Taha Emre Özdemir Ankara Edebiyatçı Yazar Hayati İnanç, katıldığı bir televizyon programında her an için ölecekmiş gibi yaşamanın insanı kötülüklerden nasıl koruduğunu anlattı.
İnanç, yuva kurtaran bir anısını şu sözlerle paylaştı:
'1 ay içinde öleceksin'
"İlim ve takva sahibi sevilen bir zatı ortak tanıdığımız 30'lu yaşlarda bir delikanlı ziyaret etti. Durumunu şöyle arz etti: 'Efendim. Hanımımla her gün kavga etmekten bunaldım. Kalbini kırarak hep günaha giriyorum. Artık bu kavga bitsin diye zaruri olarak ayrılmak zorundayım. Eve girer girmez kavga başlıyor. Kadın kalbi de hassas. Bunu da biliyorum. Müsaadenizle ben boşanayım. Bana dua edin de bu iş hayırla bitsin.' Gencin aldığı cevap şu oluyor: 'Bir ay içinde öleceksin düşündüğün şeye bak.' Soruyu soran arkadaş biraz da saf. İnandı ve evine döndü.
'Öleceğine inanan genç kavgayı bıraktı'
Öleceğine inan genç ibadetlerine başlıyor. Kaza namazlarını kılıyor. Dualar ediyor. Hanımı alışkanlıktan dolayı kavgayı deniyor. Cevap alamıyor. Hanımı ne dese, 'Haklısını hanım. Hallederiz hanım.' diyor. Kadın da duruma şaşırıyor. Bir iki denemeden sonra da vazgeçiyor. Kendi işine bakıyor. Bizim genç de ibadetlerini arttırdıkça arttırıyor. 30 gün doluyor. Bekliyor ama ölmüyor. Günler geçiyor ama ölmüyor. Zatı yeniden ziyaret ederek, 'Efendim. Hükümde bir değişiklik mi var?' Aralarında şu diyalog geçiyor:
- Kavga ne oldu?
Efendim o günden beri hiç kavga etmedik.
- Boşanma ne oldu?
Vazgeçtik efendim. Ne boşanması? Ölecek adam boşanır mı?
Zat sorduğu sorulardan şöyle konuşuyor:
'Ben sana ne dedim? 1 ay içinde öleceksin. Vallahi doğru söyledim. Hangi ay içinde olduğunu bilmiyorum ama bir ay içinde mutlaka öleceksin.'
Bunu hatırımızda tutsak ve desek ki '12 ay var. Er ya da geç bir ay içinde öleceğim. Ölecek gibi yaşayan adam kavga eder mi? Ölmeden önce ölmek en azından bu demektir."
İnanç, yuva kurtaran bir anısını şu sözlerle paylaştı:
'1 ay içinde öleceksin'
"İlim ve takva sahibi sevilen bir zatı ortak tanıdığımız 30'lu yaşlarda bir delikanlı ziyaret etti. Durumunu şöyle arz etti: 'Efendim. Hanımımla her gün kavga etmekten bunaldım. Kalbini kırarak hep günaha giriyorum. Artık bu kavga bitsin diye zaruri olarak ayrılmak zorundayım. Eve girer girmez kavga başlıyor. Kadın kalbi de hassas. Bunu da biliyorum. Müsaadenizle ben boşanayım. Bana dua edin de bu iş hayırla bitsin.' Gencin aldığı cevap şu oluyor: 'Bir ay içinde öleceksin düşündüğün şeye bak.' Soruyu soran arkadaş biraz da saf. İnandı ve evine döndü.
'Öleceğine inanan genç kavgayı bıraktı'
Öleceğine inan genç ibadetlerine başlıyor. Kaza namazlarını kılıyor. Dualar ediyor. Hanımı alışkanlıktan dolayı kavgayı deniyor. Cevap alamıyor. Hanımı ne dese, 'Haklısını hanım. Hallederiz hanım.' diyor. Kadın da duruma şaşırıyor. Bir iki denemeden sonra da vazgeçiyor. Kendi işine bakıyor. Bizim genç de ibadetlerini arttırdıkça arttırıyor. 30 gün doluyor. Bekliyor ama ölmüyor. Günler geçiyor ama ölmüyor. Zatı yeniden ziyaret ederek, 'Efendim. Hükümde bir değişiklik mi var?' Aralarında şu diyalog geçiyor:
- Kavga ne oldu?
Efendim o günden beri hiç kavga etmedik.
- Boşanma ne oldu?
Vazgeçtik efendim. Ne boşanması? Ölecek adam boşanır mı?
Zat sorduğu sorulardan şöyle konuşuyor:
'Ben sana ne dedim? 1 ay içinde öleceksin. Vallahi doğru söyledim. Hangi ay içinde olduğunu bilmiyorum ama bir ay içinde mutlaka öleceksin.'
Bunu hatırımızda tutsak ve desek ki '12 ay var. Er ya da geç bir ay içinde öleceğim. Ölecek gibi yaşayan adam kavga eder mi? Ölmeden önce ölmek en azından bu demektir."
Category
🗞
Haberler