3 Hürel veya 3 Hür-El, Onur (1948), Haldun (1949) ve Feridun Hürel (1951) kardeşler tarafından 1970 yılında Trabzon'da kurulan Anadolu rock grubu.
İlk isimleri Yankılar'dır. Ancak Yankılar isminin daha önce başka bir grup tarafından kullanıldığını öğrenince isimlerini İstanbul Dörtlüsü olarak değiştirirler. Daha sonra sırayla Trio İstanbul, Oğuzlar, Alizeler ve Biraderler isimlerini kullanırlar.
Müzikle tanışmaları babalarının sınıf geçme hediyesi olarak eve getirdiği akordiyon sayesinde olur.
İlk kez 27 Kasım 1965'te Fatih’de Kamer Düğün Salonu’nda sahne alırlar. Çaldıkları ilk şarkı The Young Ones’dır. 1966 yılında bir arkadaşları ile birlikte İstanbul Dörtlüsü’nü kurarlar.
1967 yılında Oğuzlar isimli gruplarını kurar ve Zeki Müren’in Benim olsan sana verirdim ben canımı parçasını twist formda yorumlayarak Hürriyet Gazetesi'nin düzenlediği Altın Mikrofon Yarışması'na katılırlar.
1967 yılı sonlarında uzun sure kullanacakları Biraderler isimini alırlar. Bu isimle daha ciddi mekanlarda konserler vermeye başlarlar. Ancak isimlerinin duyulmasını sağlayan asıl önemli şey zamanın popüler müzik dergisi olan Diskotek’e verdikleri röportajdır. Bu röportaj konserlerinde sadece kendi bestelerini çalan, sahneye hippi kostümleri çıkan grubun tanınmasında önemli bir rol oynar. Saçları da okulda kendilerine sorun çıkaracak kadar uzundur artık. Feridun kardeş Vefa Lisesi'nden okulu bitirmesine birkaç ay kalmışken atılır. Lise tahsilini Pertevniyal Lisesi’nde tamamlar. Diskotek dergisinin düzenlediği yarışmada ikinci olurlar. 1968’de artık tüm kardeşler lise tahsillerini tamamlamıştır.
70'li yılların başında Feridun Hürel Selçuk Alagöz Orkestrası’nda çalmaya başlar. Selçuk Alagöz’le Türkiye’nin birçok yerinde konserlere katılma fırsatı bulur. Diğer kardeşler Biraderler’le bir Anadolu turnesine katılır ve bu çalışmalarla kazandıkları paralarla yeni enstürümanlar alma fırsatı bulurlar. Daha sonra Onur ve Haldun kardeşler de Selçuk Alagöz Orkestrasına katılacak ve bir 6 ay da beraber çalışacaklardır. Kendi ayakları üzerinde durmak ve kendi özgün müziklerini meydana getirmek için 20 Temmuz 1970'te kendi tabirleri ile Kabataş Vapur İskelesi’nde enstrümanlarla dolu bir minibüste 3 Hürel grubunu kurarlar. Fakir bir ailenin mensubu olan Hürel kardeşler için en büyük engel yeni enstrümanlara sahip olamamaktır. Bu yıllarda daha sonra grubun sembollerinden biri olacak olan babası ile beraber yaptıkları çift saplı saz-gitar diye adlandırdıkları ve günümüze kadar taşıdıkları enstrümanları sahneye çıkar.
İlk 45’likleri Ve Ölüm/Şeytan Bunun Neresinde olur. Yeni plaklarla birlikte ünleri hızla yayılır. Dergi listelerinin üst sıralarında dolaşmaya başlarlar.
Daha sonraki yıllarda Diskotür etiketi taşıyan birçok 45’lik yaparlar. 1973 yılında yaptıkları ilk uzunçalarları ile Türk Popu dergisinin verdiği Altın Plak ödülünü alırlar.
1975’te Onur’un askerliği nedeni ile grup çalışmalarına 6 ay kadar ara verir. Aynı durum 1977 yılında Feridun ve Haldun’un askerliği nedeni ile
İlk isimleri Yankılar'dır. Ancak Yankılar isminin daha önce başka bir grup tarafından kullanıldığını öğrenince isimlerini İstanbul Dörtlüsü olarak değiştirirler. Daha sonra sırayla Trio İstanbul, Oğuzlar, Alizeler ve Biraderler isimlerini kullanırlar.
Müzikle tanışmaları babalarının sınıf geçme hediyesi olarak eve getirdiği akordiyon sayesinde olur.
İlk kez 27 Kasım 1965'te Fatih’de Kamer Düğün Salonu’nda sahne alırlar. Çaldıkları ilk şarkı The Young Ones’dır. 1966 yılında bir arkadaşları ile birlikte İstanbul Dörtlüsü’nü kurarlar.
1967 yılında Oğuzlar isimli gruplarını kurar ve Zeki Müren’in Benim olsan sana verirdim ben canımı parçasını twist formda yorumlayarak Hürriyet Gazetesi'nin düzenlediği Altın Mikrofon Yarışması'na katılırlar.
1967 yılı sonlarında uzun sure kullanacakları Biraderler isimini alırlar. Bu isimle daha ciddi mekanlarda konserler vermeye başlarlar. Ancak isimlerinin duyulmasını sağlayan asıl önemli şey zamanın popüler müzik dergisi olan Diskotek’e verdikleri röportajdır. Bu röportaj konserlerinde sadece kendi bestelerini çalan, sahneye hippi kostümleri çıkan grubun tanınmasında önemli bir rol oynar. Saçları da okulda kendilerine sorun çıkaracak kadar uzundur artık. Feridun kardeş Vefa Lisesi'nden okulu bitirmesine birkaç ay kalmışken atılır. Lise tahsilini Pertevniyal Lisesi’nde tamamlar. Diskotek dergisinin düzenlediği yarışmada ikinci olurlar. 1968’de artık tüm kardeşler lise tahsillerini tamamlamıştır.
70'li yılların başında Feridun Hürel Selçuk Alagöz Orkestrası’nda çalmaya başlar. Selçuk Alagöz’le Türkiye’nin birçok yerinde konserlere katılma fırsatı bulur. Diğer kardeşler Biraderler’le bir Anadolu turnesine katılır ve bu çalışmalarla kazandıkları paralarla yeni enstürümanlar alma fırsatı bulurlar. Daha sonra Onur ve Haldun kardeşler de Selçuk Alagöz Orkestrasına katılacak ve bir 6 ay da beraber çalışacaklardır. Kendi ayakları üzerinde durmak ve kendi özgün müziklerini meydana getirmek için 20 Temmuz 1970'te kendi tabirleri ile Kabataş Vapur İskelesi’nde enstrümanlarla dolu bir minibüste 3 Hürel grubunu kurarlar. Fakir bir ailenin mensubu olan Hürel kardeşler için en büyük engel yeni enstrümanlara sahip olamamaktır. Bu yıllarda daha sonra grubun sembollerinden biri olacak olan babası ile beraber yaptıkları çift saplı saz-gitar diye adlandırdıkları ve günümüze kadar taşıdıkları enstrümanları sahneye çıkar.
İlk 45’likleri Ve Ölüm/Şeytan Bunun Neresinde olur. Yeni plaklarla birlikte ünleri hızla yayılır. Dergi listelerinin üst sıralarında dolaşmaya başlarlar.
Daha sonraki yıllarda Diskotür etiketi taşıyan birçok 45’lik yaparlar. 1973 yılında yaptıkları ilk uzunçalarları ile Türk Popu dergisinin verdiği Altın Plak ödülünü alırlar.
1975’te Onur’un askerliği nedeni ile grup çalışmalarına 6 ay kadar ara verir. Aynı durum 1977 yılında Feridun ve Haldun’un askerliği nedeni ile
Category
🎵
Müzik