• 5 ay önce
Cumartesi Anneleri/İnsanları, 1006’ıncı haftasında da Galatasaray Meydanı’ndaydı. Bu kez de 1995 tarihinde Diyarbakır’da kaybedilen Edip Aksoy ve Orhan Cingöz’ün akıbeti soruldu.

Category

🗞
Haberler
Döküm
00:00Yirmi dokuz yıldır soruyoruz. Edip Aksoy ve Orhan Cingöz
00:05nerede? Gız altında kaybedilen insanlarımız için hakikat ve
00:11adalet arayışımızın bin altıncı haftasındayız. Bin altı haftadır
00:17hukukun, delillerin, tanıkların işe yaramadı. Hukuki süreçlerde
00:23cezasızlığı kurala dönüştüğü tüm başvuru yollarının hilelerle
00:29sonuçsuz bırakıldığı koşullarda hakikati duyurmaya, adaleti
00:34adalete ulaşmaya çalışıyoruz. Bin altı haftadır ısrarla
00:39söylüyoruz. Gözaltında kaybetmenin uluslararası
00:44tanımına uygun şekilde ayrı bir suç olarak Türk ceza
00:49kanununda tanımlanması, tanımlanmaması kayıp
00:53dosyalarının zaman aşımına sürüklenmesine ve cezasız
00:58bırakılmasına neden oluyoruz. Gözaltında kaybetme, uluslararası
01:04ceza hukukunda zaman aşımına tabi olmayan insanlığa karşı
01:09suç olarak yüklenenleri bekliyoruz. Iç hukukta da
01:13insanlığa karşı suç kapsamında düzenlenmesi durumunda zaman
01:18aşımına uğratılması mümkün olmayacaktır. Bin altıncı
01:23haftamızda inkar ve cezasızlık uygulamaları nedeniyle yirmi
01:29dokuz yıldır talepleri karşılıksız bırakılan Aksoy ve
01:33Cingoz ailelerinin hakikat ve adalet arayışına eşlik
01:38ediyoruz. Otuz bir yaşındaki Edip Aksoy Diyarbakır'da tütün
01:43ticareti tütün ticareti yaparak ailesinin geçimini
01:48sağlıyordu. Uzun yılların ardından dünyaya gelen bebeği
01:53kırk günlük olmuştu. Edip Aksoy yedi Haziran bin dokuz yüz
01:58doksan beş sabahında bebeğiyle vakit geçirdikten sonra Melih
02:03Ahmet'teki dükkanına gitmek üzere evden ayrıldı. Edip Aksoy
02:10öğlene doğru tütün almak için Diyarbakır'a gelen köylüsü
02:13yirmi üç yaşındaki Orhan Cingoz'la buluştu. Birlikte
02:18saat on iki civarında Diyarbakır Dağkapı'daki Yeşil
02:23Çınar Çay Bahçesi'ne gittiler. Burada arkadaşları ile birlikte
02:27oturup sohbet ederken çay bahçesinin önünde beyaz toros
02:32marka bir araç buldu. Araçtan inen sivil giyim ve silahlı ve
02:37telsizliği üç kişi yanlarına geldi. Kendilerini polis olarak
02:42tanıtan bu kişiler Edip Aksoy ve Orhan Cingoz'un
02:45kimliklerini alıp ifadeniz var. Karakola gidecek bir yere
02:50onları beyaz torosla götürdüler. Gözaltına
02:54alındıklarını ve beyaz torosla götürdüklerini gören çok sayıda
02:58tanık vardı. Ancak bu yaşananlar inkar edildi.
03:02Ailelerin ve İnsan Hakları Derneği'nin bugüne kadar
03:06ilgili kurumlara yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı.
03:10Edip Aksoy ve Orhan Cingoz'dan bir daha haber alınamadı. On
03:17yıl sonra iki bin beş yılında CİTEM elemanı Abdülkadir Aygan'ın
03:23itirafları basına yansıdı. Abdülkadir Aygan itiraflarının
03:27bir bölümünde CİTEM'in Edip Aksoy ve Orhan Cingoz'u
03:31sorguladıktan sonra infaz ettiğini bedenlerini silofi
03:37gömdüğünü söyledi. Abdülkadir Aygan olay yerini detaylarıyla
03:44tarif etti. İnsan Hakları Derneği bunun üzerine olay
03:48yerinde incelemelerde bulundu. Topladığı bilgilerle altı
03:53Tebrik iki bin beşte Silofil Cumhuriyet Başsavcılığı'na
03:57başvuruldu. Savcılık Abdülkadir Aygan'ın söz ettiği yerde yirmi
04:03sekiz Nisan bin dokuz yüz doksan beşte görülen iki kişiye
04:07ailenin ceset bulunduğunu ve belediye aracılığıyla
04:11kimsesizler mezarlığına yeniden defnedildiklerini
04:15tespit etti. Ailelerde soruşturma dosyasındaki ölü
04:20beden fotoğraflarının Edip Aksoy ve Orhan Cingoz'a ait
04:24olabileceklerini beyan etti. Savcılık kararıyla açılan söz
04:29mezardan dört kişiye ait kemikler çıktı. Alınan kemik
04:35örnekleri kimliklendirme çalışması için İstanbul Adli
04:39Tıp Kurumu'na gönderildi. Ancak Adli Tıp Kurumu yapılan DNA
04:44testi sonucunda kemiklerin Aksoy ve Cingoz aileleriyle
04:49eşleşmediğini açıkladı. Gözaltında kaybedilişlerinin
04:54yirmi dokuzuncu yılında Yardım Hakanları'nı Edip Aksoy ve
04:58Orhan Cingoz dosyasında yeniden etkin bir soruşturma ve
05:03konuşturma başlatarak maddi gerçeği açığa çıkarma ve
05:07adaleti sağlama görevini yerine getirmeye çağırdık. Kaç yıl
05:13geçerse geçsin Edip Aksoy ve Orhan Cingoz için bütün
05:17kayıtlarımız için adalet istemeye gider, devletin hukuk
05:22planları içinde hareket etmek zorunda olduğuna hatırlatmak
05:25vazgeçmeyeceğiz. Cumartesi anneleri İnsan Hakları Derneği
05:30İstanbul Cumhuriyeti gözaltında kayıtlara karşı komisyon. Edip
05:37Aksoy kaybedildiğinde henüz kırk yaşında olan kızı Beritan'ın
05:42mektubunu okuyacağız bugün size. Kırk bin mi? Evet. Kırk
05:47bin.
05:50Sevgili Cumartesi insanları ben Beritan Aksoy. Birlikte
05:58çıktığımız bu uzun ve zorlu yolda her birimizin yaşadığı
06:01acıyı umudu ve kararlılığı en derinden hissediyorum. Babam
06:07Edip Aksoy'un yedi Haziran bin dokuz yüz doksan beşte
06:10kaybedilmesiyle başlayan mücadelende sizlerle yan yana
06:14olmak bana güç veriyor. Babanın akibetini öğrenmeye ve
06:18adalet aramışı yıllarca sürüyor. Bu aramış sadece
06:22kişisel bir kalp peşinde koşmak değil aynı zamanda hak ve
06:27adaletin bir mücadele bu mücadelede yalnız
06:32olmadığımı bilmek aramışlığa için de olmak bana her zaman
06:36güç verdi. Her birimizin hikayesi, acısı ve mücadelesi
06:40benim hikayem, acım ve mücadelem oldu. Cumartesi
06:45anneleri olarak yıllardır Galatasaray Meydanı'nda koşu
06:49yolu yaşam anıtı önünde toplandık. Sessizliğimizle
06:52haykırdık, adalet istedik. Sesimizi durmayanlara inan hep
06:57birlikte dinlik durduk. Her hafta bu meydanlarda kaybolan
07:01her bir canının hikayesini yeniden hatırlatıyorum. Ben de
07:06bugün sizlerle babam Edip Aksoy'un kayboluşunun
07:09ardından hissettiğim durduğunu paylaşmak istiyorum. Babasız
07:13büyümek, her gün babamın varlığını hissetmeden yaşamak
07:17anlatılması zor ve derin bir açı. Babam göz altında
07:22kaybedildiğinde henüz bebektim. Ve onun yokluğunun üzerinde
07:26bıraktığı boşluk büyüdükçe daha da derinleşti. Babamın kaybolduğu
07:32gün o gün sadece babamı değil aynı zamanda çocukluğumu,
07:36güvendirdiğimi ve ailemizin bütünlüğünü kaybettim. Babamın
07:41yokluğu hayatımın her anında benimle birlikte olduk. Onun
07:45yanında olamamak, anılar biriktirememek, yaşadığım
07:49sevinçleri ve üzüntüleri onunla paylaşamamak içimde
07:52dolmayacak bir boşluk bıraktı. Babamla birlikte olabileceğim,
07:57onunla konuşabileceğim, ona sayılabileceğim anları hayal
08:01ederek büyüttüm. Bu hayallerden biridir babamla beraber
08:05çekilmiş bir fotoğrafımın olmasıydı. Doğum gününde bir
08:10arkadaşım bu hayalimi gerçekleştirdi. Fotomontajla
08:14babamın kucağında olmamı sağladı. Ne kadar acı değil mi?
08:18Bu benim hayatımı boyunca aldığım en anlamlı, en güzel
08:23doğum günü hükmüsü oldu. Aynı fotoğraf parasında olmanın
08:27verdiği mutluluğu tarif edemem. Ama babamı sadece
08:31fotoğraflarda görmek, nerede olduğunu, başıma neler geldiğini
08:36bilememek bir o kadar acı. Derin bir yara. Bu acıyı
08:41yaşayan herkesin yüreği talebi gibi adalet. Babamın gözaltına
08:48alıncı o gün, hayatı uyduran o an, bir çocuğun hayatından
08:53koparılan bir babanın hikayesi. Aslında hepinizin
08:57hikayesi. Babasız büyülmenin getirdiği zorluklarla başa
09:01çıkmaya çalışırsan aynı zamanda güçlü ve kararlı olmayı
09:05öğrendim. Onun hatırası benim için her zaman bir ilham kaynağı
09:10oldu. Babamın kaybolması beni adalet arayışında daha da
09:15kararlı kıldı ve bu mücadelede yanımız olmadığımı bilmek bana
09:20güç verdi. Sevgili Cumartesi insanları her birinizin
09:24yaşadığı acıyı ve kaygı çok iyi anlıyorum. Biz iki olarak
09:28yanımızda olmasam da kayıtlarımızın acısını
09:31yaşatmak ve adalet arayışımızı sürdürmek için her zaman
09:36mektuplarla bu meydanda olacağım ve bulunduğum her
09:39yerde babalarımızın, annelerimizin,
09:42yakınlarımızın muhafazası önünde saygıyla eğilip adaletin
09:46sağlanması için mücadelemi sürdüreceğim. Bir gün
09:50kayıtlarımızın akıbetini öğrenip adaletin yerini
09:54bulacağını olan inancımızı asla yitirmeyelim. Sevgi ve
09:58tanışma ile Perikan Aksu.
10:03Haftaya yine Galatasaray'dayız. Edip ve Orhan için. Edip için
10:10kayıtlarımız için. Kayıtlarımız için. Hastanedeki için.

Önerilen