunmakta.
18:10Sur yok, duvarlar yok.
18:13Sümbül Efendi Camii'nin duvarına bitişik olarak bir bina bloku yapılmış.
18:21O bloklar benim zamanıma harabe olarak geldi.
18:25Bugünse çayır çimen olarak ve kaldırım taşlarıyla gelmiştir.
18:32102 sene önce buradan, şu kapıdan içeriye giren insanlar,
18:37görmüş olduğunuz ikinci katta oturan insanlar
18:41ya da altında bulunan dükkanlardaki insanlar yaşıyorlardı.
18:471922 yılını Allah-u Teala bu millete bir daha yaşatmasın.
18:541921'i yaşatmasın.
18:571920'yi, 1919'u, 1918'i, 1909'lara kadar olan dönem perişanlık dönemidir.
19:06İşgalleri gördüler.
19:08Şu an bu fotoğrafta görmüş olduğunuz insanlar işgalleri gördü.
19:14Şehirlerin tek tek İzmir'den başlamak üzere
19:18Yunanlıların, İtalyanların, İngilizlerin, Fransızların eline geçtiğini gördü.
19:25Ardından Kuvayi Milliye'nin kuruluşunu gördü.
19:28Sonra bu Kuvayi Milliye'nin düzenli ordu haline gelmesini.
19:32Sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne kadar,
19:37Ankara, Polatlı'ya kadar düşman kuvvetlerinin Yunanlıların geldiğini gördü.
19:43Top arabalarının ve top seslerinin TBMM'deki görüşmelerde duyulduğunu gördü.
19:50Bu millet Ankara'nın işgal edildiğini gördü.
19:54Ardından Sakarya Meydan Muharebesi'ni,
19:58Ardından Büyük Taarruzu Başkomutanlık Savaşı'nı gördü.
20:02Sonra bir cumhuriyetin ortaya çıkmasını,
20:06Osmanlı Devleti'nin revize, kendisini revize etmesini gördü.
20:11Açlık gördü, fakirlik gördü, kuraklık gördü, salgın hastalıklar gördü.
20:18Kitleler halinde ölümler gördü.
20:21Sonra devrimler gördü ve yepyeni bir cumhuriyet gördü.
20:25Şu an görmüş olduğunuz fotoğraf bugün değil.
20:291922'nin fotoğrafı, 2024'ün değil.
20:34Kaldırımlarıyla, çimenleriyle bir ana bloğun açıldığı,
20:40dükkanların yıkıldığı, binaların yıkıldığı ve oraların boşaltılıp,
20:45Sümbül Efendi Camii'nin minaresiyle birlikte külliyesinin serbest hale gelmesini gördü.
20:53E ben de gördüm, ben de gördüm.
20:56Harabeler gördüm, yıkıntılar gördüm.
20:59Bina bloklarının kullanılmaz hale geldiği zamanları gördüm.
21:04Sonra bu gözler.
21:06Sağ olsun bu arada Fatih Belediye Başkanı'nı ve Ergün Turan'ı tebrik ediyoruz.
21:11Ergün Turan diye, yayındayız diye söylüyorum.
21:14Yoksa Ergün abimdir o benim, Ergün abi derim.
21:17Bayağı bir şehir revizyonu yaptı.
21:20Restorasyondan geçirdi.
21:22Ve bugün görmüş olduğumuz Sümbül Efendi külliyesini ortaya çıkarttı.
21:26Ben çocukken burası tamamen kapatılmış.
21:30Buradan baktığımızda külliyeye ait bir tek minarenin görüldüğü zamanlar gördü.
21:36102 yıl var.
21:39Sizin şu an görmüş olduğunuz görüntü arasında tam 102 yıl var.
21:44102 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki farklı fotoğraf şu an karşınızda.
22:08Ergün Turan
22:10Ergün Turan
22:12Ergün Turan
22:14Ergün Turan
22:16Ergün Turan
22:18Ergün Turan
22:20Ergün Turan
22:22Ergün Turan
22:24Ergün Turan
22:26Ergün Turan
22:28Ergün Turan
22:30Ergün Turan
22:32Ergün Turan
22:34Ergün Turan
22:36Ergün Turan
22:38Ergün Turan
22:40Tam 50 sene önce 1974'te tam 50 sene önce tam burada böyle bir teyze duruyormuş.
22:48Fotoğraftan anladığımıza göre 55-60'lı yaşlarda yani şu an yaşıyorsa bu teyze muhtemelen 110-115 yaşında olması gerekiyor vefat ettiyse Allah rahmet eylesin.
23:02Sümbül Efendi'nin şu duvarları tarihi olarak görülen bu duvarları orijinal değil, bu duvarlar sonradan yapıldı.
23:11Bu duvarların aslında 1980-90'lardaki hali sizin şu an o fotoğrafta gördüğünüz gibi.
23:20Ben o fotoğrafta gördüğünüz duvarın üstüne çıkarak arka tarafa geçmiş olduğum çok zamanlar oldu.
23:29O fotoğrafla büyüyen, o duvarla büyüyen nesiller var.
23:33Bu 3-5 yıllık bir duvar.
23:37Bu duvar yıkıldı, yani sizin şu an 50 sene önce görülen fotoğrafta görmüş olduğunuz duvar yıkıldı.
23:45Yerine 3-5 sene önce bu duvar yapıldı.
23:49Güzel değil mi?
23:51O günlerdeki fotoğrafları görmek bize vay belediye ediyor.
23:55Arkada görmüş olduğumuz bina bile o yok.
23:59Duvarda sinemamız daha iyi hizmet vermek için restorasyonda diyor.
24:04Muhtemelen bu binaların şurada mesela siz şu an göremiyorsunuz, reklam olduğu için göremiyorsunuz bir AVM var.
24:14Muhtemelen bu AVM bir sinemaydı aslında.
24:18Sinema iflas etti ve AVM'ye çevirdi.
24:22Tahmin ediyorum doğru olmayabilir de.
24:25Tek bildiğimiz şey şu bloklar 50 sene önce yoktu ve bu blokların olduğu yerde bir tarla vardı.
24:33Orada yürüyen insanların olduğu yerde duvarda sinemamız diye başlayan bir cümle var.
24:40Demek ki burada bir sinema var ve en yakında AVM gibi geldi bana.
24:55Sümbül Efendi Tekkesinin camisinin değil, Sümbül Efendi Tekkesinin duvarına şu an dokunuyorum.
25:06Hemen aşağısı, hemen bunun arkası bir hazire ve tekkenin bahçesi.
25:13Yani bugün de bir derneğin Sümbül Efendi İlim Yayma Vakfı'nın bahçesi olarak kullanılıyor.
25:21Dernekler, vakıflar, cemiyetler bu toplumda, bu ülkede olması gerekiyor ki bu güzel yapıların,
25:30bu güzel mirasın, bu güzel medeniyetin devam etmesi gerekiyor.
25:35O yüzden vakıf olsun, dernek olsun, cemiyet olsun.
25:39Bizim her zaman iddia ettiğimiz gibi içinde insan olsun.
25:44İnsan olunca o bir şekilde kendi varlığını sürdürebiliyor.
25:49Burada olduğu gibi.
25:501974'te gülümseyen teyze, tam olarak buradan geçen teyze 1974 doğumlu Ahmet torunu tarafından 2024'te canlandırıldı.
26:04Ben o teyzenin torunu olayım, benim babaannem de onun yaşlarındaydı.
26:10Ben o teyzenin torunu olayım ve 1974'te doğmuş biri olarak buradan geçmiş olayım ve fotoğrafı canlandırayım.
26:201970'li yılların Koca Mustafa Paşa'sı bugün gibi sesli, gürültülü, yürümek için dar, caddeler için dar.
26:32Evleri de, valla bir şey söyleyeyim mi?
26:36Ben buralıyım ve buradaki evler ortalama 60-70 metrekare.
26:4080 metrekare, 90 metrekare evler burada geniş daire olarak sayılıyor.
26:46Ki ben de 65 metrekarelik bir dairede büyüdüm.
26:5024 yaşına kadar 65 metrekarelik bir evde yaşadım burada.
26:57Koca Mustafa Paşa'da.
26:58Ben de buralıyım, Cerrah Paşa'lıyım.
27:00Bu evler de klasik sur içi evleri olarak tıpkı caddeleri gibi, tıpkı sokakları gibi, tıpkı haneleri gibi dar, küçük.
27:12Ancak içinde insan var ve insan yaşıyor.
27:1650 yıl arayla, 1974-2024, 50 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğraf şu an karşınızda.
28:0052 sene öncesine gidelim.
28:02Takvimler 1972'yi göstermekte.
28:06Daha sessiz bir ortam yok mu bunu anlatmak için demeyin lütfen.
28:12Buranın 24 saat gürültüsü sesi bu.
28:17Burada oturan insanlar, çok iyi biliyorum ben de burada oturduğum için, bu sesle yaşamak zorundalar.
28:24Hatta bu sesi bir süre sonra duymuyorsun.
28:27Bu ses senin normalin haline geliyor.
28:30Kulak bu sesi duymuyor hale geliyor.
28:33Tam 52 yıl önce buralar böyleydi.
28:38Sizin şu an görmüş olduğunuz fotoğraftaki hali gibiydi.
28:42Burası çift yöndü, şu an tek yön.
28:46Koca Mustafa Paşa'ya gelmek isteyenler bu yolu kullanamazlar.
28:50Nereden?
28:51Adli tıp kurumunun oradan, Samatya'nın oradan yukarıya doğru dönüp aşağı doğru buraya gelmek zorundalar.
28:59Burası tek yön oldu.
29:01Fotoğrafta çift yönlü bir Koca Mustafa Paşa Meydanı'nı görüyoruz.
29:06Burada da şu an kuşların bulunduğu yerde aslında bir cadde.
29:13Ben o caddenin olduğu günleri hatırlıyorum.
29:15Şuralar bile caddeydi.
29:18Otobüsler oradan geliyor, oraya doğru park ediyorlardı 52 sene önce.
29:24Şu an görmüş olduğunuz manzara benim 1990'larda 1980'lerde gördüğüm manzaranın tıp atıp aynısıydı.
29:34Bu otobüsün olduğu yerde fotoğrafta otobüs yok.
29:38Fotoğrafta insanlar var, kuyruk yapmışlar ve o insanlar bu otobüsü bekliyorlar.
29:461972'de beklenen otobüs 2024'te gelmiş.
29:52Bakın burada üstelik o otobüsten daha konforlu klimalı bir biçimde gelmiş.
29:59Buradan Beyazıt'a, Eminönü'ne ve Taksim'e 35A, 35B, 35C biçiminde otobüsler vardı.
30:09Artık Beyazıt otobüsü iftihar oldu.
30:12Zira Aksaray'dan Beyazıt'a kadar doğru bir karar verdi belediye ve yayalaştırdı.
30:18Trafikten men etti oraları, trafiksizleştirdi, yayalaştırdı ve artık yürüme yolu.
30:25O yüzden buradan kalkan 35B, Beyazıt otobüsü iftihar.
30:30Onun için biraz yürümek, Çapa'ya gitmek, Çapa'dan tramvaya binerek Beyazıt-Çemberlitaş hattına gitmek gerekiyor.
30:39Şu an buradan sadece Eminönü ve Taksim hatları geçmektedir.
30:46Hey gidi gün nereye?
30:47Ben şimdi bunları size anlatırken aslında çocukluğuma ve gençliğime döndüm.
30:53Tam olarak şu an görmüş olduğunuz fotoğraf.
30:561972'ler diye gösterilen fotoğraftan 1980'lerde aslında çok da değişen bir şey yoktu.
31:06Biz yine orada kuyruk bekliyor, yine oradan otobüse biniyor ve gideceğimiz yere gidiyorduk.
31:13Şurada çok şükür ki, Allah'a hamdolsun ki size gösteremiyoruz, ağaçlardan dolayı,
31:22önümüzü kapatan ağaçlardan dolayı, yeşillikten dolayı bir cami ve bir tekke var.
31:29Ramazan Efendi Tekkesi, Ramazan Efendi Camisi.
31:34Yapılış tarihi 1582, 1566-74 II. Selim, 1574-1593 III. Murat dönemine ait bir tam şurada bir cami var.
31:51Mimarı Mimar Sinan, 1582'de Mimarı Sinan 90'lı yaşlarda bu eseri verdi.
32:01Burada zikir yapılır.
32:03Osmanlı döneminde Kadiri Tarikatı'nın zikri yapılıyordu.
32:08Ben çocuktum, bu ülkede zikir yapmak yasaktı, bu ülkede tekke kelimesinden bahsetmek yasaktı.
32:17Fakat bu camide Ramazan Efendi, Koca Musa Paşa Meydanı'ndaki Ramazan Efendi Camisi'nde
32:26abilerimiz sohbet adı altında zikirler yapılıyordu.
32:30Bugün hala serbest, din ve vicdan hürriyetine giriyor sanırım bu anlattıklarım.
32:37Bir dönemler girmiyordu, yasaktı.
32:40Bugün ise giriyor ve elhamdülillah insanlar diledikleri gibi, diledikleri şekilde ibadetlerini yapıyorlar.
32:49Bu anlattığım Ramazan Efendi Camii'ni, Mimarı Sinan'ın yapmış olduğu Ramazan Efendi Camii'ni görmek için
32:56şu ağaçlardan biraz ileriye gitmek lazım, kuşlu yoldan gitmek lazım, nokta.
33:04Hadi gelin fotoğrafa bakalım.
33:06Fotoğraf 1972.
33:09Ne kadar çok araba geliyor değil mi?
33:122024'deki araba yoğunluğuna bakın.
33:161972'deki fotoğrafta görülen tenhalığa ve arabasızlıktan kaynaklanmış insan kuyruğuna bakın.
33:26Tam olarak şuralarda duruyor.
33:292024'de o kuyruk yok.
33:32Çünkü her an, her dakika burada otobüsler beklemekte, otobüsler durmaktadır.
33:391972, 2024 aynı açı olmasa da aynı açıya yakın bir yerden çekmiş olduğumuz görüntü,
33:51aradan 52 yıl geçtikten sonra iki farklı görüntü şu an karşınızda.
34:32Aslında İstanbul, yani aslında Konstantinopol bir tepeliydi.
34:40Bugün Yeditepe'de İstanbul adı verilen İstanbul, Konstantinopol bir tepeydi.
34:46Ve o tepede Bizantium adı verilen Megaralı Bizas'ın kurmuş olduğu devlet hakimdi.
34:53198 tarihine, 205 tarihine kadar Roma İmparatoru Septimus Severus geldi.
35:01Yedi yıllık bir muhasaradan sonra tek tepeli şehri üç tepeli yaptı, beş tepeli yaptı, yedi tepeli yaptı.
35:10Bunun için Septimus Severus'u, bunun için Konstantini, bunun için Teodosyus'ları anmak gerekir.
35:18İstanbul üç tepe iken, beş tepe haline getiren, Roma İmparatorluğunu Hristiyan yapan
35:26ve Kanuni'nin Osmanlı Devleti'ndeki adı ve durumu neyse,
35:32aynısının Roma karşılığı olan Maximus Konstantin burayı beş tepe yaptı.
35:42Beş tepeli bir şehirken henüz Edirnekapı ve Koca Mustafa Paşa hattı.
35:49Henüz İstanbul'a ait değilken burası beş tepeydi.
35:56Fatih Camii'nden yani Havariun Manastırı'ndan Likos Deresi'ne,
36:03oradan da İsa Kapısı'na ve sahile inen beş tepe vardı.
36:09Şu an biz İsa Kapısı adı verilen İstanbul'un en ucundaki,
36:15İstanbul'un en sonundaki beşinci tepede bulunan İsa Kapısı'nı
36:22ya da Aksaray Cerrahpaşa İsa Kapısı'nı görüyoruz.
36:27Porta Jesuz ya da diğer adıyla Porta Yesus diye geçer.
36:34Burada bir İsa Kapısı vardı.
36:36Zaten siz şu an 1925 yılına ait bir Porta İsa ya da Yesus İsa, İsa Kapısı'nı görüyorsunuz.
36:48Ama aslında bu fotoğraf 1925'te harabe olarak görülen bu kapı biraz değişti.
36:57Zamanla İstanbul yedi tepe haline geldi.
37:01Baya bir ilerledi.
37:03Yedi Kule'den Ayvansaray'a kadar olan 6.800 metrelik bir hatta sahip oldu.
37:10Burası İstanbul'un içi oldu artık iyiden iyiye.
37:15Koca Mustafa Paşa bitti.
37:17Cerrahpaşa'ya doğru adım adım yavaş yavaş gidiyoruz.
37:22Ve bu Cerrahpaşa'nın en eski eserlerinden biri.
37:28M.S. 300-350'lerde yapılan ve 5 kapı haline, 5 tepe haline İstanbul'un getirildiği tepelerden, kapılardan biri.
37:40Ancak ben şimdi bir kapıya dokunuyorum.
37:44Benim şimdi dokunmuş olduğum kapı İsa Kapısı değil.
37:49Fotoğrafta gördüğünüz kapı biraz öyle de anlattığım kapı o değil.
37:56Bu kapı İsa Kapısı'nın yerine 1734 tarihinde, Lale Devri'nden hemen sonraki dönemde
38:05Padişah olan Sultan I.Mahmud'un sadrazamı Hekimoğlu Ali Paşa tarafından bu bölgeye yaptırılan Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi'nin külliye kapısı.
38:21Şöyle bakarsanız bu binalara aslında bu binaların olmaması gerekiyor.
38:26Aslında bu binaların olduğu yerin tamamının külliye olması gerekiyor.
38:32Burada bir şehir, bir külliye işgali yaşanmış ve şu yoldan gördüğümüz tüm kapılar, tüm apartmanlar, tüm her şey bir işgal sonucu oraya yapılmıştır.
38:47Şu an gördüğünüz kapı, şu orijinal taş aslında 330'lardan kalma taşın üzerine yapılan 1734'lerden kalma Sultan I.Mahmud Han'ın sadrazamı Hekimoğlu Ali Paşa'nın kendi adına yaptırmış olduğu külliye kapısıdır.
39:12Yolunuz Cerrahpaşa'ya düşerse mutlaka Jesus, Porta ya da İsa kapısı diye yapılan fakat zamanla Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi'ne çevrilen ve kitabesi de 1734 tarihine ait olan Sultan I.Mahmud dönemi Hekimoğlu Ali Paşa Külliyesi'nin kapısını mutlaka görün.
39:37Fotoğraf 1925'e ait.
39:39Yani şu an bulunduğumuz günden 99 sene önce, buralar bomboşmuş, 99 sene önce bu işgal binaları da yokmuş.
39:54İçeriye doğru külliye varmış, zamanla bu şeklini aldı.
39:59Şu arabaların, şu yoğunluğun bulunmuş olduğu bu trafik 1990'lardan sonra arttı.
40:0725'teki fotoğrafta elbette ve tabii ki görünmeyecek 1925-2024 iki fotoğraf arasında tam 99 yıl fark var.
40:20Sizi 99 yıl arayla aynı açıdan çekilen iki fotoğrafla baş başa bırakıyorum.
41:50Veteriner Hekim Abdullah ŞAH